/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +3
    gazneli mahmut 971 - 1030

    II. mahmut 1785 - 1839

    olm arada 800 sene oynuyor lan.
    ···
  2. 2.
    0
    insan okuyacak bunu huur cocugu eksi
    ···
    1. 1.
      0
      oku lan bin külltürlen
      ···
  3. 3.
    0
    Kanal 7 filimlerinden kısmet Çeşmem tıkandı
    çuğu hurr evladı
    ···
  4. 4.
    0
    Kıssadan hisse zengin olmak için önce salaklıktan kurtulmak lazım :D
    ···
  5. 5.
    0
    ulan züt veren Gazneliler yıkıldığında osman bey daha doğmamıştı
    ···
  6. 6.
    +1 -6
    2. mahmut ya da gazneli mahmut zira olayın geçtiği dönemde osmanlı acından ölüyordu... galiba hikaye deki herif gazneli mahmut... neyse ama harbi hur evladıdır neden mi... dinleyin...

    tıkandı babanın hikayesini bilirmisiniz... anlatayım...

    Sultan Mahmut kıyafet değiştirip,tebdili kıyafetle, beraberinde sadrazam ve birkaç muhafız ile halkı teftişe çıkmış.
    Dolaşırken bir kahvehaneye girip oturmuşlar. Bakmışlar müşteriler kahvehaneciye seslenip duruyor:
    "Tıkandı Baba, çay getir"; "Tıkandı Baba kahve getir". Tıkandı Baba lakabı Sultan Mahmut'a ilginç gelmiş. Merak edip kahvehaneciyi çağırmış. Kahvehaneci gelince:
    - Baba sana neden
    "Tık andı Baba" derler?
    Hele otur da anlat, demiş.
    Tıkandı Baba başlamış anlatmaya:
    - Ben bir gece, bir rüya gördüm.
    Rüyamda tanıdığım tüm insanların bir çeşmesi vardı ve hepsinin çeşmesinden oluk oluk su akıyordu. Benim de bir çeşmem vardı fakat benim çeşmemdeki su ip gibi akıyordu. Sonra ben;
    "Keşke benim çeşmem de onlarınki kadar aksa" diye içimden geçirdim. Sonra yerden bir çomak alıp suyun geldiği oluğu dürtmeye başladım. Ben oluğu dürterken çomak kırıldı
    ve ip gibi akan suyum damlamaya başladı.
    Bu sefer ben; "Keşke çeşmem diğerlerininki kadar olmasa da,
    bari eskisi kadar aksa" diye içimden geçirdim ve oluğu kurcalamaya devam ettim. Ben uğraşırken suyun geldiği oluk tamamen kırıldı. Az önce damlayan suyum, tamamen kesildi. Ben yine uğraşmaya devam ediyordum ki,
    o sırada Cebrail göründü; "Tıkandı, baba! Artık uğraşma!" dedi. O gün bu gündür bu rüyamı kime anlattıysam adım Tıkandı Baba'ya çıktı. Hangi işe elimi attıysam olmadı. Şimdi de burada çaycılık yapıp zar zor geçinmeye çalışıyorum.
    Tıkandı baba'nın anlattıklarından etkilenen Sultan Mahmut, muhafızlarına; "Bundan sonra her gün bu adama bir tepsi baklava getirin; her baklava diliminin altına da bir altın koyun."
    diye emir vermiş. Hemen ertesi gün askerler ilk tepsi baklavayı getirip,
    Tıkandı Baba'ya teslim etmişler.
    "Padişahımızdandır" diyerek...
    Tıkandı Baba baklavaya sevinmiş.
    "Ne zamandır tatlı yemişliğim de yoktu"
    diye içinden geçirmiş. Almış tepsiyi tutmuş evinin yolunu.
    Yolda düşünmüş kendi kendine; "Yahu ben bir canıma nasıl yerim bir tepsi baklavayı? En iyisi ben buna hiç dokunmadan satayım."
    Tıkandı Baba işlek bir yol kenarına kurmuş tezgâhını başlamış;
    "Taze baklava! Taze baklava!" diye bağırmaya...
    Bu sırada yoldan geçen bir Yahudi baklavaya talip olmuş.
    Üç aşağı beş yukarı anlaşmışlar, Yahudi baklavayı alıp gitmiş...
    Tıkandı Baba baklavadan kazandığı ile ihtiyaçlarının bir kısmını karşılamış.
    Yahudi baklavayı evine zütürmüş.
    Bir dilim atmış ağzına... Fakat dişine bir şey değmiş... Bu nedir diye bir bakmış ki; altın. Ve baklavanın her diliminin altında bir tane altın... Yahudi bu duruma anlam veremese de ertesi gün tekrar aynı yere gitmiş ki; aynı adamı görür müyüm diye... Bakmış ki adam orada...
    Demiş ki; "Sen her akşam burada olacaksan, biraz indirim yap da ben her akşam alayım bu baklavaları senden." Tıkandı Baba kabul etmiş ve her akşam baklavayı Yahudi'ye satmaya başlamış.
    Sultan Mahmut, bir ay baklava gönderdikten sonra;
    "Bakalım Tıkandı Baba şimdi ne durumda?"
    deyip adamlarıyla beraber tutmuş kahvenin yolunu. Fakat bu kez kıyafet değiştirmeden... Sultan Mahmut bakmış ki; Tıkandı Baba aynı tas aynı hamam. Ne uzamış ne kısalmış. Yine aynı kahvehanede, ekmek kavgasında... Sultan Mahmut, Tıkandı Baba'yı yanına çağırtıp sormuş:
    - Tıkandı Baba sana yolladığım baklavaları almadın mı?
    Tıkandı Baba biraz mahcup:
    - Geldi hünkârım, demiş. Ben de satıp ihtiyaçlarımı giderdim. Duacınızım.
    Sultan Mahmut, bunu duyunca tebessüm etmiş. "Anlaşıldı Tıkandı Baba, sen gel bakalım benimle" demiş. Birlikte sarayın yolunu tutmuşlar. Saraya varınca Sultan Mahmut, Tıkandı Baba'yı doğruca hazine odasına zütürmüş. Sultan Mahmut, Tıkandı Baba'nın eline bir kürek tutuşturup:
    - Baba daldır bakalım küreği istediğin yere...
    Küreğin üzerinde ne kalırsa senindir, demiş.
    Bunu duyan Tıkandı Baba öyle heyecanlanmış ki;
    küreği ters tuttuğunu fark etmemiş bile...
    Hızla küreği daldırıp çıkarmış ama ne çare? Kürek ters olunca üzerinde bir tanecik altın kalmış o da düştü düşecek... Derken o da düşmüş. Sultan Mahmut:
    - Baba, demiş. Senin buradan nasibin yok! Sen şu bizim askerleri takip et. Onlar ne derse yap.
    Tıkandı Baba boynunu büküp düşmüş askerlerin önüne... Sultan Mahmut askerlerden birini yanına çağırmış:
    - Bu adamı alın Üsküdar'a zütürün, demiş. Deyin ki; baba bir taş seç. Seçtiği taşa karışmayın. Sonra deyin ki; seçtiğin taşı fırlat. Tıkandı Baba taşı ne kadar uzağa atarsa; durduğu yerden taşı attığı yere kadar ona verin.
    Askerler Tıkandı Baba'yı alıp Üsküdar'a zütürmüş. Demişler ki baba bir taş seç. Tıkandı Baba sormuş "Ne için ki?" diye ama askerler bir şey söylememiş. Tıkandı Baba; şu büyüktü, şu küçüktü, şu yamuktu derken kocaman bir kayaya sarılmış demiş ki seçtiğim taş budur. Askerler demiş ki; "Baba sen şimdi bu taşı fırlat, ne kadar uzağa atarsan o kadar yer senindir." Bunu duyan Tıkandı Baba heyecanla seçtiği taşa atılmış, güç bela yerden kaldırmış. Fakat taşın ağırlığını direyemeyip elinde taş olduğu halde sırtüstü devrilmiş. Taş da üzerine düştüğünden oracıkta can vermiş. Askerler gidip durumu Sultan Mahmut'a anlattıklarında, Sultan Mahmut o meşhur sözünü söylemiş:
    - Vermeyince Mabut, neylesin Mahmut?

    edit : hikayen yotubeden izlemek isyeyenler...

    https://www.youtube.com/watch?v=ulhpFPjigKg

    bu da heredot cevdet versiyonu:

    https://www.youtube.com/watch?v=olweqt3onWI

    şimdi aga gelelim meseleye..:
    bre hur çoçuğu madem adama yardımcı olacaksın ne taşı yokuşa sürüyon çıkar ver parayı amk...

    bu birrr

    ikincisi

    ulan adam zaten içinde bulunduğu durumun farkında gökten am yağsa buna drogba düşer o da yerden seker bi tarafına gelir...
    kısmetsiz adam..kendince kabullenmiş halini... kahvehanede bi dümen tuttu
    rmuş kendince takılıyor... bre amuk
    bre a ibine... adama yardımcı olucak diye herifi taşın altında ezdi mundar etti... yazık değilmi olm adamın çoluğuna çoçuğuna...
    hem adamı o kadar heveslendirdin... giberim senin yapıcağın iyiliği pekekent ..sen sarayla cariyelerle gangbang yaparken tuzun kuru tabi...

    bu da böle bi hikayedir... ramazanı şerifleriniz hayrola binler...

    siz siz olun..iyilik yapıcaksınız muallaklik etmeyin verin geçin amk... ibretiniz dersiniz sizin olsun...
    Tümünü Göster
    ···