1. 1.
    0
    gelin amk. madem saat 1'i de geçmiş aklı başında adamlar kalmıştır diyerek size iki çift laf anlatıcam.

    inşaat mühendisiyim, bi otoyol projesinde kısım şefiyim. yaptığımız iş 500 milyon dolarlık iş, bitmek üzere, buradan da izmir-istanbul otoyoluna geçicem. şu an ulukışla taraflarında bir yerdeyim. size durumu anlatayım. dıbına koduğumun 59 km lik yolumuz boyunca sağda solda küçük küçük ağaç toplulukları dışında bir tane bile yeşillik göremezsiniz. yolu yaparken altında iki dakika oturacak gölge bulamadık yıllarca. ama garip bi arazi buralar. fena bereketli. ne eksen yetişiyo. domatesin, elmanın, kirazın, biberin kralını yiyoruz burda. büyük şehirde yaşarken alamayacağınız tatlardan ve doğallıktan bahsediyorum. ama ekili yer yok. proje dahilinde 550,000 bitki diktik, 4000 kadar da şantiye arazisini ağaçlandırdık. artık yemyeşil buralar. bunun konuyla ne alakası var? dıbına koduğumun köylüleri bu toprakları değerlendirmiyor. ipnelerin işi gücü kahvede oturmak. bi lahanadır tutturmuşlar, sadece onu yetiştiriyolar. neden biliyo musunuz? senede 1 kere toplanıyo ve yılın geri kalanını kahvede geçirtecek parayı kazandırıyor. biz burda bu kadar büyük iş yaparken dünya kadar köylüye iş verdik. daha doğrusu vermek istedik. noldu? zütverenlere gece yarılarına kadar kahvede resmen yalvardık gel çalış, sigortalı, düzgün maaşlı, yemekli diye. gelmiyo binler. sonra ne oldu? seçim zamanı fakiriz diye ağladılar, alınca yardımları sustular binler. ramazan geldi, oruç tutmuyoruz bari ramazanda para vereyim, hayır işleyelim dedim tam para verecektim köyde dağıtın diye baktım o çalışmam diyen huur çocukları istiyo yardım parasını. ben de ilk fırsatta hesap numarası bulup somaliye gönderiyorum yardımımı. öyle klavye başından atıp tutmakla olmuyo bu işler, çıkın bi bakın amk. iki gazete haberiyle gaza gelen binler sizi. gibtirin gidin dağılın.

    ama var işte fakirler fln filan diye gelmeyin. sosyal yardımlaşma vakıflarının nasıl çalıştığını çok ama çok iyi bilirim. bana maval okumayın, şu an somaliyle karşılaştırabileceğiniz bi durum yok ülkede. o yüzden susun artık

    bu arada satır aralarından çevreci geçinirken küçük dünya görüşleriyle bu tarz projelere karşı çıkan gerizekalılar da gerekli açıklamaları alabilirler.
    ···
  2. 2.
    0
    @3 evet gerizekalı panpam benim, ben zaten bu şantiyede doğdum hiç gezip görmedim. seni adam sanıp aldım karşıma gördüğüm duyduğum yaşadığım şeyleri burdaki durum üstünden anlatmaya çalışıyorum. senin örneklemeyi anlayamayan beynini gibeyim.

    hala "fabrika açsa vs vs" yazmış. yarram biz ne anlattık yukarda? senin çalışan adamdan anladığın sadece fabrika mı amk? illa üstü kapalı bina mı olması lazım? yapıyoruz işte burda, yüzlerce eve ekmek kapısıyız. ama o kapıdan girmiyo huur çocukları, sen neyi savunuyosun bana?
    ···
  3. 3.
    0
    keşke sen somalide doğsaydın da biri senin için burda maymun soyu yazsaydı, ne sığ adamlar var amk
    ···
  4. 4.
    0
    @12 sana benim dediğimi yap diyen mi oldu bin? ne yaparsan yap ama bu argümanlarla gelme bana
    ···
  5. 5.
    0
    @16 copy-paste?

    @19 şu an her şeyimiz tam zaten, yetiyo di mi? o yüzden istanbulda adam akıllı domates almaya kalktığında 3-4 tl kilosuna para veriyosun. o yüzden rusyadan ithalat yapıyoruz. o yüzden israilden hala tohum ve fidan satın alıyoruz. o yüzden buğday deposu konyaya buğday ithalatı yapılıyo. o yüzden hayvancılık harika gidiyo, kurbanda gerçek değerinden alabiliyoruz hayvanları, üstüne de angus falan getirtmiyoruz, dericiler gidip yunanistandan almıyo hayvanlarını.

    sizin kahvede kendi kendinize yetiyosunuz galiba? daha neyi ithal yediğinin farkında değil bin gelmiş toplanmayan yiyecek diyo. para etmeyen o yüzden tarlada kalan domates nasıl elinden 20 kuruşa çıkıp 1,5 tl oluyo amk? hiç mi ekonomi görmedin o.ç.? bi ürüne ne kadar kolay ulaşırsan o kadar ucuz olur. fazlalık olduğunda sıkıntı olur, onda da ihracat yapıyosun zaten. bi adam da her sene aynı ürünü yetiştrmez zaten tarlada.

    off offf gelen karşı argümana bak amk, ne düşündüysem laf anlatıcam diye
    ···
  6. 6.
    0
    bu arada sosyal yardımlaşma vakfını çok iyi bilirim derken şu ülkede doğru ve güzel çalışan tek kurumdur onu anlatmak istemiştim. gerekli yere gerekli yardım gider onlardan. kimsenin de haberi bile olmaz. her valilik ve kaymakamlığın sosyal yardımlaşma vakfı departmanı (departman saçma oldu sanki) vardır. eski kıyafetlerden, kurban etine, yardım için tek güvenebileceğiniz kurum desem yeridir. onun dışında da sadece kızılayı bilirim, ona güvenirim. onu da iç ederlerse yazıklar olsun yatacak yerleri kalmasın ne diyeyim.

    yorgan yakmıyorum yani amk
    ···