O sabah Mj'in yatağında tek başıma uyandım. Bir 5sn falan panikledim nerdeyim diye, sonrasında ise hatırladım. Mj, yatağın başındaki komodine bir not bırakmıştı.

"Canım ben sabah yogasına gidiyorum, sonra görüşürüz"

Amerikalı işte, senin için işlerini ertelemez dedim geçtim.
Bende giyinip mutfağa indim, babası kahvaltı yapıyordu.

"Günaydın evlat, kendine bir sandviç yap"

Dolaptan turkey bacon(hindi pastırması) ve peynir aldım, bir sandviç yaptım, bir de kahve koydum kahvaltı yapıyordum. Bu sırada tabi gergindim biraz ama babası iyi birisi çıktı.

Bayağı sohbet ettik adamla, genel amerikalıların aksine bayağı bilgiliydi.

Kahvaltıdan sonra ben eve gidip bir duş aldım, sonrasında ise işe gittim. Şanslıydım ki o gün 3-9 vardiyasında çalışıyordum.

iş günü yine yorucu geçti, iş bitiminde ise Mj'le buluştuk.

Mj'le çıkmaya başladığımızdan beri karakteri değişmiş, geçimsiz ve negatif birisi olmuştu.
O gün taktan sebeplerle bir sürü kavga çıkardı. Bayağı sinirlenmiştim. Herzaman gittiğim club'a gidip biraz takıldım sonrasında ise bir hatunla yiyiştim.

Fakat bu olay Mj'ile sonumuzu getirecekti. O sırada clubta olan Rebecca bizi görmüş ve Mj'e haber vermişti. Mj, eve geldi ve deli bir kavgaya başladık. Kendisi çok namuslu gibi
"Bana ihanet ettin!" diye bağırıp duruyordu. Sonrasında ise kafama abajur fırlattı amk delisi.

Kaşım yarılmıştı, o sinirle ona bir tokat atıp evden kovdum, kapıda küfürler ederek gitti.

Küçücük kasabada düşmanlarım çoğalıyordu beyler.