Hayır bilmiyorum dedim. Hoca bu senin içinde bunu kendin bulucaksın dedi. Sonra cinlerle ilgili dikkat edilecek şeylerden bahsetti onlardan birini alırsan onlarda senden birini alır dedi. Kısasa kıssas kanunları geçer onlar için diye devam etti.
Neyse bakalım bugünlk bu kadar yeter bakalım genç hüddam bunu derken ki yüzündeki tebessüm benimde tebessüm etmeme sebep olmuştu bir yandan hiç kullanmayı bilmediğim bir güç benim gibi birine gelmesi beni çok şaşırtıyor bir yandan korkuyordum.
Sonra suat ağbi girdi elinde poşetlerle. Alışverişten geliyordu. Arabayla gitmişti burda çok kalacağımız için bir şeyler almıştı. Yemek yedik topladık ve odalarımıza geçip yattık. ve rüyalarım yine başlıyordu..

Rüyam da yine aynı rüyayı gördüm dedim kulağıma ezan okuyor ve Sen onlara yol göstericeksin dedikten sonra arapça bir şeyler söylemeye başladığı anda yaklaştım ve dinledim ( o sözleri buraya yazamam beyler hikayede bismillah diyeceğim sadece) ve uyandım hemen elime bir kağıt alıp o sözleri yazdım. Saat gece 3 e geliyordu kocanın dedikleri aklıma geldi acaba okusammı dedim. Cesaretimi topladım ve okudum.

Hiç bir şey olmadı sonra saçmalık bu deyip tekrar yattım. Ve bir ses
Bana dön dedi. Yine o sesti bilmediğim bir sebepten içinde hiç korku yoktu hemen kafamı çevirip doğruldum. Karşımda bir beyaz kefen gibi bir şey giymiş biri arkasında dizleri üstüne çökmüş 2 kişi daha vardı. Si si siz kimsiniz dedim benden ne istiyorsunuz. Bizi siz çağırdınız biz sizin büyük clnleriniz dedi. Bunların hepsini arapça diyorlardı. Ben herşeyi anlıyordum. Sonrasında 3 kişimisiniz dedim. Hayır dedi. Çok kesin ve kısa cevaplar veriyordu. neden 3 Kişi geldiniz dedim. Biz kabile liderleriyiz dedi. 3 kabile sadece benim emrimdemiydi. Kendimi çok güçlü ve çok büyük sorumluluk altında hissettim. Peki toplam kaç kişisiniz dedim. 222 dedi.
O anda camın önünden bir gölge geçti ve en öndeki hafif sağa baktı arkadakilerde tamamen o tarafa dönmüştü. En öndeki kafasıyla bir işaret yaptı ve arkadaki 2 cin gitti. Sanırım en güçlü kabile bu cine ayitti ve benden sonra en yetkili kişi oydu.

Bunlar kim dedim. Bana izin verirseniz size göstereyim dedi. Bende tabi dedim demez olaydım.

Rüyamda dedem bu cin çıkarma işlerini yapıyor du. bu cinlerde dedem işlerini yaparken hep yanındaydılar. Sonra dedem yine bir büyüyü çözerken çok güçlü bir kabile engel olmak için geldiler dedemin yanında sadece 4 büyük cinleri vardı dedem. Büyüleri tek tek açıp dualar okurken arkasında resmen bir fırtına kopuyordu. dedemin büyük cinlerinden birinin yanarak can verdiğini gördüm gözlerimin içine bakıyordu. Gözümden bir damla yaş geldi. Dedem devam ediyordu büyüleri çözmeye ama oda gittikçe zayıflıyordu. Kıpkırmızı olmuştu. okumak için direniyor arkasındaki fırtınadan haberi vardı. Dedem en son olarak son kağıdı eline aldı ve sırt üstü düştü kağıdı okuyup üfledi üstündeki düğümleri çözdü ve fırtına dinmişti. Geriye arkasındaki büyük cinlerin feryatları kalmıştı. Dedem sinirlenmiş ve aynı zamanda gözlerinden inci gibi yaşlar süzülüyordu.

Sonrasında uyandım. Sabahtı rüyamda gördküklerimi iyice düşündüm hocaya anlatsammı diye kara kara düşündükten sonra anlatmaya karar verdim. Hoca duydukları karşısında şok geçiriyor. inanamıyordu. Hoca sandığımızdanda hızlı olacak bu iş diye tebessüm etti. Ben anlamadım neyden bahsettiğini suat ağbi bu olaylara artık fazla karışmıyor hocayla beni baş başa bırakıyordu. Hoca o gün yine bana bir şeyler anlattı nerde bulunurlar naparlar ne ederler gibi basit şeylerdi bunlar ne işime yarayacaktı internette bile daha çok şey vardı. Ben yinede can kualağıyla dinliyordum.
Bu şeyler beni iyice darlamıştı izin alıp Suat ağbinin yanına gittim . Napiyorsun ağbi dedim. Napalım araştırmalar yapıyorum. Falan dedi. Dedim ne hakkında ağbi bu köy hakkında kafama takılan bir şey varda dedi. Sordum şuan söylemek için çok erken ben sana derim dedi. Akşam oldu ha bu arada hoca kağıda bakmak istedi ben sözleri o an unutmuştum diyemedim. Her neyse gece oldu herkesin uyuduğundan emin olmak için bekledim. Sözleri unutmuştum . Sonra dank etti ne kadar salağım kağıda yazmıştım ya hemen kağıdı buldum odamda. Tam okuyacaktım hoca odaya daldı. Napıyorsun dedi elimdeki kağıdı gördü gözleri fal taşı gibi açıldı. Kağıdı bir kenara koyup uyucam şimdi dedim. Tamam dedi ve gitti

1 saat falan telde takıldım sonra emin oldum ve kalktım ayağa. Odanın kapısını kitledim. Ve sözleri okudum.

Karşımda o büyük cin ve arkasında 2 cin geldi.

dedim dün gördüklerim neydi. Size gösterdim efendim dedim. Onların kim olduğunu. Kim dedim. Anlatmaya başladı dedeniz bizimde yardımımızla o büyüleri çözerdi. Ancak o seferki çok tesirli ve korunaklı bir büyüydü. Büyük cinlerden biri öldü. Ve kabile liderleri ölünce o cinler o kabilenin tüm cinlerini katlettiler. Deden buna çok üzüldü ve kızdı ama yapacak bir şeyi yoktu zaten o büyüyü bozarak o büyü etkisi altındaki 100 lerce cini öldürmüştü.
Dedenin ve bizim onlara karşı kinimiz bitmişti. ama bizi onlardan farklı yapan tek şeyde buydu zaten onların bir kabile reisi ve geri kalanını yok etmek hırslarını dindirmemişti. Şimdi o savaşın içindesin dedenin ölümünden o cinler sorumlu dedene musallat oldular ve bir boşlukta bizim olmadığımız bir zamanı kolladılar deden bizi başka bir büyü musallatı için bilgi toplamaya göndermiştiki dedenin boş zamanında öldürdüler.

Şimdi senden istedikleri şey ise aynı dedi bu yüzden burdayız ve seni korumak tek görevimiz o gördüğün gölge ise onların gözlemcisi haber için burada dün birtanesini yaktık ama. bu köyde çok durmaman gerektiğini hissediyoruz burada çok güçlüler dedi. ben olanları düşünmek için izin istedim ve gittiler.

neden bu köyde ne vardı demek dedemi öldüren o cinlerdi aklımda bir sürü soru ve ben şimdi ne yapacaktım. Burda kalıp hocanın ilminden faydalanmalımı yoksa onları dinleyip gitmelimiydim. Sabah oldu.
suat ağbi hoca ben kahvaltımızı yaptık. Suat ağbi biraz dışarı çıkalıp dolaşalım dedi. Ben çok daralmıştım hemen evet dedim. Hoca bu günki ders ne olacak dedi. Zaten anlattıkları herkesin bildiği şeylerdi. Akşam erken gelir devam ederiz dedim.
Suat ağbiyle ilk kahveye gitti selam verdik geçtik. Suat ağbiye ağbi sen ne araştırıyorsun dedim. Az kaldı faking az yakında çözücem dedi. Köyün delisi yine geldi. Bağırmaya ama daha başka bir şekilde gidin kaçın diyordu. Herkes güldü kahve sahibi kovdu bunu. Suat ağbi hemen fırladı yerinden. Bekle geliyorum dedi. Kahve sahibine bu deli kim dedim. Bana o buranın enki yerlilerinden bir hoca birde bu deli var dedi. Saol ağbi dedim suat ağbinin peşinden gittim Suat ağbi deliyle konuşuyordu.

Ben geldim deli korkutucu bir şekilde bana bakıp kaç kurtar kendini dedi. Ben şaşkınlıkla suat ağbiye baktım gidelim dedi. Suat ağbi anlatmaya başladı. Bu köyü b,raz araştırdım ve çok yakından tanıdığım hocanın bu köyde en eski yerlisi olduğunu buldum. Beni işkillendirdi bu köyde daha önce bir olay olmuş. Bir büyü yapılmış kimse kalmamış sadece hoca birde bu deli daha sonra yeniden insanlar yerleşmeye başlamış ayda 1 2 kere insanlar gelir gider buraya ve geri gidenlerinde hep başına bir şey gelmiş. dedi. EEE ağbi dedim . bana köyün delisi salih bey bu olaydan hocayı sorumlu tutuyor. Bunlar köyde define aramak için büyü yapmış salih bey ozaman çocukmuş hoca onu kullanmış salih bey gördükleri karşısında delirdiğini arasıra garip şeyler gördüğünü ve vücudunu istemsizce hareket ettirtiğini söyledi. Ben titremeye başlamıştım bile. Ama hoca bize yardım etti oakdar bence asıl bunları yapan o delidir dedim hem sen bu hocayı tanımıyormusun ağbi. Evet tanıyorum tabi ama daha önce sadece 1 kaç kez buluştuk. Bana hep iyi davranırdı hala öyle hatta hep diğer arkadaşlarımı getirmemi isterdi şansa bak sende ilk oldun dedi.

Her neyse ağbi bence bunlara inanmayalım dedim hoca iyi biri bize okadar baktı hep onunda kendi iyi cinleri var niye böyle bir şey yapsın dedim. Haklısın galiba dedi. Eve geldik hoca suat ağbinin suratına bile bakmadı ben olanlardan haberinin olduğunu cinlerinin sayesinde öğrendiğini anlamıştım. Sonra bana hadi derse dedi. Suat ağbide kusura bakmayın hocam dedi. Hoca bir şey demedi. Derse geçtik hoca kelimeleri hatırlıyormusun dedi. işe bak ki yine unutmuştum hocam vallaha unuttum dedim. O kağıt nerde dedi. Haklısınız hocam getiriyim dedim. Odama getirmeye gittim odam biraz incintı ne ara bu kadar dağıttım hatırlamıyorum. Aldım döşşeğimin arasına girmişti yatağı çırpa çırpa buldum. Sonra hocaya zütürecektimki aklıma suat ağbinin dedikleri geldi ya doğruysa.

Kağıda son bir kez bakıp yırttım artık unutmam diye düşünüyordum. Sonra hocanın yanına gittim hoca biraz sinirli bir yüz ifadesiyle bana bakıp noldu dedi. Hocam bulamadım dedim. Peki geç dedi. Bana yine saçma sapan şeyler anlatıyor gereksiz şeyler diyordu. Dikkatim dağılmıştı dışarıya bakıyordum ki hoca dinle diye bağırdı bana ilk kez bağırmıştı ve bağırmasındaki ses ona ait değilmiş gibi çıkmıştı. Sonra kusura bakma sinirliyim bugün biraz dedi. Dersi burda bitirelim git yat dedi. Suat ağbinin yanına gittim sigara içiyordu. Aldım bir dal eşlik ettim. Suat ağbi bence yarın gidelim ağbi dedim ben bilmem gereken şeyleri zate biliyorum burda durmayalım dedim. Peki faking nasıl istersen bende huzursuzum burda dedi. Gece oldu. yine çağıracaktım önce odamı kitledim sonra söyledim geldiler. En büyük cin arkasında bir cin . Hemen diğeri nerde dedim. Onu aldılar dedi. Kim nasıllan dedim.
Çok kızmışlar bugün ve hepsi geldi sayıları bizden az ama öfke ve hırsları çok güçlü ve başlarında sizden çok daha bilgili biri var dedi. Aklıma hoca geldi yoksa o güvendiğim insan. Beni burda tutmasının sebebi bumuydu.

Hemen kaç kişi bunlar dedim. yaklaşık 120 dedi biz kaç kişi kaldık dedim. son kabile önderi ölnce diğerleri korkup gittiler onlarında peşine düşecekler dedi. 150 cinden azız dediler.
Peki onların hüddamları kim dedim. Göstermeme izin verin dedi. Tamam dedim ve yine rüyalar.

bu sefer dedemin çözdüğü büyünün yapıldığı yerdeydim. Mekan hiç yabancı değildi. Odaya giren kişiyi görünce beynimden vuruldum ağlamaya başladım. Giren hocaydı ve bulunduğumuz oda hocanın bana ders analattığı yerdi. Meğer bu hoca denen herif o büyüleri yapmış dedemin ölümünede bu sebep olmuştu. Dedemin cinlerini öldürmüş kendini cinlerininde bir çoğunu kaybetmişti. Beni araştırmış ve ortak olarak suat ağbi ile arakdaşlığımızı görmüştü. Suat ağbiye bu yüzden sık sık arkadaşlarınıda getirmesini tembihliyordu.

Uyandım saate baktım 1 dakika bile geçmemişti kapıya baktım. Kitlediğim kapının anahtarı yavaş yavaş dönmeye başladı.

Hala çalıntı diyenler varya onları Allah bildiği gibi yapsın.

Hoca içeri girdi arkasında siyah karanlık hocanın gözleri kıpkırmızı. Suat ağbi diye bağırıp cama doğru yaklaştım cinler beni korumak için önüme geçtiler.
Bir anda camdan bir el camı kırıp beni bir hamlede dışarı çıkardı resmen deli gücü vardıki öyleydi. bu mahallenin delisi salih beydi. Hemen kaç burdan diye bağırıyordu. Koşmaya başladım. Salihte arkamdan geliyorduki birden kafasını yukarı kaldırıp gözleri bembeyaz oldu ve kafası arkasına döndüğü gibi yere yığıldı ben bağırarak koşmaya çığlık atarak devam ediyordum. tam kahvenin oraya geldiğimde oh burda insanlar vardır illa. dedim. Ki demez olaydım tüm kahve sakinleri yolda durmuş bana bakıyor. O an beynimde bir şimşek daha çaktıki kahvede ki muhabbetlerde duyduğum bu köyde 122 kişi yaşar birde bu deli demişlerdi. Oan anladım köyde bizden başka insan yoktu hepsi hocanın emrindeki cinlerdi. O deli ve suat ağbi harşiç

Yolu kapatan bu kadar insana karşı ben napıcamı düşünürken Suat ağbi yetişti arabayla atla dedi. Atladığım gibi bastı son surat gidiyoruz. Suat ağbi hoca odaya girdiğimde uyanmış ne oldunu anlamış yanıma gelmeden arabaya koşmuştu .Aklıma benim emrimdeki cinler geldi. Çağırdım. suat ağbi az daha kaza yapacaktı. ne oldu dedim. Bu dedeni öldüren hüddam dedi. Ben ne yapmalıyız dedim. Şuan bütün gücüyle saldırıyorlar bu köyde çok güçlüler dedi. Peki nereye gidicez dedim olabildiğince uzağa gitmeliyiz. Bu köyde onları besleyen büyüler var. dedi. Suat ağbi meğer iddalarında çok haklıymış bizi kendine çeken asıl iblisi göremedik.

Onları nasıl yenebiliriz diye sordum. bunun için insan birisi ölür ve dedeniz öldüğünde olduğu gibi inlerine çekilebilirler yada bizi emrinizden çıkarır onlarla özgürcez savaşabiliriz. bunu nasıl yapıcağımı sordum. Kilit kelimeyi tersten okumanız gerek dedi.

beyler bir sigara molası soluksuz yazıyorum yemin ediyorum. okuyan arkaşlar şukularsa sevinirim bu kadar az şukuya yazan fazla yazar kalmadı biliyorsunuz

Suat ağbi bu konuşulanların hepsini duyuyordu tabi.

tama sen git dedim sözleri hemen kağıda yazıp tersten okumak için hazırlanıyordum. Tam başlıyacaktım suat ağbi dur dedi. Peki başaramazlarsa ne olacak sonra senide öldürecekler savunmasız kalacaksın dedi.
Haklıydı. Hızla giderken başka çarem olmadığını düşünmeye başladım. Başımıza gelebilecek en kötü şeylerden biri geldi. Arama hareret yaptı eski olduğundan ve yüksek ddevirde çok gittiğimizden dolayı olmalıydı. Suat ağbi hagibtir dedi. Belkide ilk kez onu küfür ederken duyuyordum. Bu sefer kesin conta yaktı dedi. inip koşmaya başladık zifiri karranlıkta.

Arkamıza bile bakmıyor nereye gittiğimizi bilmiyorduk. Su sesi gelmeye başladı. Ben durup hagibtir dedim. Suat ağbi arkasını dönüp noldu hadi dedi ki. Burası gelirken arabamızın bozulduğu dere dedim. Suat ağbi yavaşça arkasını döndü ve biri onu kendisine çekti suat ağbi dereye düştü. Bana git diyordu. Bir başka ses ise bana gel diyordu. resmen dejavu olmuştum. Meğer benim asıl koruyucu meleğim suat ağbiydi. O an aklıma gördüğüm rüyalar geldi bana dedimi gösterdikleri o rüyalar. Dedem byüleri çözerken arkasında onu izleyen o ufak çocuk suat ağbiydi. Suat ağb dedemin öğrencisiydi.

Suat ağbi diye bağırdım. Git faking istediklerini alsınlar sen kurtul dedi. Elimdeki kağıda baktım sinirden yumruk yaptığım elimde kıvrışmıştı. Hemen suat ağbinin yanına indim. Suat ağbi burnundan kanlar akıyordu. Aynı benim çarpıldığım zamandaki gibi. Hemen çağırdım cinleri ve ne olduğunu sordum. Devam ediyorlar ve kaybediyoruz. Suat ağbi öldür beni bitsin dedi. Sanırım tanıdığım en cesur adamdı. Cesaretimi topladım ve kağıdı alıp tersten okuyup yapmanız gerekeni yapın artık bana bağımlı değilsiniz dedim. Suat ağbi bayıldı. Ve bir ıslık sesi ve çığlıklar kopuyordu. 5 dakika kadar dayandıktan sonra bende kendimi kaybettim. Sabah gözüme vuran kırmızı mavi ışık ve sarı elbiseli insanların beni silkmesiyle uyandım her yerim ıslanmış. her yerim acıyordu. Suat ağbi uyanmadı sedyeye koyup zütürürlerken neler olduğunu sordualar. ben olanları anlatacaktımki. Deli oldumu düşünmelerinden korktum ve arabamız bozuldu. Yürürken düştük dedim. Olanlara inanmıştılar. Suat ağbi kendine geldi sarıldı noldu dedi. Dedim bitti ağbi bitti herşey bitti merak etme dedim. belkide ben öyle sanıyordum.

son...

sonu beğenmeyen arkadaşlar için edit: Suat ağbi şuan yanımda birlikte yazdık hatta hatırlamadığım yerleri o hatırlattı biz. şuan bu işlerin daha içindeyiz ve hocadan haberimiz yok o köy şuan bom boş tahminimizce yokoldu gitti.

okuyan arkadaşlara teşekkürler yakında başka bir hikayede görüşmek üzeri