/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +2
    bi kez daha gülümsedim. film sahnesi gibiydi amk. böyle günlerden ne zaman uzak kalsam özlüyorum. neden kalkıp gitmedin yada neden yüzüme tokatı patlatmadın ? dedim. bilmiyorum dedi. geriye doğru yaslandım. kızın olgun ve anlayışlı bir yapısı vardı. yaşadığı ilişkilerde belli ki anlamı ön planda tutan bir kızdı. anlamlı şeyler yaşamak peşindeydi. bir ilişkide anlam çok önemli bir ayrıntıdır. eğer ilişkinizde anlam varsa bazı şeyleri doruk noktasında yaşarsınız. mesela günaydın mesajları çok önemlidir bu tür ilişkilerde. laf aralarında geçen şiirler , birbirinize söylediğiniz yada taktığınız ufak tefek şirin lakaplar , hediyeler , dokunuşlar , el ele tutuşmalar falan inanılmaz derecede önemlidir. bu tür ilişkileri diğer ilişkilerden ayıran şey elinden tuttuğunuz vakit bir kaç dakika ikinizinde nefesi kesilir. gerçekten kalbiniz boğazınızda atıyor gibi hissedersiniz. gördüğünüz zaman ilk anlarda bir kaç saniye boğazınıza bişeyler düğümlenir. yaşayanlar çoktan anlamıştır zaten ne demek istediğimi. kız bu tür ilişkilerin kızıydı. o nedenle anlamlı konuşmalarım yüzünden kalkıp gidememişti. şimdiki hamleler çok önemliydi ve onun için konuşmaya başladım. kadınları anlamak o kadarda güç değil aslında dedim. neden dedi. sanki onları hafife alıyormuşum gibi hissederek. dedim ki çok zayıfsınız bi kere dedim. dünyada yeriniz çok az. etrafınızda sürekli birileri var. gerçekten nefes almanız neredeyse olanaksız. birileriyle sırf sohbet etmek için sohbet edemiyosunuz. sırf hoşunuza gittiği için bişeyi giyemiyosunuz mesela dedim. eğer kısa bişey giyerseniz yollu oluyosunuz direk. uzun bişey giyerseniz rahibe oluyosunuz. erken giderseniz dünden razı , geç giderseniz zilli , samimi olursanız huur , olmazsanız zütü kalkık oluyosunuz. sırf muhabbet etmek için birisiyle konuşmanız birileriyle dertleşmeniz yada birileriyle oturup kahveyle sigara içmeniz hayatınızda nefes alabileceğiniz birilerinin olması gerçekten çok zor dedim. dertlerini bu kadar yakından tanıyıp bu kadar dert edinmem hoşuna gitmişti. aaaynen yaaa valla varya. dedi. bi kaç konuda hemde kendisini bu kadar yakından ilgilendiren bir sürü konuda bu kadar ortak düşüncelere sahip olmamız hoşuna gitmişti. biraz olsun rahatlamıştı. biraz geriye yaslandı ve kahvesini eline aldı. peki sen dedi ne yapıyosun. nasıl ne yapıyorum işimi mi soruyosun dedim. hayır dedi. sen ne yapıyosun yani. kafe kafe gezip nefes alamayan kızların nefesi falan mı oluyosun dedi. ufacık bi gülüş geçti orda. aslında normalde böyle gülmüyoduk tabikide ikimizde. ama birbirimize göstermelik bi gülüş atmamız gerekiyodu orda. esprisine espriyle karşılık vererek asla bilemezsin demi dedim. bak seeeeen der gibi yaptı kaşlarıyla ve güldü. felsefesi olan adamlarla daha önce pek karşılaşmadın sanırım dedim. nasıl yani dedi. şimdiki erkeklerin çoğunda felsefeyi bırak beyin bile yok. inan arkadaşlık etmekte ben bile zorlanıyorum dedim. hal böyle olunca benim gibi bir felsefesi olan belli bir hayat standardı olan erkekleri gördüğün zaman şaşırıyosun. sanırım görmedin daha önce bu tarzda birini dedim. zütü kalkıklık etmeden tabiki. hayır çok fazla rastlamadım açıkçası dedi. nedir senin felsefen dedi. genelde hayat felsefem anı yaşamaktır dedim. geçmişe takılı kalmayı sevmiyorum. ve beklemekten nefret ettiğim için gelecek kaygısıda çok fazla gütmüyorum dedim. genelde sorumluluklarımı bilir ve ona göre hareket ederim. ve anı yaşarım. çünkü bu anlar çok kıymetli dedim. eğer seninle bugün burada kahve içmek istediysem gelir söylerim. nedir ki yani. gereksiz gururların yada gereksiz havaların arkasına gizlenmem dedim. neden çekineyim yada neden bana tokat atasın. sonuçta ben bir sapık değil tecavüzcü değilim. sırf toplumdan bazıları bu olmaz dediği için olmayacak diye bişey yok. hiç tanışmayan iki kişi bir masada oturabilir , ortak düşüncelere sahip olabilir. ve gördüğün üzere pek tabii kahvelerini içebilir dedim. hatta bundan keyif bile alırlar demi dedim. düşündü. kahvesini kaldırdı bana doğru. bende kaldırdım. ve gülerek içtik. gerçekten çok farklı birisin dedi. öylemi dedim. evet diğerlerinden farklı olduğun bütün hareketlerinden anlaşılıyor dedi. pek fazla üstünde durmadım. benimle ilgili görüşlerini bana söylemesi pek hoş değil böyle zamanlarda. çünkü ister istemez zütüm kalkar. plandan şaşarım o zaman. zütü kalkık hareketler yaparak onu kendimden uzaklaştırmak istemediğimden övgülerin üstünde hiç durmadım. ve muhabbeti hemen başka yöne çektim. kahve bittikten sonra yavaş yavaş hazırlanmam gerekiyodu. sencede güzel olmadımı dedim. nasıl yani dedi. güzel olduğunu biliyodu tabiki ama söyleyeceğim şeyi merak ettiği için sordu.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster