şeytana ruhumu sattığımı anlatıyorum

neyse devam edeyim. ben başladım fatiha ve ihlas okumaya ben okudukça gölgeler sesler kaybolmaya başladı. ikimizde rahatlamaya başladık. tek istediğimiz bu işi artık bırakıp kendimizi eden dışarı atmaktı. resmen gecenin bi yarısı çemberin içine hapsolmuştuk. başımıza ne geleceğini bilmiyorduk. okudum okudum okudum. artık ne ses kaldı ne gölge. tam o sırada birden odanın kapısının önünde 2 metre boyunda bembeyaz, arkası bize dönük kafası üçgen birşey gördük. ne yalan söyliyim altımıza sıçmaya ramak kalmıştı artık. kuzen ben sana okuma dedim dedi kızdı bana. ben napiyim dedim. ben ya herro ya merro hesabı okumaya devam ettim. o devasa 2 metre boyuyla kapıda arkası bize dönük duruyordu.

@47 bilemediniz panpa şukulayıp okuyun

daha önce gördüğüm bu cismi bi kitapta görmüştüm. ahmet hulusinin ruh insan cin adlı kitabının 1975 ve öncesi basımlarında vardı. daha sonra her ne olduysa resmi kaldırdılar. kuzende görmüştü bu resmi cin ve şeytan olarak tasvir edilen varlıkların gerçek görüntülerinin uzun boylu kafasının üçgen olduğu yazıyordu kitapta. bizde o an karşı karşıyaydık. artık iyice kendimizden geçmiştik. elimiz ayağımız bağlı. her tarafımız terden sırıksıklam olmuştu. işin sonunda çarpılmak veya aklı kaybetmek vardı.

ateş iyi hoş sönmüştü ama gölgeler devam ediyordu. biz vazgeçtik ama şeytan gitmiyordu. kuzene dedim bu sözler fayda etmeyecek biz fatiha ihlas okuyalım yoksa burdan çıkamayacaz. bunu der demez. biraz önce bahsettiğimiz duyduğumuz küfürlü kelimeler tekrar başladı. biri bize küfür ediyordu. kuzen tırstı dur dedi okumayalım bişey olcak. bende tırstım ama yapıcak başka bişey kalmadı. bak dedim bişey yapıcak olsa yapardı. biz başlayalım okumaya gider. o yapmayalım diye ısrar ediyordu. e dedim o zaman ne yapalım. ben başlıyorum okumaya dedim. bana bişey olmazsa sende devam et dedim. bişey olursa. biraz bekle sonra kaç dedim. başka yapacak bişey yoktu çünkü

ikimizde bu işten vazgeçmek istiyorduk. hani anlatılmaz yaşanır derlerya öyle bir ortamdaydık. cin tırnağının alevi iyice arttı. sağımızdan solumuzdan acayip acayip karartılar geçmeye başladı. anladık şeytan gelmişti. gölgeler azaldı. alev biraz azaldı. soluk soluğa kaldık. kuzenle konuşmaya başladık ne yapalım devam edelimmi keselimmi diye. tavana baktık tavan isten kapkara olmuş. birden acayip sesler duymaya başladık sanki biri sinirli sinirli bize küfrediyordu. ama bu işin sonunda isteklerimizi elde etmekte vardı. biraz nefeslendikten sonra ne yapacağımızı konuşmaya başladık.

beklerken ezan okunmaya başladı. ikimizde sevindik içimize bi huzur düştü o an. ezan okundu ve okunduktan sonra birden kayboldu. ama çıkamadık çemberden havanın iyice ağarmasını bekledik. hava iyice aydınlandı odaya ışık girdi aydınlandı. bizde çemberden çıktık ve kendimizi dışarı attık. öğlen eve gelip temizledik. tavandaki isi zor zalim çıkardık. 1 hafta kendimize gelemedik. bi süre kimseye anlatmadık yaşadıklarımızı ne olur ne olamz diyerek. bu da hikayenin sonu. o resmi merak edenler pm atsın gece göndericem burda paylaşıcam. bu arada yarın sizlere define ararken cinlerle başımıza gelenleri anlatıcam. iyi geceler

yine bu başlıkta benzeri hikayeleri paylaşacağım başlıkların linkini atacağım
@1 i şukulayıp takip edin

emeğe saygı nick6 ve şukularınıza talibim

şuku yoksa devam etmiyom amk emeğe saygı binler

evet beyler hikayeyi artık ufaktan bitirmenin vakti geldi son 2 paragraf. kuzen şoka girmişti. dediğim gibi onu bırakıp camdan atlayıp kaçamazdım. hem o çemberden çıktığım anda şeytanın beni çarpma ihtimalide vardı. bir kaç yerde okumuştum. cinler ve şeytanlar sabah ezanı okunduğu an kaybolurlarmış. kuzene sessizce söyledim. ezanı bekleyelim az kaldı belki gider dedim. o da gitmez çarpıcak bizi gibi bişeyler sayıklamaya başladı. kapının önünde öylece duruyordu. sanki çıkmamızı istemiyor gibi veya işten vazgeçtiğimiz için sinirlenmişte olabilirdi bilmiyorum. sabah ezanını beklemeye başladık. yapıcak başka birşey yoktu

artık seslerimizin titremesi iyice artmıştı. biraz o okuyordu biraz ben. son aşamada beraber okunacak bir söz vardı. bu söz şeytanı çağırmak ve onla iletişim kurmak istidiğimizi belirtiyordu. göz göze geldik kuzenle ve okumaya başladık. 3 kere okuduk ve olan şey bizi nerdeyse bayıltıyordu. kapta usul usul yanan cin tırnağı. birden sanki içine benzin dökülmüş gibi alevlendi. alevler evin tavanına dek ulaşıyordu. yüzümüzü zor koruduk yanmamak için.

@29dan devam ediyorum
edit:eksileyen orosbu çocuğuna sesleniyorum okumuyosan gibtir git amk liselisi burda sizin için emek harcıyoruz nankör pekekentler
edit2:eksileyenler hepinize itafen. http://inciswf.com/baamididinburayiterket.swf

siz sonra verirsiniz sizi bekletmeyeyim diyor ve size güvenip(büyük hata yapıp)
devam ediyorum amk;

öylece önümüzde duruyordu. artık ne ses var ne gölgeler. o varlık baktığımız kapının önünde arkası bize dönük. bembeyaz duruyordu. saat gecenin 5 ydi. kuzenle birbirimize bile bakamıyorduk korkudan. ikimizde yere bakıyorduk. ben arada göz ucuyla gittimi diye bakıyordum. nafile hala ordaydı. içimden allaha yalvarıyordum. tevbe ediyordum. kurtart bizi diyordum. ama o hala ordaydı. acaba çemberin içinden çıkmamızı bekliyordu diye düşünce geldi. eğer birşey yapmıyorsa ya çembere giremediğinden. ya da öylece durup bizim akılımızı kaybetmemize neden olmak istiyordu. ev birinci kattaydı. kuzene usulca dedim. pencereye koşup aşşağı atlayıp kaçalım yoksa sonu iyi olmayacak dedim. o kımıldamıyodu bile. korkudan buz kesilmeşti. onu bırakıpta kaçamazdım. iyimisin dedim. sus konuşma dur bi falan gibi bişeyler diyodu.

eksileyen binlere sesleniyorum,
beyler film falan değil. bunu yaşadık biz. hangi filmde cin tırnağı var buhur var. bu işler sakat işler neyse devam ediyorm

sizin için hızlı yazıyorum amk siz eksiliyosunuz
entryde girmiyonuz okuyan belli deil
devam edeyimmi?

okuyonuzmu panpalar gösterin kendinizi

10 şukuya+10nick6 ya devam ediyorum

kuzene sordum napalım dedim iletişime geçelimmi. hayır demek istiyodu ama korktuğunuda belli etmek istemiyodu hani vazgeçen taraf olmak istemiyordu. neyse dedim bu işi keselim burda sonu iyi değil. şeytanla iletişimi koparıp onu göndermek için okunacak sözleri vardı. hadi dedim okuyalım içim çok sıkıldı. tamam der gibi kafasını salladı o da. başladık okumaya. okudukça alev inmeye başladı. içimize soğuk su serpildi. en son ateş artık eski kıvdıbına geldi. fakat etraftaki gölgeler bir türlü gitmiyordu. sürekli yanı başımızdan geçen gölgeler. biz o sözleri okumaya devam ettik. ama hissediyorduk şeytanın hala orda olduğunu

@2 ahahaha güldüm bin şuku

edit: niye çükülediniz lan beni

bu işi evin ufak odasında yapıyorduk. tepemizde bi tane ışık vardı. evin diğer ışıklarını kapattık. cin tırnağını yaktıktan sonra okunacak sözler vardı. yalan söylemiyim ya ibranice ya latinceydi uzun bir süre uğraştık zaten onları ezberlemek için. neticede elde kağıtla şeytan çağırılmaz. aramızda paylaştık sözleri birazını ben birazını kuzenim okuyacaktı. en önemlisi ise kesinlikle çemberden dışarı çıkmamaktı. işte o zaman gerçek anlamda gibi tutarsın.

başlıyorum
öhöhöhö

cin değil, ruh değil, bizzat kuzenimle şeytanı nasıl çağırdığımızı anlatacağım. ekmek çarpsın hayal ürünü değil. bundan 5 sene kadar önceydi. zaten sürekli bu işlerle uğraşıyorduk. astral seyahat, büyü, muska, vefk v.s. daşşaklı bi kitapta okuduk şeytan çağırmayı. şöyle yazıyordu; şeytanı çağıran kişi onunla anlaşma yapar, istediklerini ona belirtir ve şeytan bu istekleri karşılar. tabi bu çağırma işi zahmetli bir işti. öncelikle mezardan ölü toprağı almamız gerekliydi.

sizin güzel hatrınıza bi kaç entry daha gircem