Ahmet Z.

Uludağ üniversitesini kazanmıştım aşırı mutlu ve sevinçliydim ilk defa köyden uzakta okuyacaktım , Şehri merak ediyordum aslında köyden başka hiçbiyere ne gittim ne gördüm köyümü severdim fakat bağzı kötü olaylar ile bilinirdi ve ne gariptirki babamın işleri çok kötüyken birden düzelmiş ve beni şehre göndermişti...

Burdaki Görükle adında bi yerde daire bakmaya gelmiştik genelde öğrenicler burda kalıyor ve göçmen kesim buraları tercih ediyordu insanı çok sıcak kanlı ve güler yüzlüydü.

Babamla beraber daire bakarken sonunda bir yer bulduk 5 katlı bir apartmandı sadece 3. katı boştu ve fiyatı gerçekten çok uygundu ve ne gariptirki diğer dairelerden ucuz olmasına rağmen bir tek o daire boş tu pek anlam veremedik ama daireyi tutup eşyalarımı içeriye yerleştirmeye başladık...

Tutarsa bütün sözlük beni gibsin!

BU HiKAYE iLE HERHANGi BiR BAĞLANTIM YOKTUR

HEPiNiZE HAYIRLI SAHURLAR SON SAHURUMUZU YAPIYORUZ ALLAH TUTTUĞUNUZ ORUÇLARI KABUL EYLESiN HASTALIĞI YÜZÜNDEN TUTAMAYAN KARDEŞLERiMiZE DE ALLAH ACiL ŞiFALAR VERSiN. BAŞLIYORUZ

içeri geçtiğimde her şey tek kişilik gibi görünüyordu koltuğa oturdum ve bana bir şey isteyip istemedğimi sordu bende nazikçe " hayır " cevabını verdim biraz havadan sudan konuştuktan sonra "ufaklık nerde hiç sesi soluğu çıkmıyor " diyerek güldüm kadın biraz şaşırmış gibi oldu ve bana " anlamadım ne ufaklığı ?" diye sordu bende dün gece olanları anlattım kadın biraz ürkmüş olucakki " ben tek başıma yaşıyorum " dedi şaşırdım hadi ocağın açık olması hayaldide budamı hayaldi yani saçma geliyordu müsade isteyerek kalktım ve tekrar evime girdim...

Sıcak bir duş iyi gelir diye düşünerek banyoya girdim.

Telefon hala açık babam bana sesleniyordu hemen ona " tabi baba gelin ne demek" dedim ve biraz konuştuktan sonra telefonu kapattım...

ilk önce Yatağımdaki Külü temizlemek için içerden kürek ve eldiven aldım elimle külleri küreğin içine atıp tamamen temizledim tam çöpe atmak için yeltenecektim ki küllerin arasında bir yüzük dikkatimi çekti...

Mat Siyah renginde bir yüzüktü üstünde hiçbir desen yoktu ve o kadar etkileyiciydiki ona bakarak ne kadar zaman geçirdim hatırlamıyorum ama sabah ezanı sesi ile kendime geldim.

Gidip içerden bir şeyler hazırlayıp atıştırdıktan sonra dışarı çıkmak için üstümü başıma çeki düzen verip dairemin kapısına çıktım tam aşşağı inerken arkamdan bir ses khaos bekle...

Sabah yine geç uyandığımı fark ettim ve söylene söylene üstümü değiştirip markete doğru yol almaya başladım küçük bir marketti daha doğrusu bakkal içerde çok tatlı ton ton bir teyze vardı selam verip alıcaklarımı aldım ve kasaya yöneldim ayak üstü sohbet ettik nerelisin okuyormusun gibi sorularla paramı ödeyip çıktım eve doğru yürümeye başladım...

içeriye girip pijamalarımı giydim evet evde rahat olmayı seven bi yapım var ne yapayım mutfağa yönelip raftan tavayı çıkardım 2 tane yumurta koyup pişirmeye başladım tam bu sırada kapı çaldı ocağın altını kısıp kapıya yöneldim kapıyı açtım kapıcı gelmişti önce hayırlı olsun dedi ve sonra birşeye ihtiyacım olup olmadığını sordu bende teşekkür edip hayır olmadığını dile getirip mutfağa geri döndüm ama garip olan şuydu yumurta yanmış ve ocağın altı sonuna kadar açıktı...

Pek üstüne düşmedim uyku sersemiydim herhalde diyerek yeniden yumurta kırıp pişirdim ve afiyet ile yedim biraz komşularımı tanımak adına yan daireye selam vermeye gittim hem dün ki çocuğun neden öyle bir şey dediğini öğrenmek için fırsatım olacaktı...

Kapıyı çaldım açan genç bir bayandı başta şaşırdım bu yaşta bir kadının çocuğu olmasına " Ben yeni taşındım yan daireye komşularımı ziyaret etmek istedim" kadın hafif tebessum ederek " tabi buyrun" dedi ve asıl hikaye bu saaten sonra başlıyordu...

Bu entry de girip gece devam edicem asıl ritüel ler şimdi başlıycak gece korkmaya hazırlanın

Köyümüze doğru yola koyuldum evin önüne geldiğimde camların açık olduğunu ama içerde ses seda olmadığını fark ettim 2-3 kere kapıya vurduktan sonra babam açtı beni görünce ilk şaşırdı ama sonra içeri buyur etti biraz konuştuktan sonra uyumak için odasına gitti bende koltukta uyumaya çalıştım yarım saat sonra kalkıp babamın odasına girdim makasla saçından bir tutam kestim ve ayak tırnaklarından 1 tane kesip cebime koydu ve uyumak için salona geçtim herhangi bi kabus görmedim çok şükür sabah anam ve babamın ellerini öpüp tekrar yola koyuldum Fidyekızık köyüne doğru...

Bu olanlara gerçekten anlam veremiyordum neden böyle şeyler oluyordu ? bu kabuslar neyin habercisiydi ? hiçbir fikrim yoktu ama bu yaşananlar beni iyiden iyiye korkutmaya başlamıştı...

Anam Şahane bir sofra kurmuştu tıka basa yedikten sonra babam la anam gece otobüsü ile döneceklerini söyledi ne kadar kalın diye dil döksemde olmadı tam kapıdan çıkarken yan komşumuz C. De kapıdan çıktı ve babamla göz göze geldiler...

ilk defa babamı bu kadar ürkmüş bir şekilde görüyordum 3-4 defa seslendikten sonra kendine geldi ve apar topar aşşağı indiler bu da ne ? aldırış etmedim C. Selam verip daireme döndüm saatin 00:00 geldiğini gördüm uyku bastırdı ama ne uyumak nede bu evde durmak istiyordum tam bunların savaşını verirken uykuya dalmışım...

Hocanın evine vardığımda ışıkların yanmadığını hatta başta terkedilmiş sandığımı belirtmek isterim kapıyı 7-8 kere sert bir şekilde çaldıktan sonra kapı açıldı ve beni içeri buyur etti ilk önce babamdan aldığım saç ve tırnak ları hocaya verdim onları ilk önce alıp okuyup üfledikten sonra bir bez parçasına sardı ve mumun ateşinde yakmaya başladı duman okadar pis kirli ve siyah çıkıyorduki hoca her dumanı soluduğunda öksürüklere boğuluyor ve dua ediyordu...

Ve bana dönüp kendi saçın ve tırnağın lazım bize diyerek kapı da asılı olan makası gösterdi...

ilk önce saçımdan bir tutam ve sonra 1 ayak tırnağı kestim hocaya verdim hoca onlarada okuyup bana içerden 2 tane bakır tepsi ve sobanın üstünde kaynayan suyu getirmemi söyledi...

Banyoumu yaptıktan sonra üzerimi değiştirdim acaba buralarda gece hayatı nasıl diye kendi kendime düşünerek kendimi dışarı attım saat 01:00 gibi geri geldim eve ama zil zurna sarhoş olduğumdan değil kapıyı açmak ayakta bile duramıyordum tam bu sırada karşı dairemizde oturan C. (ismini vermek istemiyorum) Bana seslendi Khaos çok gürültü yapıyosun apartman ayağa kalkacak yanıma gelip kapıyı açtı ve beni odama kadar zütürdü yatağa yatırdı ve gitti...

Rüyamda bizim köyün bahçesinde yatıyordum etrafı iğrenç bir et kokusu kaplamıştı sanki 10 yıl bekleyip çürümeyip kokan et gibi ayağa kalktım kokunu kaynağına doğru ilerledim bodrumumuzdan geliyordu okadar iğrençtiki bayılacak gibiydim babam elinde bıçakla bişeyler kesiyordu kafasını bana doğru çevirdi ve yerde yatan anamın cansız bedeniydi babam onun bacaklarındaki etleri kesiyor bide üstüne üstlük onları yiyordu birden uyandığımda sabah ezanı okunmaya başladı hayırdır inşallah deyip televizyonu açtım ve kanalları gezmeye başladım...

Tekrar üzgün olduğumu dün iyi olmadığımı sarhoş olduguğumu belirtip bidaha terkarlanamaması üzerine söz verdim.

Aslında Dışarı çıkacaktım ama o konuşmalar beni iyiden iyiye paranoyaklaştırmıştı gidip otogar da babamlar gelene kadar beklemeye başladım...

Yanlış Hatırlamıyorsam 3 saat sonra geldiler beni görünce okadar sevindilerki hele anam güzel anam kokusuna kurban olduğum tek kadın doya doya sarıldım onun her nefeste kokusunun duymak içimden özlem kelimesinin söküp alıyordu...

Babam lada sarıldıktan sonra eve doğru yola koyulduk babam o sırada evde bir problem varmı oğul ?

" yok baba çok şükür her şey yolunda komuşularımda çok güler yüzlü insanlar"

tam bu sırada evin önüne varmıştık bile arabadan indik daireme çıktık annem hemen mutfağa gidip oğluma en sevdiği yemekleri yapıcam dedikten sonra bende dün den alamadığım uykumu almak için yatağa doğru yöneldim...

Kendimi yatağa bıraktım ve hemen uykuya daldım...

Uyandım içerden bıçak bileme sesleri geliyordu okadar sert ve gürültülüydü ki insanı sağır edebilirdi yatağımdan kalkıp sesi geldi yöne doğru gittim...

Babam bıçakları biliyor anam ise kendi kollarındaki etleri sıyırıp kazanın içine atıyordu ikisinin gözleri gece gibi karanlık kahkaha atarken ortaya çıkan dişleri ise bir pençe kadar sivriydi...

birden değişik sözler söylemeye başladılar okadar yoğun... (Ağlıyor) okadar korkutucuyduki sanki apartman yıkılıyordu...

ve birden uyandım yanı başımda annem vardı bana günaydın oğlum dedikten sonra karnıma bıçağı sapladı ve sesi değişti

" Sen benim oğlumsun Bana KATIL"

Tekrar uyandım bu sefer emindim rüya değildi ama bu gördüklerim beni kan ter içerisinde bırakmıştı tam yataktan doğrulurken üstümün kül içinde olduğunu fark ettim...

Yarın öğlen hikayeye devam edeceğim iyi geceler Allah (c.c) yanınızda olsun.

Titremeye başladım babam neden beni odadan arasınki diye düşündüm sonra ise telefonu açtım kekeleyerek "alo" dedim oğlum nasılsın dedi babam "iyiyim baba sen nasılsın" dedim oda iyi olduğunu söyledi ve yarın ananla sana gelicez haber vermek istedim dedi...

O an ne yapıcağımı bilemedim odama doğru yola koyuldum her attığım adımda kalbim daha hızlı atıyordu sonra usulca kapıyı araladım ışığı açtım ve odam boş boştu ama tek sorun yatağımın üstünde bir avuç kül vardı...

Apartmana vardığımda ışıklarımın açık olduğunu fark ettim yalan yok kokrtum hemde baya kötü korktum ama meraklandımda sonra içimden açık unutmuşsundur khaos diye geçirdim ve daireme doğru yol aldım kapımın önünde bir çift ayakkabı vardı içeri yavaşça girdim salona doğru ilerledim...

babam içerdeydi nasılsın oğul diyerek sarıldı bana çok şaşırmıştım babamın buraya gelmesine "hayırdır baba kötü bir şey mi var ?" dedim babamsa yok oğlum seni merak ettim ondan geldim dedi.

biraz sohbet ettikten sonra ben yatayım oğul dedi ve benim odama doğru gitti kapıyı kapattı bende televizyon izlemeye başladım ve tam o sırada telefonum çaldı arayan.

BABAM dı...

FiNAL PAR (1/3)

Hocanın elini öptükten sonra evime gitmek istedim hoca ise bu gece burda kalmamı yarın babanla konuşmaya gitmek için yola koyuluruz önerisinde bulundu ama o anki hislerimi bilmiyorum ki eve gitmek istedim sadece evime gitmek akşam ezanının okunduğunu hatırlıyorum sonra görükleye doğru yola çıktım...

Apartmanın önüne geldiğimde saat geç olmuştu daireme doğru hızlı adımlarla çıkıyordum tam kapıyı açıp kendimi içeri atıcakken yan dairemizdeki C. Bana seslendi... Khaos!

kafamı çevirdim ve içeri gelmemi söyledi aslında gitmek istemiyordum ama gerçekten o an ne yaşadığımı bilmiyorum hiç düşünmeden içeri girdim koltuğa oturdum oda karşıma bana nerelerde olduğumu sordu bende ona bunları anlatmayıp köye anamın babamın yanına gittim diyerek geçiştirdim kahve içermisin diye sorduğunda olur diyebildim ve kahve yapmak için mutfağa doğru ilerlemeye başladı...

Tam o Sırada telefonum çalmaya başladı Arayan köyde komşumuz olan Rıfat Abiydi

"Alo Aslanım"
" buyur abi"
" Khaos anan ve baban evlerinde ölü bulundu gelebilirimisin buraya hemen"
10 saniye öylece kaldım ve birden ağlamaya başladım ayaklanıp kapıya yöneldim ama tam o sırada gözlerimin karardığını hatırlıyorum ve o iğrenç kahkaha sesini...

Ama bir türlü zaman geçmiyordu üstüne üstlük her geçen saniye dahada daralıyor kötü hissediyordum dayanamadım babamı aradım

" baba nasılsınız iyimisiniz"

"iyiyiz oğul ne oldu bu saate aradın bir sorunmu var ?"

"yok baba sadece merak ettim öyle hal hatır sorayım istedim"

biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattık ama hala içimde bir şüphe vardı nedenini bilmiyorum ama sanki bir şeyler olacak gibiydi saat 9 olduğunda üstümü değiştirip amcamın dükkanına gittim...

Amcam çoktan dükkanı açmış hatta çayını demlemiş ti bile selam verip oturdum 1 rer sigara yaktık ve biraz sohbet ettik amcam nerde oturduğumu sordu bende tarif ettikten sonra birden

" sen salakmısın aslanım koca yerde orayımı buldunuz ?"

" ne oldu amca sakin ol bir ne varmış orda"

" Aslanım orası müsübetli bir yerdir orda 3 harfliler vardır eski sahipleri ortadan kayboldular hiç bir iz bırakmadan ve kaybolmadan önceki gün evden aşırı yüksek kahkaha ve bağırış sesleri gelmiş ev içerden kilitliymiş yani kapıdan gitmeleri imkansız bağzıları hala orda olduklarını söylüyor aptal aptal iş yapmayın aslanım hiç düşünmedinmi o evin kirası bu kadar ucuz diye ?"

amcam haklıydı aslında bağzı gariplikler vardı eyvallah amca dedikten sonra evime doğru yola koyuldum.

Biraz evi inceleyip balkona doğru yöneldim cebimdeki sigaraya elimi atıp içinden 1 tane aldım ve yaktım gökyüzüne doğru saldığım dumanın içinde hem heyecanım hemde aile özlemim vardı...

yan dairenin balkonuna bir çoçuk çıktı tam bu sırada ve bana doğru bakmaya başladı başta aldırış etmedim ama konuşmak istiyor diye düşünüp " Naber Genç " dedim çocuk sert sert bakmaya devam edip bana GiT diye bağırarak içeri girdi.

bu neydi şimdi ? galiba bu dairedekiler yeni insanları sevmiyor gibiydiler aldırış etmedim sigaramdan son dumanımı alıp içeri geçip bütün ışıkları kapattıktan sonra uykuya daldım...