şakirtlikten pezevenkliğe giden yol

saat yedi olmuştu. en kalabalık zamanlardan biri. paydos zamanı saat gece 11deydi.

ben çatal bıçakları kuruluyordum.

aman allahım o da ne? kapıdan giren kişi, öğlen ben sigara içerken muhabbet ettiğim sarışın kızdı. ayakkabı mağazasının önünde onla muhabbet etmiştik. kız tek başına restorana gelmişti. üstünü değiştirmiş. daha uzun etek gitmişti ve üstüne de beyaz bi straples giymişti. göğüsleri inanılmaz dolgun gözüküyordu. sütyen de giymemişti tabi doğal olarak. içeri girince herkes birden ona baktı tabi. hayal etsenize bi. beyaz straplesli mini etekli sarışın bi hatun..

girdi içeri ve bi masaya oturdu yüzü benim tarafa dönük bi şekilde. benim bulunduğum noktayı salondan gören tek masa orasıydı. yani salondaki diğer müşteriler ve garsonlar wclerin olduğu kısmı göremiyordu. şansıma da kız tam o masaya oturdu. ben kafamı kaldırdım(zaten boyum 189 onu rahatlıkla görebiliyordum) ve ona göz kırptım. o da bana gülümsedi yine. kız çok güzeldi ama yaşı rahat 25-26 vardı ya. kız yemeğini yerken ben de apar topar bıcakları çatalları kurulamaya devam ettim. bir an önce bitirip, o dışarı çıktığında ben de sigara molasına çıkmak istiyordum. belki ondan cep numarasını alırım diye heves ediyordum.

ama o da ne? kız köri soslu tavuğunu yedikten sonra bi kahve istedi ve kahvenin 5 dakika sonra gelmesini rica etti.

ardından ayağa kalktı ve bana doğru gelmeye başladı. tuvalete gidecekti galiba. yanıma yaklaşınca ben her zamanki gibi kenara çekilmedim. amacım, kenara çekilmeyip kıza en azından bi merhaba demekti. bir kaç saniye konuştuktan sonra kenara çekilmeyi ve kızın da tuvalete geçmesine izin vermeyi planlıyordum. ama öyle olmadı. ben masa ile duvar arasındaki o dar boşlukta dururken kız hiç yavaşlamadan önümden geçmeye çalıştı. evet. ben o dar boşlukta dururken kız da bana sürttüre sürttüre geçti önümden. zütü tam benim gibime denk geldi ve sırtını da bana doğru yapıştırdı. yani dudaklarım onun çıplak sırtına değdi. bizi tabi kimse görmüyor çünkü dediğim gibi orası kör nokta sayılır. garsonlar kirli tabakları getirmediği sürece salondan gözükmez.(ha birde bulaşıkçı penceren eğilip bize bakabilir ama o moruğun işi başından aşkın zaten) kız straples giydiği için sırtı çıplaktı ve dudağım onun sırtına deyince dudağım ıslandı. kız terlemişti ama teri çok güzel kokuyordu. dudağımı yaladığımda tuz tadı aldım.

kız sonra kahkaha atarak çekilsene dedi. fırsat vermedin ki dedim o tuvaletin kapısını açtığı sırada. sonra o yine bi güldü ve hadi sen de gel dedi.
ben şaka yapıyor zannettim ve ben de şakasına gülerekten "sen gir ben geliyorum" dedim.

ben de şaka yaptığımı zannediyordum. ama sahiden yarım dakika sonra ben de bayanlar tuvaletine girdim.(not: tuvalet tabiki tek kişilik)