bu gece "aniden bulgaristan a saldırsak ne olur lan" diye son derece mantıklı, son derece anlamlı bir başlık açtım. yine en derin fantazilerimi anlatmıştım sözlüğe. sonra bir şey dikkatimi çekti. bu başlığın altına "liseli, anaokullu x terk" yazanların hepsi üçüküncü nesildi. bakın aşağıya sıralıyorum annelerini gibtiklerimin info'larını.
toolun
bugün: 10
bu hafta: 10
toplam entry: 10
toplam başlık: 0
gshock
bugün: 10
bu hafta: 90
toplam entry: 516
toplam başlık: 0
trololo
bugün: 16
bu hafta: 57
toplam entry: 58
diğerleri geyiğe katılmış, bir şeyler katmış, fikrini söylemiş vb. yani bir şekilde taşşağı devam ettirmiş.
ama bu üçükünçü nesil huur evlatlarının sanırım gerçekten söyleyecek sözleri yok "anan, baban, ilkokullu, anaokullu" haricinde. yanlış anlaşılmasın "anan" muhabbeti komiktir genellikle, "ilkokul terk" desen zaten klasiğimiz olmuş. hatta dana gibi güldüklerimiz çıkıyor arada (big bang terk örneği). ama sadece ve sadece bunları yazmak nedir lan? her başlığın altına gerekli gereksiz, anlamlı anlamsız sadece bunları yazmak nedir onun bunun evlatları?
ulan nesilcilik yapmamak için çok uğraştım ama beni de düşman ettiniz gibtimin yazma özürlü binleri. okuduğunuz okulda ordan burdan "abi inci diye bir yer varmış" diye duyup gelip, iki muhabbeti ezberleyip, hiç bir gibime yaramayacak, güldürmeyecek, eğlendirmeyecek şeyler yazan ellerinize attırayım. ulan tolstoy olun demiyoruz, biz de salak işler peşindeyiz zaten ama yapmayın işte lan şunları. içinizde yoksa, beceremiyorsanız zorlamayın. ordaki "toplam entry" sayınızı arttırmak bir işinize yaramayacak. bunun için saygı görmeyeceksiniz. "ne diyo la bu?" şeklinde 20 bin entry yazsanız ne olur dıbına koyim? burada
500 entry yazmış ama efsane olmuş yazar abileriniz var, onlara öykünün en azından.
bak adam hayatının bir kesitini anlattı.
angutyus ismini kimse bilmiyordu, şimdi hepimiz ezberledik. iyi bir çıkış yakalamak istiyorsanız,
sözlük ünlüsü olacak diyorsanız böyle yaratıcı işler yapın bari.
"yazar alımlarını açmayın dıbına kodumun modları" diye bağırıyoruz ama o muallakler de haklı. site eşşek gibi yayıldı. dilden dile dolaşıyor. en alakasız insanlar bile bizden bahsediyor. siz de bu topluluğun bir parçası olmak için koştunuz geldiniz, eyvallah. bu modlar da hazır siteye talep varken yazar ve dolayısıyla site hit'ini arttırmak istiyorlar. açıyorlar kapıyı doluşuyorsunuz. aranızda 10 numara yazarlar da var. ama bir çoğunuz gibkosunuz.
neden mi yeni gelenlerin çoğu gibik insanlar? aha size teori.
birinci nesiller harbici internet adamlarından oluşuyordu. yani internet aleminin tozunu attırmış, her türlü takunu püsürünü ezberlemiş, ekşi'yi de, atsızcıları da, 4chan'ı da en gibimsonik underground siteleri de bilen adamlardı. ve daha kuruluş aşamasında burayı keşfettiler. çoğu ekşi aracılığıyla ya da sağlam arkadaşlarının referansıyla buldular. çünkü zaten işin içindeydiler. burası çekti onları aslında,
kendine çağırdı inci hepsini.
sonra muhabbet ede ede jargonu belirlemeye başladılar. "karadeniz neden türkiye'nin üzerine dökülmüyor?" başlığı bir çeşit milattır mesela. bir espri anlayışının başlangıcının örneğidir. ("x'teki ibretlik mantık hatası" da iyi bir örnek olabilir bu espri anlayışına.)
jargon belirginleşmeye başladıktan sonra her şey daha da kolaylaştı. "tarihin arka odası" ziyaretinden sonra gücümüzü keşfettik bir anda. "lan" dedik, "biz kalabalıkmışız be. demek istediğimizi yaparız bu elemanlarla". sonra ziyaretler de gelenek halini aldı.
ve kırılma noktası. aslında "abi sözlük çok bozuldu" diye ağlaşan muallaklerden olmadım hiç. bir organizmaydı çünkü burası. büyüyecekti, büyüyecekti, zayıflayacaktı ve ölecekti. ama daha tadını tam çıkaramadan öleceğini hiç düşünmemiştik. bir anda yayıldı kulaktan kulağa. "abi acaip binler var ya ahauhauh. gelsene sen de" durumları başladı.
ve ikinci nesiller geldi. başımızın üzerinde yeri vardı o muallaklerin. birinci nesillerden pek farkları yoktu zaten. çoğunlukla birinci nesil binlerin arkadaşlarıydılar ya da onlar da internetin binleriydi zaten. sadece biraz geç kalmışlardı. ama bir farkları yok harbiden.
sona iyice yayıldık. üçüncüler geldi. bunlardan bazıları sadece "anan, bacın" yazmak için geldi, bazıları karı kız caps'i görmek için. aralarında bir sürü sağlam adam vardı tabii. ama genele vurduğumuzda harbiden kalitesiz bir kitle ile karşılaştık.
bir süredir ortamı hiç giblemeden devam ediyordum. nesillerin bir önemi olmadığı konusunda bir şeyler de yazıyordum. ama bir miktar dikkat etmeye başlayınca üçüncü nesillerden şikayet edenlerin aslında pek de haksız olmadıklarını anlamaya başladım. ulan adam sağlam bir geyik yapmış mesela başlıkta. gülüyorum, giriyorum, altına bu geyiği
geliştiren, daha da
güzelleştiren, bir yerden alıp
başka bir noktaya taşıyan entry'ler girilmiş. şuku basa basa okuyorum. sonra başlıyor "ilkokullu bu, anan, bacın" entry'leri. sanki abileri muhabbet ederken araya girip "
ehe ehe ben de buydayım abiley" diyen 5 yaşındaki çocuk gibi dıbına koyim. söyleyecek lafı da yok binin ama orda olduğunu göstermek istiyor sadece.
ulan klavye ishali olmuş bin! yazma dıbına koyim işte. yoksa bir lafın yazma.
kuralsızlık gibi bir güzellik var işte, tadını çıkar bunun. geyik yap, soru sor, güzel kız bacakları caps'i yolla. ama sadece entry sayını arttırmak için yazma amın feryadı. ciklet milliyetçiliği yapıp vatanı kurtaramazsın, dine küfür ederek ilgi toplayamazsın lan. hiç bir sözlükte başarılamadı bu, burda mı olacak dıbına koyim?
eğlenmek için burdayız. kafa dağıtmak için burdayız. boş konuşuyoruz ama boş konuşmayı sanata çevirmişiz artık.
bak adam
aziz yıldırım fotosu koymuş, başlıkda da demiş ki "
5 saniye gülmeden durana plazma tv veriyorum". baktım fotoğrafa, ikinci saniye patladım dıbına koyim gülmekten. gayet fenerbahçeli bir adamım ve fotoğraftaki de bizim başkan. başlığı açan ne küfür etmiş, ne hakaret etmiş. güzel güzel taşşağını yapmış. fotoğrafta da bir photoshop yok. dümdüz duruyor adam. ama komik lan işte. sanat derken bundan bahsediyorum. ne benim nefretimi kazandı ne de küfür yedi. aldı şukusunu devam etti. sen de ya bu sanatı öğren ya da gibtir git sadece oku üçüncü nesil arkadaşım.
uzun yazdım, çünkü gaza geldim. gaza geldim çünkü korkmaya başladım. çok sevdiğim bu mekanı kaybetmekten korkmaya başladım. "ulan bozuldu sözlük diye ağlamayın muallakler" diyen ben artık telaşa kapılmaya başladım.
yapmayın efendiler. gibmeyin şu güzelim oluşumu.
özet: sonra yatırdım karıyı dıbına koyim, yer misin yemez misin. sabaha kadar gibtim.