1. 4126.
    +47 -1
    per tepede geçirilen günlerin ardından, artık hareket vakti gelmişti,

    tam olarak nereye doğru gittiğimiz hakkında en ufak bir bilgimiz yoktu. zaten merakta ettiğimiz söylenemezdi.

    yaklaşık 200 e yakın mavi bere bölgede incin halde ip şeklinde intikalimizi sürdürüyorduk,

    gittiğimiz yer hakkında ki tek bildiğimiz ore adında ki köye doğru gittiğimizdi,

    bu arada yaşanılan olaylar, beklentiler falan birbirine girmiş bir çok hadisenin yanında, timimde uzun süredir durduğumuzdan dolayı bir sabırsızlık bir sinir harbi vardı.

    bende ise moral bozukluğu,

    bahadır ın aramızdan ayrılması sinirimi bozmuştu.
    ayrıca geri döndüğümde onu nasıl bulacağımı çok merak ediyordum.

    o gece köyde olanlardan sonra, üsteğmenin sinirleri tamamen darmadağın olmuş ve başta ben olmak üzere bütün asteğmenlere karşı gıcık gitmeye başlamıştı adam.

    şimdi beyler bir yandan hak veriyorum, bütün herşeyin içine sıçmıştık. belkide orada biz olmasaydık bir sıkıntı çıkmayacaktı. adam bize bir gıcık olmuş ki sormayın. yüzümüze dahi bakmamakla birlikte her an bize dalacakmış gibi takılıyordu adam. adeta serseri mayın ne zaman nerede kime çarpıp patlayacak belli değil.

    yaklaşık 10 tim gecenin karanlığına doğru derinden ve sessiz bir şekilde ilerlemeye başladık.
    10 tim amk hepside mavi bere. karşımıza çıkanın vay haline.

    tam olarak neden gittiğimizi bilmiyoruz. hatta bir ara tugaya geri döndüğümüzü zannettik.

    yürüdük yürüdük yürüdük yürüdük yürüdük.

    akşam hava kararır kararmaz başladık yürümeye, sabahın ilk ışıklarına kadar..

    yürüdük yürüdük yürüdük yürüdük ve yürüdük..

    ayaklarımız kopacak kadar yürürüdük, en sonunda karşımızda ki sivri ve çıplak kayalıklardan oluşan bir tepeye geldiğimizde durduk,

    üsteğmen istirahate çekilin dedi,

    tam istirahat için sırt çantamı çıkartırken seslendi;

    senin timin şu sivri tepeye çıkın orada etrafı gözle

    hayda lan amk oraya çıkmak 2 saat sürer zaten istirahat en fazla yarım saat sürecek, ben oraya çıkana kadar zaten toparlanırız ama bişey diyemiyosun ki amk. ben bir baktım ve sadece emredersiniz komutanım dedim. bütün tim küfür ede ede devam ettik, ebemiz gibildi artık ebemiz ebemiz,

    hele o çıplak tepe o sivri dik yokuş, çıkmak mümkün değil amk, biri yukarı çıkar, yukarı çıkan aşağıdakini çeker sırtta 40 kilo çanta,

    ölüm..

    o kadar yol yürümüşüz bu kadar zor gelmedi.

    biz daha tepenin zirvesine varmadan telsizden

    hareket ediyoruz inin hadi bi çıkamadınız amk dedi,

    ben senin amk asıl.

    aynen inmeye başladık. bu sefer inmesi daha zor, allah korusun biri yuvarlanacak geberip gidecez.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster