1. 1.
    +23 -3
    Gerçekten kafayı sıyıracağım.
    Evde kalmış baskısı, kalabalık ortamda eşinin dostunun, oğlunu torununu önermeler mi dersin, komşusunun oğlunu övenler mi dersin.. evliliği hala hayat başarısı olarak görenlere cidden acıyorum. Sanki hayatta başka hiçbir gayesi yok gibi hareket ediyorlar. Hele önerme yaparken “seni taşır.” demeleri..
    Mesleğim var, kendi ayaklarım üzerinde durabiliyorum. Taşımaktan kasıt nedir? Her bir ihtiyacımdan kocamdan bir şeyler istemek mi?

    Hayatımı birleştirmem, onun benim Fuzuli isteklerimi karışılamak zorunda oluşunu ifade etmiyor. Alışmışlar 16-18 yaş arasında evlenmeye, yaşın biraz geçti mi hemen evde kaldın muhabbeti.

    Yazık valla yazık. Hele ki aptal kızlarımızın “en kötü zengin koca bulurum” düşüncesi beni çok üzüyor. Evliliğin garanti değil, anlaşamamak insanın doğasında var. Ayrıldığın zaman ne olacak? Kimse bunları, ileriyi düşünmüyor. Anı kurtarmak değil hayat. Hayat, sağlam başmak demektir.

    Ben değil, sizin beyinleriniz baba evinde kalmış anlaşılan.

    Ki ben hala kendimi hala 20 yaşında hissediyorum ben
    ···