1. 1.
    0
    yes ,this is true sorry.
    ···
  1. 2.
    0
    yeah you're living a lie ı know but you should wake up please. wake up..
    ···
  2. 3.
    0
    biz ingilizlerin aşk acısıda bi farklı oluyo bilider
    ···
  3. 4.
    0
    you have a small çük.
    ···
  4. 5.
    0
    sex
    ···
  5. 6.
    0
    without dan sonra neyle oldugunu yazaydın iyidi
    ···
  6. 7.
    0
    Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su
    Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su

    Ey göz! Gönlümdeki içimdeki ateşlere göz yaşımdan su saçma ki, bu kadar çok tutuşan ateşlere su fayda vermez.

    Âb-gûndur günbed-i devvâr rengi bilmezem
    Yâ muhît olmış gözümden günbed-i devvâra su

    Şu dönen gök kubbenin rengi su rengi midir; yoksa gözümden akan sular, göz yaşları mı şu dönen gök kubbeyi kaplamıştır, bilemem..

    Zevk-ı tîğundan aceb yoh olsa gönlüm çâk çâk
    Kim mürûr ilen bırağur rahneler dîvâra su

    Senin kılıca benzeyen keskin bakışlarının zevkinden benim gönlüm parça parça olsa buna şaşılmaz. Nitekim akarsu da zamanla duvarda, yarlarda yarıklar meydana getirir.

    Vehm ilen söyler dil-i mecrûh peykânun sözin
    ihtiyât ilen içer her kimde olsa yara su

    Yarası olanın suyu ihtiyatla içmesi gibi, benim yaralı gönlüm de senin ok temrenine, ok ucuna benzeyen kirpiklerinin sözünü korka korka söyler.

    Suya virsün bâğ-bân gül-zârı zahmet çekmesün
    Bir gül açılmaz yüzün tek virse min gül-zâra su

    Bahçıvan gül bahçesini sele versin su ile mahvetsin, boşuna yorulmasın; çünkü bin gül bahçesine su verse de senin yüzün gibi bir gül açılmaz.

    Ohşadabilmez gubârını muharrir hattuna
    Hâme tek bahmahdan inse gözlerine kara su

    Hattatın beyaz kâğıda bakmaktan, kalem gibi, gözlerine kara su inse kör olsa, kör oluncaya kadar uğraşsa yine de gubârî yazısını, senin yüzündeki tüylere benzetemez.

    Ârızun yâdıyla nem-nâk olsa müjgânum n’ola
    Zayi olmaz gül temennâsıyla virmek hâra su

    Senin yanağının anılması sebebiyle kirpiklerim ıslansa ne olur, buna şaşılır mı? Zira gül elde etmek dileği ile dikene verilen su boşa gitmez.

    Gam güni itme dil-i bîmârdan tîgun dirîğ
    Hayrdur virmek karanu gicede bîmâra su

    Gamlı günümde hasta gönlümden kılıç gibi keskin olan bakışını esirgeme; zira karanlık gecede hastaya su vermek hayırlı bir iştir.

    iste peykânın gönül hecrinde şevkum sâkin it
    Susuzam bir kez bu sahrâda menüm-çün ara su

    Gönül! Onun ok temrenine benzeyen kirpiklerini iste ve onun ayrılığında duyduğum hararetimi yatıştır, söndür. Susuzum bu defa da benim için su ara.

    Men lebün müştâkıyam zühhâd kevser tâlibi
    Nitekim meste mey içmek hoş gelür hûş-yâra su

    Nasıl sarhoşa şarap içmek, aklı başında olana da su içmek hoş geliyorsa, ben senin dudağını özlüyorum, sofular da kevser istiyorlar.

    Ravza-i kûyuna her dem durmayup eyler güzâr
    Âşık olmış galibâ ol serv-i hoş-reftâra su

    Su, her zaman senin Cennet misâli mahallenin bahçesine doğru akar. Galiba o hoş yürüyüşlü, hoş salınışlı; serviyi andıran sevgiliye aşık olmuş.

    Su yolın ol kûydan toprağ olup dutsam gerek
    Çün rakîbümdür dahı ol kûya koyman vara su

    Topraktan bir set olup su yolunu o mahalleden kesmeliyim, çünkü su benim rakibimdir, onu o yere bırakamam.

    Dest-bûsı ârzûsıyla ger ölsem dostlar
    Kûze eylen toprağum sunun anunla yâra su

    Dostlarım! Şayet onun elini öpme arzusuyla ölürsem, öldükten sonra toprağımı testi yapın ve onunla sevgiliye su sunun.

    Serv ser-keşlük kılur kumrî niyâzından meger
    Dâmenin duta ayağına düşe yalvara su

    Servi kumrunun yalvarmasından dolayı dikbaşlılık ediyor. Onu ancak suyun eteğini tutup ayağına düşmesi yalvarıp aracı olması bu dikbaşlılığından kurtarabilir.

    içmek ister bülbülün kanın meger bir reng ile
    Gül budağınun mizâcına gire kurtara su

    Gül fidanı bir hile ile meşhur gül ve bülbül efsanesindeki gibi yine bülbülün kanını içmek istiyor; bunu engelleyebilmek için suyun gül dallarının damarlarına girerek gül ağacının mizacını değiştirmesi gerekir.

    Tıynet-i pâkini rûşen kılmış ehl-i âleme
    iktidâ kılmış târîk-i Ahmed-i Muhtâr’a su

    Su Hz. muhafazid’in s.a.v yoluna uymuş ve bu hâli ile dünya halkına temiz yaratılışını açıkça göstermiştir.

    Seyyid-i nev-i beşer deryâ-ı dürr-i ıstıfâ
    Kim sepüpdür mucizâtı âteş-i eşrâra su

    insanların efendisi, seçme inci denizi olan Hz. muhafazid’in s.a.v mucizeleri kötülerin ateşine su serpmiştir.

    Kılmağ içün tâze gül-zârı nübüvvet revnakın
    Mu’cizinden eylemiş izhâr seng-i hâra su

    Katı taş, Peygamberlik gül bahçesinin parlaklığını tazelemek için ve onun mucizesinden dolayı su meydana çıkarmıştır.

    Mu’cizi bir bahr-ı bî-pâyân imiş âlemde kim
    Yetmiş andan min min âteş-hâne-i küffara su

    Hz. Peygamberimiz’in mûcizeleri dünyada uçsuz bucaksız bir deniz gibi imiş ki, ondan o mucizelerden, ateşe tapan kâfirlerin binlerce mâbedine su ulaşmış ve onları söndürmüştür.

    Hayret ilen barmağın dişler kim itse istimâ
    Barmağından virdügin şiddet günü Ensâr’a su

    Mihnet günü Ensâr’a parmağından su verdiğini bir mucize olarak parmağından su akıttığını kim işitse hayret ile şaşa kalarak parmağını ısırır.

    Dostı ger zehr-i mâr içse olur âb-ı hayât
    Hasmı su içse döner elbette zehr-i mâra su

    Dostu yılan zehri içse bu zehir onun dostu için âb-ı hayat olur. Aksine düşmanı da su içse o su, düşmanına elbette yılan zehrine döner.

    Eylemiş her katreden min bahr-ı rahmet mevc-hîz
    El sunup urgaç vuzû içün gül-i ruhsâra su

    Abdest almak için el uzatıp gül gibi olan yanaklarına su vurunca sıçrayan her bir su damlasından binlerce rahmet denizi dalgalanmıştır.

    Hâk-i pâyine yetem dir ömrlerdür muttasıl
    Başını daşdan daşa urup gezer âvâre su

    Su ayağının toprağına ulaşayım diye başını taştan taşa vurarak ömürler boyu, durmaksızın başıboş gezer.

    Zerre zerre hâk-i dergâhına ister sala nûr
    Dönmez ol dergâhdan ger olsa pâre pâre su

    Su, onun eşiğinin toprağına zerrecikler halinde ışık salmak orayı aydınlatmak ister. Eğer parça parça da olsa o eşikten dönmez.

    Zikr-i na’tün virdini dermân bilür ehl-i hatâ
    Eyle kim def-i humâr içün içer mey-hâra su

    Sarhoşlar içkiden sonra gelen bat adrysını gidermek için nasıl su içerlerse, günahkârlar da senin na’tının zikrini dillerinde tekrarlamayı dertlerine derman bilirler.

    Yâ Habîballah yâ Hayre’l beşer müştakunam
    Eyle kim leb-teşneler yanup diler hemvâra su

    Ey Allah'ın sevgilisi! Ey insanların en hayırlısı! Susamışların susuzluktan dudağı kurumuşların yanıp dâimâ su diledikleri gibi ben de seni özlüyorum.

    Sensen ol bahr-ı kerâmet kim şeb-i Mi'râc’da
    Şebnem-i feyzün yetürmiş sâbit ü seyyâra su

    Sen o kerâmet denizisin ki mi'râc gecesinde feyzinin çiyleri sabit yıldızlara ve gezegenlere su ulaştırmış.

    Çeşme-i hurşîdden her dem zülâl-i feyz iner
    Hâcet olsa merkadün tecdîd iden mimâra su

    Kabrini yenileyen tamir eden mimara su lazım olsa, güneş çeşmesinden her an bol bol saf, tatlı ve güzel su iner.

    Bîm-i dûzah nâr-ı gam salmış dil-i sûzânuma
    Var ümîdüm ebr-i ihsânun sepe ol nâra su

    Cehennem korkusu, yanık gönlüme gam ateşi salmış, ama o ateşe, senin ihsan bulutunun su serpeceğinden ümitliyim.

    Yümn-i na’tünden güher olmış Fuzûlî sözleri
    Ebr-i nîsândan dönen tek lü’lü şeh-vâra su

    Seni övmenin bereketinden dolayı Fuzûlî’nin alelâde sözleri, nisan bulutundan düşüp iri inciye dönen su damlası gibi birer inci olmuştur.

    Hâb-ı gafletden olan bîdâr olanda rûz-ı haşr
    Eşk-i hasretden tökende dîde-i bîdâra su

    Kıyamet günü olduğu zaman, gaflet uykusundan uyanan düşkün yahut aşık göz, sana duyduğu hasretten su gözyaşı döktüğü zaman,

    Umduğum oldur ki rûz-ı haşr mahrûm olmayam
    Çeşm-i vaslun vire men teşne-i dîdâra su

    O mahşer günü, güzel yüzüne susamış olan bana vuslat çeşmenin su vereceğini, beni mahrum bırakmayacağını ummaktayım.
    Tümünü Göster
    ···
  7. 8.
    0
    I think you are cola?
    ···
  8. 9.
    0
    @6 you kanka nolcak ya ölüyom burda

    @7 derdime tercüman oldun cheers beybi
    ···