1666666666gt

Ertesi gün tenefüste Eylül’ün çantasını karıştırdım. içinden ped çıktı. Arkadaşlarım bu sefer onu da mı giyeceksin diyerek dalga geçti. Eylül’ün evinin anahtarını bulup cebime attım. Öğlen arası Eylül yemeğini her zaman dışarıda yediği için koşarak onun evine eşyalarını almaya gittim. Çok şirin odası vardı. Fakat giyilmiş kıyafetleri yoktu. Banyodaki kirli sepetine baktığımda kıyafet yoktu. Etrafa bakındığımda çamaşır makinesinin içinde kirli çamaşırları gördüm. Hepsini çıkardım. Fakat Eylül ve annesiyle olan giysileri ayırt edemedim. Bu esnada kapı açıldı.

Gizlice içeri baktığımda Eylül'ün annesinin geldiğini gördüm. Zil çaldı. Bu seferde Eylül geldi. Eylül’ün annesi, kızına yemek hazırlıyordu. Eylül odasına geçerken bir anda banyonun kapısını açacaktı ki kapıyı hızlıca kapattım. Biraz zorladı ama kapının kulbunu yukarı çektiğimden açamadı. Tekrar zorlayınca güç bela tutabildim. Eylül “Anne, banyo kapısı açılmıyor.” diye seslendi. Ayak sesleri duydum. Eylül’ün annesi kapıyı açtı.

Neyse ki çamaşır makinesinin arkasına saklanıp üzerimi havluyla örtmüştüm. Çamaşır sepetinden Eylül’ü en güzel gördüğüm kıyafetlerini gördüm. O güzel mavi gömleği ve siyah eteği… Fakat iç çamaşırını hiç görmediğimden genç kız işi gibi duran kırmızı dantelli sütyen ve tangayı aldım.

En güzel anıyı canlandırmak içinde Fransızca ismi La vie D’Adale, ingilizce ismi Blue Is the Warmest, Türkçe ismi Mavi En Sıcak Renktir filminin sinema biletini aldım. Tabi o filme beraber gitmiştik. Kıyafetleri giyip 50 şınav, 10 barfiks, 60 mekik çekip, 1000 metre koştum. Tabi o kıyafetlerle koşarken gene arkadaşlarım beni gördü. Kıyafetleri SG-Ei-XR-1734L’e giydirdiğimde gene sağlam bir dayak yedik. Nayko dayak yeme tarzından kıyafetlerin aynı kişiyi uyuşmadığını söyledi.

Sınıfa gittiğimde arkadaşlarım Eylül’ün kıyafetlerini giydiğim için dalga geçti. Eylül ise yüzüme bile bakmadı. Beden eğitim dersinde herkes futbol ve voleybol oynarken arka bahçede tek başıma kara kara düşünüyordum. Tekrar Eylül'ün evine gitsem iç çamaşırları ona giydirip, ardından çıkartıp alamazdım. Aklıma bir şey gelmiyordu ki voleybol oynayan kızlar okula girdi. Kızların soyunma odasına girdim. Ortalıkta veya dolaplarda herhangi bir iç eşya yoktu. Büyük ihtimal hepsi duş aldıkları bölümdeydi. Yukarıdan ilk bölüme baktım.

Şişman, çirkin, kıllı bir kız görünce hemen çekildim. ikinci bölüme baktığımda kız mastürbasyon yapıyordu. Üçüncü bölümde Eylül saçını şampuanlıyordu. iç çamaşırları alıp tişörtümün içine soktum. Tam çıkacaktım ki şişman, çirkin, kıllı kız beni görüp kovalamaya başladı. Bağırışlarıyla ortalığı ayağa kaldırdı. Var gücümle kaçtım. Bu esnada okuldakiler beni sapık belleyerek Nayko’nun evine kadar kolladı. Tabi Nayko’nun kılıcını gördüklerinde hepsi usulca geri çekildi.

Iç çamaşırları giydim. Mavi gömleği ve siyah eteği giyecekken Nayko beni engelledi. Kokumu sindirdiğim kıyafetleri tekrar sindirirsem robotun bunu kabul etmeyeceğini söyledi. Üzerimde elbise olmadan, sadece iç çamaşırlarıyla koşarken sınıf arkadaşlarım beni gördü. SG-Ei-XR-1734L bu sefer çalışarak Nayko’nun kılıcının içinden çıkan nesneyi eline aldı. Elektrik akımları yoğun bir enerji oluşturarak Nayko’nun kılıca yüklendi. O kılıcın içinde yeşil ve mavi karışımı ışıklar parladı. Nayko “Anlayacaklara anlatma sakın, bilebileceğin en güzel şeyleri. Bu gördüğün solucan deliği.” dedi ve içine girdi. Hemen arkasından bende onu takip ettim.

Içimde anlamlandıramadığım tuhaf şeyler hissettim. Adeta sonsuzluğun içinde bir boşluktaydım. Birden ellerimin simetrik şekilde parçalandığını gördüm. Sanki moleküllerim ayrıldı. Yok olduğumu düşünürken birden birleşti. Sonra mastürbasyon yapan Nayko’yu gördüm. Bana “Evren geçişleri sırasında otuz bir çekmek harika.” dedi. 12 kişilik altınlarla kaplı, Avrupa motifleri taşıyan enteresan bir masanın arasında kendimi buldum.

Etrafımı inceliyordum ki birden 11’i Nayko, 11’i ben olmak üzere 22 kişi ışınlandı. Odada 24 kişiydik. 12 Nayko’lar, 11 kopyama ve bana kulaktan bir şeyler fısıldadı. Benim Nayko’m ise 12 kişi aranızdan sadece biriniz hayatta kalıp rüyalara girme makinesini kazanacağını söyledi ve çıkacak sorular ve uygulanacak etapları harfiyen uygulamamız gerektiğini söyledi. Nayko’lar odadan çıktılar. Masada 12 tane ben kaldım.

Diğer benleri kontrol ettiğimde özellikleri şöyleydi.
1) Orjinal ben.
2) Kaslı ben.
3) Gözlüklü, zeki bir tipe benzeyen ben.
4) Yeşil ten rengi ve siyah, büyük, elips gözleri olan ben.
5) 20 cm boyutunda olan ben.
6) Memur göbeği yapmış, üzerinde askeri üniforması olan ben.
7) Mafya babası olan ağırbaşlı ben.
8) Yazar olan ben.
9) Yönetmen olan ben.
10) Politikacı olan şişman ben.
11) Yakışıklı şarkıcı ben.
12) Büyük ihtimal benim canavar halim olan ben.

Masanın içinden iki tane 40 cm boyutunda hıyar ortaya çıktı. Robotik bir ses “Ben vBD-61721 Büyük ödülü kazanmak istiyorsanız. Birinci hıyarı yiyin.” dedi. Gözlüklü, zeki bir tipe benzeyen ben “Burada adalet nerede? Benim evrenimdeki kişilerin boğazı 1 cm’den büyük yiyecekleri yutamıyor. Nasıl yiyeceğim ki?” der demez masadan bir çubuk çıktı. içinden bir mor ışık belirip gözlüklü, zeki bir tipe benzeyen beni yok etti. 20 cm boyutundaki ben ise bir ısırıkta hepsini midesine attı.

Tam ikincisini de midesine atacaktı ki vBD-61721 “Size sadece birinci hıyarı yiyin dedim. ikincisini yerleştirme amacı farklı. Şimdi ikinci hıyarı zütünüze sokun.” dedi. Herkes şaşırsa da mecburen hıyarı zütümüze soktuk. Fakat yazar olan ben hariç. Çünkü onların zütü boynunda olduğu için bizdeki gibi hıyarı zütünden kalınbağırsağına doğru girmedi. Boynunda 10 cm boşluk vardı ve su sebeple içeri sokamadı. 20 cm boyutundaki ben ise hıyarı soktuğunda, hıyarın şekline girdi. Çok geçmeden vücudu sindirerek hızlıca normal boyutuna geçti.

2. Etaba geldiğimizde karşımıza 10 tane hayat kadını geldi. vBD-61721 “huurlarım size oral yaparken ilk boşalan kim olursa ölecek.” dedi. 20 cm boyutundaki benin karşısındaki hayat kadını istemsizce güldü. Canavar halim olan benin karşısındaki hayat kadını ise korkuyordu. Malafatını çıkardığında dikenli bir penise sahipti. Kadın oral yaparken ağzı kan içinde kaldı. Ben ise boşalmamak için kendimi zor tutuyordum.

Gene birisi Rick and Morty izlemiş neyse rez alam

Diğerlerine baktığımda 20 cm boyutundaki benin yarağı 80 cm boyutuna ulaşıp kusturmalı boşnak saksosu çektirmeye çalıştığını gördüm. Karşımdaki kadın taşaklarımı bile tuttuğundan artık boşalmama az kalmıştı ki kaslı olan ben boşaldığını ve öldüğünü gördüm.

3. Etapta hepimizin 17 yaşındaki kendi evrenindeki kız kardeşimiz önlerimize çıktı. vBD-61721 “Bacınızı kim gibemezse ölecek.” dedi. Herkes kara kara düşünüyordu. Çoğu kişinin penisi içine kaçmıştı. Politikacı olan ben ve mafya babası olan ağırbaşlı ben hariç. Hemen kız kardeşlerini eteğini sıyırıp içine giriyordu ki birden ikisi de öldü. vBD-61721 “Bazen önemli olan kaliteli olmaktır.” dedi.

Rezervus

rezzersss

4. Etapta odanın altından altı metre boyutunda 7 tane züt çıktı. Hepimiz bir metreye yakın züt deliklerinde oturuyorduk. vBD-61721 “En dayanıksızın ölecek.” dedi ve zütler öylesine şiddetli osurdu ki hepimiz tavana çarptık. 20 cm boyutundaki ben, kendinden 30 kat büyük zütün üzerinde tavana çok sert çarptığından cebelleşiyordu. Kaburgalarımı hissetmemeye başladığım an neyse ki canavar halim olan benin osuruk gazı vücudunu yaktığından eriyerek kendi kendine öldü. Böylece zütler odadan kayboldu.