/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 51.
    +4
    Toplam 6 mermi vardı. 20 cm boyutundaki ben, önce benim denememi istedi. Kabul ettim. Silahı kafama dayadım. Namluyu kurdum. Tetiği ezdim. Tam sıkacaktım ki “giberler.” diyerek silahı birden 20 cm olan bene doğrultarak sıktım ve öldü. vBD-61721 “Tebrikler ezik bencokacilarcektim. Ödülünü hemen alacaksın.” dedi. Herkesi belli özelliklerle sıralamıştım ki benimde özelliğim ezik olmammış. Şimdi fark ettim.
    ···
  2. 52.
    +6
    Solucan deliğinden geçtiğimizde kendimi uzay boşluğunda buldum. Nayko’yu da yanımda görür görmez, diğer evrenlerde yaşayan kendi kopyalarımın ölmesine sebep olduğu ve beni ölmeme vesile olacak çok tehlikeli bir yere soktuğu için Nayko’ya bağırsamda uzay boşluğunda olduğum için sesim çıkmadı. Nayko boşlukta yürürken, ben yere düşmeye başladım. içim tuhaf olmuştu. Kusasım geldi. Etraf kapkaranlık ve düştüğümü vücudumun etkisinden anlıyorum, fakat gözümle göremiyordum. Çok uzun zaman geçmesine rağmen halen düşüyordum.
    ···
  3. 53.
    +5
    Can sıkkınlığına yıldızları seyrettim. Ham maddesi altın olan gezegen gördüm. Sonunda yere düştüm. Ölmedim. Acı bile hissetmedim. içimdeki korku birazcık azalınca yerden kalktım. Evrenin sonundamıyım? Peki bu yerin altında ne var? Burası neresi? Yüzlerce soru aklımdan geçti. Etrafıma bakındım. Binlerce kapı gördüm. Sanki sonsuza kadar vardı. Kapılara bakarken bile başım döndü. Şekilsiz kapılar vardı. Gökyüzü ya da artık ne yüzüyse pempe renkli sayılırdı, hafif kırmızılıklar vardı, üst taraflara doğru gittikçe beyazlaşıyordu.
    ···
  4. 54.
    +2
    Zemin aydaki gibi, gri kumlarla çevriliydi. Eylül’ün adı yazan kapıyı gördüm ve açtım. O güzel, naif, harika bedenini gördüm, yanında ise defter var. Bütün yaşadıkları yazıyordu. Inanılmaz. Geçmişi... Geleceği... Geleceğinden bir kaç şey değiştirdim. Bana aşık olduğunu belirttim. Sonra defteri kapattım. Birden bütün kapılar açıldı. içlerinden bir sürü Eylül çıktı. Değiştirdiğim defteri yok ettiler. Hepsi üzerime yürüyordu. 1 km mesafede simsiyah bir nokta ve solucan deliği vardı. O bölgeye tüm gücümle koştum. Önümden çıkan tüm Eylül’leri ittiriyordum. Kimisi bana vuruyor, kimisi beni düşürmeye çalışıyordu. Birden ayağım takıldı.
    ···
  5. 55.
    +5 -1
    Yüzlerce Eylül üzerime atladı. Hepsi beni öpüyordu. Başta çok hoşuma gitsede nefes alamamaya başladım. Zar zor içlerinden sıyrılarak koşmaya başladım. Yoldaki 10 metrelik penisler, bir havaya kalkıp bir yere çarpıyordu. Aralarından zar zor sıyrıldım. Kimi Eylül’ler penislerin altında kalıp can verdi. Bu seferde yerde 10 metrelik vajinalar vardı. Bir açılıp bir kapandığından yerler deforme oluyordu. Bu sebeple normal koşmak imkansız hale geldi. Kimi Eylül’ler vajinanın içine düştü. Orayı da geçtikten sonra yerlerde bir sürü züt deliği oluştu. Kimilerinden osuruk, kimilerinden tak çıkıyordu. Aralarından zar zor sıyrıldım. ishal olmuş bir züt, her yeri taka buladı. Osuruklar bazı Eylül’leri havaya fırlattı, taklar ise Eylül’lere sıçrayarak havasızlıktan öldürdü. Sonunda karanlık nesneyi cebime koyup solucan deliğinden içeri girdim.
    ···
  6. 56.
    +4
    Tekrardan Nayko’nun evindeydim. Eylül’ün evine gideceğimizi söyledi. Gece olduğunda içeri girdik. Nayko, Eylül’ün yüzüne karanlık maddeyi zütürdü. Karanlık madde birden şekil değiştirerek Eylül’ün gözlerini açtı, anlamsız sesler çıkardı, güzel bir koku yaydı. bir bölümü ağzına girdi, bir kısmı boynunu kapladı. “Ne yapıyorsun komiserim?” dediğimde “Merak etme köle. Eylül’e hiçbir zarar gelmeyecek. Yıllardır bu işi yapıyorum. insan her şeyi anlamak ister ama bazen sadece hiç düşünmeden yaşa.” yanıtını verdi.
    ···
  7. 57.
    +4
    O benden nefret ediyor. Gerçekten bana aşık olabilecek mi komiserim?” dedim. “Aşk, her zaman sevmek değildir. Nice birbirlerini seven kişileri gördüm ama hepsi sahte duygularmış. Senden önce bunu kaç kişiyle denedim sayısını bile hatırlamıyorum.” dedi. Neden Ayşe yerine ilk Eylül’ün rüyasına gireceğimizi sorunca, “O öldü. Kurtaramadım. Yeni tanımanın verdiği şaşkınlıktan değerini bilemedim o anların. Onu koruyabilirdim ama saçma hatalarım yüzünden olmadı. Tekrar onu diriltmem için MX4 maddesine ihtiyacım var ve o maddeyi ancak deli gibi aşık olan birisinin aşık olduğu kızın rüyasında bulabilirim.” dedi.
    ···
  8. 58.
    +4
    Birden kendimizi Alice Harikalar Diyarında filminde Alice’in tavşanlarla çay içme sahnesinde bulduk. Alice yerine Eylül, ek olarak sınıfın soyunma odasında mastürbasyon yapan kız Aslı ve çirkin kız Nazlıcan vardı. Eylül’ün memeleri ise gerçek hayattakine oranla daha büyük ve dikti. Herkes Eylül’e inanılmaz değer gösteriyor ve tapıyordu. Birden Nayko silahın tetiğini çekerek “Eğer bencokacilarcektim’i sevmezsen burası havaya uçacak sürtük.” dedi.
    ···
  9. 59.
    +3
    Eylül çok kızdı ve zihin gücüyle masadaki kürdanları üzerimize fırlattı. Öylesine keskinleştirmiş ki bir tanesi Nayko’nun silahınını ortadan ikiye ayırmaya yetti. Bir tanesi Nayko’nun omzunu delip geçti, diğeri ise saçımın bir kısmını zütürdü. Eylül’ün zihnini ve rüyalarını kontrol etme yeteneği normal insana oranla fazla olduğundan Nayko bu durumu hesaplamamıştı. Tek çare Eylül’ü öldürmek olduğunu ve bu benim yapmam gerektiğini söyledi.
    ···
  10. 60.
    +1
    Kürdanları Eylül’e doğru atacakken Nazlıcan iri cüssesiyle üzerime atladı. Nayko, Nazlı’ya tekme atsada yerinden kıpırdatamadı. Vajinasını sıkarak sıyrıldım. ikimizde kaçıyorduk ama bu seferde Aslı bizi kovalamaya başladı ve çok hızlıydı. Ağaca tırmandık. Hemen arkamızdan geldi. Bu esnada Eylül kurabiyeyi çayın içine döküp üzerimize fırlattı. Bir kısmı ağzımıza girdi. Birden bende, Nayko’da, Aslı’da küçülmeye başladık. O kadar küçüldük ki küçük bir dal, bizden yüzlerce kat büyük duruma geldi.
    ···
  11. 61.
    +2 -1
    Alice’in kapıdan girmek için yediği küçülmesi için yediği kurabiye parçaları ağzımıza girmişti. Ufak bir rüzgar esti ve üçümüzde yere düşüyorduk. Belki üç metrelik bir alandı. Fakat boyutumuz en fazla 5 cm olduğundan parçalara ayrılarak ölecektik. Ne yapacağız diye kara kara düşünürken Nayko, karanlık maddeyi Aslı’ya taktı ve onun rüyasında girdik.
    ···
  12. 62.
    0
    Bu sefer kendimizi Aslı’nın rüyasında bulduk. Nayko rüya içinde rüya görerek zamanı yavaşlattığını, böylece bu zaman aralığında düşerken ölmemek için yeni bir ihtimal bulacağını söyledi. Kapkaranlık bir yerdeydik. Birden kırmızı bir ışık yanıp söndü. Etrafı göremedim bile. Ardından turuncu ışık yandı. Galiba bir binanın içindeydik. Sarı ışık yandı. Sanırım insanlar gördüm. Yeşil ışık yanınca yanıma biri geldi. Mavi ışık yandığında bir vücutta sekiz tane meme gördüm ve bundan çok emindim. Lacivert, mor ışık yandı. Bütün ışıklar yanıp söndü, son ses müzik açıldı. Sekiz memeye sahip mor ten rengine sahip Aleyna Tilki şarkı söylüyordu.
    ···
  13. 63.
    +2
    Dört memeli ve altı zütü olan Duygu Köseoğlu, penisiyle kafası yer değişmiş Kıvanç Tatlıtuğ’a kucak dansı yapıyordu. Tabi kafası üzerinden. Herkes çıplaktı. Tüm ışıklar açıldı. Aslı altın bir tahta oturmuş vaziyette, etrafında boyunlarında ciksi bir tasması olan penisiyle kafası yer değiştirmiş Çağatay Ulusoy, Mert Fırat gibi erkek oyuncular vardı. Hepsi Aslı’ya tapıp kölelik yapıyordu. Aslı ise ödül olarak onları kırbaçlıyordu.
    ···
    1. 1.
      0
      Ayraç artık
      ···
  14. 64.
    +5 -1
    Hemen Aslı’nın yanına gidip Eylül’e bizi öldürmemesi gerektiğini söyleyecektim ki Nayko hemen kolumdan çekti. insanlara fikir aşılamadaki temel amacın fikirleri kendi başına bulduğunu düşündürtmek gerektiğini ve bunun için bulunduğumuz rüyaya uyumlu davranmamı tembihledi. Herkes çıplak olduğu için Nayko’da hemen soyundu. Aslı’nın etrafında bulunan erkek oyuncuların yanına geçerek, kırbaç yemek için domaldı. Bir sürü penisi kafasıyla yer değiştirmiş erkek, beni yanına çağırdı.
    ···
  15. 65.
    +3
    Bende hiçbirinin yanına gitmedim. Biri penisiyle kafama vurunca oradan kaçtım. Bu sefer diğerleri musallat oldu. Rüyanın akışını bozuyordum ki birden taş gibi bir vücuda sahip bir kadın gördüm. “Naber yakışıklı?” dedi. Yüzüne baktığımda bunun kız kardeşim olduğunu gördüm. Pisliğin bilinç altında kardeşimi ciksi bir vücuta koyarak hayal ediyormuş meğer. Memelerini sallayarak “Bunları nasıl buldun?” dedi. iğrenç geldi. Hemen oradan kaçsamda beni bulup kucağıma oturdu. Üzerimden fırlattım. Herkes bana baktı.
    ···
  16. 66.
    +2
    Yanıma iri bir zırha sahip, elinde kocaman bir baltası olan Nazlıcan geldi. “ciks odasında cinsel arzuları reddetmek ölümle cezalandırılır.” diyerek baltayı üzerimize savurdu. Kıl payı sıyrıldım. Hemen kaçmaya başladık. Yaklaştığı her an baltasını savursada bir türlü denk getiremiyordu. Köşeye sıkışır gibi olduk. Aslı’nın tahtına doğru kaçtık. Nazlı, Çağatay Ulusoy’u ortadan ikiye ayırdı. Nayko o hengame içerisinde gizlendi. Nazlıcan deli gibi beni kovalıyordu. Sekiz memeli mor ten renkli Aleyna Tilki üzerime atlayınca köşeye sıkıştım. Tam baltasını savuracaktı ki Nayko, karanlık maddeyi Nazlı’ya takarak onun rüyasına girdik.
    ···
  17. 67.
    +4
    Kendimizi sisli bir havada bulduk. Yorgundum ve uykum vardı. Bacaklarım ağrıyordu. Neden yorgun olduğumu bilmiyordum ama uzun ve yorucu bir şeyler yaptığımı hissediyordum. Yanımda iki tane güzel, sarışın, beyaz tenli kız vardı. Sağımdakinin saçı permalı, turuncu askılı bluz ve kot şort giymiş, bacakları pürüzsüzdü. Koluma girdi. Solumdaki düz saçlıydı, yeşil tişört giymiş, büyük göğüslüydü, hatta göğüs uçları gözüküyordu, altında ise sadece külot vardı. ileride gizemli bir köşke doğru gidiyorduk.
    ···
  18. 68.
    +4
    Etraf çok sessizdi. Sessizlik beni hem korkutuyor, hem de rahatlatıyordu. Kızlarda tedirginlik vardı. Kol kola girdiğim kadının kalp atışlarını hissediyordum. O köşke her yaklaştığımızda kadının kalp atışları artıyordu. O kadar çok heyecanlıydım ki içim içime sığmıyordu. 2-3 saniye sonra benim kalbimde onun kalbi gibi attığını farkettim. Birbirimize baktık. Bana daha sıkı sarıldı. Diğer kadında korkuyordu. O da yanıma geldi. O kadar yaklaşmıştı ki göğüsleri bana değiyordu ve çok hoştu. Köşke vardık. içine girdiğimizde karanlıklar içerisinde biri vardı.
    ···
  19. 69.
    +3
    Üzerimize geldiğinde onun Nazlı olduğunu fark ettim. Yanımdaki iki güzel kadını acımasızca anında öldürdü. Nayko silahla vurmaya çalışsa da nafile. O yaratığa hasar işlemiyordu. Gene hiç beklenmedik bir anda Aleyna Tilki üzerime atladı. Nayko ona ateş ettiğinde bir memesini vurdu. 7 memesi kalan Aleyna Tilki, Nayko’yu duvardan duvara çarparak dövmeye başladı. Karanlık maddeyi Aleyna Tilki’ye takmaktan başka bir çarem kalmamıştı.
    ···
  20. 70.
    +3
    100.000 kişinin geldiği ve geri kalan tüm insanların televizyondan izlediği Los Angeles konserinde, iki memeli normal Aleyna Tilki şarkı söylüyordu. 7 memesi kalmış Aleyna Tilki, Nayko’ya tekrar saldırdı. Nayko “7 memesi kalmış, mor ten renkli Aleyna Tilki rüyalardan rüyaya geçiyor. Kendi bedeni, kendi rüyasına girecek kadar güçlü biri. Ondan kurtulmalıyız.” dedi.
    ···