1. 468.
    0
    ahahah hay gibim tipe bak http://inci.ca/u2jg8eee47
    ···
  2. 467.
    0
    @476 sana sonuna kadar katılıyorum imam bunu bi güzel ...
    ···
  3. 466.
    0
    @1 inanıyorsan allahını gibeyim inanmıyorsan seni gibeyim.

    öncelikle; inci sözlüğün amacı din provakasyonu mu yapmaktır dostum? ya da ateizmin yaygınlaşmasını sağlamak mıdır?

    eğer ateizmin yaygınlaşmasını sağlamaksa, ateizm müslümanlığa tak atarak ayetlerle taşak geçerek yayılmaz bunu unutma yanlış yerdesin ahbap. hayır anlamıyorum ayetleri sıralamışsın yazmışsın oraya, inanmıyorsan inanma kardeş tamam koskoca bir yalan dolan bırakta o yalanlarla yaşayalım sanane bundan?

    özet; ben senin çocuk yaşlarda cami imamı yada müezzini tarafından tecavüze uğradığını düşünüyorum.
    ···
  4. 465.
    0
    şakirtler basmış amk ben gidiyom
    ···
  5. 464.
    0
    @1 okumadım seri eksiledim bin inanmıyosan inanmıyom de ve sus
    ···
  6. 463.
    0
    ferre izliyom yorum yapamıcam
    ···
  7. 462.
    0
    @ananızın dıbına comak sokaym ateist binler insan oğlunun inanmadan yaşayamayağını ve zor zamanlarda dua etcek birini olmadan yaşayamıyacağını anlayamadı binler. bunların hepsi birer kıyamet alameti binler tüyleriniz ürpersin biraz
    ···
  8. 461.
    0
    @196 gibtirgit bin ocak dışısın
    ···
  9. 460.
    0
    @470 entry kasma bin
    ···
  10. 459.
    0
    @113 işte kendin diyosun başkasının dinini yıkıp yok etmek tam muslumanlıga göre bir iş. şerefsizliğinizi kabul ediyorsunuz
    ···
  11. 458.
    0
    36-yâsîn

    sûre, ismini iki harften ibaret olan ilk âyetten almıştır. mekke'de inmiştir. 83 (ciksenüç) âyettir. sûreye isim olarak verilen "yâsîn"in, genellikle "ey insan!" manasına geldiği kabul edilir. bununla kasdedilen, hz. peygamber'dir. yâsîn sûresi kur'an'ın kalbi kabul edilmiş ve müslümanlar arasında ayrı bir önem kazanmıştır. fazileti hakkında hadisler vardır. rahmân ve rahîm (olan) allah'ın adıyla.

    1. yâsîn,

    2. hikmet dolu kur'an hakkı için,

    3. sen şüphesiz peygamberlerdensin.

    4. doğru yol üzerindesin.

    5. (bu kur'an) üstün ve çok merhametli allah tarafından indirilmiştir.

    6. ataları uyarılmamış, bu yüzden kendileri de gaflet içinde kalmış bir toplumu uyarman için indirilmiştir.

    7. andolsun ki onların çoğu gafletlerinin cezasını hak etmişlerdir. çünkü onlar iman etmiyorlar.

    8. biz, onların boyunlarına halkalar geçirdik. o halkalar çenelere kadar dayanmaktadır. bu yüzden kafaları yukarı kalkıktır.

    9. önlerinden bir set ve arkalarından bir set çektik de onları kapattık, artık göremezler.

    10. onları uyarsan da uyarmasan da onlar için birdir, inanmazlar.

    11. sen ancak zikre (kur'an'a) uyan ve görmeden rahmân'dan korkan kimseyi uyarabilirsin. i̇şte böylesini, bir mağfiret ve güzel bir mükâfatla müjdele.

    12. şüphesiz ölüleri ancak biz diriltiriz. onların yaptıkları her işi, bıraktıkları her izi yazarız. biz, her şeyi apaçık bir kitapta (levh-i mahfuz'da) sayıp yazmışızdır.

    13. onlara, şu şehir halkını misal getir: hani onlara elçiler gelmişti.

    14. i̇şte o zaman biz, onlara iki elçi göndermiştik. onları yalanladılar. bunun üzerine üçüncü bir elçi gönderdik. onlar: biz size gönderilmiş allah elçileriyiz! dediler.

    15. elçilere dediler ki: siz de ancak bizim gibi birer insansınız. rahmân, herhangi bir şey indirmedi. siz ancak yalan söylüyorsunuz.

    16. (elçiler) dediler ki: rabbimiz biliyor; biz gerçekten size gönderilmiş elçileriz.

    17. "bizim vazifemiz, açık bir şekilde allah'ın buyruklarını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir" dediler.

    18. (bunun üzerine onlar:) doğrusu siz bize uğursuz geldiniz. eğer bu işten vazgeçmezseniz, andolsun sizi taşlarız. ve bizden size mutlaka fena bir kötülük dokunur, dediler.

    19. elçiler şöyle cevap verdi: sizin uğursuzluğunuz sizinle beraberdir. size nasihat ediliyorsa bu uğursuzluk mudur? bilakis, siz aşırı giden bir milletsiniz.

    20. derken şehrin öbür ucundan bir adam koşarak geldi. "ey kavmim! dedi, bu elçilere uyunuz!"

    21. "sizden herhangi bir ücret istemeyen bu kimselere tâbi olun, çünkü onlar hidayete ermiş kimselerdir."

    22. "bana ne olmuş ki, beni yaratana ibadet etmeyecekmişim! halbuki, hepiniz o'na döndürüleceksiniz."

    23. "o'ndan başka tanrılar mı edineyim? o çok esirgeyici allah, eğer bana bir zarar dilerse onların (putların) şefâati bana hiçbir fayda vermez, beni kurtaramazlar."

    24. "i̇şte o zaman ben apaçık bir sapıklığın içine gömülmüş olurum."

    25. "şüphesiz ben, rabbinize inandım, beni dinleyin."

    26. ona: cennete gir" denilince. "keşke, dedi, kavmim bilseydi!"

    27. "rabbimin beni bağışladığını ve beni ikrama mazhar olanlardan kıldığını !"

    28. biz ondan sonra, onun milletini helâk etmek için üzerlerine gökten herhangi bir ordu indirmedik ve indirecek de değildik.

    29. (onları helâk eden) korkunç sesten başka bir şey değildi. birdenbire sönüverdiler.

    30. ne yazık şu kullara! onlara bir peygamber gelmeyegörsün, ille de onunla alay etmeye kalkışırlar.

    31. müşrikler görmüyorlar mı ki, onlardan önce nice kavimler helâk ettik. onlar tekrar dönüp de bunlara gelmezler.

    32. elbette onların hepsi (kıyamet gününde) karşımızda hazır bulunacaklar.

    33. (bu hususta) ölü toprak onlar için mühim bir delildir. biz ona yağmurla hayat verdik ve ondan dane çıkardık. i̇şte onlar bundan yerler.

    34. biz, yeryüzünde nice nice hurma bahçeleri, üzüm bağları yarattık ve oralarda birçok pınarlar fışkırttık.

    35. ta ki, onların meyvelerinden ve elleriyle bunlardan imal ettiklerinden yesinler. hâla şükretmeyecekler mi?

    36. yerin bitirdiklerinden, insanların kendilerinden ve henüz mahiyetini bilmedikleri şeylerden bütün çiftleri yaratan allah'ı tesbih ve takdis ederim.

    37. gece de onlar için bir ibret alâmetidir. biz ondan gündüzü sıyırıp çekeriz de onlar karanlıklara gömülürler.

    38. güneş, kendisi için belirlenen yerde akar (döner). i̇şte bu, azîz ve alîm olan allah'ın takdiridir.

    39. ay için de birtakım menziller (yörüngeler) tayin ettik. nihayet o, eğri hurma dalı gibi (hilâl) olur da geri döner.

    40. ne güneş aya yetişebilir, ne de gece gündüzü geçebilir. her biri bir yörüngede yüzerler.

    41. onların zürriyetlerini dopdolu bir gemide taşımamız da onlar için büyük bir ibrettir.

    42. onlar için, bunun gibi binecekleri başka şeyler de yarattık.

    43. dilesek onları suda boğarız. o zaman ne onların imdadına koşan olur, ne de onlar kurtarılırlar.

    44. ancak bizim tarafımızdan bir rahmet ve belli bir zamana kadar dünyadan faydalandırmamız müstesnadır.

    45. onlara yapmakta olduğunuz ve yapıp arkada bıraktığınız işlerde allah'tan korkun; umulur ki size merhamet olunur denildiğinde (aldırmazlar).

    46. onlara rablerinin âyetlerinden bir âyet gelmeyedursun, ille de ondan yüz çevirmişlerdir.

    47. allah'ın size rızık olarak verdiklerinden hayra sarfediniz, denildiğinde, kâfirler müminlere dediler ki: allah'ın dilediği takdirde doyuracağı kimseleri biz mi doyuracağız? siz gerçekten apaçık bir sapıklık içindesiniz.

    48. onlar: eğer gerçekten doğru söylüyorsanız, bu tehdit ne zaman gerçekleşecektir? derler.

    49. onlar, birbirleriyle çekişip dururken kendilerini ansızın yakalayacak korkunç bir sesi bekliyorlar.

    50. i̇şte o anda onlar ne bir vasiyyette bulunabilirler, ne de ailelerine dönebilirler.

    51. nihayet sûr'a üfürülecek. bir de bakarsın ki onlar kabirlerinden kalkıp koşarak rablerine giderler.

    52. (i̇şte o zaman:) eyvah, eyvah! bizi kabrimizden kim kaldırdı? bu, rahmân'ın vâdettiğidir. peygamberler gerçekten doğru söylemişler! derler.

    53. olan müthiş bir sesten ibarettir. bunun üzerine onların hepsi hemen huzurumuzda hazır bulunurlar.

    54. o gün hiçbir kimse en ufak bir haksızlığa uğramaz. siz orada ancak yaptıklarınızın karşılığını alırsınız.

    55. o gün cennetlikler, gerçekten nimetler içinde safa sürerler.

    56. onlar ve eşleri gölgeler altında tahtlara kurulurlar.

    57. orada onlar için her çeşit meyve vardır. bütün arzuları yerine getirilir.

    58. onlara merhametli rabb'in söylediği selam vardır.

    59. "ayrılın bir tarafa bugün, ey günahkârlar!"

    60. "ey adem oğulları! size şeytana tapmayın, çünkü o sizin apaçık bir düşmanınızdır" demedim mi?

    61. "ve bana kulluk ediniz, doğru yol budur" demedim mi?

    62. şeytan sizden pek çok milleti kandırıp saptırdı. hâla akıl erdiremiyor musunuz?

    63. i̇şte, bu size vâdedilen cehennemdir.

    64. i̇nkârınız sebebiyle bugün oraya girin!

    65. o gün onların ağızlarını mühürleriz; yaptıklarını bize elleri anlatır, ayakları da şahitlik eder.

    66. dilesek onların gözlerini büsbütün kör ederdik. o zaman doğru yolu bulmaya koşuşurlar, ama nasıl göreceklerdi?

    67. eğer dilesek oldukları yerde onların şekillerini değiştirirdik de ne ileriye gitmeye güçleri yeterdi ne de geri gelmeye!

    68. kime uzun ömür verirsek biz onun gelişmesini tersine çeviririz. hiç düşünmüyorlar mı?

    69. biz ona (peygamber'e) şiir öğretmedik. zaten ona yaraşmazdı da. onun söyledikleri, ancak allah'tan gelmiş bir öğüt ve apaçık bir kur'an'dır.

    70. diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye.

    71. görmüyorlar mı ki, biz kudretimizin eseri olmak üzere onlar için birçok hayvan yarattık. bu sayede onlar bunlara sahip olmuşlardır.

    72. bu hayvanları onların emrine verdik. onların bazısını binek olarak kullanırlar, bazısını besin olarak yerler.

    73. bu hayvanlarda onlar için nice faydalar ve içilecek sütler vardır. hâla şükretmezler mi?

    74. onlar, yardım göreceklerini umarak allah'tan başka ilâhlar edindiler.

    75. halbuki ilâhların onlara yardım etmeye güçleri yetmez. aksine kendileri bunlar için yardıma hazır askerlerdir.

    76. (resûlüm!) o halde onların sözleri sakın seni üzmesin. kuşkusuz biz, onların gizlemekte olduklarını da, açığa vurduklarını da biliyoruz.

    77. i̇nsan görmez mi ki, biz onu meniden yarattık. bir de bakıyorsun ki, apaçık düşman kesilmiş.

    78. kendi yaratılışını unutarak bize karşı misal getirmeye kalkışıyor ve: "şu çürümüş kemikleri kim diriltecek?" diyor.

    79. de ki: onları ilk defa yaratmış olan diriltecek. çünkü o, her türlü yaratmayı gayet iyi bilir.

    80. yeşil ağaçtan sizin için ateş çıkaran o'dur. i̇şte siz ateşi ondan yakıyorsunuz.

    81. gökleri ve yeri yaratan, onların benzerlerini yaratmaya kadir değil midir? evet! elbette kadirdir. o, her şeyi hakkıyla bilen yaratıcıdır.

    82. bir şey yaratmak istediği zaman onun yaptığı "ol" demekten ibarettir. hemen oluverir.

    83. her şeyin mülkü kendi elinde olan allah'ın şanı ne kadar yücedir! siz de o'na dö
    Tümünü Göster
    ···
  12. 457.
    0
    vay aq 3 sayfa okudum gerisinide okumak istiyorum ama gözlerim bozuldu be arkadaş :(
    ···
  13. 456.
    0
    (bkz: geleneksel cuma günü ateist şukulaşması)
    ···
  14. 455.
    0
    @462 abdul uzza: doğru bildin uzza'nın kulu demek

    muhafazid'in babasının soy belirtir tam adı "abdullah/abdullat" ve "abdulmenat" kelimelerini içeriyor mu içermiyor mu git google'da abdulmenat yada abdullah/abdullat yaz arat bakalım...

    abdul uzza: uzzanın kulu
    abdul menat: menatın kulu
    abdul lat/ abdullah: latın kulu/el-ilah'ın kulu
    haniflik dini/hanif: Allah’ı bir tanıyan, hakka yönelen (al-i imran suresi 67. ayet)

    bizi mi ayakta gibiyonuz lan... kabe ile filan gargaraya getirmeye çalışıp güya... biz de onu diyoruz zaten kabe de, hacer ül esvet de, şeytan taşlama da, namaz da, oruç da, kabeyi tavaf da hep putperestlikten geliyor... zaten dininin tanrısı allah da putperestlikteki el-ilah'tan gelme...

    sen varolan dini inanışa bir ayar çekip modifikasyon yapıyorsun en baba putperest tanrısını(el-ilah) tek tanrı yapıyorsun, etraftaki yeni kurguladığın tek tanrılı dine adapte edebileceğin geçmişe ait herşeyi alıp yeni tek tanrılı inancına uyduruyorsun, tek tanrılı dine uyduramayacağın taban tabana zıt şeyleri de mesela çok sayıdaki put gibi inancından söküp atıyorsun... tamam eyvallah yap hacı problem yok...

    ama aslında muhafazid'in ailesi tek tanrılı bir dine inanıyordu dersen bizim de buna inanmanızı beklersen orada sana hasgibtiri çekerim... muhafazid'in ailesi tek tanrılı(ibrahimi) bir dine inanıyordu ama isimleri de ne hikmetse bu inanışlarının taban tabana zıttı olacak şekide uzzanın kulu, menatın kulu,latın kulu, el-ilahın kuluydu dersen ve bunu da cıvık cıvık bir iki yüzlülükle sıvamaya kalkarsan orada duracaksın... abdul uzza(uzzanın kulu) tek tanrılı bir inanışa sahipti, allah'ı bir olarak tanıyordu da ondan allah'ın bile beddua(çelişkiye bak tanrı beddua ediyor) edeceği kadar yeni ortaya çıkartılan tek tanrılı inanışın karşısındaydı...

    http://www.diyanet.gov.tr/KURAN/meal.asp?page_id=57

    sırasıyla al-i imran suresi 65-67. ayetleri bir değerlendirelim bakalım işin aslı neymiş...

    65.Ey kitap ehli! ibrahim hakkında niçin tartışıyorsunuz. Oysa Tevrat da, incil de ondan sonra indirilmiştir. Siz hiç düşünmüyor musunuz?

    (Tevrat da incil de ibrahim'den sonra indirilmiştir o yüzden ibrahim onlara-yahudiler ve hristiyanlara ait değildir iddiası)

    67.ibrahim ne Yahudi idi ne de Hıristiyan. Fakat o, hanif (Allah’ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir müslümandı. Allah’a ortak koşanlardan da değildi.14

    (Kuran da ibrahim'den sonra indirilmiştir ama o hanif bir müslümandır iddiası yersen tabii... hanif bir musevi yada hrıstiyan olur mu hiç olabilemez... niye? çünkü tevrat da incil de ibrahim'den sonra indirilmiştir ;) )

    Ne halta inandığını bil(hoş çelişkili konuşman da normal kaynağın çelişkiler yumağı amk), ondan sonra millete ahkam kes burada...
    Tümünü Göster
    ···
  15. 454.
    0
    * Ey iman edenler! Siz zamanını gözetlemeksizin, bir yemeğe davet edilmedikçe, Peygamber'in evlerine girmeyin. Ancak davet edildiğiniz vakit girin. Yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın. Çünkü bu hareketiniz Peygamber'i üzmekte, fakat o size bunu söylemekten utanmaktadır. Ama Allah, hakkı söylemekten çekinmez.

    • Peygamber'in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. Bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. Sizin Allah'ın Resulünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikahlamanız asla caiz olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük bir günahtır.

    • Resulüm! Hani Allah'ın nimet verdiği, senin de kendisine iyilik ettiğin kimseye (evlatlığına): Eşini yanında tut, Allah'tan kork! diyordun. Allah'ın açığa vuracağı şeyi, insanlardan çekinerek içinde gizliyordun. Oysa asıl korkmana layık olan Allah'tır. Zeyd (evlatlığın), o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikahladık ki evlatlıkları, karılarıyla ilişkilerini kestiklerinde o kadınlarla evlenmek isterlerse müminlere bir güçlük olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir.

    Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helal kıldık. Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helal kıldık). Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. Bu hususta ne yapmaları lazım geldiğini onlara açıkladık ki, sana bir zorluk olmasın.

    Onlardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini de yanına alırsın. Boşadığın hanımlarından arzu ettiğini tekrar yanına almanda, senin üzerine bir günah yoktur.
    Tahrim Suresi:

    4. Eğer ikiniz de (Hafsa ve Ayse) Allah'a tevbe ederseniz, yerinde olur. Çünkü kalpleriniz sapmıştı. Ve eğer Peygamber'e karşı birbirinize arka verirseniz bilesiniz ki onun dostu ve yardımcısı Allah, Cebrail ve müminlerin iyileridir. Bunların ardından melekler de (ona) yardımcıdır.

    5. Eğer o sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha iyi kendini Allah a veren, inanan, sebatla itaat eden, tevbe eden, ibadef eden, oruç tutan, dul ve bakire eşler verebilir.

    Ve daha neler neler...

    muhafazid diledigi kadini alir !!...
    muhafazid d iledigini bosar !!...
    muhafazid diledigi karisiyla yatar !!...
    muhafazid'i sev !!...
    muhafazid'e karsi gelme !!...
    muhafazid'e itaat et !!...
    muhafazid'e bagirma !!...
    muhafazid'i uzme !!...

    Ne muhafazid'mis beeee...
    Tümünü Göster
    ···
  16. 453.
    0
    Lat'ı, Uzza'yı ve... üçüncü olan Menat'ı gördünüz mü? işte bunlar, yüce
    tanricalardir... Sefaatleri de elbette ki umulur." (Kuran 53: 19-20)
    Bu sozler karsisinda sinirleri iyice yatisan Mekkeli halk artik muslumanlara
    karsi boykotu kaldirir ve muslumanlar Abisinya'dan mekke'ye geri donerler.
    Kisa bir zaman sonra Allah ve insanlar arasinda olan kendi elcilik
    pozisyonunu riske attigini ve Allah'a ortak kostugunu anlayan muhafazid
    derhal ayetleri iptal eder ve o ayetlerin Allah'tan degil duzenbaz seytanin
    bir baska oyunu oldugunu vurgular. Seytan ayetlerinin yerini ise su ayetler
    alir;
    Necm
    19. Gördünüz mü Uzza'yı, Lât'ı.
    20. Ve ötekini, üçüncüsü olan Menât'ı.
    21. Erkek size, dişi Allah'a mı?
    22. işte bu, insafsız bir bölüştürme.
    Ustteki ayetlerden cikan anlam sudur;
    "Kendiniz erkek evlatlariniz ile gurur duyar iken Allah'a kiz evlat ha??"
    Arap toplumunda disi ikinci sinif canlilar olarak benimsendikleri icin Allah
    bu yakistirmayi kendisine hakaret saymis ve sert bir dille bu yakistirmanin
    adil olmadigini tembih etmistir.
    muhafazid'e inanan bir cok kisi bu fiyaskodan sonra islam'i terketmistir.
    muhafazid insanlarin guvenini yeniden kazanmak icin kendisine yeni bir
    strateji hazirlamistir. Yeni strateji ise soyledir;
    Hac
    52. Biz senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, o bir şey
    tasarladığında/okuduğunda, şeytan onun düşünce ve dileği içine bir şey
    atmış olmasın. Ama Allah, şeytanın attığını siler, sonra kendi ayetlerini
    muhkemleştirir. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.
    53. Bu, Allah'ın; şeytanın attığını, kalplerinde hastalık olanlara, gönülleri
    katılaşanlara bir fitne yapması içindir. Zalimler, geri dönülmez bir ayrılık
    ve kopuş içindedirler.
    muhafazid'in ayetlerini kendi cikari dogrultusunda uydurdugunu anlayan
    bircok kisi Islam'i terketmistir. Ustte ki ayetlerden anlasilan sudur ki, "Ben
    muhafazid, sayet bir gaf yapar ve siz bunu yakalar iseniz, yakalayan
    kisilerin kalplerinde bir hastalik oldugu icin suclu ben degil, kalpleri
    hastalikli olan kisilerdir".
    Peygamberliginin ilk 13 senesi boyunca sadece 70-80 kisiyi kendisine
    inandirabilmistir. Muslumanlar gunumuzde bile "muhafazid-ul emin", yani
    "guvenilir kisi" (not= muhafazid'e emin yakistirmasi aslinda guvenilir kisi
    oldugundan degildir. Daha sonraki yazilarimda bu konuya aciklik
    getirecegim) diye yere goge sigdiramadiklari efendilerinin nasil olurda 13
    sene gibi uzun bir zaman icerisinde bu kadar az, cogu kendisine en yakin
    kisiler ve bir kac esir kole disinda kimsenin ona inanmamasina, hatta
    mekkelilerin o'na "deli, oynak, kafayi yemis" yakistirmalari yapmalarina
    mantikli bir cevap verememislerdir.
    O gunun devrinde Mekkeliler kisilerin dini inanclarina toleransli insanlardi.
    Cok tanrili dinlere inanan toplumlar dogal olarak kisilerin dini inanclarina
    karismazlar. muhafazid'in kendi putlarina karsi alayci sozlerine her ne
    kadar gucenselerde, dinlerinin toleransli yapisi sonucu muhafazid'e hic
    bir zaman zarar vermemislerdir.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 452.
    0
    zaten kelimeyi şahaddet getir demiş birine imana gel diye adamda la ilahe illallah kısmını anladımda muhafaziden resullullah ne oluyo demiş. senmisin amq elsici der gibi. allah= al-ilah ( put) ismiydi.. zaten abdullah al-ilahın kulu demek amcasının uzza olma ismide uzza da 3 büyük puttan biriydi. ailecek put peresti muhafazid sonra invicible mode yapmış allahı
    ···
  18. 451.
    0
    @462 islamdan önceki allah arap tanrısıdır. muhafazid geliyo allah dogru gerisi yalan diyo. hepside inanıyo. puta inanıyon sende şu an.istediğin kadar dolandır lafı.
    ···
  19. 450.
    0
    @460 abdul uzza uzzanın kulu anlamında sen uzaatacaksın o yüzden cevabımı toptan yazıyım.

    abdullah ismi ve allah kavramı daha önceki peygamberlere ve hanifliğe kadar dayanıyor. kabeli müşrikler kendi tanrıları allahı ifade edecek bir isim vermişler bundan normal ne var anlamadım. yani o coğrafyada allah olarak eskiden beri varolan kavramı kendi putlarına vererek akılları sıra işte allah budur demişlerdir.

    örneğin biz kabe ismini kullanıyoruz ve kutsal bi isim. oranın ismi islamiyetden öncede vardır abdulkabe ismide ozamanlar kullanılmıştır. onra yasaklanmıştır.
    ···
  20. 449.
    0
    @450 kardeşim sure yorumlarken tek ayetle yorumlamıycaksın aç tevbe suuresini oku 8.ayet sana gereken cevabı vvericek zaten özet: sure savaştan sonra inmiştir haram aylar süresince kafirlere müslüman olmaları için süre tanınmıştır . Savaş sonrası verilen sözler yerine getirlmesi için haram ayların geçmesi beklenmiştir.
    ···