iLLUMiNATi NASIL ÇALIŞIYOR ?
Yılda bir kez biradaya gelen illuminati üyeleri, hedefledikleri dünya devletini kurmak için planlar yapıyorlar. Bu planların içinde çeşitli ülkelerde ekonomik krizler çıkararak, ülkeleri sömürmek, savaşlar çıkarmak, "Daha Fazla Savaş" ilkeleri gereği savaşların sürekliliğini sağlamak, çeşitli hastalıklar icat etmek, (AIDS ve HIV'in ABD'deki askeri araştırma laboratuvarlarından dünyaya yayıldığı iddia ediliyor.) nüfus azaltıcı çalışmalar yapmak, etnik temizliği desteklemek ve 11 Eylül örneğinde olduğu gibi terör yaratarak, "anti-terör yasaları" çıkarmak.. illuminatı'nın ilkelerinden en önemlisi "Kaostan kaynaklanan düzen". illuminati, kendi düzenini çıkarmak için sürekli kaos yaratmak zorunda.
Başını, asırlardır küresel tefecilikle geçinen ve bu yolla trilyon dolar mertebesinde bir servete erişen Rothschild ailesinin çektiği (ki bu öyle böyle bir aile degildir, herkesin ABD Merkez Bankası sandığı Federal Reserve Bank dahi bu aileye aittir ve I. ve II. Dünya Savaşlarında ülkelere borç vermişlerdir.) bir grup ultra zengin insanın; dünyada tek bir yönetim yapılanmasını, tek bir para birimini, tek bir kanunu, tek bir dini öngören ve bu uğurda çalışan örgütü başa getirmektir..Çok çetrefilli bir yapılanması vardır ve toplum mühendisliği konusunda gerçekten 'aşmış' bir örgüttür.
Aşağıdaki linkini vereceğimiz siteden örgütün gizli olan bazı dünya komplolarını ve gizledikleri planlarını öğrenebilirsiniz:
http://www.illuminati-order.org
Bu site özel üyelik girişi ve ziyaretçi olarak iki girişi olan bir web sitesi olup, özel girişlerin hangi kapılara açıldığı belirsizdir. Bununla birlikte ziyaretçi olarak bizi amerika üzerinde oyanan bazı planların açıklandığı şu siteye yönlendiriyor ki, sitede yakın zaman kadar dünya üzerinde tasarlanan tüm kaos ve savaş ve karşılıklı çatışma fikirlerine ait ana düşüncelerin burada bu kanlı, planlı ve organizasyonlu bir şekilde krokiler halinde verildiğini inanılmaz bir şekilde görebilirsiniz ki, ben bunları gördükten sonra kanaatım geldi ki, bize öğretilenler ve dünya tarihi tam bir aldatmacadan ve sahte bir kurgudan ibaret, yani gerçekler bildiğimizden çok farklı, en basiti mesela bu sitede 1969 yılındaki aya gidilmesi olayının tamamen sahte ve uydurma bir NASA komplo teorisi olduğunu ve Amerikanın çıkarlarını yükseltmek için ve dünya milletleri önünde büyük göstermek için kurgulanmış olan bir komplo teorisi olduğunu görüyorsunuz ve hakeza bunun gibi pek çok olayın da tabi, siz inceleyin:
http://www.america.gov/conspiracy_theories.html
işte, Amerikan doları üzerindeki, piramit ve gözden oluşan tasvir aynı zamanda bu örgütü temsil eder. Zaten Amerikan dolarını da Rothschild ailesinin sahibi olduğu Federal Reserve Bank basmakta ve faiz karşılığı (evet yanlış okumadınız) Amerikan hükümeti hazinesine vermektedir. Ne garip bir tesadüftür ki, gerçek bir Merkez Bankası kurmayı önererek bu bankayı by-pass etmeye kalkan John F. Kennedy suikaste kurban gitmiş ve 5 ay sonra durum eskiye döndürülmüştür. Dünyanın olay adamı, ünlü spekülatör George Soros un aslında perdenin arkasındaki bu amcaların maymunu olduğu rivayetleri vardır. (inceleyiniz: JP Morgan Bankve gerçek sahipleri kimler?)
Yine çok ilginç bir iddaadır ki: Milletimizin belini büken 2001 krizi bu örgütün istanbul Borsasındaki milyarlarca dolarını yurtdışına çekmesiyle patlak vermiştir.
Yeni araştırmacıların, Illuminati şebekesinin ilk bölümlerinden biri olarak keşfettiği kısmı da, Yuvarlak Masa isimli ingiliz-asıllı gizli örgüte bağlanan organizasyonlar grubudur. Bu grup, Bilderberg Grubu, Kraliyet Uluslararası ilişkiler Kuruluşu, Dış ilişkiler Konseyi, Üçlü Komisyon, ve Roma Klubü isimli organizasyonlardan oluşmaktadır. Bu şebeke, Illuminati’yi en güçlü şekilde ifade edebilecek olan şebeke değildir. Illuminati ağı içerisinde birçok seçkin grup vardır, fakat bu “Yuvarlak Masa” organizasyonları, Illuminati Planı’nın gündelik politik, ekonomik, iş dünyası, ordu (özellikle NATO) , eğitim ve diğer tüm alanlardaki beyin yıkamalarında anahtar rolü oynamaktadır.
Yuvarlak Masa, 19. yüzyılın son zamanlarında Londra’da (Illuminati’nin faal merkezi) yaratılmıştı. ilk resmi lideri, Güney Amerika’yı acımasızca idare etmiş olan ve bu toprakları siyah insanların elinden alan, Cecil Rhodes idi. Teoriye göre, şu anda siyah insanlar Afrika’daki politik kontrolü ellerinde bulundurmalarına rağmen, esas kararlar, hâlâ daha, siyah başkan ve lider kuklaları aracılığı ile Avrupalı ve Amerikalı seçkinler tarafından verilmektedir. “Bağımsızlık” bir hayaldir. Rhodes, bir kabileyi diğer kabileye karşı oynatmıştı ta ki tümü birbirlerini savaşta yokedene ve böylece Rhodes ve ingiliz’in yönetimi devralmasını sağlayana dek. Bu, hâlâ daha, günümüzde Afrika’da sürmekte olan çatışmalarda aynen olmaktadır…
Rhodes,Yuvarlak Masa’nın amacının ingiltere tarafından (ingiltere merkezli Illuminati tarafından) kontrol edilen bir Dünya Hükümeti kurmak olduğunu söylemişti. 1902’de öldüğünde, parasını, kendi vasiyeti üzerine, “Rhodes Bursları” parasal kaynağını oluşturmaya bırakmıştı. “Rhodes Bursları”, dış ülkelerden gelen öğrencilerin Oxford Üniversitesi’nde -Illuminati’nin “eğitimsel” beyin-yıkama merkezinde- eğitim görebilmeleri için onların masraflarını karşılayan bir programdır. Ülkelerine dönüp de politika, ekonomi ve medya gücünü elinde tutan konumlara yerleşen “Rhodes Mezunları” ile diğer genel öğrenci nüfusu arasında dağlar kadar fark vardır. Onlar, Illuminati temsilcileri olarak görev yaparlar. Bugün, dünyadaki en meşhur Rhodes Mezunu, eski Amerika Başkanı Bill Clinton’dur. Fakat, Rhodes Yuvarlak Masa’nın resmi öncüsü olmasına rağmen, esas sermayeyi sağlayan ve kontrol edenler, birçok global komplonun merkezinde yer almış olan bankacılık hanedanı Rothschild Ailesi idi. Bu Yahudi-karşıtı bir işaret değildir çünkü Rothschildlar Yahudi olduklarını iddia etmektedirler. Yahudi insanları herkesten fazla sömüren ve onların beynini yıkayan da Rothschildlar’dan başkası değildir!
Birinci Dünya Savaşı öncesi ve sırasında, Yuvarlak Masa’nın ABD ve ingiltere’deki gizli seçkinleri, kendi hükümetlerinin savaş konseylerindeki başrole sahip kişilerdi.. Belgelerle de ispatlanabileceği gibi, bu kişiler global çatışmaya yol açacak olayları yaratmak için beraber çalışmışlardı. Problemi-yarat-sonra-çözümü-sun teknikleri sayesinde, global statükoyu bu savaşla yoketmek ve böylece dünyayı, savaş bittikten sonra, kendi Planlarının öngördüğü imaja göre yeniden çizme şansını yakalamak istiyorlardı. Ve bunu da aynen yaptılar. Savaştan sonra, dünyadaki güç, savaştan öncesine göre, daha da az birkaç kişinin eline verilmiş ve indirgenmişti, ve bunu yine kendilerinin yarattığı ikinci Dünya Savaşı ile de daha öteye zütürüp geliştirdiler. Bu durum, bugüne dek sürdü, ve aslında, her geçen dakika daha da hız kazanmaktadır.
1919 yılında, Paris yakınlarında, Versailles Barış Konferansı’nda biraraya gelen Amerika ve ingiltere’den Yuvarlak Masa’nın seçkinleri, Alfred Milner, Edward Mandel House, ve Bernard Baruch gibi şahıslar, kendi ülkelerini temsilen toplantılara atandılar ve aslında kendilerinin yarattığı savaşın sonucu olarak, dünyanın nasıl değişeceğini karar vermeye başladılar. Almanya’yı ödenilmesi imkansız tazminatlara tabi tuttular, ve böylece savaş-öncesi Weimar Cumhuriyeti’nin, inanılmaz bir ekonomik çöküntü arasında, kalıp yıkılmasını garanti altına aldılar. Tüm bunların getirdiği sonuç ise “gayet rastlantısal” olarak Hitler’in gücü eline geçirmesi oldu.
Ayrıca, Illuminati’nin Yuvarlak Masa üyeleri, Paris’te Hotel Majestic’teyken, Bilderberg(Bil) -Dış ilişkiler Konseyi(DiK) -Kraliyet Uluslararası ilişkiler Kuruluşu(KUiK) -Üçlü Komisyon(ÜK) şebekesini oluşturma işlemlerine başladılar. Buna ek olarak, Versailles’da karar verdiler ki Filistin’de bir Yahudi anavatanının yaratılmasını destekleyeceklerdi.Bu üyelerin her biri ya Rothschild soyundan gelmekteydi ya da onlar tarafından kontrol edilmekteydi.
Versailles Barış Konferansı’ndaki, Amerikan Başkanı Woodrow Wilson, Rothschild klonları ve ABD Yuvarlak Masa öncüleri Colonel House ve Bernard Baruch tarafından “önerilmişti”; ingiltere Başbakanı Lloyd George, Rothschild çalışanı ve Yuvarlak Masa lideri Alfred Milner ve Rothschild hanedanının kurucusu Mayer Amschel Rothschild’ın torunu Sir Phillip Sassoon tarafından “önerilmişti”; Fransız lider Georges Clemenceau, gerçek ismi Jeroboam Rothschild olan kendi içişleri Bakanı Georges Mandel tarafından “önerilmişti”.
Hotel Majestic’teki gizli toplantılarının sonucu olarak, Kraliyet Uluslararası ilişkiler Kuruluşu Londra’da 1920 yılında, Dış ilişkiler Konseyi 1921 yılında, ve bunları takip eden Bilderberg Grubu (1954) , Roma Klubü (196Cool ve Üçlü Komisyon (1973) kuruldu. Tüm bu organizasyonlar, Rothschild’lar, Rockefeller’ler ve Illuminati’nin daha yüksek güçlerine çalışan Henry Kissinger gibi önde gelen beyin-yıkayıcılar tarafından idare edildi ve edilmektedir.