-
26.
+1Hizmet dönemimizde profesyonel futbol takımımızın kazandığı toplam 9 lig şampiyonluğunun 5'ini, toplam 5 kez kazandığımız türkiye kupası'nın 4'ünü, toplam 7 kez kazandığımız cumhurbaşkanlığı kupası'nın 5'ini, toplam 6 kez kazandığımız başbakanlık kupası'nın 2'sini ve toplam 11 kez kazandığımız tsyd kupasının 6'sını müzemize zütürdük. toplamı 22 kupadır. üzülerek ifade etmek isterim ki, 16 yıllık bu bilanço ortada iken, bu başarıları birlikte yaşadığımız ve birlikte yönetimde yaşanan güzelliklerin kararlarına imza atan ve yine bjk sayesinde toplumda yer tutan, meslek edinen, ayrıca futbol oynadıkları dönemde emeklerinin karşılığı bjk tarafından en iyi şekilde verilen bazı kısılırın basın kanalıyla kulüplerini, şahsımı ve sahsımda yönetim kurulu arkadaşlarımı suçlaması nankörlük değil de nedir?Tümünü Göster
insanlarla yaşadım, insanı öğrendim
insanlarla yaşadım, insanlığı öğrendim
insanlarla yaşadım, insanlardan nankörlüğü gördüm.
dostlarım, dostlarım…
ama ben dostlarımdan çok korkarım
diyen düşünürlere hak vermemek elde değil.
Sayın üyeler;
Bizler de muhalefette bulunduk. kulübe hizmeti geçen hiçbir kimseye hakaret etmedik. dolayısıyla camiayı yıpratmadık. endi futbolcularımıza sahada arkamızı dönmedik. böyle çirkin organizasyonları muhalefetin bir yolu olarak görmedik. bizim camiamız farklı dedik. vefa hislerinin maddi değerlerden çok önde olduğunu her zaman belirttik. şimdi bu kazandığımız malvarlıklarını, kulübümüzün eriştiği noktaları bir kenara bırakıyorsanız, 16 sene zarfında kulübün ne kadar büyüdüğünü görmek istemiyorsanız, 55 milyon dolarlık bütçeye erişmeyi görmezlikten geliyorsanız, hizmetimizin karşılığını sadece profesyonel futbol takımı başarı veya başarısızlıklarıyla ölçüyorsanız; yapılaşmayı, kurumsallaşmayı bir kenara bırakıyorsanız, o zaman sizlere tamamlanması gereken hizmetleri de hatırlatmak isterim:
Eğitim faaliyetlerine ağırlık verip bir an önce vakıf kurma çalışmaları bjk’nın lehine olacak şekilde tamamlanmalıdır.
Kulübümüzün 100. yıl kutlamaları için acilen genel kurulca tasvip edilen bir komisyon kurulup çalışmalarına başlamaları lazımdır.
Modern çağın şartları altında kulübümüzün tüm menfaatlerine zarar gelmeyecek şekilde şeffaf, adil, dünyadaki örneklerinde olduğu gibi şirketleşmesinin gerekli olduğu da bir gerçektir.
Sevgili Beşiktaşlılar;
Bu kongreyi ben herhangi bir kulübün kongresi havası içinde düşünmüyorum. kulübümüz bizim yuvamız. hepimiz gözümüzü bu kulüpte açtık. belki de çoğunuzun çocukları sizlerin sayesinde gözlerini dünyaya beşiktaşlı açtı. büyüdüler, büyümekteler. sizlerin görevi bu noktadan sonra kulübümüze sahip çıkmaktır. kulübümüz yeni yüzyılda geçmişimizden elde ettiği güçle yeni adımlar atmak zorundadır.
Değerli Genel Kurul Üyeleri;
Kulübümüzün vizyonunu, bu vizyondan hiçbir taviz vermediğini, bu vizyona yabancı hiçbir oluşumun maskesi olma durumuna düşmediğimizi ifade ettim. beşiktaş’ın saygınlığının temel tasları bunlardır. bu şartlar olmazsa olmaz şartlardır.
Bu vizyona yabancı oluşumların zırhı durumuna gelmenin beşiktaş’ımızın saygınlığına büyük darbe vuracağı kuşkusuzdur. ben geçen dönem beşiktaş’ın bu niteliklerinden asla taviz verilmeyeceği inancı ile konuştum. bu eğilimlere girme tehlikesine karşı konulması, bunun için her türlü fedakarlığın yapılması hepimizin vazgeçilmeyecek görevidir.
Biz bugün bize karşı yapılan, organize edilen saldırı ve hareketlerin hırçın ve saygıdan yoksun tutumların temelinde yukarıdaki tehlikenin yattığını düşünüyoruz.
Değerli üyeler,
Onaltı yıl boyunca üzerime gelen okyanus dalgalarının bende yaratmış olduğu hüznü, genel kurulunuzun sessiz ve sakin sahilinde sizlerle paylaşmaya çalıştım. bunca seneler boyunca bana göstermiş olduğunuz sabır, anlayış, hoşgörü ve desteğe tekrar tekrar teşekkür ediyorum. 1984 yılında, ilk defa huzurlarınıza çıktığımda, kongre konuşmamın basında söylemiş olduğum sözleri hatırlatmak istiyorum:
Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz,
bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz,
ama herkesi her zaman aldatamazsınız!
ben kimseyi hayatım boyunca aldatmadım -
27.
0Oysa Süleyman Seba çocuğum dediği Beşiktaş'a 5 lig şampiyonluğu, 4 Türkiye kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı kupası, 2 Başbakanlık kupası, 6 Spor yazarları kupası kazandırmıştı. Tüm bunların dışında o güne kadar tek dikili ağacı olmayan Beşiktaş'a Akaretler'deki kulüp binasını, Fulya Stadı'nı, Şan Öktem Tesisleri'ni, Yeşilköy Tesisleri'ni, Çilekli Tesisleri'ni, Beşiktaş Kolejini de kazandırmıştı.
-
28.
0Uçak korkusu yüzünden uçağa binemeyen ama futbolcularını Almanya'da yalnız bırakmamak için günlerce Almanya'ya giden, kulübün parasını harcamamak için kulübün arabasını kullanmayan, annesine, ''ben biricik çocuğumu Beşiktaş'a kaptırdım'' dedirten büyük başkan Beşiktaş'a değil ama kendine bunu yaşatanlarla küsmüştü. Yine de dayanamadı ve Beşiktaş'ın 110.yıl kutlamalarında hasta olmasına rağmen stadyuma geldi. Tüm saha ayağa kalkmış Süleyman Seba diye bağırırken, gözyaşlarını tutamadı...
-
29.
0Beşiktaş'ın Onursal Başkanı, tüm renkleri kardeş yapabilen, belki de istanbul'un son beyefendisi hayata gözlerini yumdu. Arkasında bir vasiyet bırakarak: ''Beşiktaş'ı üzmeyiniz.''
-
30.
0“Beşiktaş seni öldürecek” diyenlere “Beşiktaş’a canım feda” karşılığını vermek isteyen Şeref Bey’in ağzından sadece “feda” sözcüğü döküldü. işte bu sözü tişörtlerde yaşatanlar, kulübe gelir kapısı açtı.
-
31.
0BEŞiKTAŞ tarihinde çok önemli bir yeri olan ve ömrünü siyah beyazlı renklere adayan Şeref Bey’in vefat etmeden önceki son sözü olan “Feda”, Beşiktaş camiasının değerlerine sahip çıkmasının ve zor dönemlerde kenetlenmesinin bir göstergesi olarak tişörte dönüştü.
Siyah beyazlı camiada büyük heyecan yaratan bu tişörtün fikri kime aitti, kim tasarladı, yöneticilerin nasıl haberi oldu, satış kararı nasıl alındı...
Fikir sahibi Ersin Kurnaz, tişörtü tasarlayan Gürkan Özbalkanlı, projeyi yönetim kuruluna sunan Levent Karakoç ve Beşiktaş icra Kurulu Başkanı Cem Bilge bu soruların cevaplarını verdi...
Fikir babası St. Pauli’yi örnek aldı
ERSiN Kurnaz, Almanya’da yaşayan gurbetçi bir ailenin çocuğu ve 28 yaşında. Fikir babası o. Beşiktaş aşkıyla yanıp tutuşuyor. Marjinal taraftarlarıyla ünlü St.Pauli’ye de sempati duyan Ersin, tişört fikrinin aklına gelmesini şöyle anlatıyor:
- St.Pauli bir dönem Beşiktaş gibi mali sorunlar yaşamıştı ve benzer bir tişört sayesinde ciddi birlik sağlanmıştı. Bu işin gelirinden çok o birliği sağlamalarından etkilendim. Fikrimi, tasarımlarını çok beğendiğim Gürkan Özbalkanlı ile paylaştım. Aklımıza Şeref Bey ve “Feda” sözü geldi. “Şerefiyle oynayıp, hakkıyla kazananların torunları olarak farklı bir şey olmalı” dedik ve hemen kolları sıvadık.
Banka hesabı açın yardım edelim
BUCA’da yaşayan Beşiktaş taraftarı Gürkan Özbalkanlı ise Ersin Kurnaz ile temasa geçtikten sonra yaşananları ve “Feda”nın öyküsünü şöyle özetledi: -
32.
0Kulübümüz zor günlerden geçiyor. insanlar “Banka hesabı açın yardım edelim” diye düşünüyor ve dile getiriyorlar. Bu süreçte biz “Tişörtün üzerine ne yazabiliriz?” diye çok kafa yorduk. Aklımıza, Beşiktaş için hiç düşünmeden hayatını feda eden ve bunu ölmeden önce son sözü olarak söyleyen Şeref Bey geldi. Onun izinden yürüyen biz Beşiktaşlılar hiç düşünmeden varımızı, yoğumuzu Beşiktaş için feda edebileceğimizi biliyorduk. Tişörtün üzerine yazılabilecek o sihirli kelimenin “Feda” olacağını düşündük.
‘Feda’nın devamı da gelecek
“FEDA” tişörtü fikri, sosyal platformda olumlu tepkiler aldı. Beşiktaşlılar tarafından benimsendi. Fikret Orman ve yönetimi işbaşı yapınca bu proje onlara http://www.forzabegibtas.com yazarı Levent Karakoç tarafından duyuruldu. icra Kurulu Başkanı Cem Bilge ile yapılan görüşmelerin ardından da hayata geçirildi. Bilge o günleri şöyle dile getiriyor:
- Beşiktaşlı kardeşlerim “Feda” projesiyle ilgili her şeyi yapmıştı. Biz sadece operasyonu ayağa kaldırdık. Bunun devdıbının geleceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Hayata geçirdiğimiz “Beşiktaş için Bir Fikrim Var” projesi de bu anlamda doğru bir platform olacaktır. -
33.
0Şeref Bey kimdir?
AHMED Şerafettin Bey (1894-1933) ya da bilinen ismiyle Şeref Bey, Beşiktaş futbol şubesinin kurucusu, ilk kaptanı ve teknik direktörüdür. Beşiktaşlılar, ömrünü adadığı ama bittiğini göremediği stada, onun anısına Şeref Stadı adını verdi. Bugünkü Çırağan Kempinski Oteli’nin yerinde bulunan statta 1947’de inönü açılana kadar pek çok maç oynandı.
Seba da tişörtü giymişti
”FEDA” tişörtleri, siyah beyazlı camiada uzun süredir aranan birlik ve beraberliği tam anlamıyla sağladı. Beşiktaş Kulübü Onursal Başkanı Süleyman Seba da geçtiğimiz günlerde bu tişörtü giyerek projeye destek vermişti.
O gün maç yaptıkları stadı Beşiktaş’a kazandırdı
“Yağmur altında, kasıklarına kadar kül ve çamur içinde futbol oynamaya çalışırken izlediği çocuklar için bir şeyler yapmalıydı Ahmet Şerafettin. Mesela oynayabilecekleri ve Beşiktaş’a ait bir stat. Ahmet Şerafettin tüm yasaklamalara ve ağır hastalığına rağmen izmir deplasmanına gitti. Yolda yine fenalaştı ama belli etmedi. O gün verdiği sözü tuttu ve yine o gün maç yaptıkları stadı Beşiktaş adına alıp, yaptırttı (Şeref Stadı).” �
Taraftarlar 30 TL’den satılan tişörtleri kapıştı
BEŞiKTAŞ taraftarının yoğun ilgi gösterdiği ve 30 TL’den satışa çıkarılan ilk parti “Feda” tişörtlerinin tamamı G.Saray Medical Park ile Sinan Erdem Spor Salonu’nda oynanan basketbol maçında adeta kapışıldı. Yaklaşık 30 bin tişört satılırken, alamayan siyah beyazlı taraftarlar için yeni parti ürünler yaptırıldı. -
34.
0Kulübün 110. Yılı Feda Sezonu olarak ilan edildi. Bu aşamada takımın gelirleri düşürülecek, yeni bir model oluşturulacak, eski savurganlıklar yapılmayacaktı. Hatta Fikret Orman'a göre başarı bile beklenmemeliydi bu sezondan.
-
35.
0Bir grup uzun vade planları için bunu gerekli görürken, bir grup da küçülerek bir yere gelinemeyeceği, Beşiktaş'ın hedefsiz sezona girmemesi gerektiğini düşünüyordu.
-
36.
0Quaresma, Ernst, Rüştü, Aurelio, Simao, Egemen gibi önemli isimler takımdan ayrılırken bu oyuncuların yeri daha ekonomik oyuncularla doldurulmaya çalışıldı. Fernandes ve Almeida takımda kalmaları için ikna edildi.
-
37.
0Takım sezona eski yıldızlarından Samet Aybaba önderliğinde başladı. Elinde genç bir kadro vardı.
-
38.
0ilk devrenin ortalarında üst üste gelen üç mağlubiyetin üzerine Mustafa Pektemek ve ismail Köybaşı'nın sakatlıkları tuz biber oldu. Sonradan toparlayan, hatta şampiyonluk potasına giren takım sezonu üçüncü tamamladı.
-
39.
0inönü'deki Trabzon maçında Olcay Şahan son saniyede karşı karşıya kaleciyi avlayamayınca tüm takım çöktü.
-
40.
0Son dakikalarına 2-2 skorla girilen derbide Olcay ön direkten müthiş bir depar atıp galibiyeti getiren son saniye golünü attı. Feda sezonunda Beşiktaşlıların mutlu olduğu birkaç andan biriydi.
-
41.
0Samet Aybaba Orduspor galibiyetini takımıyla gece saatlerinde menemen yiyerek kutladı. Bu bazılarına dalga malzemesi olsa da aslında Samet Aybaba'nın Beşiktaş kaptanıyken futbolcu arkadaşlarına yaptığı bir jestti ve bu geleneği sürdürmek istemişti.
-
42.
0Uzun süredir beklenen yıkım onayı gelmiş. inönü Stadı yıkılmaya başlamıştı. Açılış golü Süleyman Seba tarafından atılan tarihi stadın kapanış golünü Holosko attı. Statsız sürecek, takımın göçebe gibi oradan oraya sürükleneceği zor günlerin habercisiydi bu karar. Olimpiyat'tan Ankara'ya, Sarıyer'den Kasımpaşa'ya daha sonra Başakşehir'e kadar Beşiktaş koca üç sezonu misafir olarak geçirdi.
-
43.
02013-2014 sezonuna girerken Samet Aybaba ile yollarını ayıran yönetim Türkiye'de pek örneğine rastlamadığımız sportif direktörlük yapısına geçti. Sportif direktör Önder Özen Türk futbol severlerin Hırvatistan maçı dolayısıyla yakından tanıdığı Slaven Biliç'i teknik direktör olarak getirdi
-
44.
0Transfere hızlı başlayan Beşiktaş, Gökhan Töre, Ramon Motta (kiralık), Atiba Hutchinson, Tolga Zengin, Pedro Franco, Kerim Frei, Serdar Kurtuluş gibi isimleri kadrosuna kattı. Genç ve dinamik kadro sezon öncesi taraftarı umutlandırdı.
-
45.
0Sezona dörtte dörtle başlayan Kara Kartal favori gösterilmeye başladı.
Beşiktaş ikinci olsa Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılabilecekken sezonu üçüncü tamamlayıp son düzlükte büyük bir fırsatı tepti. Medyada "Samet Hoca daha zayıf bir kadroyla üçüncü oldu. O niye gitti?" diyenler oldu. Bunlara rağmen yönetim Biliç'le devam kararı aldı.