şizofrenik bir adamın hikayesi

adım sedat çalık 23 yaşındayım
anlatacağım hikaye benim hikayem
bundan 8 yıl öncesine geçiyorum lise 2 deydim annemle yaşıyordum babamı ise 4 yaşımdan beri hiç görememiştim
annem babamın bir asker olduğunu ve ben küçükken teröristlerin saldırısı sonucu öldüğünü söylerdi ben de hep babamın bir şehit,bir kahraman olduğu hikayesine inanırdım

ben içine kapanık biriydim ama çok zekiydim anadolu lisesini kazanmıştım pek arkadaşım olmazdı bir gün sınıfın en güzel kızı yanıma geldi ve benden tarih notlarını istedi ama kız güzel mi güzeldi yaşına rağmen dolgun göğüsleri ve kalçasıyla birlikte çok güzel bir suratı vardı ama ben alışıktım çünkü sınıfta genelde benden not almaya gelirlerdi hep notları verdim kız ise bana sanki acır gibi bakıyordu sanki benim asosyal ve içine kapanık oluşuma acıyordu daha sonra yüzünde güzel bir gülümseme gördüm daha sonra da görüşürüz diyerek yanımdan ayrıldı

bu arada kızın adı merveydi
ben o acıma bakışını düşünüyordum hala bana uzun süre bakmıştı sanki beni tedavi etmek ister gibi ama değişemiyordum işte sonra derse girdik ondan sonraki teneffüs tuvalete gitmiştim tuvalette 12 lerden serseri bi çocuk olan yakupla karşılaştım yakup mervenin yeni sevgilisiydi yanında 2 tane ayı gibi adam vardı bana "seni bugün merveyle gördüm ne ayak" falan dedi ben de mervenin bana ders notları için geldiğini söyledim tabi yakup ille sataşacaktı "lan zirzop kıza öyle uzun uzun baktın ben kör müyüm" falan dedi ben çok çekingen biriydim bu yüzden sadece "yanlışlıkla olmuştur bi daha olmaz" dedim yakup afferin ha şöyle diyip gitti ama içimden ağzını burnunu kırasım geliyordu gerçi yapabilirdim de ama adamın arkası sağlamdı

ben hala yakup binine karşı olan sinirimle eve gittim annem işteydi annem bağdat caddesinde bir kuaförde aylık 5000 liraya çalışıyordu ama çok geç saatlere kadar çalışmak zorunda kalıyordu ve eve yorgun argın geliyordu ben de çoğu zaman evde yalnız oluyordum yemeğimi yiyip pc nin başına geçtim birden kapı çaldı açtığımda orta yaşlarda bir adam gördüm bana "sen kemal çalık'ın oğlu musun" diye sordu ben de evet dedim babamın adını duyduğuma şaşırmıştım adam bana bir dosya verdi ve şunları dedi "ben babanın eski bir arkadaşıyım bunu iyi sakla evlat sakın başkaları okumasın özellikle sen okuma" sonra gitti ben bayağı bir şaşkınlık içindeydim babamın eski arkadaşı olduğunu söylemişti peşinden gitmeyi düşündüm ama yapmadım dosyayı annemin bulamayacağı bir yere sakladım önce açmayı düşünüyordum ama adam babamın arkadaşıydı ve dosyayı okumamamı söylemişti bu yüzden okumadan sakladım

hikayeye yarın devam ederim anca beyler

bir saat sonra yine zil çaldı komşumuzun oğlu fatih geldi ender arkadaşlarımdan biriydi bana dışarı çıkıp çıkamayacağımı sordu ben de zaten evde asosyallikten ölecektim tamam dedim yürüyorduk dışarda fatih muhabbet açmak için kız var mı lan falan dedi önce aklıma merve geldi sonra da gibtir et amk diye düşündüm ne arar kız bende dedim fatihe biz asıl mekana,bi apartmana gelmiştik napıyoruz burda dedim o da para kazanacaz falan dedi apartmandan içeri girdik asansör bozuktu yürümek zorunda kaldık merdivenleri çıkarken birden çok ender olabilecek bi olay oldu merveyle karşılaştım merve "aa sedat naber" dedi ben de çekingenlik ve şaşkınlık içinde "iyidir senden naber" dedim merve:"iyidir nolsun hayrola ne işin var burda" dedi ben de "kuzenime geldik" dedim merve "kimmiş bu kuzen" dedi orda araya fatih girdi "yusuf abiye geldik 5. katta" diye yalan uydurdu genelde insanların gözüne pek bakmazdım ama mervenin gözüne bakmak istedim birden yine acır gibi bakıyordu bana daha sonra da "bu arada bugün yakup sana sataşmış onun adına özür dilerim onla konuştum bi daha yapmaz" dedi ben de "önemli değil neyse biz gidelim hadi görüşürüz" dedim yürürken fatih "lan şerefsiz hani kız yoktu taş gibi kız işte" dedi ben de "saçmalama olum sınıftan arkadaş sadece ayrıca sevgilisi var kızın" dedim neyse biz geldik 5. kata 30 larında bi herif açtı bize iki poşet verdi ve "adres içinde dikkatli zütürün kimseye yakalanmayın" dedi fatih de "tamam yusuf abi" dedi

ben nerden bilebilirdim ki taşıdığımız şeyin 2 kilo kokain olduğunu lc waikiki poşetinin içinde pek dikkat de çekmiyordu yolda fatihe sormuştum "olum ne taşıyoz lan biz" diye fatih de "çok para kazandıracak şeyler" dedi bu arada birden önümüze polisler geçmez mi polisler durun dedi fatih polisi gördüğü anda kaçtı şerefsiz benim de hiçbir şeyden haberim yokbeni zütürdüler karakola sorguya falan çektiler ben de çok pis korkmuştum her şeyi anlattım polisler fatihle yusufu yakaladı beni serbest bıraktılar ne kadar istemeden oldu desem de annem bana o olaydan dolayı çok kızmıştı özellikle söylediği bir laf gücüme gitmişti "baban ülkesi için canını versin sen git uyuşturucu taşı" fatihin durumu daha beterdi savcı bunu affetmişti ama evde babasından çok pis dayak yemişti benle de artık pek konuşmuyordu

aradan birkaç gün geçmişti okulda yaşadığım olayı herkes duymuştu herkes benle taşşak geçiyordu bu olay da canımı sıkıyordu bu arada daha büyük bir sorunum vardı benim ispiyonlamam sonucu 2 kilo kokaini giden ve hapse giren yusufun arkasının sağlam olduğunu ve beni gördükleri yerde çok pis döveceklerini öğrendim

benle okulda uğraşmayan ender kişilerden biri de merveydi içimden ne iyi kız diye geçirmiştim
neyse bir gün biz bedendeydik ben basket oynuyordum bi ara yerime birisi girdi ben de kenarda oturuyordum merve spor salonuna inen merdivenlerden gözüktü beni görünce gülümsedi ben de çekingen şekilde biraz gülümsedim neyse kız merdivenden inerken birden boşluğa adım attı ve ayağını ters bastı çok pis bir şekilde yere düştü orda birden yerimden fırladım kızın yanına gittim mervenin bileği burkulmuştu ve dizi yaralanmıştı ağlıyordu hocaya "hocam arkadaşımı revire zütürürüm" dedim bu cesaret nerden gelmişti anlamamıştım bana tutunarak zar zor yürüyordu bana " çok teşekkür ederim sedat" demişti benim çekingenliğim yine başlamıştı içimden ben ne yaptım diyordum zor duyulur bir sesle "önemli değil" dedim neyse revire zütürdüm sonra ordan ayrıldım sınıfa gittim sıra arkadaşım mehmet "olum bence dikkat et yakup duyarsa ebeni giber" demişti ben "o kadar kıskanç mı lan" dedim o da "tabi öyle lan merveden önceki sevgilisiyle yemeğe gitmişler şimdi bunlar garson kıza baktı diye garsonu dövmüş zor ayırmışlar" dedi ben içten içe tırsmaya başladım bi yandan yusufun arkadaşları bi yandan yakup

neyse ki o gün yakubu görmemiştim yolda da yusufun arkadaşlarıyla karşılaşırım diye tırsa tırsa yürüdüm bu böyle olmaz dedim ve kendimi savunmak için bişey lazım diye düşündüm bu arada fatihi görmüştüm evin önünde fatih vardı naber dedim gözünde hala morluklar vardı bana hala kızgındı ben de "olum niye söylemedin ki önceden napacağımızı" dedim o da "ne bileyim senin böyle ispiyonlayacağını" dedi daha fazla olay çıkmasın diye susup evime gittim her zamanki gibi pc başındaydım olası bir tehlikeye karşı napacağımı düşünürken birden olağanüstü bir olay oldu

birden babamı gördüm aslında daha önce sadece fotoğraflarda görmüştüm ama bu seferki çok değişikti gerçek insan gibi görüyordum bana "merhaba oğlum" dedi ben de "sen gerçek olamazsın sen ölmüştün kesin hayal görüyorum" dedim babamın hayaleti(onu böyle adlandırıyordum)"evet değilim ama yine de bana ihtiyacın var sana nasıl dövüşülür öğretmeye geldim" dedi bana bikaç dövüş taktiği göstermişti ben hala şaşkınlık içindeydim daha sonra da birden yokoldu ben kendi kendime "kesin deliriyorum zaten asosyalin biriyim kendi kafamdan uydurdum" diyordum neyse pc ye girdikten sonra o olayı unutmuştum zaten

@19 şizofreni kısmına geçiyorum şimdi panpa

@22 yalan yok panpa şizofrenim zaten kafamdan böyle saçma sapan bişey uydurmuştum

ertesi gün cumartesiydi annem işteydi ben de evdeydim ama birden birisini evimde gördüm "sen kimsin lan" dedim bana döndü gördüğüm an şoka girmiştim yusufu görüyordum ben hasgibtir lan diye bağırdım korkudan sonra o da yok oldu dedim ulan kesin şizofrenim ben diye anneme söylemeyi düşünmüştüm ama yapmadım zaten işi başından aşkın kadının bi de benim deliliğimle uğraşmasın ben de internettten falan araştırdım

gençler ben uyuyacam artık yarın devam ederim

internette okuduklarıma göre şizofreni belirtileri vardı bende pgiboloğa gidip ilaç almam gerekiyordu ama anneme bu olayı söylemek istemiyordum kendi kendime bu sorunları çözmek zorundaydım
ben böyle pazartesiye kadar uzunca düşündüm kendi kendime hastalığımı yenebilecek bi şeyler bulmalıydım sonra vazgeçtim şayet artık hayali kişiler görmüyordum

pazartesi okuldaydım kantine giderken yolda yakubu gördüm üzerime doğru yürüdü ve bana tokat attı sonra da "bi daha merveye yaklaşmayacaksın lan" diye bağırdı o arada zaten milet etrafımızı sarmıştı ben karşılık vermeyi düşünürken birden hocalardan biri gelip bizi ayırdı millete "sınıfınıza gidin çocuklar" dedi sonra ikimize de "bir daha olay çıkarsa ikinizi disipline veririm bura meslek lisesi mi eşşoğlu eşekler" dedi yakup orda bana ters ters bakıp sınıfına gitti ben de sınıfıma gittim merve gibi bir kızın niye yakup gibi kıskanç bir serseriyle sevgili olduğunu anlamış değildim

neyse sınıfa gittim merve yanıma geldi "yakup adına özür dilerim sedat" dedi ben biraz sinirliydim merveye "niye onun adına özür diliyorsun ki herşeyi yapan o bırak özür falan dileme onun adına " dedim sonra merve "zaten bıktım artık kıskançlıklarından ayrılacağım ondan" dedi o sırada hoca da gelmişti mervenin dedikleri beni biraz sevindirmişti en azından yakup dingilinden kurtulurum diye düşünmüştüm neyse ben okuldan sonra eve gittim o gün gitar kursum vardı 1 yıl boyunca gitar kursuna gidiyordum hep fatihle birlikte giderdik bu sefer fatihle gitmeyeceğiz galiba diye düşünüyordum fakat yanılmışım kursa giderken fatih yanıma geldi bana "sedat uyuşturucu olayından dolayı senden özür dilerim mallık ettim beni affedecen mi" dedi ben de "tamam kardeşim ben de seni ispiyonladığım için özür dilerim" dedim barış tokalaşması yaptık herşey benim için iyiye gidiyordu kankamla barışmıştım ki zaten az arkadaşım vardı üstüne kıskanç bi pekekentten kurtulmuştum ama mutluluğum uzun sürmedi biz yolda giderken fatih bana "bu arada yusufun arkadaşları seni ve beni arıyorlar her yerde bulursa gibecekler olum" dedi hala yusufun arkadaşları peşimdeydi

neyse biz gittik gitar kursuna dönüşte fatih bana "gel senle bi arkadaşa gidek" dedi ben espirisine "yine uyuşturucu taşımıyacaz di mi" dedim fatih güldü neyse biz gittik bi çıkmaz sokağa geldik ordan 2 adam çıktı ve hızlıca kolumdan tuttu ben kurtulmaya çalışıyordum ama beni tutanlar ayı gibi adamlardı sonra artist tipli bi adam geldi ve "demek yusufu ispitleyen huur çocuğu sensin" dedi bu binlerin lideri gibi gözüküyordu ben şaşkındım fatihe baktım bana "kusura bakma sedat beni de yakaladılar ve seni getirmemi istediler yoksa döveceklerdi beni" dedi bu arada bu adamların lideri gibi gözüken adam "senin normalde ağzına sıçardık da bugün iyi günümdeyim senle bi anlaşma yapalım sen bize o 2 kilo malın parasını getir biz de seni rahat bırakak" dedi daha sonra da "10000 tl getireceksin sana 1 hafta süre eğer parayı getirmezsen ya da polise gidersen evini öğrendim zaten senin evine gelir ananın da senin de bi güzel ebesini giberim" dedi orda annemin adını söylemesine çok sinirlendim ama bişey yapamazdım iki ayı herif beni tutuyordu zaten sonra da yanıma gelip karnıma 2 ağır yumruk attı daha sonra da suratıma vurdu adamın eli ağırdı yere kapaklanmıştım "bu da yusufu ispitlediğin için" diyip gittiler

ayağa kalktım fatih de ordaydı zaten konuşmadan eve gittim ne tak yiyecem diye düşünüyordum belki de polise vermeliydim öylece bir gün geçti ertesi gün okula gittim okul yarım gün olduğundan pek kimse yoktu eve erken döndüm annem de evdeydi haftada bir gün tatildi ona fakat gün sayısı belli değildi şayet çalıştığı kuaför bayağı iyi yerdeydi(bağdat caddesinde kuaför boru değil) anneme para konusunu açmayı düşündüm belki de köşede bi miktar parası vardır diye birden kapı zili çaldı eve gelen kişiyi gördüğümde çok şaşırdım