1. 1.
    0
    Happy families are all alike; every unhappy family is
    unhappy in its own way.
    Everything was in confusion in the Oblonskys’ house.
    The wife had discovered that the husband was carrying on
    an intrigue with a French girl, who had been a governess
    in their family, and she had announced to her husband
    that she could not go on living in the same house with
    him.
    ···
  2. 2.
    0
    @11 sağol kardeşim.
    ···
  3. 3.
    0
    Anani çeviri yaparken gibtim.
    ···
  4. 4.
    0
    mutlu ailelerin hepsi birbirine benzer: mutsuz ailelerin herbirinin mutsuzluğu kendine hastır.
    oblonskys'nin evinde herşey bir karışıklık içindeydi.

    Karısı, kocasının evlerinde mürebbiye olarak çalışan fransız bir kızla gönül ilişkisi içinde olduğunu keşfetti, ve kocasına onunla aynı evde yaşayamayacağını bildirdi.
    ···
  5. 5.
    0
    Lan ilk cümlede "happy families are all alike; every unhappy family is
    unhappy in its own way." diyor.

    Türkçe ye şöyle çevrilmiş:

    "Mutluluklar birbirine benzerler, ama, her talihsizliğin ayrı bir görünüşü vardır."

    Mutlu aileler demesi gerekmiyor muydu?Bir aydınlatın lan.
    ···
  6. 6.
    0
    kocan çok ayıp etmiş
    ···
  7. 7.
    0
    Bağlaçlar fazla olduğu için dediğiniz gibi cümleye dökme işi zor oluyor.
    ···
  8. 8.
    0
    ingilizce kelime öğrenmek için anna karenina yı indirdim türkçe çevire çevire gidiyordum ki anna karenina nın türkçesini indirip karşılaştıra karşılaştıra kelime öğrenme fikri doğu aklıma. Neyse yine de teşekkürler.
    ···
  9. 9.
    0
    lan anladım da şimdi cümleye dökmesi çok zor geldi amk
    ···
  10. 10.
    0
    cümle dedin paragraf yazmışın amk
    ···
  11. 11.
    0
    kısmen
    ···
  12. 12.
    0
    evet ya da hayır deyip gidin.
    ···
  13. 13.
    0
    @13 eyv panpa
    ···