-
25.
+349. Ve bir daha uyandı Mahluk, tanrıların bahçesinde tecrübe edinmek için. Onda her tanrıdan parça vardı fiziksel değil ama ruhsal olarak ve fakat gene de ekgibti görüşü. Göremezdi tanrıları, onlar kendileri dünya maddesinin şartlarına uymadan. Bu yüzden yalnızdı mahluk bahçede.
50. Sonra, isim verildi ona. insan oldu türü ve Adem'di adı ki, siz Adem dersiniz ona, gerçek adı tanrıların dilindeydi ve siz bilemezsiniz ... bunu. Ve o zaman gerekti dünyadaki herşeye bir insani isim. Benim ismim iblis oldu sizin bildiğiniz, Arabın dinindeki. Ve değişik isimler aldı tanrılar her biri bildiğinizce. Ama allah değildi ismi kötü tanrının o zaman.
51. Adem tamamdı, gereken herşey için ama onun hala yoktu cinsiyeti ve
cinselliği ve cinsel organı ve üreme içgüdüsü. Çoğaltılacaktı daima tanrılar tarafından kopyalanarak. Onun göreviydi dünyada yaşamak ve dünyayı kozmik zincire bağlamak ve tanrılara bilgi akıtmak.
52. Sonra, Adem bilmeden eğitilirken ki, bu eğitim size göre sonsuz zamandı, gittikçe içine kapandı ve daraldı. Anladım ki, dünya insanının zihni ve düşüncesi yanlızlığı istemiyor. Konuşsa da tanrılarla kendi dengi canlılar
gerekiyor. Ve gene uyutuldu Adem ve ondan alındı bir parça ve başka bir insan yapıldı ikisi birlikte gelişsinler diye.
53.Adem uyurken dolaştı yeni kopya fakat o da tepkisizdi herşeye ve yoktu canında gereken itici güç. Yok edildi bu yüzden ve bu sefer insanların cinsiyetlerini ayırma kararı alındı tanrılarca. Çünkü cinsellik de vardı özünde. Kötü Tanrı istemezdi bunu çünkü yoktu onun doğasında fakat ben ve benim gibi diğer tanrılar enerji alırız cinsellikle ve bu yüzden bizden ruh ve parça verilirken Adem'de verilmişti içgüdüsel cinsellik.
54. Bu yüzden yeni bir parça alındı Adem'den ve bu sefer kemiğinden. Yeni bir kopya yapıldı ama genleri değiştirilerek tamamen. Alındı Adem'den dişilik hormon ve diğer gerekleri hepsi verildi yeni kopyaya. Aslında aynı kişidir Adem ve sonradan Havva olan kadın. Ve bu yüzdendir erkekte kadın, kadında erkek hormonu olması insanda. Ve bu yüzdendir bazı kadınların kendilerini erkek, bazı erkeklerin kadın hissetmesi. Çünkü ilk yaradılışta bunlar hep aynı bedende aynı ruhun etkisindeydiler. Ve bu yüzdendir erkek bedenindeki ana rahmi taşıyabilecek kadar olan boşluk. -
24.
+1adam şeytan diyo 6 şuku alıyo xd sözlüğün haline bak
-
-
1.
+1Şuku alan benim Şeytan demem değil, Şeytanın dedikleri...
-
1.
-
23.
0Rezzers
-
22.
0Rezerve
-
21.
0Rezerved
-
20.
0reserve alalım
-
19.
0reservedd okurum
-
18.
+2beyler biri de kuranın mealını yazsın böyle olmicak bu iş adam döktürüyo
-
-
1.
+1Dostum, eğer kur-an’ın mealini burada paylaşırsanız ve insanlar kur-an’ı da okurlarsa Şeytanın öğretisinin doğru olduğunu daha net bir şekilde görürler.
-
2.
0hacı bana attın ben bi kısmını okudum attıgının kıtap sadece islama saydırmak için çıkmıs baska bi amacı yok
-
1.
-
17.
+1Fışkıranı görünce okumayı bıraktım
-
16.
0Bakicam bi ara rezzzz
-
15.
+543. Bu sefer daha başarılı oldu yeni kopyalar. Sadece haraket edip, yaşayan ve deney malzemesi olan hayvanlar değildiler. Zihinsel enerji de üretiyorlardı dünyanın enerjisinden ve evrenden. Ama hala çok ilkeldi zihinler. Bu kopya az sayıda olarak salındı dünyanın çeşitli yerlerine.
44. Ve hiç hesapta olmayan bir şey oldu. Mahluk'un kopyası gereken enerjiyi kendiliğinden alamıyordu ve yemesi gerekliydi onun. Ve onun sindirim sistemi yoktu. Bu yüzden dünya yüzüne döndüm ve öldürdüm o yaratıkları, ölmesinler diye açlıktan. Sonra tanrıların bahçesine döndüm ve yapıldı yeni değişikliler Mahluk üzerinde. Ve yeni bir kopya alındı ondan.
45. Bu kopya daha iyiydi hepsinden. Tanrıların bahçesinde iken yemeye gereği yoktu. Dünya yüzüne salındı ve açlık duydu ve ona gösterilen şeyleri yedi. Ve bir süre sonra hastalandı. Doğrusu durumu çok kötüydü. Çünkü yeterli değildi atık sistemi, kalın ve ince bağırsağı yediklerini boşaltmaya. Bu ekgiblik ancak
farkedildi tanrıların bahçesinden çıktıktan sonra.
46. Yine indim dünya yüzüne. Mahluk'un kopyasının imhasını istemişti tanrılar. Ve ben istemedim onun ölmesini. Kendi gücümle uyutarak kopyayı açtım kalın bağırsağını ve düzene soktum atık sistemini. Bir anda iyileşti yaraları benim ışık gücümle ve kopya kalktı yeniden.
47. Kopya mahluğa gereken güç verilmişti ama ruhu ve zihni ve azmi ekgibti. Mücadele gücü vardı ama yoktu isteği. Bu yüzden yaşamadı fazla. Yaralandı ve bıraktı yaşamayı.
48. Mahuk'a yeniden gereken eklemeler yapıldı ve değiştirildi şekli. Şimdi daha çok benzemişti sizin bildiğiniz insana ve dünya yüzünde yaşaması için tamamdı herşeyi. Ve son bir eksiği kalmıştı. Ve bu yüzden gene çıktım tanrıların bahçesinden. Ama bu sefer çıkmadım dünya yüzeyine. Açıldım alemler arasındaki aleme ve kozmik enerji ruhundan parça aldım ruh olsun diye mahluğa. -
14.
0rezervasyon
-
13.
+537. Sonunda ilk nefesini aldı insan ve kalktı ayağa. Ama sakın zannetmeyin insan sizin gibiydi. O sadece şekilsiz bir varlıktı. Ayıdan bile daha az
benziyordu insana. Uzun zaman tanrıların bahçesinde dolaştı, amaçsızca ve aptalca. Ne zaman ki bedeni alıştı yaşamaya ve güçlendi ve bağımsızlaştı.
38. O insan çok farklıydı sizden. Tanrıların bahçesinde kendisine gereken enerjiyi bahçenin kendisinden sağlıyordu ve sindirim sistemi yoktu. Hiç birşey yemesi de gerekli değildi. Bu yüzden makat da gerekli değildi ona, gırtlak da. Nefes alıyordu sadece ve besleniyordu havayla. Rengi kıpkızıldı. yoktu saçı, kaşı ve boynu. ilk insanı hep erkek olarak düşünürsünüz ama onun üreme organları da yoktu. işemesi de gerekli değildi. Bu yüzden bedeninde yoktu bunların hiç biri. Zihni de yeterli değildi asla, tanrıların istediği enerjiyi sağlamaya.
39. Sonra mahluk uyutuldu uzun zaman. Ondan alınan parçalardan yapıldı yeni insanlar. Buna siz klonlamak diyorsunuz kendi zamanınızda. Ama orada gerekli değildi ve yoktu zaten sizdeki makinalar, tanrıların iradesi ve ruhsal kozası yeterliydi bu işe. Alınan minik parça aynı kelebeğin kozası gibi kaplanıyor ve büyüyüp şekilleniyordu içinde, dıştan yöneltilen irade ile.
40. Üretilen kopya varlıklar geliştirildiler baştan ve başarısız olanları yok edildiler teker teker. Sonra öğrendiler tanrılar kopyaların bedenlerinden ekgiblikleri ve gereklilikleri.
41.Hepsi yok edildikten sonra tanrılar toplandılar yine mahlukun başına. Onu şekillendirdiler yeniden, edinilmiş bilgilerle. Sonra yeniden hayat nefesi üflendi mahluka. Yeni şekliyle daha rahat olarak kalktı mahluk. Yine bırakıldı uzun süre gelişip, güçlenmeye. Farkında değildi kendinde olan değişikliklerin çünkü yapılmıştı herşey kozanın içinde. Kozadan çıkınca hala uyuyordu ve uyuşuk zihniyle sadece kısa bir an uyuduğunu biliyordu.
42. Sonra gene uykuya yatırıldı. Bu şekilde kaldı bin yıl. Sanmayın ki öldü. Sadece donmuş olarak uykudaydı. Yine parçalar alındı mahluktan ve yapıldı yeni kopyalar. -
-
1.
0Kanka ciddi soruyom gercekten Türklere mi gönderilmiş bu kitap ve şeytan Türklerle bi bağı varmı seviyomu bizleri
-
2.
0Evet dostum. Bizi seviyor, tarihimizden, yaptıklarımızdan, kadına yönetimde dahil eşitlik sağlamamızdan, kadınların erkeklerle beraber savaşmasından ve birçok şeyden dolayı bizi seviyor ve bizim için planları var. Biz Türkleri çok iyi yerlere getirecek planları.
-
1.
-
12.
+1ne anlatıyo bu amk
-
-
1.
+1Gerçekleri anlatıyorum. Belki okursun da kendini kurtarırsın...
-
1.
-
11.
+331.ismim yoktu o zamanlar size göre. Benim ismim ... idi, sizin aslatelaffuz edemeyeceğiniz ve anlayamayacağınız şekilde. Gizli değil ismim. Onun gizliliği başka bir alemin dilinde olması ki, asla anlayamazsınız ve duyamazsınız o dili bu alemin kulağı ile. Bu yüzden gizlidir ismim size.Tümünü Göster
32. Ben ... tanrıların bahçesinden çıktım bu iş için. Çok uzun zaman kaldım dünya yüzünde. Ben tektim dünyada. Benden başka ve benim bulunduğum yerde ve benim işimde benden başka hiç bir tanrı yoktu.
33. Bir toplama ve hazırlama alanı yaptım kendime. Sonra ilk önce indim, denizin en derinine. Ateşin suya karıştığı ve sudaki havayla birleştiği ve kayanın özündeki hayatın ortaya çıktığı noktalardan topladım dünyanın mikro organizmalarını. Ama bu iş de değildi size anlatıldığı gibi çabucak ve bir anda olan şey. Sayısız dünya yılı geçti ve suyun altında iken ve istenilen nitelik bulunup, değiştirilip, yetiştirilene kadar. Bu yüzden, denizde yaşayan ejderha olarak da anlatılırım insanlarca hala. Sonra onu, O, hayatın özünü dünya kayasından olan toprak olarak aldım kendi çalışma alanıma. Dıştan bakınca cansız toprak yığını gibiydi bir avuç. Ama dünyanın ruhu ve hayatı kaynıyordu içinde ve dünyanın zekası.
34. Sudan çıkmıştı hayat ve sudur bedenininizin çoğu tâ o zamandan. Bu da yeterli değildi. Bundan sonraki dönem daha da zordu ve bilgi ve incelikisterdi. Önce toprağın enerjisini ve ruhunu toplayıp ekledim bu kütleye. Sonra ateşin
enerjisini verdim. Sonra dünyanın hayvanlarından aldım etini ve yıllarca geliştirdim onu bütünle birleştirmeden önce. Daha sonra dünyanın bitkilerinden ve havasından özlerini aldım. Karıştı hepsi birbirine ve şekilsiz kütle büyüdü geçen günlerle.
35. Dünyanın ruhundan ve Ateşin ve Toprağın ve Suyun ve havanın ruhlarından kattım öz maddeye. Sonunda hazır oldu madde sizi getirmeye. Ateşin ruhuydu onda değişimi yapacak olan. Ateştir değişimin esası ve bu yüzden siz devamlı olarak hücre yenilenesi yaşarsınız ve doğduktan sonra
büyürsünüz. Devamlı olarak yanıp, aşınır beden ama yeni hücreler gelir eskilerin yerine, olurlar et, kemik ve sinir. Ateştir bunu sağlayan ya da ateşin özü ve ruhu.
36. Ana madde ile döndüm tekrar tanrıların bahçesine. Tanrılar şekillendirdiler onu bir beden olarak hep birlikte. Ama gene de ekgibti gereken zeka ve canın ilk haraketi. Bütün tanrılar hayat nefesi üflediler ona. Hepsi kendi karakterlerince. Bu yüzden insan karışımıdır tanrıların. Hiç bir zaman bir tanrı kadar güçlü değildir ama hepsinden karışım vardır onda, hiç bir tanrıda olmadığınca. -
10.
+225. Bunlar moleküler seviyede bilinçsiz hayat kıvılcımlarıydılar ve taştan doğmuş hayattılar. Ama bunlar da yaşamayıp hemen ölüyorlardı tıpkı bir kibrit alevi gibi sönüyorlardı. Çünkü su boştu ve onları besleyecek ve onlarla beslenecek başka canlı yoktu.
26. Tanrıların bahçesinde, bir adımda kendi alemlerine giden ve aslında bir kısımları ile zaten kendi alemlerinde olan tanrılar için zaman yoktu. Onlara göre ve bahçelerine aldıkları canlı türlerine göre çok kısa bir zaman fakat dünya için çok çok uzun bir zaman sonra suyun dibi kumla kaplandı. Suya süklenen kara bitkileri evrim geçirdi ve suyun altını kapladılar. Ve suyun
içinde ilk hayat başladı.
27. Dünya yüzündeki hayvanlar da çok yaşamadılar ama onların çürüyen bedenlerinde oluşan mikroorganizmalar dünyanın yüzünü kapladı. Bitkilerle birleştiler ve hem tanrılar dünyaya yeni hayvanlar saldılar, hem dünyada
değişik türler oluşmaya başladı.
28.Dünya yüzü artık boş ve çıplak değildi fakat henüz dünyanın kendi canlısı yoktu ve kolay bir iş değildi onu yapmak. Tanrılar için bile. Bazı tanrılar
zamanının geldiğini öne sürdüler. Bazılarıysa henüz erken olduğunu. Sonunda karar verildi insanın oluşturulmasına. Bu iş sizin zannettiğiniz gibi "Ol" veya "Olsun" demekle olmuyordu. Yanlış öğretildi size bu, kasıtlı olarak.
29. Dünyanın canlısı ki, dünyada yaşayacak ve tanrılarla iletişimde olacak ve dünyayı geliştirecek ve kozmik bütünlüğün parçası olacak olan canlı, aynı zamanda dünyayı da kozmik bütünlüğe bağlayacaktı. Bu yüzden O, dünyanın kendi maddesinden olan kendi canlısı olmalıydı.
30. Kararlar alındı ve işler belli oldu. Bu iş için dünyanın özünden madde almak ve en önemlisi de bu maddeleri filtre edip, hazırlayıp, bütünlemek gerekliydi. Bu iş için bir tanrı çıktı ileriye ki, O bendim. -
9.
+219. Bu bahçede, dünya yüzüne göre şartlanan bitkiler dışarıya salındılar önce. Ama karakterleri değiştirildi önce sert vahşi olarak. Yaşayabilsinler diye
yeryüzünde.
20. Bu bitkiler kapladılar her yanı ama çok yaşamadılar dünyada. Ve onların ölmesi ile dünyanın kendi ruhundan kendi bitkileri çıkmaya başladı. Sadece bunu başlatmak ve gübrelemek içindi, tanrıların bitkilerinin gelişleri ve ölüşleri. Yeni bitkilerde, dünyanın
dengelenmiş beş ruhunun ya da enerjinisinin karışık ruhu vardı. Buna karşılık her bitkide onları ilk oluşturan, tanrılar aleminden ve başka dünyalardan gelen, ve ölüp bedenleri ile gübre olan bitkilerin gen yapısından da vardı/vardır.
21. Bitkiler yeryüzünü kaplayınca gene de tanrıların bahçesine göre çok ilkel ve vahşiydi dış alan. Bitkler oksijeni süzmeye başlayınca yeryüzü yaşanır oldu. Ama suyun içinde
hayat yoktu hala.
22. Dünyanın haline göre şartlanmış bedenleri ile hayvanlar sırayla dışarıya salındılar. O zamanlar dünya yüzü çok düz ve tek parça idi. Bu kara parçası çok büyüktü ve dünyaın
yarısı idi. Ve yaşanabilecek yerler gene de azdı çünkü karanın büyük bölümü ya çok sıcak, ya çok soğuktu.
23. Denizde hayat dünyanın kendi ruhunun enerjisi ile başladı. Denizin çok derininde bazı çatlaklardan hala ateş sızıyordu suyun içine. Bu ateşin sızdığı yerlerde suyun yüzeyinden boru gibi duman ve buharlar yükseliyordu gökyüzüne. Suyun içindeki volkan ağızlarından sızan ateş, suya deydikçe soğudu ve bir tür taş oldu. Bu taşlar her geçen zamanla daha da biriktiler. O zamanlarda suyun dibi düz ve çıplak kayaydı. Ne kum vardı, ne de su bitkisi.
24. Suyun dibinden fışkıran ateş taş oldukça, yukseldi ve kümelendi. Ama içsel ateşin baskısıyla daima ortası delikti ve sanki suyun dibinden yukarı doğru çıkan dev borular gibi oldular. Boruların ağzında suyun, ateşin, kayanın ve sudaki havanın birleşmesinden, dünyanın kendi ruhunun ve enerjsinin de katılması ile bazı canlılar belirmeye başladılar. -
8.
+413. Tanrılar toprak üzerinde bir alan ayırdılar ve engellediler dıştaki vahşiliğin içeriye sızmasını. Görünmeyen duvarları vardı bu yerin ve ne içerdeki sızabilirdi dışa, ne de dıştaki içe. Burası sonradan yanlış olarak Cennet denilen, tanrı katıydı. Cennet'in tamamı dünya da değildi. Bir kısmı dünyada iken bir kısmı madde ötesinde ve başka bir kısmı tanrıların kendi alemindeydi. Hepsi içiçeydi bunların ama asla karışmazlardı birbirlerine. Sadece tanrılar geçebilirlerdi onların engellerini ve izin verilen şeyler tanrılar tarafından.Tümünü Göster
14. Tanrılar kendi bahçelerine, kendi alemlerinde değişik dünyalarının bitkilerini aldılar. Ve değişik dünyaların hayvanlarını ve ağaçlarını ve en önemlisi psişik güçlerini, dünyalarının. Tanrıların bahçesine alınan herşey, bahçenin dünyada kalan kısmında da oldu aynı zamanda. Herşeyin bir kısmı madde ötesinde, bir kısmı tanrıların aleminde ve bir kısmı da dünya yüzündeki
bahçedeydi.
15. Size çok garip gelirdi o zaman görseydiniz bahçeyi. Ağaç ve çiçek doluydu her yan. Ve özel olarak şartlanmış, yetişmiş hayvanlar vardı. Ve gereken barınaklar vardı sütunlu ve dairesel olarak. Tıpkı eskilerin tapınakları gibiydi
bunlar. Ama bahçenin dışında sadece sert hava ve ateş ve volkanlar ve üzerinde bir şey olmayan dağlar ve toprak vardı. Sular hala boştu.
16. inanamazdınız o zaman görseydiniz tanrıların bahçesini ve yaşamanız çok zor olurdu çıldırmadan. Herşey birbirinin yansıması içindeydi. Dışardan
baksaydınız bahçeye, sınırlı bir alanda olan bir bahçe görürdünüz çıplak toprak üzerinde. Tıpkı çöldeki bir vaha gibi. Ama içinden bakarsanız kendinizi, içi ayna olan bir kürenin içinde gibi görürdünüz. Yukarıya baktığınız, ayna yansıması gibi herşeyi baş aşağıya görebilirdiniz. Ama kendinizi her yandan görürdünüz bu yansıma içinde. Elinizi ileriye uzatıp, kendi sırtınıza bile dokunabilirdiniz isterseniz. Bunların nedeni bahçenin her yanının başka alemler, başka boyutlar içinde olmasındandı.
17. Oradayken hem orada olurdunuz hem her yerde. Sesiniz duyulurdu Tanrılar aleminde ve kendi düşünceleriniz de madde varlıkları gibi görüntü ve ses olarak dönerlerdi size. Her renk vardı orada, her alemden gelen, insan gözünün gördüğü ve göremediği. Önünüzde duran ağaç size baş aşağı dururmuş gibi gelirdi bazan. Çünkü onun çıkış yeri tanrıların alemiydi ve aslında düz duruyordu o alemde. Yatay ağaçlar da vardı aynı şekilde.
18. Sadece siz değil, bilinci daha zayıf olan hayvanlar da çıldırırlardı orada eğer şartlanmamış olsalardı önceden. Cennet diyorsunuz oraya ama sizin için cehennemin en büyüğü de olabilirdi o mekan ve boyut karışıklığı. Ancak tanrılar rahattı orada. Herşey elinizi uzatacağınız kadar yakınızdayken, herşey bilinmez mesafelerde uzaktı da aynı anda. -
7.
+12 -1KAFiYELi YAZMA SENiN ÖLÜNÜ gibERiM BAŞIM AĞRIDI OKURKEN
-
-
1.
+2bunu o yazmıyor
luciferin üç kitabından birisi -
-
1.
+3 -1O ZAMAN LUCiFERiN ANASINI gibEYiM
-
1.
-
2.
+2bir hiç olacaksın dostum
-
-
1.
+3öyleyiz zaten
-
1.
-
3.
+2Bak şu ayet tam senlik
5. Beni sevmeyenler, aldatıldıkları için sevmezler. Akılları iğfal edildiği için sevmezler; çünkü bilmezler. Baskı altındadırlar aslında. Sevmeyenlerime de çok zararım dokunmaz sevmedikleri için; çünkü en ufak bir parça koparamaz benden onların küfürleri. Ben kaprisli ve insafsız değilim; Arabın ve Kilisenin ve Yahudinin tanrısı gibi. Ancak çok hakedilirse başka. O zaman kusabilirim gazabımı. -
4.
+3Şu sözlerin bir ergenin sözleri olduğunu anlamak bu kadar mı zor? Resmen Wattpad hikayesi la
-
5.
+1Bir tane devrik olmayan adam akıllı cümle yok.
-
-
1.
0watpadd olmadan önce vardı bu kitaplar ve arabın cümleleri de pek farklı değil
-
1.
diğerleri 3 -
1.
-
6.
+3 -17. Ve sizin düşüncenize göre bunlar kaya ve ateşken, aslında ruhu vardı tanrıların herbirinin içinde bilinçsizce. Püsküren gaz kapladı ateşi ve kayayı. ilk şimşekler oluştu çok yüzyıllar sonra. Sonra asit yağdı gazdan, kayaya. Doldurdu asit ateşin oyduğu çukurları ve çevreledi ateşin kabarttığı dağları.
8. Şimşekler hiç kesilmedi bin yıl boyunca. Asit birleştikçe ateşle ve kayayla patladı ve genleşti yeniden dönüştü gaza. Bu böyle sanki sonsuzmuş gibi sürdü. Ama süzüldü asit her dönüşünde gaza ve değişti bulutlar zamanla. En sonunda
Su geldi dünyaya. Bitti bulutların yakıcılığı ve su yağmuru yerini aldı asitin. Gaz'dan ki, o öldürücüydü en başta, hava oluştu zamanla.
9. Su'da da vardı tanrıların ruhu, ve yeni oluşan hava'da. Ateş ve kaya gibi.
10.Ateş, toprak, hava ve su birleşip, dengelendiği zaman tamamlandı dünyanın doğuşu. Dört ruhun üzerinde Evren'in Ruhu ve Dünya'nın Ruhu vardı ve odur, hepsini toplayan ve dengeleyen.
11. Zamanı gelince tanrılar tekrar döndüler yeryüzüne ve kayanın ufalanmasıyla oluşan toprağın üzerine. Doğmuştu dünya ve yaşıyordu ama tanrılardan başka, nefes alması gereken hiç bir varlığın soluyamayacağı gibiydi hava. Gelseydi o zaman nefes alan birkaç varlık dünyaya hemen kirlenir ve zehirlenirdi hava çünkü ne bitki vardı havayı süzüp temizleyecek ne de bir ağaç. Her yer kara toprak ve canlı yaşamayan karanlık ve boş suydu.
12. Ama temizdi herşey hazırdı kullanılmaya. Dünyanın içinden sızan ateş kesilmemişti ve bulduğu yeni çatlaklardan sızıp püskürüyordu her yere. Dünya yüzünde ve suyun altında. Daha tam olarak şekillenmemişti dünya.
-
bir canlı değil materyal olmak isterdim
-
ınstagram tiktok falan hepsi kapatılması laizm
-
anası eskort olan yazarların listesi var mı
-
bugün gençlerin arasına katıldım
-
odamı toplamam için motive eder misiniz
-
babanemin bileziklerini caldim
-
allah beni kadin yaratacakmış
-
artık kimseyi zerrei miskal kıskanmıyorum
-
24 ocak 2025 bugün yediklerim sıralı liste
-
çaylaklara çay verilmemesi
-
son günlerde bu şarkıyı dinliyorum
-
çaylak olacaktım yanlışlıkla bozalak olmuşum
-
yakutistan eksi 18 lerde takılıyor
-
beyler analdan zevk alıyorum
-
32 yaşındayım mert kasaptan biftek aldım
-
bugün masaj salonuna mı gitsem
-
hangi araçla muayaneye gitsem
-
yumruk yumruğa kaybettiğim kavga yok
-
merak insana her şeyi yaptırıyor
-
bana 00345 tyler derler
-
meni ile süt mayalamak
- / 1