/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +11 -3
    Ilk milli Oluşum ve günüme kadar Yaşadığım karakollu savcılı denetimli serbestlikli vurmalı kırmalı kavgalı dövüşlü hikayemi anlatıcam. Aileyle silahlı pıçaklı dövüşlü bi hikaye..

    Amacım tamamen içimi dökmek .

    5 10 Rez gelirse anlatmaya başlıcam.

    Amacım şuku muku değil bilginiz olsun , Burda olduğunuzu belli edin yeterli..
    ···
  2. 2.
    0
    Upupıpup
    ···
  3. 3.
    0
    ilkokul çağlarında aşırı yaramaz ve sürekli salça olan bi adamdım. Her akşam şikayet gelirdi , telefon gelirdi pedere çocuğunuz çocuğumu dövdü diye. 4. Sınıfta şeher okulu dediler. Çünkü ilkokulda baya başarılıydım haylazlığıma rağmen.

    4. Sınıfa geçtim neyse şehir okulunda. Herşey iyi güzel fakat bir türlü alışamamıştım okula. Babadan geliyordu benim problemler. Dünyada birçok değişik pgibolojisi olan çocuk vardır. Baba sevgisi görmemek , çocuktan çocuğa değişiklik gösterir. Bizdekide o hesap. Biz biraz içimize atan taraf oluyorduk bu şekildeki dertlerde.

    Okula gidiyordum. Aynı zamanda hayvanlarımız vardı. Büyükbaş hayvanlarımız. Daha ufacık bir çocukken babamın arkasında koşturup dururdum. Bende diğer çocuklar gibiydim. Benimde duygularım vardı , benimde gerçekten gülebildiğim ve gerçekten heyecanlanabildiğim zamanlar vardı.

    Okula giderdim. Kimseyle anlaşamazdım. Çünkü o zamanlar bana arkadaşlık vurmalı kırmalı sürekli kavga gelirdi bunun sebebi evde ondan başka birşey görmüyordum ki. Nasıl normal olabilirdim , evde sürekli kavga varken. Annemin saçlarının yolunduğuna şahit olmuştum , bir yumruğun içinde bir tutam saç .. Emin olun bazı şeyler hiçbir zaman yürekten silinmez. Hiçbir zaman o yürek burkuklukları gitmez.
    ···
  4. 4.
    0
    Kızlarla hiç aram iyi olmamıştı. Çünkü konuşamıyordum. Çünkü dayak yemekten insanın özgüveni bir saaten sonra kırılıyordu. Sessiz sessiz ağladığımı hatırlarım. Sesimi çıkartamadığım zamanları. Baba ki öyle bir baba ; küçükken bronşit olmuşum. Öksürüklerim çok azardı. Ciğerlerim dışarı çıkıcak gibi olurmuş. Ve biz yemek yerken babam dayanamazmış benim öksürmeme. gibtir git masadan ben yedikten sonra ye dermiş. Ben ufaktan hatırlıyorum ama tam net değil. Daha 4 5 yaşındaki çocuğa seni hiç kimse sevmiyor diyen bir babayla büyüdüm ben.

    Ufacık çocuğa bunları söylemek basit gibi görünebilir. Fakat ufak çocuklar unutmaz. Unutamaz. Bi insan niye böyle yapabilir ki çocuğuna. Neden ?

    Bilgisayarı 6. sınıfta almıştık o zamanlar. Babamın arkadaşları geldi bir akşam. Arkadaşının bir çocuğu benden 1 2 yaş büyük. Ya dedi Knight Online diye bir oyun var. Gel başla çok güzel. indirdik o akşam neyse iyi güzel kayıt olduk başladık. ilk başlarda saçma gelen oyun bir zaman sonra yaşam tarzım oldu. Normalde bağımlı olabilecek biri değilimdir. Ama bu oyuna bağımlı olmuştum. Çünkü rahatlatıyordu beni.
    ···
  5. 5.
    +1
    Bunun sebebi orda herkes eşitti. Yakışıklılık , zayıflık şişmanlık kavramları yoktu. Herkes eşitti ve iyi oynayan kazanıyordu. Gerçekten iyi oynayan hürmet görüyordu. Kimsenin başında kötü birileri yoktu. Kötü bir babası kötü bir annesi yoktu. Herkes tek başınaydı ve iyide kötüde olabilecek sadece kendin vardın.

    insanlar egosunu bir şekilde tatmin etmesi gerekiyordur her zaman için. Ego tatmin olamadığı zamanlar insan kendini çöplük gibi hisseder. Şimdi o arkadaşa teşekkürü bir borç bilirim. Uzun yıllar benim egomu bu oyun tatmin etmişti. Çünkü iyi yapıyordum.

    Hayata karşı sürekli bir kanıtlama isteği duyuyordum. Sürekli ben iyiyim ben iyi bir insanım ben delikanlı bir insanım. Ben herzman dik dururum ben yıkılmamalıyım diyordum. Bunu yapmalıydım çünkü ben gerçekten iyi bir insandım.

    Hayata değerli olduğumu kanıtlamalıyım diyordum sürekli içimden. Çünkü değersizdim. Gerçek hayatta değersiz biriydim. Gerçekten çok değersiz. Hiçbir dostum yoktu. Bulamıyordum. Nedenini bende bilmiyorum fakat şimdilerde anlamaya başlıyorum bazı şeyleri. ilerleyen zamanlarda hikayenin ortalarında sizde anlıyacaksınız.
    ···
  6. 6.
    +1
    işte bu oyunu bu yüzden çok sevmiştim. Sürekli okuldan kaçardım. 1 gün kaçardım 2 gün kaçardım. Müdür babamı arardı. O akşamları evde mahkeme kurulurdu. Otururdum bir koltuğa. Bağırıp dururlardı bazen sopa yerdim. Bazen onları duymazdım , kulaklarımı tıkamadan bile duymazdım onları. Yerdeki halı desenlerine bakardım hep. Aklımda hesaplar yapardım.

    Böyle giderken birgün okuldan 5 gün boyunca kaçtım. O zamanlarda 1 tl para alıyorum sadece yemek parası. Cebimde ne var ne yok gidiyorum internet kafeye. Benim değerli olduğumu hissettiren oyunu oynamaya.

    Müdürde aramamış kaçtı bu çocuk diye. 1 hafta sonra müdür arıyor Çocuğunuz geçen hafta hiç okula gelmemiş diye. Tabi bunlar duyuyor. Ben onların bunu duyduğunu duyar duymaz , içime birşey çökmüştü böyle çok iyi hatırlıyorum. Bu sefer diyordum bu sefer napıcam. Dayanamazdım artık. Dayanamazdım kim bilir ne yapıcaklardı bana. O bağrışlarını çekemezdim. Yapamazdım bunu.

    Eve gitmedim o akşam. Beni arıyorlar biliyorum ama. Merkezde gezerken bir ara babamı karşı caddede gördüm. Eliyle gel işareti yaptı. Onu görür görmez ben topuk tabi. Koca şehirde kayboldum insanların arasında. O zamanlar kış zamanındayız. Üstümde beyaz okul gömleği var. Altımda okul pantolonu. Başka hiç birşey yok. Geze geze akşam oldu.
    ···
  7. 7.
    0
    Herzaman gittiğim internet kafeye gittim. Oranın sahibine dedim abi 1 saat oturayım daha sonra vericem parasını. Tamam gülüm geç bakalım dedi. Ve yine geçtim bilgisayarın başına açtım oyunumu. Bu bir delilik miydi ? Yoksa gerçekten bana faydalı olan birşey mi bilmiyordum. Ama bana iyi geliyordu. Oyuna girdiğimde herkes tarafından saygı duyuyordum çünkü asası o zaman iyi oynuyordum diğerlerine göre.

    Akşam oldu saat 9 10 a gelirken. Tak birileri girdi içeri. Bir baktım annem babam. içeri girdiler. Ben el mahkum tabi kalktım gittim yanlarına. Babam internet parasını ödedi. Ama düşünüyorum ben şimdi diyorum dövücekler beni. Dayanamam ben buna. Tam internet kafeden dışarı çıktık ben tekrar topuk.

    Ben önden koşuyorum. Onlar arkamdan koşuyorlar. Dışarısıda o kadar soğuk ki her attığım adımda biraz daha göğüslerim titriyor soğuktan. Ağzımdan daha hızlı ve kegib kegib dumanlar çıkıyor. Her attığım adımda 2 gözyaşı dökülüyor gözlerimden. O kadar çok ağlıyorum ki , gözyaşları bile kuruyor.

    Neyse o akşam kapısı açık bir binaya girdim. Geçtim bir merdivenin altına. Oturdum hem ağlıyorum hem isyan ediyorum. Allahım diyorum neden ben. Neden bu kadar zorluk veriyorsun bana. Ben sana naptım. Daha 12 13 yaşımdayım. Orda uyuyakalmışım ağlamaktan. Ertesi sabah açtım gözlerimi. Ağlamaktan şişmiş. Dışarı çıktım kimse yok. Geziyorum şehrin merkezinde.

    Öğlene kadar gezdim. Oturdum. Sonra dedim buraya kadarmış. Buraya kadarmış Murat. Burdan sonrası yok senin için. Yavaş yavaş gideyim diyorum aklımdan daha o ufacık aklımla. Tutturayım bir yol ölene kadar yürüyeyim o yolda diyorum. Ölene kadar ..

    Tam gidicem tutturdum bir yol. Kolumdan biri tuttu. Sen dedi murat mısın. Evet noldu dedim. Adamı tanımıyorum bu arada tabi. Sıktıkça sıkıyor kolumu. Kaçıcam kaçamıyorum. Ben dedi sivil polisim. Heryerde seni arıyoruz. Ya abi yapma etme ben o değilim babam şurda bekliyor annem burda bekliyor desemde inandıramadım adama. Yürü dedi gidiyoruz karakola. Şans bu ya koca şehirde yakalandık adama.
    ···
  8. 8.
    0
    Gittik karakola annem gil karakola haber vermişler dün akşam beni bulamayınca. Neyse gidiyoruz karakola o arada annemlere babamlara haber vermişler. Annemler babamlarda tüm akrabalara haber vermiş. Bir girdim karakola en az 40 kişi bizim akrabalar. Orda yüzüm gülmüştü çok iyi hatırlıyorum. Vay be dedim içimden bu kadar sevenim var mıydı benim ?

    Annemin söylediğine göre babam o akşam çok ağlamış beni bulamayınca. Ama ben inanmadım tabi.
    Neyse imzalardı ifadelerdi bitti. Geçtik eve. Yine aynı tas aynı hamam. 7. Sınıfa geçtim. Kızın birine aşık oldum. Ama ne aşık. Sınıfın en güzel kızı. Sapsarı saçları , yemyeşil gözleri. Bembeyaz teni. Muhteşemdi tek kelimeyle. Ama beeeen kim , o kim diyordum hep ve haklıydımda.

    Ona aşık olduğumu söylesem dalga geçerlerdi benimle. Çünkü sınıfın asi , anlaşılmaz çocuğuyudm ben. Ben kimdim sevmek kimdi. 7. sınıfta öyle geçti. Tabi bu arada sürekli disipline gidiyordum. Çıkışta mutlaka beni bekleyen 1 2 kişi olurdu. Ya ben döverdim ya onlar döverdi. Mutlaka bişiyler yaşardım yani her çıkışta.

    8. sınıf falan derken oyuna devam ediyorum tabi bu arada bırakmadım oyunuda. Devlet Pgibologlarına zütürdüler ama nafile. Bırakırmıydım onu. O benim hayatta nefes alışımdı. Derin bir oh çekmemin sebebiydi o oyun derken lise geldi.
    ···