Kendisinden başka kimsenin olmadığı bu dünyada sap gibi yaşayan bir serseriydi cenk artık hayatında ve fakirliğinden sıkılmaya başlamıştı. Cenk bir silah fabrikasında çalışan ve hiçbir sosyal hayatı olmayan bir insandı işten eve evden işe gidip gelirdi.

Günlerden cuma ,sabahın 7 sinde kalkıp üstünü giyinen cenk kahvaltı yapmadan dışarı çıktı kapının önünde servisi beklerken bir sigara yakıp otobüsü bekledi beklerken yanına hayattaki tek arkadaşı olan mert geldi ve biraz sohbet ettikten sonra servis arabası geldi ve işe gittiler. Yorucu geçen bi günün ardından iş çıkışı mertle beraber otobüse atlayıp eve gittiler , mert cenki yemeğe çağırdı evde rakı masası kurdular ve demlendiler akşam orada kalan cenk sabah olunca evine geçti ve mertle beraber dışarı çıkıp kahvaltı etmeye gittiler. sahilde bir kafeye oturdular ve sipariş verdiler yemeklerini yedikten sonra sahilde bir banka oturdular mert cenke artık vakit geldi dedi bu akşam hazır ol seni 10 da kapının önünden alacağım dedi ve ayrıldılar akşam oldu ve cenk kapının önünde merti bekledi beraber arabaya atladılar.