/i/Futbol

it's the futbol that's the futbol
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    0
    1985-86 sezonunda Galatasaray şampiyon olduğunda Galatasray hakkında çıkan şike iddialarına yanıt vermedi. Ama ikinci olan takımı için Şerefli ikinciliğimizle övünüyoruz dedi. Tarihe şerefli ikincilik sözü Seba'yla beraber geçti.
    ···
  2. 27.
    0
    1987-88 sezonunda Beşiktaş Gordon Milne ile çalışmaya başladı. Beşiktaş o sezon yine ikinci oldu. Taraftarlar Milne suçluyor ama başkan, Milne'nin arkasında duruyordu
    1989-90 sezonunda Beşiktaş o yıl iki kupayı alarak galibiyet sevincini yaşadı. 1990-91 sezonunda yine şampiyon oldu. 1991-92 sezonunda da 4-3lük galibiyet ile şampiyon oldu. Beşiktaş makus talihini Süleyman Seba ile yenmişti. Artık herkesin dilinde Metin-Ali-Feyyaz lı şarkılar vardı.
    ···
  3. 28.
    +1
    Ama Beşiktaş'ta para sıkıntısı bitmiyordu. Sonuçta Beşiktaş'ın başkanı bir iş adamı değil, bir memurdu. Ama buna rağmen futbolcuların hakkını hiç yemedi. Belki diğer takımların futbolcularından az para verdi ama onlarla sözleşme bile yapmadı. Süleyman Seba'nın ağzından çıkan söz, futbolcuları için yüz senede bedeldi.
    1992-93 sezonunda Beşiktaş 4.galibiyetine hazırlanıyordu ama averaj farkı ile şampiyonluğu Galatasaray'a kaptırdı. Beşiktaş bir kez daha şerefli ikinci olmuştu. 1994-95 yılında Beşiktaş bir kez daha şampiyon oldu. Beşiktaş sonraki iki yıl içinde yine şampiyonluğa oynadı. UEFA kupasında atlanan üç turluk bir başarı bir ilkti.
    ···
  4. 29.
    +1
    Daha sonra ise Beşiktaş'ta bir duraklama dönemi başladı. 2000 yılına gelindiğinde Beşiktaş'a tarihinin en önemli başarılarını kazandıran Süleyman Seba 16.yılını tamamlıyordu. Ama artık futbol eski futbol değildi. Endüstriyelleşen bir hava vardı. Süleyman Seba'nın bu dünyada kendine bir yer bulması adeta imkansızdı. O bambaşka bir futbol kültürüyle büyümüştü. Ama ona karşı olan tavırlar artık onu çok üzüyor, hayatını verdiği Beşiktaş'a edilen hakaretler içten içe onu kırıyordu. Bir söylenen, Ahmet Dursun, Seba gitsin sloganı üzerine kararını vermişti. Çocuğu gibi sevdiği, tüm hayatını adadığı Beşiktaş'ı bırakacaktı
    ···
  5. 30.
    +1
    2000 kongresinde kürsüye çıktı. Elleri titreyerek cebinden bir kağıt çıkardı ve gözleri dolu dolu okurken başladı veda mektubunu okumaya... Mektup şöyle başlıyordu: Dostlarım, dostlarım ben en çok dostlarım diyenlerden korkarım...
    Seba kendisine kimlerin haksızlık ettiğini biliyordu ama kendisine yakışan bir şekilde kimsenin kalbini kırmadı. Sadece onlara karşı derin bir sessizliğe gömüldü.
    ···
  6. 31.
    +1
    Süleyman Seba'nın veda konuşması;

    söz almış bulunuyorum.

    Hepinizi şahsım ve yönetim kurulu arkadaşlarım adına selamlıyorum. ülkemizin karşılaştığı deprem felaketi ile hayatını kaybedenlere rahmet, hastalarımıza şifa diliyorum. böylesi bir felaketi bir daha vatandaşlarımıza göstermemesini ulu tanrı'dan niyaz ediyorum. 2000'lı yılların ülkemize, ulusumuza ve beşiktaş camiasına sağlık, mutluluk ve başarı getirmesini diliyorum.

    Beşiktaş kulübünde hak ve söz sahibi olan ve hesap verilecek tek organ durumunda bulunan sız değerli genel kurul üyelerine hesap verebilmek amacı ile söz almış bulunuyorum.

    Ayrıca son 2 yıllık yönetim döneminde göreve geldiğimiz günden başlayarak bugüne dek, gerek şahsıma ve gerek yönetimdeki arkadaşlarıma reva görülen ağır hakaretlere cevabın ancak kurulunuzda verilebileceğinin bilincinde bulunmaktayım. bütün bu saldırı ve hakaretlere cevap vermekten aciz değildik. ancak şahsımı ve yönetim kurulumuzu rencide edecek boyutlara ulaşan beyanlar karşısında koyacağımız tepkinin, beşiktaş için hayırlı olmayacağı görüsü ile içimize sindirememekle beraber sessiz kalmayı tercih ettik. ancak, her hesabın görüleceği bu genel kurulda, o günlerde duyduğum üzüntüyü sizlerle paylaşma isteğimi de normal karşılayacağınızı tahmin ediyorum. beşiktaş kulübünün hiç kimsenin tasarrufunda olmadığını, kulübün tek sahibinin sız değerli genel kurul üyeleri olduğu, malumunuzdur. kulüp idaresinin ise prensipler manzumesi çerçevesinde, kulübümüzün tüm manevi değerlerini göz önüne alarak yapılması gerektiğine inanmaktayız. aslında kulübümüzün kamuoyundaki saygınlığı buradan kaynaklanmaktadır. her zaman temel kural olan usül, esastan önce gelir prensibine bağlı kalarak üyelerin üretici, yapıcı ve kulüplerine faydalı olabilmeleri için söylemek istediklerini yönetimin içinde usul ve esaslara uygun, beşiktaşlılık nezaketi ve asaleti içinde söylemeleri beklenen temel konudur.

    Görev alan başkan ve yönetim kurulları 2 yıl çalışıp yeniden genel kurulun önüne gelirler ve hesap verirler. yüce kurulunuz bana 8 kere başkanlık görevini vermiştir.

    Hatalarımıza anlayış gösterdiniz, sevaplarımıza destek verdiniz, hoşgörülü davrandınız, sabır gösterdiniz, sizlere teşekkür borçluyum. bana 16 sene tahammül eden sizlere su andaki samimi hislerimi anlatmak isterim.

    1943 yılında beşiktaş kulübüne geldim. 1945'de a takımında oynamaya başladım.

    Mütevazı futbol yaşantımdan sonra, 1954'de futbolu bıraktım ve çeşitli dönemlerde değerli başkanlarla çalışma onurunu elde ettim. hayatta olmayanlara tanrıda rahmet diliyorum.

    1984 yılında sayın mehmet üstünkaya ile girdiğimiz centilmence bir yarışta tensiplerinizle kulüp başkanlığına getirildim. 16 yıl geçti. 8 kongre geçirdik. itimat attınız, göreve devam attım. kısaca anlatmaya çalıştığım şu üç cümle, 97 yıllık kulübümüzün 57 yılında var olduğumu ifade etmektedir. hepiniz biliyorsunuz, tüzüğümüzde de belirtildiği gibi, bizim düşüncelerimiz ve hedefimiz sporu desteklemek ve geliştirmek, ülkeye başarılı sporcular yetiştirmek, başarılı olmanın anahtarlarını gençlere sunmak, geleceklerini hazırlamak, sosyal ortamlarını ve iletişimlerini, kültür, sanat ve sporla geliştirmek ve kulübümüzü, ulu önder Atatürk’ün ifade ettiği gibi ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim. düsturunu ilke edinerek bjk’nın vizyonundan ödün vermeden yolumuza devam etmek idi. hiç hata yapmadık mı? hata insanlar içindir. zaman zaman hatalar yaptık.

    Bugünkü kulübümüz, kısır döngüden çıkmış, sağlıklı yapıya kavuşarak her geçen gün daha da güçlenmektedir. bugünün beşiktaş’ı artık ne dedikodulardan medet umacak kadar güçsüz, ne de gerçek dışı bazı şeyleri beşiktaşlılık diye etrafa empoze etmeye çalışanların himayesine muhtaç olacak kadar sahipsizdir. daha önce de ifade ettiğim gibi, kulübümüzün hakiki sahipleri sizlersiniz. bu noktalara beraberce vardık. geriye dönmekte artık fayda yoktur. yönetimde bulunanlar veya yönetime talip olanlar: talip olmak için kurulan guruplar, siz kongre üyelerine inandırmanın yollarını aramalı ve icraatları ile ispatlamalıdırlar.

    Geleceğimiz için yeni ufuklar açmalıdırlar. her zaman söyledik, kişilerin tek tek birçok problemi halletmesine imkân yoktur. hepimiz, dönmesi gittikçe hızlanan bu çarkın birer unsurlarıyız. bu unsurlar eğer beşiktaşlılık felsefesinin temel tarifinde birleşmiş, anlaşmış ise, çarkın teklemesi artık mümkün değildir. bu düşüncelerden hareketle, 16 sene içinde gerçekleştirdiğimiz tapuları kulübümüze ait, bugünkü ekspertiz değeri 125 milyon dolar olan fulya tesisleri, bjk plazamız ve modern kulüp binamız var. bu arada bjk’nın geleceği için çok önemli olacağına inandığımız ve tüm beşiktaşlıların duyarlı olması gereken fulya projesi önemli gelişmeler göstermektedir. bu proje benim en büyük hayallerimden birisidir.

    Gerçekleştiğini görmek tüm beşiktaş camiasını mutlu edecektir. ayrıca 49 yıllığına devletten kiraladığımız ümraniye’de 145 dönüm bjk’nın geleceğini hazırlayacak olan ve öncelikle çim saha yapımına başlanılan tesislerimiz var. zamanında asla alınamaz diye dedikodular çıkartılan, açılışında, ilk golü atmak bana nasıp olan, isimleri, zaman zaman mithat paşa, dolmabahçe, inönü stadı olarak anılan stadın, seneler sonra yine bizim dönemimizde, büyük mücadelelerle camiamıza bjk inönü stadı olarak mal edilmesi, benim ve hepimiz için en büyük gurur ve prestij kaynaklarından biridir. rahmetli hakkı yeten stadımızın hemen üstünde açtığımız kapalı spor salonumuz, tüm salon sporlarına hizmet vermektedir ve gelecekte başarılı sporcularımızın yetiştiği yuva olacaktır. yıllarca kulübümüze kazandırılması için uğraşılan akatlar tesislerindeki hukuki davalar, kulübümüz lehine sonuçlanmıştır. bu konuda büyük emekler veren, sayın erdoğan tuncer’e teşekkür ediyorum. yine çeşitli vesilelerle zaman zaman aralarında bulunmaktan mutluluk duyduğum, temelinde eğitim, kültür ve spor yatan, ülkemizin gurur kaynağı eğitim kurumlarından birisi olmaya aday hayata geçirdiğimiz bjk koleji var. bjk akaryakıt istasyonu, mart ayında faaliyete geçecektir. beşiktaş belediyesinden kiraladığımız, üyelerimizin ayrıca sosyal ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çilekli tesislerimiz sosyal yaşantımızın bir parçasıdır. bu ara gerçekleştirdiğimiz projelerden birisi olup, büyük üzüntülere sebebiyet veren yeşilköy projesi hazine ve varisler arasında bizim de müdahil olduğumuz dava uzun yıllar devam etmiş, mahkemenin varisler lehine karar vermesi dolayısıyla tarafımızdan kullanılamaz hale gelmiştir ancak 2007 yılına kadar kullanma hakkı bize ait olduğu için yeni mal sahipleri ile görüşmelerimiz devam etmektedir. beden terbiyesi genel md. 'den 49 yıllığına kiraladığımız pendik kürek tesislerimizin önündeki denizin doldurularak sahil yolu geçmesi dolayısıyla kürek sporu fevkalade zorluklarla yapılmaktadır. üyelerimizden gelen önerileri dikkate alarak çözümü için kartal belediyesi ile temaslar sürdürülmektedir. futbol alt yapımız özünde söylenenlerin aksine en fazla dikkat ettiğimiz bir husustur. neticeleri ortadadır. dünya karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir. bütün bu gelişmelere rağmen tesisleşmeyi bir yana bırakıp, başarıyı sadece profesyonel futbolla ölçenlere sesleniyorum:

    16 senelik dönemimizde kulübümüz profesyonel futbol takımına yapılan haksız eleştirilere rağmen, aralıksız her sezon şampiyon kulüpler, şampiyonlar ligi, kupa galipleri ya da uefa kupasına katılma başarısı göstermiştir.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 32.
    +1
    Hizmet dönemimizde profesyonel futbol takımımızın kazandığı toplam 9 lig şampiyonluğunun 5'ini, toplam 5 kez kazandığımız türkiye kupası'nın 4'ünü, toplam 7 kez kazandığımız cumhurbaşkanlığı kupası'nın 5'ini, toplam 6 kez kazandığımız başbakanlık kupası'nın 2'sini ve toplam 11 kez kazandığımız tsyd kupasının 6'sını müzemize zütürdük. toplamı 22 kupadır. üzülerek ifade etmek isterim ki, 16 yıllık bu bilanço ortada iken, bu başarıları birlikte yaşadığımız ve birlikte yönetimde yaşanan güzelliklerin kararlarına imza atan ve yine bjk sayesinde toplumda yer tutan, meslek edinen, ayrıca futbol oynadıkları dönemde emeklerinin karşılığı bjk tarafından en iyi şekilde verilen bazı kısılırın basın kanalıyla kulüplerini, şahsımı ve sahsımda yönetim kurulu arkadaşlarımı suçlaması nankörlük değil de nedir?

    insanlarla yaşadım, insanı öğrendim

    insanlarla yaşadım, insanlığı öğrendim

    insanlarla yaşadım, insanlardan nankörlüğü gördüm.

    dostlarım, dostlarım…

    ama ben dostlarımdan çok korkarım


    diyen düşünürlere hak vermemek elde değil.

    Sayın üyeler;

    Bizler de muhalefette bulunduk. kulübe hizmeti geçen hiçbir kimseye hakaret etmedik. dolayısıyla camiayı yıpratmadık. endi futbolcularımıza sahada arkamızı dönmedik. böyle çirkin organizasyonları muhalefetin bir yolu olarak görmedik. bizim camiamız farklı dedik. vefa hislerinin maddi değerlerden çok önde olduğunu her zaman belirttik. şimdi bu kazandığımız malvarlıklarını, kulübümüzün eriştiği noktaları bir kenara bırakıyorsanız, 16 sene zarfında kulübün ne kadar büyüdüğünü görmek istemiyorsanız, 55 milyon dolarlık bütçeye erişmeyi görmezlikten geliyorsanız, hizmetimizin karşılığını sadece profesyonel futbol takımı başarı veya başarısızlıklarıyla ölçüyorsanız; yapılaşmayı, kurumsallaşmayı bir kenara bırakıyorsanız, o zaman sizlere tamamlanması gereken hizmetleri de hatırlatmak isterim:

    Eğitim faaliyetlerine ağırlık verip bir an önce vakıf kurma çalışmaları bjk’nın lehine olacak şekilde tamamlanmalıdır.
    Kulübümüzün 100. yıl kutlamaları için acilen genel kurulca tasvip edilen bir komisyon kurulup çalışmalarına başlamaları lazımdır.
    Modern çağın şartları altında kulübümüzün tüm menfaatlerine zarar gelmeyecek şekilde şeffaf, adil, dünyadaki örneklerinde olduğu gibi şirketleşmesinin gerekli olduğu da bir gerçektir.
    Sevgili Beşiktaşlılar;

    Bu kongreyi ben herhangi bir kulübün kongresi havası içinde düşünmüyorum. kulübümüz bizim yuvamız. hepimiz gözümüzü bu kulüpte açtık. belki de çoğunuzun çocukları sizlerin sayesinde gözlerini dünyaya beşiktaşlı açtı. büyüdüler, büyümekteler. sizlerin görevi bu noktadan sonra kulübümüze sahip çıkmaktır. kulübümüz yeni yüzyılda geçmişimizden elde ettiği güçle yeni adımlar atmak zorundadır.

    Değerli Genel Kurul Üyeleri;

    Kulübümüzün vizyonunu, bu vizyondan hiçbir taviz vermediğini, bu vizyona yabancı hiçbir oluşumun maskesi olma durumuna düşmediğimizi ifade ettim. beşiktaş’ın saygınlığının temel tasları bunlardır. bu şartlar olmazsa olmaz şartlardır.

    Bu vizyona yabancı oluşumların zırhı durumuna gelmenin beşiktaş’ımızın saygınlığına büyük darbe vuracağı kuşkusuzdur. ben geçen dönem beşiktaş’ın bu niteliklerinden asla taviz verilmeyeceği inancı ile konuştum. bu eğilimlere girme tehlikesine karşı konulması, bunun için her türlü fedakarlığın yapılması hepimizin vazgeçilmeyecek görevidir.

    Biz bugün bize karşı yapılan, organize edilen saldırı ve hareketlerin hırçın ve saygıdan yoksun tutumların temelinde yukarıdaki tehlikenin yattığını düşünüyoruz.

    Değerli üyeler,

    Onaltı yıl boyunca üzerime gelen okyanus dalgalarının bende yaratmış olduğu hüznü, genel kurulunuzun sessiz ve sakin sahilinde sizlerle paylaşmaya çalıştım. bunca seneler boyunca bana göstermiş olduğunuz sabır, anlayış, hoşgörü ve desteğe tekrar tekrar teşekkür ediyorum. 1984 yılında, ilk defa huzurlarınıza çıktığımda, kongre konuşmamın basında söylemiş olduğum sözleri hatırlatmak istiyorum:

    Herkesi bir zaman için aldatabilirsiniz,

    bazı kişileri her zaman aldatabilirsiniz,

    ama herkesi her zaman aldatamazsınız!


    ben kimseyi hayatım boyunca aldatmadım
    Tümünü Göster
    ···
  8. 33.
    0
    Oysa Süleyman Seba çocuğum dediği Beşiktaş'a 5 lig şampiyonluğu, 4 Türkiye kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı kupası, 2 Başbakanlık kupası, 6 Spor yazarları kupası kazandırmıştı. Tüm bunların dışında o güne kadar tek dikili ağacı olmayan Beşiktaş'a Akaretler'deki kulüp binasını, Fulya Stadı'nı, Şan Öktem Tesisleri'ni, Yeşilköy Tesisleri'ni, Çilekli Tesisleri'ni, Beşiktaş Kolejini de kazandırmıştı.
    ···
  9. 34.
    0
    Uçak korkusu yüzünden uçağa binemeyen ama futbolcularını Almanya'da yalnız bırakmamak için günlerce Almanya'ya giden, kulübün parasını harcamamak için kulübün arabasını kullanmayan, annesine, ''ben biricik çocuğumu Beşiktaş'a kaptırdım'' dedirten büyük başkan Beşiktaş'a değil ama kendine bunu yaşatanlarla küsmüştü. Yine de dayanamadı ve Beşiktaş'ın 110.yıl kutlamalarında hasta olmasına rağmen stadyuma geldi. Tüm saha ayağa kalkmış Süleyman Seba diye bağırırken, gözyaşlarını tutamadı...
    ···
  10. 35.
    0
    Beşiktaş'ın Onursal Başkanı, tüm renkleri kardeş yapabilen, belki de istanbul'un son beyefendisi hayata gözlerini yumdu. Arkasında bir vasiyet bırakarak: ''Beşiktaş'ı üzmeyiniz.''
    ···
  11. 36.
    0
    “Beşiktaş seni öldürecek” diyenlere “Beşiktaş’a canım feda” karşılığını vermek isteyen Şeref Bey’in ağzından sadece “feda” sözcüğü döküldü. işte bu sözü tişörtlerde yaşatanlar, kulübe gelir kapısı açtı.
    ···
  12. 37.
    0
    BEŞiKTAŞ tarihinde çok önemli bir yeri olan ve ömrünü siyah beyazlı renklere adayan Şeref Bey’in vefat etmeden önceki son sözü olan “Feda”, Beşiktaş camiasının değerlerine sahip çıkmasının ve zor dönemlerde kenetlenmesinin bir göstergesi olarak tişörte dönüştü.

    Siyah beyazlı camiada büyük heyecan yaratan bu tişörtün fikri kime aitti, kim tasarladı, yöneticilerin nasıl haberi oldu, satış kararı nasıl alındı...

    Fikir sahibi Ersin Kurnaz, tişörtü tasarlayan Gürkan Özbalkanlı, projeyi yönetim kuruluna sunan Levent Karakoç ve Beşiktaş icra Kurulu Başkanı Cem Bilge bu soruların cevaplarını verdi...

    Fikir babası St. Pauli’yi örnek aldı

    ERSiN Kurnaz, Almanya’da yaşayan gurbetçi bir ailenin çocuğu ve 28 yaşında. Fikir babası o. Beşiktaş aşkıyla yanıp tutuşuyor. Marjinal taraftarlarıyla ünlü St.Pauli’ye de sempati duyan Ersin, tişört fikrinin aklına gelmesini şöyle anlatıyor:

    - St.Pauli bir dönem Beşiktaş gibi mali sorunlar yaşamıştı ve benzer bir tişört sayesinde ciddi birlik sağlanmıştı. Bu işin gelirinden çok o birliği sağlamalarından etkilendim. Fikrimi, tasarımlarını çok beğendiğim Gürkan Özbalkanlı ile paylaştım. Aklımıza Şeref Bey ve “Feda” sözü geldi. “Şerefiyle oynayıp, hakkıyla kazananların torunları olarak farklı bir şey olmalı” dedik ve hemen kolları sıvadık.

    Banka hesabı açın yardım edelim

    BUCA’da yaşayan Beşiktaş taraftarı Gürkan Özbalkanlı ise Ersin Kurnaz ile temasa geçtikten sonra yaşananları ve “Feda”nın öyküsünü şöyle özetledi:
    ···
  13. 38.
    0
    Kulübümüz zor günlerden geçiyor. insanlar “Banka hesabı açın yardım edelim” diye düşünüyor ve dile getiriyorlar. Bu süreçte biz “Tişörtün üzerine ne yazabiliriz?” diye çok kafa yorduk. Aklımıza, Beşiktaş için hiç düşünmeden hayatını feda eden ve bunu ölmeden önce son sözü olarak söyleyen Şeref Bey geldi. Onun izinden yürüyen biz Beşiktaşlılar hiç düşünmeden varımızı, yoğumuzu Beşiktaş için feda edebileceğimizi biliyorduk. Tişörtün üzerine yazılabilecek o sihirli kelimenin “Feda” olacağını düşündük.

    ‘Feda’nın devamı da gelecek

    “FEDA” tişörtü fikri, sosyal platformda olumlu tepkiler aldı. Beşiktaşlılar tarafından benimsendi. Fikret Orman ve yönetimi işbaşı yapınca bu proje onlara http://www.forzabegibtas.com yazarı Levent Karakoç tarafından duyuruldu. icra Kurulu Başkanı Cem Bilge ile yapılan görüşmelerin ardından da hayata geçirildi. Bilge o günleri şöyle dile getiriyor:

    - Beşiktaşlı kardeşlerim “Feda” projesiyle ilgili her şeyi yapmıştı. Biz sadece operasyonu ayağa kaldırdık. Bunun devdıbının geleceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Hayata geçirdiğimiz “Beşiktaş için Bir Fikrim Var” projesi de bu anlamda doğru bir platform olacaktır.
    ···
  14. 39.
    0
    Şeref Bey kimdir?

    AHMED Şerafettin Bey (1894-1933) ya da bilinen ismiyle Şeref Bey, Beşiktaş futbol şubesinin kurucusu, ilk kaptanı ve teknik direktörüdür. Beşiktaşlılar, ömrünü adadığı ama bittiğini göremediği stada, onun anısına Şeref Stadı adını verdi. Bugünkü Çırağan Kempinski Oteli’nin yerinde bulunan statta 1947’de inönü açılana kadar pek çok maç oynandı.

    Seba da tişörtü giymişti

    ”FEDA” tişörtleri, siyah beyazlı camiada uzun süredir aranan birlik ve beraberliği tam anlamıyla sağladı. Beşiktaş Kulübü Onursal Başkanı Süleyman Seba da geçtiğimiz günlerde bu tişörtü giyerek projeye destek vermişti.

    O gün maç yaptıkları stadı Beşiktaş’a kazandırdı

    “Yağmur altında, kasıklarına kadar kül ve çamur içinde futbol oynamaya çalışırken izlediği çocuklar için bir şeyler yapmalıydı Ahmet Şerafettin. Mesela oynayabilecekleri ve Beşiktaş’a ait bir stat. Ahmet Şerafettin tüm yasaklamalara ve ağır hastalığına rağmen izmir deplasmanına gitti. Yolda yine fenalaştı ama belli etmedi. O gün verdiği sözü tuttu ve yine o gün maç yaptıkları stadı Beşiktaş adına alıp, yaptırttı (Şeref Stadı).” �

    Taraftarlar 30 TL’den satılan tişörtleri kapıştı

    BEŞiKTAŞ taraftarının yoğun ilgi gösterdiği ve 30 TL’den satışa çıkarılan ilk parti “Feda” tişörtlerinin tamamı G.Saray Medical Park ile Sinan Erdem Spor Salonu’nda oynanan basketbol maçında adeta kapışıldı. Yaklaşık 30 bin tişört satılırken, alamayan siyah beyazlı taraftarlar için yeni parti ürünler yaptırıldı.
    ···
  15. 40.
    0
    Kulübün 110. Yılı Feda Sezonu olarak ilan edildi. Bu aşamada takımın gelirleri düşürülecek, yeni bir model oluşturulacak, eski savurganlıklar yapılmayacaktı. Hatta Fikret Orman'a göre başarı bile beklenmemeliydi bu sezondan.
    ···
  16. 41.
    0
    Bir grup uzun vade planları için bunu gerekli görürken, bir grup da küçülerek bir yere gelinemeyeceği, Beşiktaş'ın hedefsiz sezona girmemesi gerektiğini düşünüyordu.
    ···
  17. 42.
    0
    Quaresma, Ernst, Rüştü, Aurelio, Simao, Egemen gibi önemli isimler takımdan ayrılırken bu oyuncuların yeri daha ekonomik oyuncularla doldurulmaya çalışıldı. Fernandes ve Almeida takımda kalmaları için ikna edildi.
    ···
  18. 43.
    0
    Takım sezona eski yıldızlarından Samet Aybaba önderliğinde başladı. Elinde genç bir kadro vardı.
    ···
  19. 44.
    0
    ilk devrenin ortalarında üst üste gelen üç mağlubiyetin üzerine Mustafa Pektemek ve ismail Köybaşı'nın sakatlıkları tuz biber oldu. Sonradan toparlayan, hatta şampiyonluk potasına giren takım sezonu üçüncü tamamladı.
    ···
  20. 45.
    0
    inönü'deki Trabzon maçında Olcay Şahan son saniyede karşı karşıya kaleciyi avlayamayınca tüm takım çöktü.
    ···