1. 1026.
    0
    308 308 308 308 308 308 308 308
    ···
  2. 1027.
    0
    şans budur
    ···
  3. 1028.
    0
    bi bitmediniz
    ···
  4. 1029.
    0
    o iş bana cıkmaz zate
    ···
  5. 1030.
    0
    gibtir git amk
    ···
  6. 1031.
    0
    biri gibgib la şunu
    ···
  7. 1032.
    0
    asdgasdgagd
    ···
  8. 1033.
    0
    bağdat özellikle savaşın ilk günlerinde yoğun hava saldırılarına maruz kaldı. askeri komuta merkezlerinin sivil yerleşmelere yakın olması, hem koalisyon güçlerinin hava harekatı sırasında hedef gözetmemesi, hem de saddam yönetiminin önemli hedefleri insan kalkanıyla çevirmesi sivil ölümleri daha da artırdı. irak'ın askeri kayıpları gibi sivil kayıpları da hayli yüksek oldu; kesin bilgiler olmamakla birlikte irak'ın yaklaşık 100 bin sivil kayıp verdiği tahmin edilmektedir.
    buna karşılık müttefik kayıpları çarpışma sırasında 190, dost ateşi, kaza ve öteki terslikler sonucunda da 358 dolayında olmak üzere tahmin edilenin çok altında bir düzeyde kaldı.
    savaş sonrası irak [değiştir]

    irak'ın yenilgisinden hemen sonra saddam yönetimini hedef alan halk ayaklanmaları ülkenin önemli bir bölümünü sardı. saddam yönetimi belirli bir güçlükle karşılaşmakla birlikte elinde kalan kuvvetleri kullanarak bu ayaklanmaları bastırmayı başardı. mart 1991'de, basra ve çevresinde başlayan, iki hafta süren ve bağdat'a kadar sıçrayan şii ayaklanması irak kuvvetlerince sert biçimde bastırıldı. şii ayaklanmasından birkaç gün sonra da kuzeyde kürt ayaklanması başladı. ayaklanmalara karşı saddam hüseyin yönetiminin giriştiği sindirme hareketinin vardığı boyutlar yeni bir uluslararası bunalım yarattı. toplu katliam korkusuyla türkiye ve i̇ran sınırlarına yığılan yaklaşık 1.5 milyon kürt mülteci için birleşmiş milletler şemsiyesi altında bir kurtarma harekatı başlatıldı. nisan 1991'de, abd yönetimi, irak'a, kürtlerin bulunduğu bölgede 36. paralelin kuzeyinde karada ve havada faaliyet göstermemesi uyarısında bulundu. bu çerçevede 36. paralelin kuzeyinin irak uçuşlarına yasaklanması, çekiç güç adındaki uluslararası bir askeri gücün bölgeye yerleştirilmesi ve sonraki gelişmeler kuzey irak'ta fiili bir kürt yönetiminin oluşmasını getirdi. ağustos 1990'da uygulamaya konan, birleşmiş milletler'in irak'a yönelik ticaret ambargosu savaşın bitiminden sonra da yürürlükte kaldı.
    başlangıçta ateşkes hükümlerine uyan irak yönetimi, zamanla müdahale olarak gördüğü yardım programlarına ve birleşmiş milletler'in kitle imha silahlarını yok etme yönündeki çalışmalarına karşı çıkmaya başladı. savaştan yenik çıkan saddam hüseyin'in içerideki konumunu yeniden güçlendirmesi dünya kamuoyunda savaşın gerçek sonucu konusunda kuşkular uyandırdı. kasım 1992'de, george h. w. bush'un abd başkanlık seçimlerini kaybetmesinden sonra, saddam yönetimi kuzey irak'taki durum, ambargo ve ateşkes uygulamasıyla ilgili olarak sertleşmeye yöneldi. gerginliğin tırmanmasıyla birlikte şiileri korumak üzere 32. paralelin güneyi de uçuşa yasak bölge ilan edildi.
    körfezi savaşı fiilen sona ermesine rağmen amerika bazı bahanelerle zaman zaman irak'ı bombalamaya devam etmiştir. 23 ocak 1993 gecesi güney irak'ı, abd eski devlet başkanı george h. w. bush'a kuveyt'te bulunduğu sırada suikast planladıkları gerekçesiyle 26 haziran 1993 gecesi de bağdat'ı bombalamıştır.
    savaşta türkiye [değiştir]

    soğuk savaş'ın sona ermesinden sonra batı açısından stratejik önemini kaybedeceğini düşünen türkiye'nin endişeleri irak'ın kuveyt'i işgaliyle birlikte ortadan kalktı. özellikle başkan turgut özal, doğan fırsatı kullanarak türkiye'nin stratejik öneminin azalmadığını göstermek istiyordu. körfez krizinde aktif politika izlemek isteyen özal, temkinli bir siyasetten yana olan başbakan yıldırım akbulut, dışişleri bakanı ali bozer ve genelkurmay başkanı necip torumtay ile karşı karşıya kaldı, özal'ın tutumuna tepki gösteren dışişleri bakanı ali bozer (11 ekim 1990), milli savunma bakanı safa giray ve genelkurmay başkanı necip torumtay (3 aralık 1990) görevlerinden istifa ettiler. ayrıca özal'ın uygulamak istediği aktif siyaset muhalefet tarafından sert biçimde eleştirildi.

    turgut özal, george h. w. bush yönetiminin kararını destekleyerek, irak devletine karşı saldırı amacıyla türk hava sahası ve i̇ncirlik üssü'nün kullanılmasına izin verdi.
    abd bu kriz sırasında ankara'dan 3 konuda yardım istedi; türkiyedeki üslerin irak'a yönelik hava hareketlarında kullanıdırılması ve saddam'ın kuveyt cephesideki asker sayısını azaltması için türkiye'nin irak sınırına asker kaydırması. türkiye bu iki talebe olumlu cevap verirken, suudi arabistan'da toplanan koalisyon kuvvetlerine birlik göndermesi isteği ise özal'ın ısrarına rağmen türk silahlı kuvvetleri'nin karşı çıkması sonucu gerçekleşmedi. türkiye bu doğrultuda 180,000 kadar askeri irak sınırına kaydırarak, irak'ın kuzeyde 8 tümen tutmasını sağladı ve kara savaşında koalisyon güçleri üzerindeki yükü hafifletmiş oldu.
    türkiye, körfez krizinin başında ılımlı bir politika izlemesine rağmen 8 ağustos 1990'da, bm'nin irak'a ambargo kararlarına uyarak kerkük-yumurtalık petrol boru hattını kapattı. ambargoya katılmasına rağmen türkiye, körfez savaşı'na fiili olarak katılmadı. irak sınırına asker yığdı ve i̇ncirlik hava üssü'ndeki amerikan uçaklarının kullanılmasına müsaade etti.
    özal'ın musul ve kerkük'ün alınmasından, bölgedeki arap ülkeleriyle geliştirilecek ekonomik ve ticari ilişkiler ile bu ülkeleri potansiyel silah pazarı olarak görme planları uzun vadede sonuç vermedi. aksine, savaştan sonra kerkük-yumurtalık petrol boru hattını kapatılmasından dolayı türkiye'nin uğradığı zararın tazmin edilmesi için körfezi ülkeleri tarafından verilen 3 milyar dolarlık yardımın ödenmesinde bile isteksiz davranıldı. körfezi ülkelerinden ve abd'den alınan yardımlar ve tazminatlar, türkiye'nin, körfezi savaşı'ndan sonra da yaklaşık 12 yıl yürürlükte kalan bm ambargosuna uyması nedeniye uğradığı 100 milyar abd dolarının üzerindeki zararın karşılanmasında çok yetersiz kaldı.
    ayrıca savaştan sonra ayaklanan kürtlerin saddam kuvvetleri tarafından saldırıya uğraması sonucunda, yarım milyon kürt türkiye sınırına yığıldı. türkiye, 1988'deki gibi bir kürt göçünün yaratabileceği güvenlik ve maliyet sorunlarından çekinerek sınırlarını kürtlere kapadı. ancak duruma kayıtsız kalmayıp kürtlerin sığındıkları dağlardan indirilip, irak tarafındaki düzlüklere yerleştirilmesi için burada bir tampon bölge oluşturulması fikrini abd'ye iletti. bundan sonra irak'ın kuzeyinde kürtler için oluşturulan güvenlik bölgesi'nin korunması için aralarında türkiye, abd, i̇ngiltere ve fransız askeri kuvvetlerinin bulunduğu çekiç güç'ün türkiye sınırları içinde de konuşlanmasına izin verildi (temmuz 1991). 2003'teki irak savaşı'na kadar görev yapan çekiç güç'ün varlığı türkiye'de büyük tartışmalara yol açtı.
    sonuçları [değiştir]

    körfez savaşı kesin bir askeri sonuç getirmekle birlikte bölgedeki istikrarsızlığı doğrudan çözemedi. birinci körfezi savaşı'nın en önemli ve en uzun vadeli sonucu, tüm ortadoğu ve kuzey afrika ülkelerinde köktenci akımların güçlenmesidir. bölgede 1945'den beri üzerinde çok konuşulan ve tüm siyasal partilerin programlarının başında yer alan arap birliği fikri, büyük bir darbe yemiştir. körfez savaşı'nda arapların ayrı ayrı saflarda toplanmaları ve kendi ulusal devletlerinin olduğu kadar batı'nın da çıkarlarını korumak için savaşmaları, arap birliği düşünü çok zayıflattı.
    savaşın bir o kadar önemli başka bir sonucu da, irak'ın zayıflamasıyla beraber, i̇ran'ın bölgedeki ağırlığı arttı. bölgede i̇srail, irak'ın yenilmesiyle rahatlarken, irak'ın yanında yer alan filistin kurtuluş örgütü zor durumda kaldı.
    komplo teorileri [değiştir]

    abd'nin bağdat büyükelçisi april glaspie 25 temmuz 1990'da saddam hüseyin'le yaptığı görüşmede "bu, arapların kendi aralarındaki bir sorun. abd'yi kesinlikle ilgilendirmez." demişti.
    abd'nin bağdat'taki büyekelçisi olan april glaspie'nin 25 temmuz 1990'da irak lideri saddam hüseyin'le yaptığı görüşmede araplar arasındaki sorunlara karışmak istemediğini belirtmesi, 2 gün sonra da bağdat'tan ayrılması ve irak'ın kuveyt sınırına asker yığdığını bilmesine rağmen abd yönetiminin ciddi bir uyarıda bulunmaması abd'nin bilinçli olarak irak'a yeşil ışık yaktığı şeklindeki değerlendirmelere yol açtı. abd'nin bu savaştan elde ettiği kazançlar şöyle sıralanabilir;
    500,000'den fazla askeri orta doğu'ya kaydırıp irak'ı kesin bir yenilgiye uğratarak uluslararası alanda lider olduğunu ve vietnam sendromunu atlattığını göstermesi
    savaşın maliyetinin önemli bir kısmının suudi arabistan, birleşik arap emirlikleri, japonya ve almanya gibi ülkelere yüklemiş olması
    kuveyt, suudi arabistan, birleşik arap emirlikleri, bahreyn, katar gibi ülkelerin petrollerinden uzun bir süre bedava faydalanması.
    demode olan ve silahsızlanma anlaşmaları doğrultusunda elinden çıkarmak zorunda olduğu silah ve cephanenin bir kısmını burada kullanarak bunlardan kolay yoldan kurtulması
    yeni silah sistemlerini gerçek savaş ortamında denemesi ve geliştirmesi
    saddam'ı devirmeyerek ondan çekinen tutucu körfez ülkelerine daha sonraki dönemde büyük müktarlarda silah satarak fazladan büyük karlar elde etmiş olması
    irak'ı fiilen üçe bölerek ve ambargo uygulayarak zayıf tutması ve bu ülkenin petrol ihracını baskı altına alarak uluslararası alanda petrol fiyatlarını denetleyebilmesi
    irak'ı zayıflatarak i̇srail için bir tehlike olmakta
    Tümünü Göster
    ···
  9. 1034.
    0
    açma aq
    ···
  10. 1035.
    0
    308 kere giberim seni

    edit:hasgibtir 709 çok yaklaştım amk
    ···
  11. 1036.
    0
    http://www.hurriyet.com.tr/gundem/19493183.asp
    ···
  12. 1037.
    0
    risk budur
    ···
  13. 1038.
    0
    risk budur
    ···
  14. 1039.
    0
    lan bu kari ölmedi mi kim hortlatti bu basligi
    ···
  15. 1040.
    0
    o da değilse budur
    ···
  16. 1041.
    0
    açmassan bende senın anana yaıcam o sovu
    ···
  17. 1042.
    0
    kendi yarralarımız bize yeter amk seninki sende kalsın!
    ···
  18. 1043.
    0
    risk bu
    ···
  19. 1044.
    0
    uyf amın feryadı
    ···
  20. 1045.
    0
    forever alone :(
    ···