Anlatacağım hikaye hiçbir kurgu ve hayal ürünü içermez.

Belgesel ekibi '' Üçüzler " isimli köyün tabelası önünde durmuş girip girmemeyi tartışıyorlardı.

Oğuzhan yeterince köy gezdiklerini ve malzeme topladıklarını söylüyor ve istanbul'a dönmek istiyordu.

Hakan da onunla aynı fikirdeydi ancak Esra ve Burcu fazladan materyale sahip olmanın çekecekleri bölümün kalitesini artıracağını düşünüyordu.

Onlar arabanın içinde tartışırken, uzaktan onları izleyen iri yarı kadını fark ettiler.
Tarlanın ortasında dikilmiş koca cüssesi ile doğrudan onlara bakıyordu.

Burcu çantasından kamerasını çıkardı ve kadının yüzüne yakınlaştı tam o sırada birisi arabanın cdıbına sertçe tıkladı.

Kamera ekranına odaklanan ekip irkildi ve cama tıklayan adama döndü...

Yeter ARTIK yeter

Adam 2 metre boyunda ve neredeyse iki insan genişliğinde kirli sakallı biriydi.

Alt dudağı bir yarık ile iki parçaya bölünmüş ve konuşurken cansız bir et gibi sallanıyordu.

Çatallı ve kalın bir sesle

- Kadını neden çektin? dedi.

Burcu titrek bir sesle belgeselci olduğunu söylemeye çalıştı ancak adam dinlemeden arabanın yanından uzaklaştı ve kendi gibi iri yarı olan kadının yanına gitti.

Ona birşeyler söyledi, kadın başını eğdi, korktuğu her halinden belliydi.
Konuşmaları kısa sürede bitti ve kadın köye doğru koşmaya başladı.

Adam arkasına döndü ve arabaya doğru baktı, yarık olan dudağı hafifçe titriyordu, birşey fısıldıyordu.

Ve o da köye doğru yürümeye başladı.

Arabanın içinde şaşkınca birbirine bakan ekibin aklından aynı şey geçiyordu.

" Bu köyde çekmeye değer birşeyler vardı"

Araba köy evlerinin arasından çukurlara gire çıka ilerliyordu.
Hepsinin içinde anlamsız bir tedirginlik vardı.
Bu tedirginliğin sebebi köyün girişinde gördükleri tuhaf adamdı.
Ama bütün köy o adam gibi olacak değildi ya... ?

Köyün ortasında ki açıklığa geldiklerinde ilk canlılık belirtisini gördüler.
Ahşap bir evin bahçesinde oturan 7-8 yaşlarında iki erkek çocuk vardı, arabayı görünce irkildiler ve ayağa kalktılar.
Çocuklardan biri eve girdi, diğeri ise ilk defa araba görmüş gibi bakmaya devam etti.

Oğuzhan arabayı yavaşlattı ve camı açarak çocuğa seslendi.

- Muhtarın evi nerede biliyor musun?

Çocuk parmağıyla uzaktaki iki katlı bir evi gösterdi.
Diğer evlerden uzakta nispeten daha iyi bir evdi.

Muhtarın evine doğru giderlerken dikiz aynasından, evden çıkan birinin çocuğu dövdüğünü gördüler.
Birbirlerine baktılar ama hiçbiri çocuğa yardım etmeyi teklif etmedi.

Muhtarın evinin önünde durdular...

Arkadaşlar okuyan var mı?

Devam merak ettim ucu nereye dayanacak

Kardeş köye giden ölür amk gitmeyin valla bıktım ya

Anlatsana züt herif 22 saat gecmis