1. 5976.
    +1
    bizim ortaokulda resim hocası vardı. erkekti. bi kere burda hata var amk erkek resim hocası mı olur? gözlüklü, kendini akıllı sanan, sinsi, tipik esmer bi muallaknin tekiydi. borazan gibi sesi vardı huurun. bunu dillendirsek anlayışı, özeleştiriyi gibeyim eminim sınıfı dışarı alır üzerimizde fantezilerini denerdi. ne suç işledik inanın hiç hatırlamıyorum ama önce ders boyunca bizi ayakta dikti zütlek. ceza alanlar olarak 5 6 kişiydik. ayakta durmaya katlandık da ölümcül hamle ders sonunda geldi. tekme tokat girişti kodumun zütvereni. bizim suratlar kıpkırmızı tabi. sınıf boşalana kadar kendimi tuttum sonra haykırarak ağladım amk. sert vurmasından filan değil gururumdan ağladım; yediremediğim için ağladım. sonra teselli ettiler falan filan.
    işin bi acı yanı var o günden önce de zaten hiç barışmayan yıldızımız, o günden sonra bildiğin kaydı. atarla triple iplememeyle ters cevaplarla gerginlikle geçiyodu onunla etmeye mecbur kaldığımız muhabbetler. hal buyken ben bunun notuna muhtaç kaldım. aradım lütfen hocam falan tarzı laflar etmek zorunda kaldım. tamam dedi zorluk çıkarmadı pekekent hayret ettim.

    bi kere de kendimizi kaptırmışız top yerine kullandığımız gibik şeylerle futbol oynuyoz. teneffüs bitti bi 15 dk geçti gidip mal gibi bilgisayar dersini böldük. hoca da pasifti, hakim olamıyodu hiç bi taka, hakimiyeti bazı saçma icraatlerle sağlamaya filan çalışıyordu. onun suçu yok tabi hak ettiğimiz üzere müdürün odasını boyladık. her şey normal giderken -yani en azından tahmin edilemeyecek bi şey olmazken- velilerinizi çağırcaz diye tutturdu zütler. yine sorun yok tamam dedik amaaaa... o annemi okulun bahçesinde gördüğü an yok muu amk hayvanca hüngür hüngür ağlamaya başlamam salise sürdü. sessiz başladım; hıçkırıklarla birlikte tüm odada duyuldu bu. şimdi diyorum Allahtan kız yoktu ortamda, gerçi yine rezil oldum da buna da şükür. Bi de işin ironik tarafı hani çok ciddi ortamlarda olur ya kriz tutar insanı, gülmesine engel olamaz. işte o duygu inanılmaz yersiz geldi bana. halen daha sevip saydığım murat hocamız koltuğa oturtmuş müthiş bi ciddiyetle ayar veriyodu bana. o "sinirimden gülüyorum" yahut "sinirim bozuldu" tarzı bahanelere bizi sığınmak zorunda bırakan durumdan sonra ise "şu an bile nasıl gülüyosun ya" filan dedi ağırıma gitti. kahkaha attığım da yoktu amk kendimi en yapabileceğim şekilde tutmuştum halbuki; sadece gülümsemiştim.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster