+1
-1
yler ben de inançsızım, aslında inanma ile inanma arasında gidip geliyorum uzun süredir.
Ateistlerin, deistlerin islam'a yönelik tüm argümanlarını, eleştirilerini okudum sayılır. işte Kabe ile ilgili yazılanlar, Kuran ın aramice okunuşu, erken islam ın eleştirisi vs vs.Turan dursun da pkudum, ezoterizm le de ilgilendim vs vs.
Ve şunu düşünüyorum hadislerle ilgili:
Şu Hz muhafazid'in 9 yaşındaki Hz Aişe ile evlenmesi, öldürttüğü şairler, yapılan katliamlar, savaşlarda ele geçirilen köleler, cariyeler ile ilgili bir sürü hadis var. Bunların hepsi doğru olmasa da çoğu doğrudur ve bize fikir verebilirler. Hadislerin yoğunlaştığı konular doğrudur diyebiliriz. Hadisler olmadan malesef ki Kuran ı da anlayamıyoruz. Burda islam ile ilgili sağlam bir temel yok. islam ile ilgili araştırdığınızda elinizde rivayetlerden başka birşey bulamıyorsunuz. Yani bir kaynak, belge sıkıntısı söz konusu.
Hz muhafazid ile ilgili anlatıların bile, yaşadığı söylenen 6 yy dan arapların kağıtla tanıştığı 100-150 yıl sonra yazıya geçirildiğini görüyoruz. Kitabın ismi Kitab ül Megazi,ibn i Hisak yazarı.Bu kitaptan da ibn i Hisam aracılığıyla haberdar oluyoruz. Yani elimizde en erken kitap 150 yıllık. Sonra halkın ağzında, kulağında yaşayan sözlü aktarım ürünleri ünlü hadisçiler tarafından toplanıyor. Bunların da zaten hiçbiri Arabistanlı değil, doğudan gelmeler:horasan vs.
Yani hz muhafazid 150 yıl boyunca halkın ağzında yaşıyor tarihi bir kişilik olarak.O ondan rivayet etmiş,o ondan bildiriyor şeklinde rivayetler hepsi.
Şimdi evet hadislerin hepsine uydurulmuştur diyemeyiz, hatta belki hiçbiri uydurulmamıştır sadece şekil değiştirmiştir, yanlış bir şekilde aktarılmıştır ve bozulmaya uğramıştır,bu mümkündür.Ama temel sorun hadislerdeki Hz muhafazid figürünün kendi içinde bile çelişmesi.Üstelik Kuran ile de çelişiyorlar.Örneğin Kuran da zinaya yönelik sopa cezası verimişken hadislere bir bakıyorsun Hz muhafazid recm uyguluyor. Diğer bir örnek de hadislerlerde bir gayrimüslim cenazesi için insandır diye saygıyla ayağa kalkarken başka hadislerde gayrimüslimlerle savaşmak için dünyaya gönderildiğini söyleyen,bir gayrimüslim görse hemen öldürecek bir hz muhafazid figürü.
Yani hadislerin biri öbürünü, öbürü birini tutmuyor. Hadislerde dün yaptığı bugünü tutmayan, Kuran a ters şeyler uygulayan bir peygamber görüyoruz. Bunun Müslümanlar tarafından kabul edilmesi mümkün değildir.Çünkü bir yaptığı birini tutmayan bir peygamber olmaz.Özellikle Kuran emirlerini bile uygulamayan bir peygamber.
Hz muhafazid Kuran a ters şeyler uygulayınca hadislerde, islami otoriterler Kuran ayetini hadislerin bile nesh edeceğini düşündürmeye itti.Bu nesh konusu başlı başına ilginçtir zaten.Ama daha da ilginci islami otoritelerin rivayetleri yani hadisleri göze alarak Kuran ayetlerini nesh etmeleridir. Kuran da bile birbirini nesh eden ayetler bulunur. Fakat burda da büyük bir sorun başlamakta. Hangi ayetin hangi ayeti nesh ettiğini ve hükmünü geçersiz kıldığını bilebilmek için elimizde rivayetlerden başka birşey yok. Kuran ayetlerini bile bu rivayetler yardımı olmadan anlayamıyoruz. Sure sıralamalarının nasıl yapıldığını, ayetlerin nasıl yerleştirildiğini bilmiyoruz. Elimizde islam ile ilgili güvenebileceğimiz tek kaynak Kuran-ı Kerim iken onun orjinalinin yakılması söz konusu.Bir hadiste de ise Hz muhafazid in Kuran'ın kitaplaştırılmasını istememesi vurgulanıyor ara cümlede. Yani kuransöz konusu olunca bile güvenilecek bir kaynak yok denilebilir. Kuran konusunda çok fazla araştırma yapıldı, yapılıyor.Müslümanlar rivayete dayalı geleneksel islam tarihini tabulaştırdıkları için bilimsel bir şekilde islam tarihini analiz etmiyorlar.Bu yüzden konuya eğilenler genelde Batılı teologlar oluyor.Bu çabalar oryantalizmle suçlansa da bu batılı teologların, tarihçilerin incil i ve Tevrat ı da kritik ettiğini unutmamak ve bu çabaların tek yönlü olmadığını görmek gerekir.
Kuran ile ilgili ortaya atılan iddialardan biri Kuran ın ilk dilinin aramice olduğu ve sonradan arapça ya çevrildiği ve çok yanlış anlaşıldığı.. Kanıt olarak islam ın ortaya çıktığı 6 yy da Arapça nın yeterince gelişmediği ve yazı dili olmadığı;Aramice ve Süryanice nin çok geniş bir coğrafyada kullanıldığı getiriliyor ve teorinin sahibi bilim adamı(sami dilleri uzmanı,bir mesleği daha vardı)Kuran daki kelimeleri analiz ederek Kuran-ı Kerim i yeni bir dil formunda anlam olarak yeniden inşa ediyor. Getirilen örnekler gerçekten çok ilginç. Kuran daki huri örnek getirilerek aslında bu kelimenin Aramice de üzüm anldıbına geldiği ve cennette üzüm verileceğini ve bunun Kuran ın cennette vadettiklerinin anlatıldığı ayetlerle daha uyumlu olduğu söyleniyor. Kitap birkaç yüz sayfa ama ağır.
Diğer iddialar ise genelde Kuran ın çok daha önceleri yazılmaya başlandığı, aşama aşama yazıldığı vs uçuk kaçık iddialar.
islam ın 6 yy daa doğduğu söylense de ona ait ilk izlere 7-8.yy larda rastlanıyor.Şamlı Johannes ilginç bir şekilde Kuran ın yapısıyla ilgili kitaplardan bahsediyor.Bir deve kitabından bahsediyor. Sanırım bu Kuran daki bir ayette geçen deve olmalı.
islam a ilişkin eş zamanlı bir kaynak da yok dış kaynaklarda. islam ile ilgili bir iç literatur var sadece.
Yani evet islam doğdu ama başlangıcı belirsiz ve karanlık. Hadisleri de aynı bağlam da normal gerek.
Benim ilgimi çeken ise Müslümanların kendi peygamberlerini her türlü hurafeyi ona atfederek kirletmeleri.Bu kötü bir şey işte.
Neys burda kalsın, devam ederim sonra..
Tümünü Göster