ııı dünya savaşını anlatıyorum beyler

"Arkadaşlar Türkiye o zamanlar daha yeni yeni büyümüştü gelişmişti. 2014’den beri kendi silahımızı uçağımız helikopterimizi üretmeye başlamıştık. Her ne kadarda ülkücü olsam da hükümeti sevmesem de o zamanki hükümet büyük işlere girmişti. Milli ekonomimiz artmaya, devlet zenginleşmeye başladı .Bir çok alanda yatırım yapıldı. 9 yıl sonra daha çok gelişmiştik. Güçlüydük artık. Lozan’dan kurtulmak kalmıştı ve kurtulduk da. Lozan’ın gizli maddelerinden kurtulup tam anlamıyla bağımsız olduğumuz zaman, 11 Temmuz 2023’ te başladı her şey. Ertesi gün büyük açılış törenleri yapıldı. Nükleer santraller, yeni askeri fabrikalar kuruldu. Bor madeniyle çalışan yeni savaş uçakları, tanklar tanıtıldı. Suriye’ ye, Mısır’a, Gazze’ye müdahale edecek derecede gelişiyordu devlet. Tabi ki öncelik en yakın komşumuzundu, Suriye. Suriye’nin durmadan gelen göçleri sayesinde Türkiye Suriye üstünde söz hakkı elde ediyordu. Dönemin Başkanı Recep Tayip Erdoğan’ın görevi bitip seçimler olduktan 3 yıl sonra HAZIRDIK ARTIK. Yeni Başkan Davutoğlu o tarihi konuşmasını yaptı:
“Bugün Ortadoğu’nun diriliş günü, bugün Suriye’nin Kurtuluş Günü, Bugün acının bittiği gün, Bugün mazlum çocuklarının daha fazla öldürülmeyeceği gün. Bugün Dünya Ülkelerinin, Batının ve Amerika’nın göz yumduğu katliamlardan birinin bitiş günü. “ dedi. Artık bu işin dönüşü olamazdı. Türkiye’den havalanan savaş uçakları Suriye de askeriye ’ ye ait olan tüm üsleri bombalamaya başladı. Esad’ın saklandığı sığınağa, özel harekat operasyon yaptı. Yardım örgütleri akın akın Suriye’ ye giriyor. Türk askeri orayı kontrol altında tutuyordu. Suriye’ de yeni bir düzen başlıyordu. Mahkemeler kuruldu oralarda. 6 ay içinde savaş suçlusu olan herkes asıldı. 654 kişinin asılmasıyla birlikte Türkiye Suriye’ yi Resmen ilhak ettiğini duyurdu. Dünya medyası çalkandı. Herkes çok şaşırmıştı. Açıklamalar ardı ardına geldi. israil’den gelen açıklamalar çok tehditkardı sıranın kendilerine geleceğini biliyorlardı. Amerika sert olmamakla birlikte üstü kapalı olarak Türkiye bunun bedelini öder diyordu. Batı ülkeleri ne diyeceğini şaşırmıştı. Ertesi gün savaş öncesi savaş başladı. Türkiye de 5 farklı noktada saldırı kriz oldu. Bir öğrenci servisinde bomba bulundu imha edildi. Cami kundaklandı, yangın çıktı. Vb. şeyler oldu. Ölen yoktu Milli istihbarat önceden tedbirini almıştı zaten. Hazırlıklıydık. Millet sokağa çıkmıyordu. Provokatif eylemlere çağrılara gelmiyordu ülke. Türkiye resmen güç gösterisi yapıyordu. Ve bu işin devamı gelecekti…

Suriye artık bizimdi. Geçmişte kaybedilmiş bu vatan toprağının güzelleştirilmesi lazımdı. Bu yüzden devlet orada iş imkanlari kurdu şehir yeniden inşaa ediliyordu. Türklerden 5 milyon kişi taşınacaktı. Suriyelilerden isteyen gitti. ihaleler yapıldı. Türk yatırımcılar Suriyeye yöneldi. Artık yan gelip yatmak yoktu. Herkes çalışıyordu. Zamanında Türkiye'de devlet okullarında okuyan Suriyeli çocuklar adam olmuş üniversiteyi bitirmişlerdi onlar kendi memleketlerine döndüler. 8 Yıllık Kalkınma ve Savunma Planı Yapıldı. ihracat son derece artırıldı. Hollandadaki "Dutchwindwheel" ve Japonyanın fiber teknolojisi örnek alınıp üretilen "Turkish Windwheel" denilen tekerlek şeklinde olan yapı; hem kendi elektriğini üretip hemde kendi suyunu depolayordu, tepesine kurulan güneş panelleri yardımıyla güneş ışığını fiber optik kablolarla 1000 odasına da taşıyabiliyordu. Resmen tarım teknolojisinde çığ açmıştık. Bu sayede daha çok mahsul, kısa zamanda risksiz bir şekilde elde edilmiş ve yurt içi - yurt dışı ihtiyacını karşılamıştı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine gönderilen Kaynak Arama Gemileri ile bulunan doğalgaz ve petrol ihraç edilmişti. Amerikada eğitim gören mühendislerimiz mezun olup dönmüştü . Artık Kaya Gazı da çıkarıyorduk. Bor rezervlerinin değerlendirilip yeni madenler fabrikalar kurulmuştu. Arap yatırımcılar Türkiye ye geliyordu, Türk-Arap işbirliğiyle paramıza para kattık. Yeni vergi kanunuyla zenginlik sınırında üstünde olan ailelerden alınan vergiler sayesinde devletin kasası doluyordu.
Vestel-Tübitak işbirliğiyle üretilen akıllı telefonlara, bilgisayar, laptop vb. şeylerde de Baykar'ın ürettiği insansız hava aracı pilleri koyuldu. Bu şekilde yurtdışına giden teknoloji parasından kurtulunmuştur. yapılan anlaşmalarla Yeni Nesil Silah Helikopter Uçak ve vb. savaş malzemeleri Arap Ülkelerine satılmıştı.
MKEK-Tübitak-TUSAŞ ile üretilen yeni nesil tanklar, uçaklar ve helikopterler Bor ile çalışıyordu. Dışa bağlılıktan tamamen kurtulmuştuk artık dış bize bağlıydı.
Milli Ekonomimiz sayılı ekonomilere girmişti. G-8 Zirvesindeydik artık. 8 Yıllık bu planın ilk aşaması bitmiş şimdi daha çok askeri ağırlıklı yatırım yapılmaya başlandı. Sınır kapılarına ve nufüsu yüksek olan 35 şehre füze savunma sistemleri, uçak savarlar ve nükleer korunaklı sığınaklar yapıldı. Nükleer sığınaklar sadece çocuklar ve yaşlılar içindi, sığınakların yeterli olmayacağı şehirlerdeki insanlar güvenli bölgelere tahliye edildi. Suriye'ye büyük bir askeri üs kuruldu. içinede Menzili Arap Yarımadasına kadar uzanan Nükleer Başlıklı Bataryalar yapıldı. israil ile sorunlar artmıştı, Tetik tetiğeydik. Araplar Devletleri hala Diktatörlükle yönetiliyordu ve Devlet Başkanları bizim yanımızda değillerdi halk bizden yanaydı ama. Bu sebepten ötürü Türkiye, Arapları sokağa dökme çabalarına girdi ve girişimlerimiz başarılı oldu. Halkla Askerler çarpışsada MiT'in gizlice soktuğu askeri mühimmatla Halk üstün başarı elde etti. Zamanında Mübareki, Kaddafiyi nasıl devirdilerse buda öyle oldu. Demokrasi sağlandı. Yıllar önce darbeyle asılan Mursi gibi olmayacaktı Arap ülkelerinin kaderi ülkemiz zamanında özel olarak lider yetiştirmişti. Bu liderler Arap Yarımadasına hükmedeceklerdi ve ettilerde. Hem bizim halkımız hem Arap Halkı demokrasi sağlandığı halde onları galeyana getirmeye çalışan Yabancı Medya Kurumları da kapatıldı. Arap Askerlerinin başına Türk Komutanlar gönderildi. Tam-Profesyonel ordumuz vardı ve onlarında olmalıydı.