Başka bir tane daha, o zaman ilkokul 5 yıl sürüyor. 5. sınıfta anadolu ve fen lisesi sınavları var. Haftasonları dersaneye gidiyorum kadıköye. Bizimkiler de beni yazdırmışlardı servise, sabah ilk ben biniyorum servise nerelerden öğrencileri topluyor herif normalde otobüste gideceğin 20 dk yol servisle oluyor 1 saat 20 dk amk. Cengiz diye bi çocuk vardı bağlarbaşından alıyorduk bunu. Herif istisnasız her sabah serviste kusardı elinde poşetle gezerdi bin. Gerçi annem benimde çantama hep koyardı naylon poşet olurda midem bulanırsa torbaya kusayım diye. Neyse her dersane sabahı yolda bu bin kusucam diye bağırır şoför kenara çeker bu da çalı dibine filan kusardı. Gene birgün bu lavuk abi kusucan dedi, şoför kenara çekti ama kapıyı açarken bu bin tutamadı birkaç parça kusmuk arabaya geldi sonra binildi arabaya yola devam.
amk yol boyunca o kusmuk nasıl iğrenç kokuyor burnuma, ekşi ekşi ben başladım bir tuhaf olmaya dünya dönüyor, kararıyor amk. Geldik dersaneye yukarı sınıfa çıktık, sınıfta yerler hep halıflex kaplı. Gözümün önünde hep bu binin servise damlattığı kusmuk, burnumda o leş koku. Dedim içimden geliyor amk çantamdan poşeti çıkardım ama poşeti açamadan bir kustum, bir kustum varya böyle tayzikle, sınıfta heryer leş oldu halıfleksler filan, Bi de sınıftaki diğer çocukların bir kaçışı vardı anlatamam. Acayip utanmıştım o zaman.