1. 501.
    +1
    elimde kitapla dag başında ormanın içinde kalmıştım. yaşadıklarım bir rüya gibi geliyordu ama yavaş yavaş atıştıran yağmur bir şeyler yapmam gerektiğini hatırlattı bana. Yavaşça yanan eve doğru yürüdüm. Elimle kitapla evin önüne oturup başımdan geçenleri düşünmeye başlamışken ateşleri gören köyün son sakinler geldiler. Ev çoktan kül olmuş ,havaya koyu dumanlar yükselmekteydi. Köylülerin söndürmesine gerek kalmadan yagmur ateşi söndürmüştü. Bir amcanın dürtmesiyle kendime geldim. Ne oldu burada? sen kimsin diye soruyordu. Yardım et bana amca dedim. çok kötü bir şey oldu burada. tamam dedi önce bir eve gidelim. biraz dinlen sonra anlatırsın.
    eski bir şahine binip yola koyulduk. 15 dk sonra hocanın evine benzeyen ama daha iyi durumdaki bir eve geldik. Amcanın isminin mustafa oolduğunu ögrendim. Esra'nın bahsettiği köyün muhtarıymış. köyde bir tek o ve gördüğüm iki aile kalmış. Eve vardığımızda mustafa amcanın karısı oldugunu tahmin ettiğim bir kadın bizi kapıda karşıladı. Mustafa amca misafirimiz var hatun yiyecek ve giyecek birşeyler hazırla dedi. Kadın birşey demeden gözleri benim üzerimde içeri girdi. 10 dakika sonra bir yer sofrasında sıcacık bir tarhana çorbasını içiyordum. Mustafa amca ve karısı neler olduğunu sorgulayan ama sormaya korkan gözlerle bana bakıyorlardı.
    Uyuyabilir miyim dedim. Tabi genç adam dedi mustafa amca içeride bir odada yer yatagı sermişler bana. naftalin ve nem kokan bir odaydı. hiç elimden bırakmadığım kitabımı yastıgımın altına koyup basımı yastıga bıraktım.
    ···
   tümünü göster