/i/İnanç

İnanç
  1. 51.
    0
    Kur'an-ı Kerim'i anlamak için meal okumak yeterli değildir. Meal demek Kur'an'ın kendisi demek değil. Meali yazan kişi Arapçasını okur ve kendi anladığını Türkçeye aktarır. Türkçe sözcüğün de kendisine göre Arapça sözcükte bulunmayan farklı anlamları olabiliyor veya Arapçadaki ifadeden çıkarılamayacak bir anlam Türkçesinden çıkarılabiliyor. Ayrıca bir âyetle ilgili yorum yaparken konuyla ilgili başka âyetler varsa onları da bilmek gerekir.

    Kadınlarınızdan âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Hamile olanların bekleme süresi ise, doğum yapmalarıyla sona erer. Kim Allah'a karşı gelmekten sakınırsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir. (Talak 4)

    Bu meale bakarak islam'a göre henüz âdet görmemiş kadınlarla evlenilebileceğini, bunun sapıklık olduğunu söyleyenler çıkabiliyor. Mealde geçen "henüz âdet görmemiş kadınlar"dan Kur'an Arapçasını bilen bir âlimin "henüz âdet görmemiş kadınlarla evlenilebilir" şeklinde bir yorumu olmuş mu? ifade başka bir mealde "Kadınlarınız içinden âdetten kesilmiş olanlarla, âdet görmeyenler hususunda tereddüt ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır." bir diğerinde ise "Hayızdan kesilmiş olan kadınlarınız - şüphelendinizse - onların iddeti de üç aydır, hayız görmeyenler de öyle, " şeklindedir. Bu konu "iddet" yani bir kadının boşandıktan sonra tekrar evlenebilmesi için gereken süre ile ilgilidir. Allahü Teâlâ Bakara 228'de de mealen şöyle buyurmaktadır:
    "Boşanmış kadınlar kendi kendilerine üç ay hali (hayız veya temizlik müddeti) beklerler. Eğer Allah'a ve ahiret gününe inanıyorlarsa, Allah'ın kendi rahimlerinde yarattığını gizlemeleri onlara helal olmaz. Kocaları bu süre içinde barışmak isterlerse, onları geri almağa daha çok hak sahibidirler. Kadınların, yükümlülükleri kadar meşru hakları vardır. Yalnız erkeklerin kadınlar üzerinde bir derece farkı vardır. Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir."

    Şimdi bu bilgi ile birlikte Diyanet işleri Başkanlığı'nın tefsirinde yazılanları okuyun:
    "ilk iki âyette boşamanın kesinlik kazanması için iddet süresinin dolması gereği üzerinde durulmuştu. Bu süre Bakara sûresindeki bir ifade ışığında üç âdet veya üç temizlik döneminin geçmiş olması şeklinde açıklanmıştır. Genel durum esas alınarak ana meselenin hükmü bu şekilde belirtildikten sonra 4. âyette, özel durumlarda bu süre hakkında duyulabilecek tereddüt giderilmekte ve bu durumlara ilişkin ölçüler verilmektedir. Bunlardan ikisi âdetten kesilme ve hiç âdet görmeme durumları olup bu durumda bulunanların bekleme süreleri üç ay şeklinde belirlenmiştir. Üçüncü bir durum da kadının hamile olmasıdır ki bu takdirde doğum yapmasıyla bekleme süresi sona erecektir. Bununla birlikte normal âdet döneminde hiç hayız görmemiş veya bir iki defa gördükten sonra görmez hale gelmiş kadının iddeti konusunda –hamilelik durumunun kesinlik kazanması açısından– değişik görüşler ileri sürülmüştür."

    Konuya hamilelik açısından bakıldığı zaman, henüz âdet görmeye başlamamış bir kızın kocasından hamile kalma ihtimali var mıdır? Kadınların hastalık veya başka nedenlerden dolayı evlendikten sonra âdet görmeme durumu olabileceği ihtimali bilindiği hâlde, maksat islam'a saldırmak, yahut harama helale dikkat etmeden nefsine göre yaşamak arzusuyla dinden uzaklaşmak için neden aramak olunca bazıları böyle fikirler ortaya atabiliyorlar.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster