şenol güneş

bu adama yazılmış bir mektup gibime okuyun gibime okumayın.@34 un saçmalıklarını okuyan bunu da okuyabilir.

trabzonspor'un efsanesine;

ne yazacağımı, hangi kelimeleri kullanacağımı bilemiyorum hocam, kelimeler düğümleniyor boğazımda titriyorum ve ağlıyorum. ben kendimi yazacağım size hocam yaşadıklarımı, hissettiklerimi hatta tüm taraftar gibi verdiğimiz mücadeleyi yazacağım umarım okuma fırsatı bulursunuz. benim annem galatasaraylı babam fenerbahçe'lidir ama maç dahi izlemezler. okulda arkadaşlarımın çoğu hep istanbul takımlarının taraftarıydı, bende beşiktaş taraftarıydım ama futbolcularını sorsalar birinin adını dahi söyleyemezdim. babamla konuşabildiğimiz tek konu sizdiniz hocam, babamla bir tek sizi konuşabiliyor sadece sizinle ilgili sohbet edebiliyorduk zira başka hiçbir konuda anlaşamaz ve iki kelime dahi edemeyiz çünkü iki yabancıyız... bana bir efsane anlattı dedi ki adı şenol güneş! onun gibi bir kaleci daha gelmez gelmedi türkiye'ye. bırakmadı takımını bıraksa da geriye döndü çok büyük futbolcuydu çok.. araştırdım bulduğum tüm videoları, yazıları okudum, hakkınızda her şeyi öğrenmek istedim öğrendim, bundan sonra trabzonsporluyum dedim. trabzonspor taraftarı olarak izlediğim ilk maç ise trabzonspor - lille maçıydı.

ben hayatta tuttuğu tüm dalların kırıldığı bir insanım hocam, güvendiğim, sevdiğim ve kaybetmek istemediğim her şeyi herkesi kaybetmiş bir insanım, artık yaşamak istemiyorum diyecek kadar acı yaşamış, yılmış, yıldırılmış biriydim. nasıl tutundum hayata? sizinle hocam inanın ki sizinle.. sizi her televizyon başında gördüğümde babam deyip içim titrer, söylediğiniz her kelimede gözlerim dolar ağlarım, sahi insan hiç tanımadığı ve kan bağı olmayan birini bu kadar sevip babam diyebilir mi? sevdim hocam hiç baba sevgisini tatmamış biri olarak sizinle tanışmadığım halde o sevgiyi sizinle tattım. trabzonspor - galatasaray maçından sonra basın toplantısında 'içim yanıyor içim, en çok benim hakkım yenildi' demiştiniz videoyu tekrar tekrar izleyip bir gece boyunca ağladım çünkü sizinle birlikte içim yandı siz belki gözyaşınızı kalbinize akıttınız ben ise sizinde gözyaşınızı dışa vurdum hocam. beşiktaş maçından sonra futbolculara sarılışınız bir babanın evlatlarına sarılışıydı adeta, gülüyordunuz mutluydunuz benim hiç yaşamadığım bir şeydi gözlerimi kapatıp kendimi orada size sarılırken hayal ettim sizinle güldüm sizinle mutlu oldum kalbim öyle hızlı atıyordu ki sanki yerinden çıkacaktı. ben sizinle tekrar mücadele etmeyi öğrendim çünkü... dik duruş, şeref, onur, gurur, kısacası siz her şeysiniz ve ben bunları sizinle öğrendim, sevinci mutluluğu. ve siz olmasaydınız belki de yolundan sapmış biriydim. her gece başımı yastığa koyduğumda ilk sizin için dua ediyor, rabbim şenol hocamın yani babamın yüzündeki gülücüğü ekgib etme onu başımızdan ekgib etme diyorum. sizinle tanışıp elinizi öpmenin hayalini kuruyor, hatta önünüzde diz çöküp bizi bırakma diye yalvarmak istiyorum. abartmıyorum çünkü ben yüreği kocaman olan bu yüce insanı çok ama çok seviyorum, bana anlatılan efsaneyi, bana trabzonspor'u sevdiren bilge kişiyi çok seviyorum.siz benim sadece babam değil hayal kahramanımın yeryüzünde ki canlı halisiniz hatta hayal kahramanımdan bile daha kahramansınız komutansınız, bende her trabzonspor taraftarı gibi o komutanın bir askeriyim.. her türlü pislik dönen parayla yönetilen bu düzenin içinde onurumuzla mücadele ediyoruz yalnız değilsiniz. bıktım, yoruldum, enerjim bitti dediniz soruyorum size bir baba evlatlarını savaşın ortasında nasıl yalnız bırakır? bizleri çakalların önüne yalnız başımıza atamazsınız! başımızda komutanımız, babamız olmadan bizler nasıl savaşacağız? hangi inançla davamızın peşinden koşacağız? bir baba evladına sarıldığında tüm yorgunluğunu unuturmuş... sarıl bize baba ne olur bizi yalnız bırakma! bizi bu kötü düzende tek başımıza bırakıp çakallara yem etme! gün birlikte mücadele edip kötülüklerin üstesinden gelme günüdür, biz inanıyoruz şenol güneş'imizle karanlığı aydınlatacağız!

şimdi elinizi o güzel yüreğinizin üzerine koyup vicdanınızın sesini dinleyin, bir baba olarak göreviniz evlatlarınızı yalnız bırakmamaktır. bizi o sevgi dolu kucağınızdan, güzel gülümsemenizden, doğru yolu gösteren öğütlerinizden, davamızın peşinde koştuğumuz inancımızdan mahrum etmeyin. elini uzat baba, elini uzat ki gücümüzü birleştirip yıkalım karanlık düzeni, sakın bırakma bizi emin ol bırakırsan ne inancımız kalacak geri ne de davamız, gidersen eğer bizde bırakıp bitireceğiz bordo-mavi masalını

tff’nin verdiği yanlış bilgiler sonucu uefa’nın halen hakkında kesinleşmiş karar olmamasına rağmen “sabıkalı” ihtimali bulunan trabzonspor’a “peşkeş” çektiği şampiyonlar lig’i maçı türk adalet tarihinde yüz karası olarak duruyor. sadece türk adaleti mi dünya adaleti için yüz karasıdır.

tff yargisiz i̇nfaz yapti
fenerbahçe’ye “yargısız infaz” yaparak trabzonspor’u aklamaya çalışan tff başkanı “emir aldığı” yerlere karşı görevini yaptı. hakkında kesinleşmiş ceza bulunmayan herkesin “suçsuz” olduğu unutuldu.

trabzonspor’a neden ayricalikli davranildi?
halen hakkında iddialar bulunan tüm takımlar gibi sorumlu durumda bulunan trabzonspor’a “tılsımlı el” değdi ve şampiyonlar ligi kapısı açıldı. hatta başkanı sadri şener üzerindeki iddialar ortadan kaldırılıp, yurtdışına çıkışı açıldı.
peki bu sadri şener “sütten çıkmış ak kaşık mıdır?” diye soran yok.
bu konuda trabzon’u eski bakanın “trabzon’u şampiyonlar ligine göndereceğiz” şeklindeki sözlerini hatırlamalıyız.
sonunda olan oldu ve siyasetin istedikleri oldu…
trabzon’un sokakları sevinç nidaları ile doldu…
tff tarafından acımasızca ve her türlü kural çiğnenerek fenerbahçe silinde yerine trabzon konuldu.

türk milleti olarak “balık hafızamızı” biraz zorlarsak trabzonspor başkanı sadri şener hakkında hiçte iyi şeyler hatırlamayız.
bakalım gazeteler trabzonspor başkanı sadri şener hakkında neler yazmışlar?

hükümet yanlisi yayinlariyla bi̇li̇nen sabah gazetesi̇ arşi̇vi̇nden:

http://arsiv.sabah.com.tr...499d888043eeb8dd1c8c.html

7 daire aynı gün aynı kişiye 52 bin ytl’ye satıldı

tmsf, sadri şener, kardeşi ve iki kişiden sonra ikinci davayı yine sadri şener ile 7 daireyi sattığı mustafa sıtkı aleyhine açtı. kurum avukatları şener’in kadıköy ve göztepe’deki 7 dairesini aynı gün, toplam 52 bin ytl bedelle elden çıkararak haciz mal kaçırdığını kaydettiler. dilekçede şener’in tmsf’ye borçlu olduğu 11 ocak 2001 tarihinde kayışdağı’ndaki apartmanda 5 daireyi 41 bin, kadıköy zühtüpaşa mahallesi’ndeki 2 daireyi ise 11 bin ytl bedelle sıtkı’ya satarak mal kaçırmakla suçlandı, satışların iptali istendi.

sabah gazetesi̇ arşi̇vi̇nden bi̇r haber daha…

http://arsiv.sabah.com.tr...41b8bb792251f64e3fe7.html

daha önce 24 metrelik yatına el konulmuştu

tmsf yetkilileri, sadri şener’e ait bir şirketin tmsf’nin el koyduğu bankalara ait borcuna karşılık milta marina’da demirli 24 metre uzunluğunda, sekiz metre genişliğinde, 6 kamaralı lord byron yatına haciz işlemleri başlatmışlardı. yabancı bayraklı yata şener’in ödediği sigorta poliçeleri göz önüne alınarak nisan ayında el konulmuştu.

http://arsiv.sabah.com.tr...4ce4b576292a4669d661.html

batık banka patronlarından sonra en borçlu isim şener!

trabzonspor eski başkanı müteahhit sadri şener’e, tmsf’ye devredilen tüm bankaların yüklü miktar kredi kullandırdığı ancak tahsilat sağlanamadığı bildirildi..
trabzonspor eski başkanı müteahhit sadri şener’in, tmsf’ye devredilen bankaların hepsine borçlu olduğu ortaya çıktı. tmsf, 6 yıllık çalışma sonunda toplam 134 milyon 776 bin 135 ytl ile banka sahipleri dışındaki en büyük borçlusu olduğunu tespit ettiği şener’in kadıköy ve üsküdar’da aynı tarih ve günlerde aynı kişiye devrederek hacizden kaçırdığı öne sürülen dairelerin satışının iptali için dava açtı. tmsf’nin başvurusunda, “tmsf’ye devredilen tüm bankalar tarafından sadri şener’e, genel kredi sözleşmelerine istinaden değişik tarihlerde yüksek meblağlı krediler kullandırılmıştır. ödenmemesi üzerine krediler kat edilmiş, yapılan işlemlere rağmen bir tahsilat sağlanmamıştır” denildi.

en büyük borçlu
i̇stanbul asliye ticaret mahkemesi’nde tmsf avukatlarının açtığı iki ayrı dava, kurumun batık banka patronları dışındaki en büyük borçlusunun müteahhit sadri şener olduğunu ortaya çıkardı. tmsf, kuruma devredilen tüm bankalara toplam 134.1 milyon ytl borçlu olduğunu tespit ettiği şener’in peşine geçen yıl düştü. i̇cra daireleri aracılığı ile şener’e ödeme emri yollayan tmsf, alacağını faiziyle istedi ancak ödeme yapılmadı. bu kez icra daireleri aracılığı ile tapu müdürlükleri’ne yazılar yazıldı. tmsf bu yazışmalarda şener’in bazı gayrimenkullerini değerlerinin çok altında fiyatlarla elden çıkardığını tespit etti. üsküdar tapu müdürlüğü’nden gelen yanıtta sadri şener’in üsküdar’da 5 katlı bir apartmandaki dairesinin üçte birini 4 nisan 2004′te 10 bin ytl’ye yavuz turan özdemir’e sattığı, özdemir’in de daireyi aldığı gün, şener’in kız kardeşi sezer komşuoğlu’na satış yaptığı belirlendi. komşuoğlu’nun ise aynı daireyi 5 ay sonra 27 bin ytl bedelle huriye çetinkaya’ya sattığı tespit edildi. tmsf ilk davayı sadri şener, yavuz turan özdemir, sezer komşuoğlu ve huriye çetinkaya aleyhine açtı. danışıklı işlem gerekçesiyle daireye tedbir ve haciz konulması, satışın iptali istendi.

trabzonspor neden korunuyor?
i̇şte… “en namuslu bizim hükümetimiz” diye siyasetçilerin türkiye’yi uluslar arası kupalarda temsil etmesi için seçtiği kulübün başkanı…

bu durumda kim sabıkalı?
fenerbahçe için sadece iddialar var, henüz karar yok…
bu durum suçlanan tüm takımlar için aynıdır.
peki trabzon’un ayrıcalığı nedir?
başkanı hakkında geçmişte bir çok yolsuzluk bulunan, günümüzde ise rüşvet iddiaları ile hakkında soruşturma devam eden trabzonspor’u koruyan kimdir?
seçimde sahiller kesimlerde ak partiye oylar çıkmayınca herkes şunu söylemişti:
“sahil kesimlerde balık yeniyor. balıkta fosfor var. i̇nsanları zeka küpü… ak partiye oy vermezler…”
evet sahiller zeka küpü…
yukarıda sahil kesimin takımı trabzonspor’un başkanının zeka dolu marifetleri görülüyor.
tekrar soruyoruz:

trabzon'u kim neden koruyor?

http://fenerbahceistihbar...mis-ak-kagib-mi%e2%80%9d/