+9
Bu hikaye tamamen gerçektir; Sansür kullanılmayacaktır, kısım kısım kullanılan sureler, dualar ve cinni ilimleri paylaşılacılaktır, etkilenecek kişilerin okumamasını rica ediyorum...
Olayımız; Kırıkkale ilinin Irmak kazasında gerçekleşmiştir...
Olayın kurbanlarından ve teyzem olan Hatice Kumru'nun ağzından olayı aktaracağım;
'' 1993 Yazıydı yeğenim, köy akşamları sıcak olduğu için ailecek çayımızı demlemiş dışarıda oturuyorduk. Deden namazını eda ediyordu. Anlatılmayacak anlatsamda aklının almayacağı şeyler yaşadık biz o yaz ama bu sadece başlangıçtı bütün köy anlamıştık.. Yatsı ezanı bittiğinde ailecek sohbet ettik yine, her zaman yaptığı gibi babam hasattan, hayvanlardan anamda ev işlerinden konuştu. Saat 11 buçuk gibi uykularımız gelecek olmuş ki hepimiz yataklarımıza gittik.. Yazın ortası uyku tutmaz, sinekten vızıltıdan uykuya dalamazsın, saat 1'i gösterirken su içmek için mutfağa gittim... dışarıdan cızırtılar geliyordu bu saatte ne bu diye balkona çıktım sesler cami hoparlöründen geliyordu, biraz kulak kesildim ve sesi her kim yapıyorsa dinlediğimi anlamış gibi konuşmaya başladı.. bu ses ne arapça nede başka dili konuşuyordu arapcaya çok benziyordu ama eminim değildi.. yaklaşık 30 saniye kadar aynı şeyi tekrar etti (aynen yazıyorum buraya söylediği şeyi) Le kulfeyum zenna ve min feccüm bitene kadar kalbim ağzımda bu sesi dinledim, bu sesi daha sonralarında çok duydum ki rüyamda artık öğrendim bak... Sesler bittiğinde korka korka da olsa odama gittim, yatağa uzandığımda korkum hala bitmemişti. Dedeni, nineni uyandıramazdım artık tek çare yarın köyde gördüğüme sende duydun mu gece ki sesleri demekti bunu teselli ederek kendime uyuya kalmışım... taa ki gecenin köründe cama gelen taşla uyanana kadar..