-
76.
+21Sınıra doğru ilerlemeye başladık. Yoldayken bizi alan askerler, bize olanları anlattı.
‘’Ermenistan gibi bir ordunun karşısında ezici boyutta olan Türk ordumuz, her halükarda baskın taraf. Fakat ateşli silahlarla saldırmıyorlar. Şu ana kadar gözlemlerimiz şunu söylüyor. Yukarılardan birliklerimizin yakınına bazı cisimler atıyorlar. Bu cisimlerden daha sonra büyük bir ses yankılandığını söylüyorlar. Bayılmadan hemen önce askerlerin hatırladıkları bu kadar. Herhangi bir kayıp vermememiz için buraya özel ekipler getirmelerini söyledik. Ve siz geldiniz’’
dedi.
Daha sonra gözü bana ve Ahmet’e takıldı. Bir süre bizi süzdükten sonra;
‘’Siz ikiniz, çok genç değil misiniz üst teğmenler?’’ dedi komutanlardan biri.
‘’Evet komutanım öyleyiz’’ dedik. O sırada Albayımız söze girdi ve:
‘’Evet gençler, ama tecrübesiz değiller. Onları bu ekibe ben seçtim ve yüzümü de kara çıkarmadılar.’’ Dedi.
Bu sırada sınıra iyice yaklaşmıştık. Diğer ekiplerin yanına geldik. Askeri ekipler geri çekilmişti. 64 kişi birden sırayla arabalardan indik. Sıraya geçtik. Tim komutanları bir adım önde duruyordu. Tim komutanlarına bilgiler verildi.64 kişi olarak bölgeye girecektik. Alınan bilgilere göre karşımızda düzenli birlikler yerine, bu sinir sistemini sekteye uğratan frekanslı bombalarla, kuvvetlerimizi zayıflatmaya çalışan timler vardı. Bölgeye girip onların işini halletmek ise bizim işimizdi. -
-
1.
+1Takipteyiz çoğunu bitir hafta sonu oldu panpa
-
2.
0Hadi aq bekleye bekleye agac olduj
-
3.
0Hadi aq bekleye bekleye agac olduj
-
4.
0Devam et zamqi. Up up up up
-
5.
0Nerelerdesin mübarek?
diğerleri 3 -
1.
-
77.
+19Burası aslında patlak vermek üzere olan savaşın ilk cephesi gibiydi. Artık olay ikili ilişkiler yerine, tamamiyle meydanlara kalmıştı. Konuşulacak bir tarafı yoktu olayın. Bas baya üzerimize geliyorlardı.
Bölgeye girdik. Kulaklıklar çalışıyordu. Tamamiyle işimize konsantreydik. Keskin nisancilar kendilerine uygun bir acı bulup gectiler. ilerliyorduk. Tim komutanlarınin yonlendirmeleri üzerine ilerliyordu timler. Düşmanın mevzilendigini dusundugumuz yerlere yaklasmistik. Ve nihayet beklenen oldu. Eteğinde yurudugumuz dağın tepelerinden, yaklaşık 100m önümüze bir cisim fırlatıldi. Bu cisim, ırak sınırında havadan gelen cismin tıpkısinin aynısiydi. Hemen yere yattık. Kulaklıklar bizi frekansa karşı koruyordu ama olası bir ateş açma durumuna karşı hazır olmalıydık. Küre cisimden ortalama 20 cmlik bir cubuk çıktı. Büyük ihtimal frekans yayiyordu fakat bizi etkilemiyordu. 2-3 dk sonra cubuk yerine girdi. Daha sonrasında ise , tepelerden yavaşça aşşağı gelen 3-4 asker göründü. Gizlendigimiz için bizi gormediler ama sayımız fazlaydı. Her an gorebilirlerdi. Zaten bizim için gelmişlerdi. Tim komutanlarının emri bekleniyordu. iyice yaklaştılar. Etrafa bakindilar. Ellerimiz tetikteydi. -
-
1.
0Hafta sonu bitti ama insan bekliyor işte devam
-
1.
-
78.
+14istesek 3 ünü de delik deşik yapabilirdik. Ama karşı taraftan 3 askerin eksilmesi mühim bir olay değildi. Tim komutanlarının ortak kararı ile onları canlı yakalamaya karar verdik. En azından birini.
Adamlar iyice kullanmıştı. Çünkü geldiklerinde yerde yatan , baygın askerler görmeyi beklerlerken, hiç bir şey bulamamislardi. Giderek olduğumuz yere yaklaştılar. Bir tanesi dibimize kadar geldi. Aramızda bir taş kaldı sadece. 5 tim de birbirine yakın yerlere mevzilenmis, saklanmisti. Bizim timden bir asker , dibimize girmiş olan askere silahın arkasiyla vurup düşürdü. Daha sonra bizim olduğumuz yere aldı. Bu sırada hem sesi duyan hem de arkadaşının olmadığını gören diğer asker hızla bizim tarafa gelmeye başladı. içimizden birini görmüş olacakki bakışları iyice tek noktaya odaklandı. Eve, içimizden birine bakıyordu bakıyordu. Yattığı yerden botu gözüküyor olmalıydı. Bunu ona söyleyecek bir an değildi. Tim komutaniyla göz göze geldim , ve bir anlık düşünceyle tetigi çektim. -
79.
+15Sesi duyan 3. Adam silahı oldugumuz yere dogrulttu . O sırada o son silah sesini duyduk.
"Çatt". Ve adam yere yığıldi. Bizim keskin nisancı Ahmet son adamı da yere yigmisti.
Hemen saklandigimiz yerden çıkmadık. Etrafı gözledik. Yüksek ihtimal hala etrafta birileri vardı. Ve bu iki el silah sesini duymuş olma ihtimalleri de çok yüksekti. ihtiyacımız olanı almıştık. Canlı bir asker almıştık. Şimdi kafamizdaki, hükümetin kafasındaki , halkın kafasındaki bütün soruları ona sorabilirdik. 2 askerle beraber, birimlerin beklediği yere zütürdüler adamı. Biz devam edip buraları temizlemeliydik. O cismin atıldığı yere, yukarılara gitmeliydik.
Keskin nisancilar da etrafı gozledikten sonra , kalkıp ilerlemeye başladık. En zoru da yukarıya doğru gitmekti. Çünkü aynı anda yukarı çıkarken, aynı anda çatışmak zordur. Yukarı konumda olan taraf, daha avantajlı olur.
Elimizden geldiğince gizli biçimde ilerliyorduk. Yukarıda hala birileri var ise kacmamalarini istiyorduk. Yukarı çıktığımizda , tekrar gizlendik. Yukarıda kurulmuş küçük bir kamp vardı. Bize atılan cisimlerden 20-30 tane paketlenmiş halde duruyordu. Adamlar kacmamisti. 20-30 kişilerdi ama sadece 4-5 tanesinin silahları yanlarindaydi. Plan yapilmisti. Silahlari yanlarında olanlar vurulacak, geri kalanları da zaten mecburi olarak teslim olacaklardı. Kimlerin ateş edileceği bile belliydi. Emir verildi ve silahları yanlarında olanlar vuruldu. Diğerleri panikle ayağa kalkmaya çalışırken ortaya çıktık ve havaya uyarı ateşi açıldı. 4. Tim in komutanı ingilizce olarak "elleri kaldırın yoksa vururuz" dedi. Adamlar teslim oldu. Neye uğradıklarini şaşırmışlardi. Hepsi teker teker bağlandı. Ses yayan cisimleri de yanımıza aldık ve birimlerin bizi beklediği yere doğru ilerledik. -
80.
+12Birimlerimizi , kayıp vermemek üzere durduran elbette bu 20 aciz asker değildi. Ellerindeki bu cisimlerdi. Üzerinde en az çalışilabilmis olan bu cisimler. Öyle ki doğru düzgün adı bile yoktu lugatimizda. Çünkü bununla karşı karşıya gelenler bayılıyordu. Eski çipler öyle değildi. Her yerde rastlaniyordu. Aynı şekilde nanobotlar. Ama bu cisim farklıydı.
Askerler sorguya alındı, cisimler ise incelenmek üzere laboratuvararla gönderildi. Türk ekipleri sınırda ilerleyerek, stratejik bir noktayı aldı. Aynı zamanda bu olaylar dünya basınında da yer buldu. Artık komsumuzla sıcak bir temas, bir savaş halindeydik. Fakat suçlu taraf onlardi. Sınır ihlallerini onlar yapmasti. Onlar saldırımisti.
Ermeni askerlerin sorguları bitmişti. Anlattıkları şeyler hemen hemen suna yakındı:
" birlikleri çok uzaktan gördük. Bize söylendigi gibi bu ses yayan bombayı aşşağı bıraktık. Biz de zaten kulaç takaclari kullaniyorduk. Daha sonra bayılan ekipleri vurması ve rehin alması için 3 tane adam gönderdik. Tikaclari cikarmistik. 2 el silah sesi duyduk. Biri farklıydı ama çok aldırış etmedik. Sonuçta aşşağıda , bilinci yerinde sadece bizim askerler var sanıyorduk. Sonra zaten ekipler geldi. Ateş açtılar biz de teslim olduk. "
Bu ses yayan şeyleri nerden buldunuz diye sorulunca da bizi çok da sasirtmayan cevaplar vermişler.
"Bize emredilen buydu. Burayı zayıflatacaktik. Ama bu cisimler rus yapımı... " -
81.
+20Tesise döndük. Sağ salim donmenin mutlulugu vardı uzerimizde. Çok uzun bir operasyon olmasa da doğru adımlar atmış, iyi bir iş cikarmistik. Hem bize de sıkıcı beklemelerin ardından ilaç gibi gelmişti. Bizim tesise de incelenmesi üzerine bu cisimlerden yollanmisti. Bu cisim, bizim araştırmacilari fazla mesai yaptıracak gibi duruyordu. O gün yatıp dinlendim. Artık yeni bir süreç başlamıştı. Görünür bir savaş vardı. Belli ki bizi daha fazla operasyon bekliyordu.
• **
Türkiye - Ermenistan arası bir sıcak savaş başlamış, devam ediyordu. Ermenistanın ardından Rusya onu destekliyordu. Rusyanin karşısında olan ülkelerde, Nato aracılığıyla Türkiyeyi. Bu küçük kıvılcım dünyayı saracak, yeni savaşlar ve yeni Cepheler eklenecekti.
•
Bu sırada ekipler birbiriyle iyiden iyiye kaynasmisti.
Bu gecelik bu kadar beyler. Haftasonu ilerletecegim demiştim ama özel nedenlerden dolayı çok fazla sözümü tutamadim. Bunu çok söyledim ama gerçekten yoğunum. Şu yogun dönem bitsin, bu hikâyeyi noktalayacagim. Güzel bir final yapmaya çalışacağım. Ve yeni bir hikaye ye de başlayacağım. Takipte kalın beyler hayırlı geceler. -
82.
+22Yıl 2030. Havalar soğumaya başlamıştı. Soğuyan havaların aksine, sıcak savaşlar süre geliyordu. Artık hiç bir şüphe yoktu. Bütün dünya ortada bir savaş olduğunu biliyordu. Nato üyesi Almanya , Nazi Almanyasindan kalma arşivleri açmış, yarım bırakılan deneyleri inceliyordu. Rusyanın elindeki güce karşılık başka ülkelerde boş durmamisti. Türkiye, rusyanin şu ana kadar kullandigi silahların hemen hemen hepsinin birer kopyasini çıkarmayı başarmıştı. Özel askeri kıyafetleri üretilmişti. Rusya da boş durmayip elindeki güce yenisini ekliyor, sürekli gelişiyordu.
•
Artık hemen hemen kimse tesisten dışarı çıkmiyordu. Bastıran soğuklarin yanına bir de kar gelince, etrafi bembeyaz örtunce, bizleri icerde kalmaya mecbur bırakmıştı. -
83.
+13 -1"Vay be Ahmet. Ne kitapmış şu! " dedim. Elimdeki bitirdiğim, bitirmekten gurur ve haz duyduğum kitabı masaya koydum.
Ahmet okuduğu kitaptan başını kaldırıp
"Aa evet. iyi yazardır. O kitabını daha okumadım ama." dedi.
"Ben eski eserlerin de güzel olabileceğini düşünmemistim." Dedim.
"Tam tersine. Şimdiki yazılanlar eskilerin yerini tutmuyor. Bak elindeki kitap yazılali 70 yıl olmuş ama hala kendini okutturuyor.
Yatağa uzanıp kafamı tavana çevirdim. Bu hengamenin arasında , hele de bu soğukta, işimiz olmadığı zaman artık kitap okuyorduk. Bitirdiğim kitaptaki karakterle ortak ozelliklerimiz var mı acaba diye düşündüm. Evet ikimizde askerdik. O 15. Yüzyılda , ben 21. Yüzyılda. Tek fark buydu.
Aşk kelimesini , belki de ben aşk nedir bilmediğim için, sevmezdim. Zaten her romanda, her dizi de aşk görmekten bikmistik artık. Ama bu kitap öyle miydi? Öyle bir anlatıyordu ki. Hayır hayır aşk romanı değildi... Kafamdaki düşüncelerden siyrildim. Benim kafamı meşgul edecek Gökçen gözleri yoktu. O halde benim için aşk hala pek bir anlam ifade etmiyordu. -
-
1.
0Pnp dediğin kitap deli kurt mu . Bu arada gökçen demeden deli kurt olduğunu anladım.
-
1.
-
84.
+14Kendimi bu dünyaya kaptirmak istemiyordum. Onca insanın evinde rahat uyumasi bize bağlıyken , benim ilgilendiğim şeyler neydi böyle? Olmazdı.
Aşşağıya indim. Tesisteki bu rutinlesmis ortam canımı sıkıyordu. Artık nerdeyse operasyonlari iple çekiyordum. Tesiste, kış geldigi icin kimse dışarı çıkmıyor, çıkmadığı gibi kimse kimseyle de konuşmuyordu. Neyse ki yarın operasyon vardı. Yoksa yalnızlıktan burda kendimi hayal dünyasına kaptiracaktim. Kendime erkenden bir şeyler hazırlayıp odama çekildim. O gün sanırım yatabildigim en erken saatte yattım.
Yarın yine alıştığımız üzere savaş uçakları geldi. Timler uçaklara geçti, ve havalanildi. Yine sıradan bir operasyona gidiyoruz diye yola çıkmıştık. Operasyonun sıradani olmazdı tabii ama su şartlarda biz askerlerin tek işi bu olduğu için, bizim normaliz artık bu operasyonlardi. -
-
1.
0Hadi amq
-
1.
-
85.
+6 -1Beyler farkındayım lan sovmekte haklısınız.ben bile bu kadar zaman ayiramayacigimi dusunmemistim. Ama bi de şöyle düşünün. Hikaye ivme kazanmisken ben niye partlari geciktirip atmiyim? Ben bu hikâyeyi kafadan cart curt yazıp direkt bitiredebiliridm ama bu okuyucuya hakaret olur. Gerçekten az kaldı beyler. Bitmek üzere. Şu işleri halledeyim, seri seri yazıp hikâyeyi noktalicam. Bitince @1e yazı düşerim. Sonra yeni hikayeye başlıcam o daha seri gelecek tabii. Beklemede kalın panpalar. Hayırlı geceler ola.
-
-
1.
0Hadi laaannn!!!
-
2.
0Panpa madem yazmıyosun bari tek partla Türkiye'nin zaferini anlatıp final yap
-
1.
-
86.
+6Beyler fazlaca geciktirdim. Bu aksam yazmayı düşünüyorum. Hala dinleyecek varsa başlıyorum. Okuyan 4-5 kişi var mi? Varsa belli etsin ona göre atalım
-
-
1.
0Devam et
-
2.
0Rez decvam
-
3.
0Kardes kayacam simdi sulalene hadi be
diğerleri 1 -
1.
-
87.
+18Okuyan çok kalmamış ama sırf 2-3 kişi hatrina devam ediyorum şimdilik.
• **
Şimdi yeniden her yeri sessizlik kaplamisti. Alışıldık operasyon sessizliğiydi bu. Kimsenin içinde ne korku ne tereddüt vardı. Fakat tarif edilemedik bir duygu yaşıyorduk. Uzun zamandır göremediğimiz yakınlarımizi düşünüyorduk belki de hepimiz. Kimse konuşmuyor, ama sanki herkes birbiriyle anlasiyordu. Haftalarca o tesiste boş boş beklesek de , kafamızdan bu kadar düşünce geçmezdi.
Ölüm sessizliginin ardından, pilot sessizliği bozdu.
"Yaklaştık, hazırlanın"
Pilotun sesiyle herkes kalkıp hazırlandı. Dışarıda oldukça soğuktu. Üstümüze sıcak tutan fakat kalın olmayan kıyafetler giydik. Son hazırlıkların ardından herkes tekrar yerine geçti.
iniş yaptıktan sonra, biraz ötedeki araçlara geçtik. -
88.
+9 -1Araçların içi gayet geniş ve ferahtı. Engebeli arazilerden geçen araç sallanıyor, aracın tekerleklerinin sesi kulaklarımizda yankilaniyordu. Bizim ekip zaten uzun zamandır tesiste tikili kaldığı için soyleyeceklerini tuketmisti. O yüzden çok fazla konusulmuyordu. Yalnız ara sıra şoför sormuş olmak için soru soruyor, sohbet açmaya çalışıyordu. Biraz sonra o da pes etti ve ortalık sessizliğe büründü.
Eski sınırı geçmiştik. Artık sınır eskiden olduğu yerde değildi. Eski sınırın biraz daha doğusunda olan Anipemzaya girmiştik. Süre gelen çatışmalar sonucunda Ermeniler, bu alanın doğusuna çekilmişti.
Sanki eline teknolojik bir oyuncak verilmiş küçük bir çocuk gibi, elindekini hoyratca ve bilinçsizce kullanan Ermeniler, sıcak çatışma yerine , elindeki imkanlardan faydalanip daha kolay yoldan istediklerini gerçekleştirmek istiyordu. -
89.
+7 -2Düzenli saldırılar yerine , vur kaç yapıyorlardı. Biraz tecrübesi olan bir asker bile, bu yapılanların asıl amacınin Türkiyeyi oyalamak olduğunu anlayabilirdi. Ellerinde ne gibi bir teknoloji olduğu tam bilinmedigi için direkt olarak saldirilmiyor, olası asker kayıplarınin engellenmesi saglaniyordu. Bu yüzden bizler önce gidiyorduk. Üstümüzde özel kıyafetler, kulaklarımizda kulaklıklar vardı.
•
Asıl alana yaklaşmış olacaktık ki, araçlar durdu. Araçlardan sırayla indik. Birliklerin yanına gelmiştik. Tim komutanları önde olacak sekilde timler sıraya geçti. Rütbesinden binbaşı olduğu anlaşılan biri karşımıza geçti. Esas durusa geçtik. "Rahat" dedi.
Daha sonra bize olanları ve ilerletecegimiz yeri söyledi. Bugün dinlenilecekti. Yarın gün agarmadan operasyon başlayacaktı. -
90.
+6Gün henüz ağırmamisti. Etrafta dolaşan bir kaç er bizleri uyandiriyordu. 5 dakika içinde herkes uyanıp yerlerine, esas durusa geçti. Bugün operasyon günüydü. Neyle karşı karşıya olduğumuzu bilmiyorduk. Sadece, önceden karşılaştıklarimiza karşı önlemlerimizi almıştık. Herkes hazırdı.
• **
Birliklerin yanından ayrılıp ilermeye başladık. Araçlara binip yola çıktık. Bir süre sonra durduk.
"Burdan sonrasını aracsiz gideceksiniz" dedi şoför. Aracsiz devam ettik yola.
ilerde tepeler gözüktü. Bize , Ermenilerin bu tepelerin ardına çekildiği ve orada mevzilendigi söylenmişti.
Konusulup karar alındı. Tepeler enine geçilecek, bir Tim ise tepeye çıkıp yukardan destek verecekti. Bizim Tim sol kanattan giden 2 timden biriydi. Sağ kanattan da iki Tim gidecekti. Her ne kadar geniş tepelerden olmasa da, etrafından dolaşmak zaman alacaktı. -
91.
+6Tepenin etrafından dolaşırken günün ilk ışıkları etrafı aydinlatiyordu. Az kişiyle, ses çıkarmadan stratejik noktaları almaya çalışmaya artık alıştığımız için pek fazla konusulmuyordu. Hava, mevsim dolayısıyla soğuktu. Tepede belli belirsiz olan sis, yoğunluğunu artırmıştı.
Sessizliği diğer timin en önünde yürüyen asker bozmuştu.
"Ordalar! "
Neredeyse fısıltıyla söylediği bu söz, sessizlikte fırtına gibi yayılmış, hepimizin kulaklarında çınlamisti. Şimdi herkes askerin baktığı yere bakıyordu. Askerin baktığı yerde hiçbir şey yoktu.
"Ordaydi. Birden bire kayboldu"
Dedi asker. Sisten dolayı gözünün yanildigini düşünüp yürümeye, tepeyi dolaşmaya devam ettik. -
92.
+3Evet panpalarım hepiniz yeni partları bekliyorsunuz. ben de çok istiyorum ki hikaye devam etsin ama bencil ve düşüncesiz bir mod sonucunda nedeni bilinmedik şekilde hikayenin ilk partı, @1 silindi. Modlara mesaj da attım ama geri dönülmedi. Üstelik gereksiiz yere 1 günlük çaylak yedim. tüm bu olanlar beni soğuttu. siz panpalarımdan hikaye şu an için yarım kaldığı için ozur dilerim ama bu suç o mod kimse onun sucu. en yakın zamanda yeni başlık açıp, partları topluca 20 li 20 li yüklemeyi düşünüyorum.
-
93.
+1(bkz: üçüncü dünya savaşı ve yaşadıklarım) burdan devam panpalarım bi el atın
başlık yok! burası bom boş!