üçüküncü nesillere dair ciddi bir yazı

bana kalırsa ne eski nesillerin yeni nesilleri istememesi ne de yeni nesillerin inci sözlük'ü beğenmemesi gibi bir durum söz konusudur.(böyle de sevgi kelebeği bir kişiliğim, evet)
ancak ben dikkatinizi şuraya çekmek isterim leydiiz en centılmını;
4 kasım 2007 klonların saldırısıyla yazar olan yeni nesiller, ister sözlük klonlarından gelmiş olsunlar, ister kayıtlı okur olarak belli bir süredir sözlük camiasının içinde bulunsunlar ya da isterse sözlükle bu klonların saldırısı diye tabir edilen yazar alımlarıyla tanışmış olsunlar,ben hemen hemen hepsinin burayı sevdiğinden eminim. neden mi?bunun cevabı çok net efendim. çünkü yukarıdaki şıklarda sözünü ettiğim yazar gruplarından hepsi de istinasız, ekşi sözlük'te yazar olmayı kendileri istemişlerdir. ekşi sözlük te yazar olmak için birtakım kriterleri yerine getirmiş ve kendi tercihleri doğrultusunda da bu platformda yazmaya hak kazanmışlardır gene belli kurallar çerçevesinde.4 kasım 2007 klonların saldırısıyla sözlükle yeni tanışan ve bu sayede yazar olan insanları bir kenara bırakırsak eğer,ilk iki gruptaki insanlar yani klonlarda yazar olanlar ve klonlarda yazmayan ama kayıtlı okur olarak bir süredir sözlüğün bünyesinde bulunan yeni yazarlar hakkında da şunu düşünmek çok normal olacaktır kanımca.bu yeni nesiller ekşi sözlük'ü bir süredir ilgiyle takip ettiklerinden kelli, burasınında amiyane tabirle raconunu az çok öğrenmiş durumdadırlar.(yani sözlük formatından, sözlüğün işleyiş mekanizmasından falan bahsediyorum racon diyerek)sözlükle yeni tanışan yeni nesiller de en kısa zaman da bunları öğrenmek durumundadırlar zaten öğrenemeyenlerin burda ömrü de uzun olmaz herhalde,her neyse. evet,buraya kadar güzelce geldik, devam edecek olursak;
şimdi bütün bu yazılanlar ışığında konuşmak gerekirse(böyle bir tabir var lan yoksa "yazılanların ışığı" benim yazılarda pek bulunmaz ahaha),ekşi sözlük'te olmayı kendi isteyen ve bunun için de göreceli bir emek harcayan insanların ekşi sözlük'ü sevmemesinden bahsedebilir miyiz? bence hayır. çünkü burda bulunmak, yazar olmak, sadece okur olmak ya da hiçbir şey olmamak (ekşi sözlük'le hiç bir bağlantınızın olmaması) insanların kendi rızasıyla olan bir şeydir. kimsenin kimseyi silah zoruyla ekşi sözlük yazarı yaptığını görmedik daha.
hayatta da sevmediğiniz bir yerde bulunmak istemezsiniz efendim. eğer fırsatınız varsa, yani orada bulunmak gibi bir mecburiyetiniz yoksa alır başınızı, çeker gidersiniz normal olarak. ekşi sözlük'te de böyle bir zorunluluk olmadığına göre beğenmeyen de çekip gitmek de özgürdür.
ama tabiki hem eski nesillerin hem de yeni nesillerin ekşi sözlük'le ilgili eleştirdikleri yönler, durumlar,olaylar her daim olacaktır. ancak bu eleştirilerde önemli olan,bu platformun daha iyiye, daha güzele gitmesi ve daha zengin bir bilgi kaynağı olması amacını gütmektir.taa en başlarda "hemen hemen hepsi" dedim ekşi sözlük'ü seven, beğenen yazarlardan bahsederken, çünkü bu başlığın açılmasına vesile olmuş, amacı "üzüm yemek değil de,bağcıyı dövmek olan birkaç kişi" de mevcut olabilir. bunlara da bağcının "sopasını" göstereceği zamanların geleceğini düşünüyorum ben. sevgiler,saygılar efenim..
ayrıca;
(bkz: seviyorum ulan)