daha önceki girdiğim entrylerden de anlaşılacağı üzere ben anasız babasız büyüdüm. annemi çok küçükken kaybettim, babam ise binin birisi yurtdışında 3 5 kuruş gönderir bi gibe karışmaz bi tip. babannemle yaşıyordum bende taa ki 19 yaşımda o da ölene kadar. dedemde süzme huur çocuğunun birisidir. 4 5 tane çocuk doğutturduktan sonra babannemin üstüne kuma getirmeye çalışan bi muallak. babannem kabul etmeyince onuda boşamış mk. bide utanmaz herif kızı yaşındaki biriyle evlendi mk. muallak karıya nasıl iyi davranıyor babannemi hergün dövüyordu gibik. ama babannem ona bişi yaparsan hakkımı helal etmem dediği için elim kolum bağlıydı. (taka taş atma üstüne sıçrar derdi hep) babannem bana hakkını helal ederek öldükten sonra bu binin dıbına koyma zamanı gelmişti. bi şekilde intikam almalıydım ve çok düşündüm. dede kendimi çok yanlız hissediyorum babannem öldükten sonra dedim ve buralardan gidecem dedim. otur oturduğun yerde yarak yarak konuşma nereye gidecen mk dedi. dede çok yanlız hissediyorum kendimi gidecem yapacak bişi yok dedim. oda gel kafanı toplayana kadar biraz bizde kal sonra gibtir olur gidersin dedi. 1 2 haftalığına bunlara yerleştim. babanneme aslan gibi kükreyen bin o karının karşısında kedi olmuş mk. bu iyice kanıma dokundu. parası için bununla birlikte olan kevaşeye asker kesilmiş bin.

ertesi gün dedem gider gitmez bunun yanına otururdum. dün yaşadıklarımızdan sonra benim için hiç birşey eskisi gibi olmayacak dedim. ne değişti ki dünden bugüne dedi. sana olan hislerim daha da netlik kazandı dedim. belki çok erken diyeceksin ama ben seni seviyorum dedim. kaşlarını birden çattı mk kevaşesi. ne saçmalıyorsun sen iki muhabbet ettik düşündüğün şeylere bak diye yine kezban damarı tuttu mk. bu söylediklerin dedinin kulağına gitse nasıl yüzüne bakacaksın dedenin dedi. bende dedemin dıbına koyum dedim çıktım evden.

bişeyler yedikten sonra vapura tekrar bindik ve eve geldik. o gibimsonik dedeme yiyecek bişeyler yapıyor diğer yandan ufak tefek ev işleriyle uğraşıyordu. bende çıktım dışarı iki bira aldım sahile oturdum bir yandan içiyor bir yandan kızı düşünüyordum. sanki kendi hayatım çok normalmiş gibi mk kızın hayatına bak neler çekmiş diyordum. kıza bakış açım tamamen değişmişti. sadece intikam alıp gibmek için uğraştığım kızın hayatına dahil olma yolunda ilerliyordum. işin kötü yanı kontrol tamamen elimden kaçacakmış gibi geliyordu. ama çizgimi bozmamam gibmem gerektiğinin farkındaydım.

dedem dürzü kaveye gittikten sonra biz de çıktık evden vapurla adalara geçtik. şu türk filmlerinde saçma sapan aşk sahnelerini buna yaşatıp kendimi çok renkli bir insanmış gibi gösterip tenha bi zamanda gibip babannemin intikdıbını alacaktım o bin moruktan. yalan yok amk başka şekilde de intikam alabilirdim ama gencecik kız orda dururken gidip moruğu gibecek halim yoktu. neyse vapurdan indikten sonra gel şurda bi çay içelim sonra yukarılara doğru çıkar pigiblete falan bineriz dedim oturduk bi kafeye.

dedemgilin eve geldim kapının önünde mal gibi kala kaldım mk. içerden çocuk sesi geliyor lan. ha gibeyim benim çocuğumun sesi mk. elim ayağım titremeye başladı zile bastım. dedem deyyus açtı kapıyı nerdesin la sen gibik dedi. yav mk bir buçuk senedir piyasada yokum adam böyle mi karşılanır. neyse girdim içeri ebeme selam verdim ve amcamı yani oğlumu kucağıma aldım mk. babannemin intikdıbını alacam derken bir çocuğum oldu. şimdi zırt pırt dedemlere gidip görüyor seviyorum çocuğumu. şu an 2 yaşında ellerinizden öper.

--- SON ---

bu taktan hayat hikayemi benimle paylaştığınız için teşekkür ederim panpalarım. hakkınızı helal edin öpüyorum hepinizi.

ve 2. planı uygulamaya başladım.
her sabah günaydın deyip yandaki kanepeye oturup bununla beraber dizileri izliyor evlenme programlarındaki millete laf atıyorduk. resmen arkadaşı olmak için sinsice hamleler yapıyordum. para için böyle bir hayat çekilir mi mk ya. kızada yüreğim acıdı mk. kendinden 35 40 yaş büyük bir adamla sırf rahat bi hayat yaşıycam diye kendini yanlızlığa hapsetmiş mk. yediği pörsümüş yarakta cabası mk. sonra bu kevaşe bana alıştı beraber kahvaltılar falan derken iyice muhabbetimiz artmaya başladı mk. odama destursuz girmeler dokunarak uyandırmalar hadi kalk kahvaltı yapalım demeler falan iyice eşeğin dıbına suyu kaçırma yolunda ilerliyoduk.

kafeden çıktıktan sonra ben senin hakkında hiç birşey bilmiyorum ve her şeyi öğrenmek istiyorum dedim ve buna sarıldım. öyle kelkinmeli bir sarılma değil gerçekten samimi bir şekilde sarıldım. bigiblet kiralarken bunun süremediğini bildiğimden arkası oturaklı olanlardan kiraladım. bu arkadan bana sarıldı bende bigibleti sürerek daha sakin olan adanın arka taraflarına doğru ilerledim. boş olan bir yerde durdum ve gel sana bigiblet sürmeyi öğreteyim dedim. üç beş denemeden sonra pat çat öğrettim buna ama epey yorulmuştuk bir ağacın gölgesine oturduk ve sohbet etmeye başladık. hiç kalkmadan yerimizden bazen gülerek bazen duygulanarak bir kaç saat oturduk. ordan kalktığımızda kız hakkındaki düşüncelerim tamemen zıttı yönde değişmişti. meğer kız para için değil anasından kurtulmak için bizim gavat dedeyle evlenmiş.

geriye doğru çekildi birden şamarı bir vurdu mk kezbanı sanırsın rahmetli m.ali mk. ben seni çok seviyorum dedim ne yaparsan yap bunu değiştiremeyeceksin dedim ve etkilensin diye gözlerinin içine üç numaralı ağlamaklı bakışımı attım. etkilenmiş olacak ki biraz yumuşadı ve deden var olmaz dedi. dedemin dıbına koyum onun ruhu bile duymaz o benim umrumda değil dedim. çok sinirlenir gibi yaptı ama farkettim az meyillendi gahbe. dedemin traktör lastiğine dönmüş dudaklarından sonra benim dudakları tadınca gömü bulmuş köylü dayılar gibi şaşkın ve ne yapacağını bilemez bir şekilde kaldı. ama ben yine akşam kendimi sahilde içerken buldum.

neyse çıktık bi avm ye gidelim alışveriş yapmadım epeydir dedi. dediğim gibi dedem var yemez huur çocuğunun birisi bi dünya arsaları evleri dükkanları var mk ama yolda görseniz acır cebine üç beş kuruş sıkıştırırsınız mk. la öyle bin ki belediyenin yaptığı yardımlara yazılmış belediye başkanı kovmuş ibineyi. yinede yüzünde zerre utanma yok. ama iyi olmuş böyle bine böyle kevaşe lazım mk. karı bir para yakıyor aklın gider mk. karıda fiyatlara bakma falan yok. kendime bakıyorum elsivaykiki de bile önce etikete sonra ürüne bakıyorum o kadar fakirim. bu nasıl dede yeğen ilişkisi beş kuruşu nasip olmadı binin. neyse bu elekçi o mağaza senin bu mağaza benim geziyor benide yanında gezdiriyor. her kabinden çıkışında nasıl olmuş böyle iyi mi sence dar mı oldu falan her taku soruyor. çok şükür alışverişi bitti tahminimce iki üç parça kıyafete bi 2000 TL yi har vurup harman savurdu ama helal olsun. dinsizin hakkından imansız gelirmiş. ay çok yoruldum bişiler yiyelim bi sinema yapalım mı dedi.

bu dıbına koduğum dedem sabah kaveye bi gider kaveden gibtir edilene kadar otururdu. ben kaveci olsam dıbına kor almazdım içeri. tak gibi parası var millet çay ısmarlasın diye millete yaltaklanır dururdu muallak. bu kevaşe üvey ebemde sabahtan akşama kadar izlediği zengin dizilerindeki karıların yerine koyardı kendini. ya da evlenme programlarından bu karının tipe bak gelen adama bak diye kendi hayatına isyan ederdi. benimle pek muhattap olmuyormuş gibi davranıyordu bin. bu kafamı çok karıştırıyordu az bi yüz verse dıbını suratını gibecektim ama yok duvar kesildi fışkı gerçi bende aynı soğuklukta davranıyodum. ama baktım böyle cool tavırlarla bi gib elde edemiycem. 2plana geçmeye karar verdim.

o filmi izleyenler bilir efsane mk. jack panpa rose nin çıplak resmini yaparken bunun kulağına eğilip ilk başta yaşlı teyze diye saygı duymuştum ama az yelloz değilmiş gavur fışkı dedim. hafif gülümseyerek aşk bu insana herşeyi yaptırır dedi ama o an bi garip baktı ki içimin yağları eridi aminim. sonra kendime bi çeki düzen verip planıma devam ettim. ilerleyen sahnelerde arabanın içindeki o meşhur sevişme sahnesini izliyorduk rose elini sevişmekten buharlanmış cama yapıştırdığı anda kafamı bunun omzuna koydum ve hiç ses etmedim baktım bu da sesini çıkartmıyor filmin geri kalanını bu şekilde izlemeye karar verdim. ama öyle bir ikileme düştüm ki işin içinden çıkamadım ya tepkilerime karşılık veriyordu ya da üvey ebem olması münasebetiyle bir nine şevkatiyle başımı omzuna koymama müsade ediyordu. ta ki rose filikadan jack için atlayana kadar rose birden atlayınca bu o tepkiyle parmaklarını saçımın arasına soktu ayy çok güzel yhaaa gibi saçma bi cümle kurduktan sonra hala parmakları saçımın içinde izlemeye devam ettik. aradan biraz zaman geçtikten sonra bu parmaklarını saçımın arasında gezdiriyor saçlarımı okşuyor falan kendi çapında takılıyor bende yavru köpeğe alışsın diye tshirt koklattıkları gibi bana alışsın diye ses etmiyordum. film bitti sonra birer kahve içip birbirimize alttan alttan bakıp gülümseyerek eve geçtik.

o günden sonra hiç birşeyin eskisi gibi olmayacağını umut ederek uyudum. lakin sabah kalktığımda durum hiç düşündüğüm gibi değildi. herşey olağan devam ediyordu yine aynı ilişkimize dönmüştük. kahvaltı yaparken dün çok güzeldi sık sık tekrarlamalıyız dedim. o da kesinlikle güzel oluyor zevkli geçti dedi. bende daha bişi yapmadık ki sadece sinemaya gittik istersen daha nerelere gideriz dedim. mal gibi sevindi anlamadım ama ses etmedim. dışarı çıktım düşünüyorum nereye zütürebilirim diye sonradan aklıma dank ettim mk. koşa koşa eve gittim. yarın sabah erkenden adalara gidelim mi dedim. o da erkenden olmaz deden gidince olabilir ancak dedi. bende uygundur dedim ve sabahı beklemeye başladım.

gün günü takip etti vermiyor sanki süründürüyordu mk. ancak gelip geçerken ufak çaplı mıncıklamalar arada ağzından öpmeler dışında bir arpa boyu yol alamadık. bir gün dedem bini otururken sen ne zaman gideceksin gibik iyice alıştın buraya dedi amın oğlu. şöyle mantıklı düşününcede kendimden utandım dıbına koyum iki haftalığına gelmiştim iki ayı geçti bende ev bakıyorum ev bulunca çıkıcam dedim. adam bi yardım edeyim der iyi tamam elini çabuk tut dedi bin. karı kız işini bıraktım inceden ev aramaya başladım. bu binin oturduğu yerler pahalıydı bende yakın ama daha ucuz olan yerlerden birinde 1+1 eşyalı bi ev buldum. dedemin evine dönüp eşyalarımı topladım.

hani derler ya hep iyi gibersen karı bırakamaz diye. bu son gibiş macerasından sonra bunu çok iyi anladım. düne kadar zoraki sevişen karı amı tutuşmuş gibi ha bire buluşalım ha bire sana geliyorum diyodu. epey bi ferre koleksiyonu yaptım her gibişimizi belgelendirdim resmen. artık gibişmekten daşşaklarım süzüldü mk. herşey yolunda ara ara buluşup karşılıklı olarak işimizi görüyorduk. sonra bu kevaşe birden ilişkiye nokta koydu mk. aramıyor sormuyor ben arayınca açmıyor. tek bir mesaj çekti. " biraz ayrı kalalım " mk böyle mesaj mı çekilir. aklıma beşyüz tane hinlik geldi acaba dedem anladı mı birileri mi gördü soruyorum soruyorum cevap yok en son dayanamadım dedemgile gittim. ya bu mk nursuz bini torunun gelmiş neye geldin mi denir mk. bu böyle davrandıkça hiç vicdan azabı çekmiyorum ohh olsun diyorum mk. neyse girdim bi yemek yiyelim falan dedim oturdum içerde. yüzüme bile bakmıyor kevaşe kendi kendine tavırlar gizli gizli yanına gittiğimde cevap vermemeler ben ne yaptım sana mk.

baktım bişey elde edemiycem çıktım geldim eve. bir kaç gün evde kendi halime takıldım mk. sonra babannemin evine gitmek aklıma geldi. babannem öldükten sonra hiç gitmemiştim. anılarla yüzleşmek zor olsada gitmem gerektiğini düşündüm. girdim kapıdan vay mk herşey bizim bıraktığımız gibi duruyordu oturdum koridora bir iki saat ağladım mk. anasız babasız büyüdüm ama o koca yürekli kadın beni hiç birşeyden mahrum bırakmadı. kendi yaralı olmasına rağmen hep benim yaralarımı sardı dedim. biraz daha ağladıktan sonra camları falan kontrol edip evden çıkarken karşı komşu muzaffer teyze çağırdı. bu kadına oldum olası kılım mk muzaffer diye kadın ismi mi olur. girdim içeri kurabiyeyle çay verdi onları gömerken avukat geldi bi kaç kez senin numaranı falan istedi yavrum numaranı bilmediğimiz için avukatın kartını aldık bi git istersen yanına dedi kartı elime tutuşturdu. çok giblemeden mezarlığa gittim mk. ben annemin yüzünü hatırlamıyorum mk hep anne diye babannemi bildim. hava kararmıştı mezarlığa geldiğimde. babannemin mezarına oturdum ağlaya ağlaya sabah ettim orda mk.

hayatın gibilmesi ne demektir askerde çok güzel öğrettiler mk. çektiklerim yetmiyormuş gibi bi de orda gibildim mk. askerden döndüm 1+1 eve bi gittim girer girmez ev sahibi çevirdi mk kira diye lan huur çocuğu ben sana askerlik boyunca her ay kiranı göndermedim mi dedim. gavatın oğlu ne dese beğenirsin gönderdin ama bu ayın kirası gecikti dedi. burdan okuyorsan burayı senin ananı gibiyim dıbına kodumun deyyusu. neyse bu binin parasını verdim valizleri bıraktım direk uyudum mk. askerden gelince arkadaşlar eş dostlar gezilir biz de kimse yok ki mk kimi gezeyim. ertesi sabah direk tatile çıktım mk bir hafta falan takıldıktan sonra geri eve geldim. valizleri bırakıp dedemgile gitmeye karar verdim.

akşam eve geldim erkenden yatmış bu dedemde elindekini gibemiyor tvden karı kız izliyor mk moruğu. her sabah gelip beni kahvaltıya kaldıran fışkı beni çağırmadan kendine kahvaltı hazırlamış tv nin karşısında tıkınıyor. gittim tam yanına oturdum söylediklerimde ciddi olduğumu bunun geçici bir heves olmadığını isterse onu bu hayattan kurtaracağımı anlatan yüzlerce yalan söyledim mk. ben hayatımdan gayet memnunun sen kimsin de benim hayatıma karışıyorsun falan derken birden dudağına yapıştım.

Heheheheh gibmedin bak neler oldu

hemen eve gidip çektiğim ferre ları telefona attım. ertesi gün olmasını sabırsızlıkla bekliyorum. dedemin kavede olduğu bi saatte yine kevaşeye gittim. ne var neden gelip duruyorsun dedi. bak dedim seninle güzelce konuşmaya geldim. o çocuk ikimizin çocuğu tek başına dünyaya getirmeye sen karar veremezsin dedim. yok laftan anlamıyor mk. en son sinirlendim o çocuğu doğuracam dersen birlikte olduğumuz tüm videoları dedeme veririm benim gibimde olmaz kimsem yok benim bu hayatta dedim. çıkar giderim bidaha hayatta bulamaz beni dedim. peki senin içinde böyle mi hayat dedim. gibtir git defol burdan o.çç dedi. öyle deyince cinlendim mk kahbesi senlemi uğraşacam ne tak yiyorsan ye dedim en mutlu gününde verecem bu videoları dedeme dedim kapıyı çektim çıktım.

kafede sohbet ederken konu bineceğimiz bigiblete geldi. ben daha önce hiç bigiblete binmedim dedi. neden diye sorduğumda babamın durumu yoktu ben de durumu olmadığını bildiğimden hiç istemedim o da alamadı yani dolayısıyla hiç bigiblete binemedim dedi. konuda komşuda da mı yoktu mk dedim. meğer bu harbi harbi sağlam fakirmiş. sohbet sohbeti açtı babası iyi birisiymiş ama annesi master kevaşeymiş falan her şeyden az az anlattı. mk o anlattıkça ben duygulanıyordum. ben duygulandıkça o anlattı. anasız babasız büyümüş biri olarak bu konularda aşırı hassasım mk. kız anlattıkça içimden parçalar kopmaya başladı. tam ağlamaklı gibi olmaya başladığım anda kalk hadi gidelim dedim ve kafeden çıktık.