takun içinden çıkamazsınız. umarım her yönden bilfiil sömürülmeye, ayrıştırılmaya ve gruplaşmaya devam edersiniz. umarım birbirinizi yermekten, aşağılamaktan, hor görmekten, düşüncelere, kimliklere, eğilimlere saldırmaktan, ve hatta imha etmekten kendinizi alamazsınız. umarım hiç bir zaman başka insanların yaşam tarzlarına saygı duymazsınız. umarım sonsuza dek ırkçılık, milliyetçilik, dincilik, mezhepçilik ve radikal ideolojiler gibi saçma sapan kavram dayatmaları içinde boğulup kalırsınız. umarım sonsuza dek birbirinizi yersiniz. umarım paraya, güce, mevkiye tapmaya devam edersiniz. umarım dalkavukluğa, soytarılığa, menfaatçiliğe, onursuzluğa, cehaletinize, hallederizciliğinize, bencilliğinize, uyanıklığınıza, ihmalkarlığınıza, şark kurnazlığınıza, el etek öpmenize, kendini beğenmişliğe, o iğrenç kibrinize ve desteksiz özgüveninize devam edersiniz. umarım inşaatlar, betonlar, havaalanları ve köprüler içinde boğulursunuz. umarım bu tak çukurunda var olan her bir ormanı yakıp yıkarlar. umarım nefes bile alamazsınız. umarım pişmanlık bile duyamazsınız. umarım hepinizin hayatlarını ve hayallerini, paralarınızı bir bir ellerinizden alırlar. umarım kavgasız dövüşsüz bir gününüz geçmez. umarım huzurun ve mutluluğun kırıntısını bile bulamazsınız.

o uzun addıbınızı çok seviyorsunuz, ona tapıyorsunuz, bütün ceplerinizi cebine boşaltıyorsunuz ya, on üç senedir ağzınıza burnunuza sıçan siyasilere hala oy veriyorsunuz ya, her geçen gün bu taktan ülkeyi yaşanmaz hale getiriyorsunuz ya, yukarıda yazdıklarımın hepsi hepinize birden müstehak.