üvey annemi siktim yemin ederim anlatıyorum

kısaca giriş yapayım tanıyın bizi

ben: teoman (isim sahtedir)
üvey annem: nergis (isim sahtedir)

babam henüz bizler 3 yaşındayken terkedip bu kadınla evlenmiş. nergisi anlatmak gerekirse 44 yaşında göğüsleri gerçekten kafam kadar diye tabir edilen boyutta(95 ya da+).. beli 76 falan zütü de gurbetci vapuru gibi. suratı işenmeyecek kadar çirkin olsa da,ince beli ve türk standartlarının üstündeki göğüsleri ile tipik bir lisa ann görüntüsü verdiği için her türlü gideri olan biri.

bununla 10 yaşında tanışmıştım, çok kafa dengi bir kadındır. hafta sonları babamlara gider her türlü nergisle her türlü geyiği yapardım. şimdi ise 19 yaşındayım.. yaklaşık 1 yıldır arada kız muhabbeti çeviriyorduk. bana verdiği cesaret ve yaptığı şakalar sayesinde ona karşı cinsel geyik yapmaktan bel altı şakalar yapmaktan hiç sıkılmıyordum. zira o mükemmel göğüs çatallarını her gördüğümde de içim giderdi. babam hafta sonları da çalıştığı için akşama kadar nergisle baş başa kalırdık.

2 ay önce yine neşeli şen şakrak bir muhabbetin sonunda konu yine kızlara geldi. nergis benim neden kendimden büyüklerden hoşlandığımı merak ettiğini söyledi. ben de yaşıtlarımın davranışlarını çocukça bulduğumu söyledim. bana baktı ve "sen büyüdün mü" dedi. ben de "büyüdüğümü düşünüyorum" diyerek olgun bir davranış sergilemeye çalıştım. konuyu benim milli olup olmama getirmeye çalışan nergis atağa geçti. "hadi ordan babasının oğlu" bu lafı beni biraz bozsa da o harika bembeyaz önden bir israil roketi gibi fırlayan mükemmel göğüslerine bakıp sakinleştim. " he öyle" dedim. nergis muzip tavırlar içinde gözlerime bakarak "oğlan çocuğu" dedi. nergis benim milli olmadığımı nerden biliyordu bilmiyordum fakat karşı da gelmiyordum. nitekim bu konuda biraz eziğim. yani am fakiriyim haliyle ve o noktada bir özgüven kaybı var. kabulleniyorum nergisin bu lafını. gülümsedim.. "yapcak bir şey yok" dedim.

"oğlum babana söyle zütürsün seni" dedi. ilk defa bu kadar ayrıntıya girmiştik. onun bu lafı beni kamçılamıştı bacak bacak üstüne attım ve göğüslerine bakarak "ben kendi işimi hallederim" dedim. nergis gülmeye başladı. "bana su getirir misin mutfaktan" isteğine "çok yorgunum" yanıtını verdim yüzümü ona çevirerk, bacaklarımı açıp divana uzandım. tam o sırada nergis " daha mutfağa gidemiyorsun, karının üstünde ölür kalırsın sen" diyerek sabaha tümer kahkası attı. ben de " bi gibtir git ya" diyerek kahkahayla yanıt verdim. aramızda küfürün lafı da olmaz arkadaş gibiyizdir. o mutfağa giderken ettiği son laf ona karşı bi arzu uyandırmıştı. o koca hafif kalkık poposunu, gri eşortmanını ve muhtemelen içindeki tanganın yarattığı müthiş kalça eserini yeni farketmiştim. o an gibim ona karşı hiç olmadığı kadar şehvetlenmişti. hemen bacaklarımı kendime doğru çektim ve doğruldum iyice belli olan gibimi gizlemek için. nerminin yüzündeki tebessüm devam ediyordu içeri girdi.

kalkan gibim ve nerminin yüzündeki tebessüm cesaretimi körükledi. " merak etme onu duvardan duvara .." sözümü yarıda kestim ve gülmeye başladım. nergis tipik bir kadın tepkisi vererek "oha" demekle yetindi ve biraz utanır gibi oldu. bu tavrı çok hoşuma gitmişti. nitekim karşımda bir insanın utandığını hissettiğim an saldırı pozisyonuna geçer daha da yerin dibine sokmayı severim. "para yok ya, yaşıtlarım da hem vermiyor hem de saçma salak tripler atıyor" dedim. " babana söyle olum" dedim. "babam beni basit yerlere zütürür" yanıtını verdikten sonra gözlerime baktı.

babam birkaç kez geneleve zütürmeyi teklif etmişti, reddetmiştim. ben kaliteli bir kadınla ilk deneyimimi yaşama taraftarıydım fakat babam fakir binin tekiydi. aslında zengindi fakat çok borcu vardı. nergis ona çok fazlaydı.

nergisin yeşilimsi gözlerine fazla bakamadım. gözlerimi hafif aşağı indirdiğimde yine o mükemmel bembeyaz boynu hafif geniş omuzları ve ince belinin üstündeki narin bir o kadar da emilesi göğüslerini gördüm. çok hareket ettiğinde üstündeki tshirt düşüyordu ve göğüs çatalları görünüyordu. ona baktığımı farketmiş olmalı ki gözlerime anlamlı bir bakış atarak tshirtünü yukarıya doğru çekti. ben de o hareketinden sonra kafamı televizyona çevirdim. yan gözümle baktığmda halen beni göğüslerine baktığmdan dolayı yaramaz çocuk konumuna sokan bakışlarını hissedebiliyordum

babamın gelmesine yaklaşık 2-3 saat vardı. nergis o an kendisine karşı tahrik olduğumun farkındaydı. bunu hem mimiklerinden hem de hislerimden rahatlıkla algılayabiliyordum. evde kalorifer petekleri ileri düzey yanıyordu ve nergisin altında gri eşortmanı vardı. o kadar dardı ki basenlerini delicesine sıkıyordu. o muhteşem öpülüp dakikalarca emilesi kalçalarını bugün keşfetmiştim. daha önce hiç o kadar detaylı incelememiştim. peki ne olmuştu da nergis bugün içine tanga giymişti. tanga giydiğini kalçalarından rahatlıkla anlayabiliyordum. o an keşke bir şey olsa hislerimi nergise anlatan. onu nasıl deli gibi becermek istediğimi anlamasını sağlayan.

belki içimdeki hayvani arzuyu anlatan biri yoktu fakat ona karşı hislerimi yansıtan gözlerim vardı. durduramıyordum elimde olmadan iri göğüslerine gidiyordu. arada kafamı ona çevirip göğüslerine bakıp yutkunuyordum. her seferinde de beni yakalıyordu. ayağa kalktı ve antreye doğru yöneldi. kızdığını sanarak "aha ayvayı yedik" demiştim. 3 dakika kadar odaya gelmedi. geldiğinde gördüğüm manzarayla şok geçirdim. "üff çok sıcak oldu be" sesiyle kafamı kapıdan tarafa yönelttiğimde inanılmaz bir sexilikle karşılaştım. onu ilk defa bu kadar açık görmüştüm. üzerine kırmızı ipli askılı giymişti. yazarken bile gibim kalkıyor panpalar.

askılının yaka kısmı hayli düşüktü. göğüsleri yarıya kadar gözüküyordu. bildiğiniz lisa ann lan. yanımdan geçerken sadece göğüslerine bakmıştım. hızlı adımlarla geldiği için hafif zıplıyordu. bir çoğunuzun yarağı gibi olmadık yerlerde kalkan, yasağı seven cinsel organım şahlanmıştı. tv karşısında bacak bacak üstüne atan, basenlerini tüm endamıyla sergileyen ve 44 yaşında olmasına rağmen sarkmamış lisa ann göğüslerini yarıya kadar açan nergise saldırmamak için kendimi zor tutuyodum

kalbim ağzımda atmaya başlamıştı. penisim kaktüs çiçeği kadar dik ve sertti. odadaki radyasyonu bile ateşiyle alabilirdi. bacak bacak üstüne atan nergisin eşortmanı hafif sıyrılmıs baldırına kadar açılmıştı. o güzel baldırlarını ve bembeyaz bacaklarını da izlemeye başladım. nergis yan gözüyle bana bakıyor ve 44 yaşa hakaret ojeli ayağını bir aşağıya bir yukarıya indirip kaldırıyordu. yüzünü bıraktım o inanılmaz vücudunu, yaşıtım hiçbir kızın sahip olamayacağı sexiliği doyumsuzca takip ediyordum. artık iyice ele vermeye başlamış olmalıyım ki nergis bana baktı ve ..

"hayrola gözün daldı misafir mi getirceksin, ay hiç uğraşamam yorgunum teoman" dedi ve bacağını bacağının üzerinden indirerek kanepeye uzandı. gözlerim vücuduna dalmıştı o da bunun farkındaydı. o kanepeye uzanıp gözlerini tv ye çevirdiğinde artık göğüsleri iyice belli olmaya başlamıştı. bende ise soğuk terler gibime damlayan bir ateş misali canımı acıtma derdindeydi. yoktu böyle bir göğüs. ancak bir ferre yıldızında o da estetikle. nasıl bu kadar harikaydı. daha önce niye açmamıştı, 31 lerimi onu düşünerek yapardım oysa. aşık olmuştum o an ona. bir insanın yüzünün sexte bir önem taşımadığını önemli olan sexelitenin olduğunu bir kez daha anlamıştım. yan gözümle fiziğini süzerken bir kez daha göz göze geldik. suratını hafif eğerek göğüslerinin üzerine getirdi ve bana alttan muzip bir bakış attı . gülümsedi, dudağınla öpücük mimikvari bir şey yaptı, tam olarak kavrayamadım.

artık iyice çıldırmıstım, muhtemelen bu dışardan da belli oluyodu. nergis beni perişan etmeye kararlıydı. ımmhhh gibi ses çıkararak "uykum geldi" dedi ve arkasını dönerek bacaklarını karnına çekti. bir şaheser daha ortaya çıktı. bacaklarını çeker çekmez eşortmanı daha da daraldı ve harika kalçaları az önce görüş mesafemden çıkan göğüslerini çoktan unutturmuştu. o yuvarlak kocaman ve hafif kalkık karpuz zütünü emmek dillemek ne iyi olurdu. öpülürdü o züt, osursa dinlenirdi. ne mukaddes bir züt sarıl yat o derece. az sonra yapacağım şeyi belki de tahmin ettiği için kafasını göğüslerine kadar çekti ve kendine yumuldu. yani gözleriyle hiçbir şeyi görmüyordu. biraz dalmasını bekledim. açılan beli ve 1 cm kadar yukarı çıkan tanga lastiği beni bitirmişti. işimi ciddiye almak için karşı koltuğa geçtim artık beni görmesi mümkün değildi. o harika kalçalarına, ince beline bakarak mermer gibi olan penisimi oksamaya basladım.

harikaydı. daha önce gibimi bu kadar okşamaktan keyif almamıştım. her şey mükemmel giderken " eşortmanın gıcırdıyor, uyuyamıyorum" .. sesini duyar duymaz gibimi baksırın içine soktum ve hemen eşortmandan ellerimi çektim lastik şlap diye ses çıkardı. artık ele vermiştim galiba kendimi. bu söz derin manalar barındırıyodu aslında. anlamıştı. daldığını sandığm için malafatı severken eşortmanın gıcırdaması kulak zarına tecavüz etmiş olmalı. ben kendimden geçmiştim. asıl ihtiras onun bu sözü söylerken ki ses tonuydu. inlemeli bir ses tonuydu, mırıntılı.

eşortmanın lastiğinden çıkan o ses nergisi yatağından hemen doğrultmuştu. o bir anda doğrulunca bir süredir göremediğim göğüsleri de hoplamıştı. öyle güzeldiler ki iri ve uyumlu.

" o neydi be"

hiçç. yutkunuyorum basılma korkusu. 31 çekerken yakalanma gibi bir şey.

" çat diye bi ses geldi"

ve kahkaha atmaya başladı. bu kahkaha beni rahatlamıştı . az önceki hesap sorar gibi olan tavrı endişelendirse de şimdiki hali artık her şeyinin farkında olmasına rağmen rahatsız olmuyorcasınaydı.

"duygularım" dedim.

o an içimden bunu demek geldi. gerçekten de o an ses çıkaran şey eşortman değil duygularımdı ve artık taşaklarım patlamak üzereydi.

nergis bir anda ciddileşti ve gözlerini kısarak bana baktı. dudaklarını diliyle nemlendirdi..

bacaklarını hafif açtı. eğilerek dirseklerini diz kapağına dayadı. göğüsleri yine ortadaydı. bana bunu niye yapıyordu? artık çıldırmak üzereydim. gözümü kan bürümüştü ne olacaksa olsun diyordum. bana bunu yapma hakkı yoktu.

"kadınlar duygularına göre, erkekler mantıklarına göre hareket eder" dedi.

ıslak dudaklarından cümleler türetmeye devam ediyordu.

" fakat erkekler sadece bir konuda duygularına göre hareket ederler"

titrek ve heyecanlı sesimle onun dudaklarına konsantre vaziyette iken

" hangi konuda" sorusunu yönelttim

" cinsel konuda" dedi.

bacaklarını biraz daha açtı. bunu rahatlıkla görebiliyordum.

artık niyetimi anlamıştı bir çok duyguyu aynı anda yaşıyodum

" ihtiras, korku, endişe, heyecan"

veee

"galiba sen de erkek olmuşsun"

yutkundum. daha cesurdum çünkü anlaşılmıştım. onu arzuladığımın farkındaydı.

" duygularını bastırma, yapamayacak olsan bile söyle"

başımı öne eğmiştim. nasıl söyleyebilirdim, anlamıştın işte ..

" azdın değil mi" diyerek huur kahkahası atmıştı. artık o bile çıldırtıyodu beni bir an önce her yerini parçalamak istiyordum.

azdın kelimesinden sonra gibim yine boyut kazandı

" evet " dedim. bu alkol gibiydi panpalar. insan iyice azınca hiçbir şeyden çekinmiyor. tabi nergis de bana cesaret vermişti şimdi.

ciddileşti. modern bi kadındı, namus onun için hiçbir zaman tabu olmamıştı zaten. babamla 6 yıl nikahsız yaşamasından belliydi. daha önce de 2 adamla evlenmişti galiba yanlış hatırlamıyorsam ve bu çocuğu olmuyordu.

aşağıdaki diyaloglar yakınlaşmamızı sağlamıştı. son derece cesur konusmalar inandırıcı gelmeyebilir ama gerçek yani yüzde yüz

gülümseyerek "niye azdın peki"

" off yeter ben gidiyorum" dedim ve doğruldum

peşimden geldi ve kolumu tuttu, yüzümü yüzüne çevirdi

" beni mi istiyosun?"

" evet"

" ben 44 yaşındayım, niye bu kadar azdın"

" bilmiyorum"

aslında biliyordum. harikasın çok sexisin diyemiyorum işte... bir türlü açılamadım sonuçta üvey annem..

kollarını açtı " öp hadi o zaman beni"

" neyden çekiniyorsun, ben mi üstüne atlayayım öp hadi"

beni deniyor muydu bilmiyorum fakat bu azgınlıkla plan düşünemezdim. yaklaştım ve kokusunu hissettim. o güzel göğüslerinden esen kadınlık kokusuydu bu. göz göze geldik.

bembeyaz dişlerini kapadığı dudaklarına yapıştım. hiç olmadığı kadar azgındım. sol elimle belinden tutup kendime çektim ve dudaklarını emmiyordum adeta ısırıyordum. sağ elimle o dokunmayı her şeyden çok istediğim göğüslerini elimi attım. hemen içine soktum yumuşacıcıktı ve tombul. harikaydı panpalar. o an inanılmaz zevk alıyordum. nergis dudaklarını dudaklarından bir şeyi koparıp alırcasına çekti 'şlop' sesiyle dudaklarımız ayrıldı. nergis çenemden sıkarak türlü öpücük oyunları yapıp beni daha da azdırdı. diliyle dudaklarımı yalayıp geri çekiliyordu. artık o iri göğüslerini yalamak için kafamı arasına daldırdığımda beni omzumdan itti. ayakta yapmamı istemiyordu anlaşılan. sonra tekrar yakamdan çekti ve öpe öpe yatağa zütürdü. babamın yatak odasında karısının askılısını çıkardım. o da benim tshirtümü çıkartı ve ensemden üstüne doğru çekeren bacaklarını da açarak arasına aldı. arasındaydım altımı daha çıkarmamıstım göğüslerini çocukken sevdiğim en güzel çikolatayı yercesine iştahlı şekilde emiyordum. saçlarımı sıkıyordu. çok ihtiraslıydı bu kadar ateşli olduğunu gerçekten tahmin etmiyordum ama zevk boyutum tarifsiz noktalara ulaşmıştı.

her yerini yalıyordum. altımdaki kıyafeti çıkarmak dahi istemiyordum zaman kaybı diye. çok hızlı şekilde onunkini de benimkini de çıkardım. hatta bu duruma kahkaha atmıştı. sonra tekrar emmeye başladım. beni daha çok boynundan aşağısı ilgilendiriyordu. tahmin ettiğim gibi altında şeffaf bir tanga vardı. 44 yaşında tanga giyen dik göğüslü kalkık popolu bir kadın. harikaydı onunla sevişmekten müthiş bir haz alıyordum. sevişme tecrübem çok olmamasına rağmen usta bir gibici gibi sevişiyordum. her yerini yaladım o pürüzsüz bacaklarını göbeğini. aklıma o an bir şey gelmişti. o göğüslerinin arasına vermek istiyordum. üstüne çıktım ve göğüslerinin arasına vermek istiyorum dedim. kahkaha attı. bunu baban bile yapmıyor çılgın çocuk dedi ve hadi gel dedi. göğüslerini ellermle iyice sıktırdım " yavaş ol canım acıyor " dedi. tınlamadım devam ettim. bu sefer zevk almaya ve garip sesler çıkarmaya başladı. yannanımı artık çıkardım, gülümsedi ve o andan itibaren artık o da zevk almaya başladı. göğüslerinin arasında gidip geliyordum. kafasını eğip diliyle ucunu yalıyordu. zevkten çıldırıyordum.

ve artık vajinasıyla tanışmıştım. tesadüf ki hiç kıl yoktu. tıpkı benimki gibi çok şanslıydık. hijyenik bir gibiş olacaktı. sürttüm ıslak vajinasına ve hayatımda ilk kez yapacağım şeyi (milli olma) onun kadar mükemmel bir kadınla yaşamanın saadeti ile girdim. elleri durmuyordu. ben içindeyken misyoner pozisyonunda saçlarımı sırtımı okşuyor tırnaklarıyla canımı yakıyordu. zevk alıyodum, çıldırıyodum. göğüslerini emmeye devam ederken hemen boşalcak gibi oldum çektim. göğüslerine doyamadığım için pozisyon değiştirmeye de yelkellenemiyrdum fakat değiştirme zamanı gelmişti zira izlediğim ferrelar sayesinde ilk gibişimi türlü pozisyonlarda yapacağıma kendimi inandırmıştım. biraz daha bacaklarını gövdesinden tarafa ittim ve bacakarını omzuma alıp hafif kalktım. birkaç dakika da öyle gibtim. sonra domalttım ve en ateşli anlarımız başlamış oldu. doggy pozisyonundaki yaşadığım zevki ve haykırarak boşalmamı bir sonraki paragrafta detaylı anlatıcam

sanırım herkes boşaldı. anlatmaya gerek yok galiba : )

doggy bambaşkaydı. onun omuzlarını ve yanaklarını emerek inleme sesini hissetmek, arkadan kalçalarına vuran taşaklarımın armonisi, ellerimin sert kocaman göğüslerini avuçlarken ki sanatı ve haykırarak dıbının derinliklerine bosalmam onunla başlayan sex hayatımızın ilkiydi. şimdi de gibişmeye devam ediyoruz. hiç sıkılmadım. isterseniz caps de alabilirim yarın.. babam yarın çalışıyor ve nergisle beni ateşli bir sex daha bekliyor.. teşekkürler