feministliğe itilmek tabiri çok yanlış fakat bi başlık yazacaksam adı bu olmalıydı. feministlik bir kadına yakışan en güzel meziyetlerden biridir yoksa

konuma geleyim. 22 yaşındayım kadınım üniversite mezunuyum ve iş arıyorum
gittiğim herrr yerde lafla sözle sarkmalara maruz kalıyorum. bunu yaşayan da bir ben değilim. özel hastanede çalışan "kapalı" arkadaşımı hastanenin güvenliği taciz eder.
bir inşaat firmasında çalışan arkadaşımı şefi taciz eder. eder de eder yani. daha milyonlarca var bu hikayelerden, daha beterleri var hatta

factoring şirketi için görüşmeye gittim gecen cuma. cv'm deki belgeleri parmağım göstererek bi şeyler anlatıyorum kendi hakkımda "bir de ben inceleyeyim" diyerek elime bile bile dokunarak elimden aldı kağıdı. benim yüzüm asıldı tabi birden. yanlışlıkla mı oldu yoksa iş mi attı ikilemi içine girdim ve yüzümden anlaşıldı bu çelişki .
adam bana şunu söyledi : ofis ortamı biraz gerdi sizi sanırım isterseniz bir kafede de konuşabiliriz
yoo hayır gerilmedim stresli değilim dedim. ve zor bela bitirdim görüşmeyi. çıktım gittim evime

2. görüşmem (BU BOMBA) bir kuyumcuya ön muhasebe bilen kaliteli görünüşlü düzgün aksanlı prezentabl bir kasa görevlisi arayan kuyumcu adamlaydı

bana teklif edilen şeyleri duysanız merkez bankasında tahsilat yapacak heralde diye düşünürsünüz.

2000 tl maaş+sigorta+yol+yemek+sigara ve eğer ehliyetiniz varsa birde araba veririm size.
yollarda perişan olmayayım derseniz eğer benim kendi üstüme 43 tane dairem var birinde konaklayabilirsiniz?

ben tabi kulaklarıma inanamadım. sadece kasa da mı durucam?? diye sorabildim. arada gelen "sevgiliniz var mı ? nerelisiniz?? aa hatay mı? ben hiç gitmedim hataya. bi gün beraber gideriz ehehehe" vs gibi zarflamalarla dolu bir iş görüşmesi yaptım

özet: çokta özetleyemem fakat bir kadın erkekleri ölümüne eleştirirken kezban diye damgalayıp kulak arkası etmeden önce bu kadınların ne tür yaklaşımlara maruz kaldığını oturun bi düşünün