1. 51.
    +1
    üniversitede ilk tanıştığın adamı 2 ay sonra hiç giblemeyeceksin ama 4 yıl boyunca sürekli göreceksin. buda böyle saçma bişey...
    ···
  2. 52.
    -1
    bi daha başlık açma 1
    hemen sözlüğü kapt 2
    gibtir ol git 3
    adam ol 4
    üniverstede kafana göre takıl neysen o sun işte yarrağm 5
    ···
  3. 53.
    -1
    rezerved 8 sene sonra lazım olcak
    ···
  4. 54.
    +1
    kampüse girerken sağ adımınızla girin.
    ···
  5. 55.
    +1
    lk seneniz başta dersler açısından daha sonra da sizin değişiminiz* açısından çok ama çok önemlidir. oraya gittiğinizde bunun bilincinde olmanız 1-0 önde başlamanızı sağlaycaktır. tabii ki çeşitlendirilebilir ama biz basit ve işimize yarayacak bir model olması amacıyla başlangıçta iki tip öğrencinin olduğunu varsayalım*:

    1) "üniversiteli olduk abi yaa. acayip özgür hissediyorum anne baba da yok koca şehir benim lan. gez dolaş, iç, yeni ortamlaar kopcaz olum/kızım"

    arkadaş: hacı haftaya vizeler başlıyor yalnız çıkmam ben gece.

    birinci tip: yaa boşversene olum alttan alırız amk üniversite burası yaa. hem daha finali var bütü var.

    bu tipimiz, buraya başta okumak için geldiğini gelir gelmez unutmuş tiptir kısaca. burada olmanızın sebeplerinin yüzde 60'ını okumak vb. sebepler oluşturur. kalan yüzde 40 ise gezmek, yeni yerler/şeyler görmek/öğrenmek, macera, anılar anılar anılardır. bunun bilincinde olursanız hem unutulmaz günler geçirir bunu neden yapmadım diye pişman olmaz hem de bu okul neden uzadı şeklinde isyan etmezsiniz. bu tipler daha önce çok vizeye finale girdi ya hani, alttan 3-4 dersleri vardı onları hop diye verdiler ondan bu kadar rahattırlar.

    2) "burası harbi başkaymış lan ve daha hiçbir şey görmedim. yalnız dersleri sallamayalım da girmesin. nasıl olacak bu vizeler falan ki"

    evet bu tipimiz de aslında 1. sınıfın ne kadar önemli olduğunu mezun olmaya yakın anlaycaktır fakat anlayınca küfretmeyecek şükredecektir. bu tip genelde ilk kez gireceği vizelere hevesle çalışır ve hiç de fena notlar almaz. eğer şansı da yanında olduysa ortalama bile yapar ve belki de o ortlamaya kıyamayıp çalışacaktır hatta geçiş hayalleri dolanacaktır kafasında.

    özetle hem eğlenin hem öğrenin gençler. bahsettiğimiz birinci tipin bahar döneminde aklı başına gelmezse okulu uzatma ihtimalı yüzde 90'dır. düşünün 8 ders alıyorsunuz 4'ünü veremediniz. bahar dönemi geldi hala bir aptal gibi davranıyorsunuz 3 derste oradan kaldı. e sen ikinci sınıfta hangi birini vereceksin be çocuğum?

    ha bir de şey var: "ya ben bile bile uzatıcam ayrılmak istemiyorum burdan yaa" ailenizin maddi durumu çok iyi ise ve tabii okulu uzatmanızın iş hayatınıza olumsuz etkileri olmayacaksa "uzat gitsin" der gibi oluyorum fakat sırf tüm arkadaşların mezun olurken törene gidememek o duyguyu onlarla tadamamak o kepi beraber fıtlatamamak yüzünden "yapma" diyorum. hadi gittin diyelim zaten istesen gidersin de bunları içinden gelerek yapabilecek misin? bilmiyor mu millet senin mezun olamadığını? bilerek yaptı da demezler sana, ona inanırlarsa da aptal olursun zaten. ayrıca eninde sonunda gideceksin oradan, zamanı gelince git en güzeli bu emin ol. ailenin maddi durumunun çok iyi olmadığı durumdan bahsetmiyorum bile. senin için verdikleri emeklere yazık etme.

    alıntıdır
    Tümünü Göster
    ···
  6. 56.
    +1
    Batak Oynamasını öğren

    Ortamlara Ayak uydur

    Kesinlikle Kendin Ol yapmacık olma

    Üniversitede dedikodu cok olur , öyle şeylere takan bir sevgili yapma

    Ota taka bulaşma

    Ortamların Neredeyse hepsine gir , Sonra zaten sıkılır takılmazsın bile

    sağlam bir çevre yap

    Kızlarlada ilgilen ama dersleride ihmal etme

    vize ve final haftası evden cıkma

    vs vs.
    ···
  7. 57.
    +1
    gideceğiniz bölümün kalitesine göre göreceğiniz insanların kalitesi doğru orantılı diyebiliriz.

    çok yalan söyleyen ve insanları nasıl kekliyorum ama yea tadında tipler çıkacak karşınıza.

    bazı insanlar çok küçük yerlerden gelecek 'naber nasılsın' dediğinde ona ilgi duyduğunuzu düşünecek.

    para çok çabuk bitecek. uzaktaysanız ekonomist gibi hesap yapacaksanız. tutumlu olun. ekstra harcamalar içinde para ayırın.

    öğretim görevlileri dersine merakı olan , soru soran , dersi takip eden öğrencileri ister. serserice davranırsanız , ukalalık yaparsanız her şey olabilir.

    özellikle kızlar gittiğiniz yerin halkından sevgili edinmeyin. bazı tipler var ki sinek gibi ellerini ovuşturur yeni çömezler düştü diye. kandırılırsınız. erkekler de bir anda okumamış bir kızla evlenmek üzereyken bulabilir kendisini. yamanmaktır. üç kere evinize gelse yeter. küçük yerse bir de..

    orada bir çok güzel ve tatlı anı yaşayacaksınız. önyargısız olun hemen sinirlenince arkadaşlıklarınızı bitirmeyin, kimseyi yönetmeye çalışmayın. anlayışlı olum. çok farklı kültürdeki gençlerin birleştiği bir kurum burası.

    alıntıdır
    ···
  8. 58.
    -1
    lisede söylenen üniversitede kızlar teklif ediyomuş lafını duyup hayaller kurup gelmeyin üzülürsünüz
    ···
  9. 59.
    +1
    bilader git adam akıllı oku yeri geldiğinde binliği de yaparsın ama bir daha üniversiteye başlayacak olsam adam akıllı okurdum hangi bölüm olursa olsun
    ···
  10. 60.
    -1
    kafanızdaki güzel şeyleri bir kenara bırakın, ki bırakmasanız bile hayatın sert ve acı yönüyle karşılaşmaya başlayacaksınız. kesinlikle karşılaşacaksınız. %90' da ailenizden uzak bir yerdesiniz ama bu iyi bir şey değil bunu bir yere de yazın. parasızlığın ne demek olduğunu, üşümenin, yalnızlığı hissetmenin, insanların ne kadar huur çocuğu olabileceğinin farkına iliklerinize kadar hissedeceksiniz. neyse kısa kısa tavsiyelere geçeyim.

    - ilk işiniz okulunuzu gözünüzde büyütmeyin.
    - hocaların bir tak olduğunu zannetmeyin hiçbirinin de gibinde olmayacaksınız. muhattap olmayın, ne tanıyın ne onlar sizi tanısın.
    - hocalardan uzak durun, bakın bu çok önemli uzak durun. lakayıt olmayın. bilgi küpleri olduklarını sanmayın. sakın takışmayın. takışacak kadar bile aranızda bir mesafe olmasın, hiç olmasın en başa bunu yazın.
    - hocaları gibtir edin ama dersleri bilin. derslere ağırlık verin ilk seneden alttan ders bırakmaya alışmayın.
    - doğru düzgün çalışın, derslerde not tutun.
    - bir anda kendinizi ortamlara bırakmayın. bilim ve kültür kulübü tarzı şeyler güzeldir. atılın oralara. ama yine de kendinize hakim olun.
    - siyasi gruplardan kesinlikle uzak durun. kafanızı kullanın. gibtir edin siyaseti, ülkücüleri, komünistleri, sağcıları, solcuları. 4 senelik okulunun 7. senesinde olup da hala nisan ayında takım elbise giyip de ülkeyi kurtardığını zanneden gerizekalı tiplere dönüşmeyin. bunlara bir saniyenizi bile ayırmayın.
    - herkes kendini kurtarır siz kalırsınız, siyasi işlere hiç girmeyin.
    - okulun yemekhanesine alışmaya çalışın, olmadı çevrede bulunan ucuz yerlere yumulun. buraları iyi öğrenin.
    - şehri öğrenin ne nerededir bilin.
    - herkesle hemen samimi olmayın, nereden geldiğinizi şununuzu bununuzu direk anlatmayın.
    - hemen eve çıkmaya çalışmayın, hele ki 3-4 aydır tanıdığınız adamlarla. iyi arkadaş olabildiğiniz aynı evde yaşayabileceğiniz anldıbına da gelmez bunu da kafanıza sokun.
    - yurt zor gelse de ilk etapta iyidir.
    - ortalık malı olmayın, mal da olmayın. buraya kendinizi geliştirmeye geldiniz. yoksa okulun da bölümün de size katacağı bir şey yok. okul bitince çat diye bir işe filan da girmeyeceksiniz. bunu da bilin.
    - hoşunuza giden filmleri izleyin bol bol, kitap okuyun. kendinizi geliştirecek işlerde bulunun.
    - içmenin sıçmanın takunu çıkarmayın.
    - arkadaşlıklarınıza çok dikkat edin, üst sınıftan olan tipler de sizden not isteyecektir fazla şaapmayın.
    - üniversitedeki en temel kurallardan birisi de arkadaşlıkların çıkara dayanmasıdır. güvenmeyin herkese hemen öyle, kullandırtmayın kendinizi.
    - erkekler kızlara dikkat edin, kızlar erkeklere dikkat edin. sizden yaşça büyük olan tiplerden uzan durun, kapılmayın. sonra üzülür, kırılırsınız.
    - popüler tiplerden uzak durun.
    - burada kendi kendinize yetmeyi öğreneceksiniz ve çok da güzel arkadaşlıklar kuracaksınız bunu da bilin. ama ilk sene 3 ay içinde tanıdığınız o 10 insandan biri ya da ikisi ile arkadaş olacak ve bir şeyler paylaşacaksınız.
    - okulun kütüphanesini sevmeye çalışın, bol bol ders çalışın.

    bir süre sonra hızlı bir şekilde değişmeye ve güçlenmeye başlayacaksınız. ve o evinizden çıkan küçük çocuktan hiçbir eser kalmayacak. artık kendi sorunlarınızla daha ciddi baş edebilecek, bir başınıza yaşamayı, fakirliği ve sürünmeyi öğreneceksiniz. aşk acısını, dost kazığını, ailenin aslında ne olduğunu.

    allah kimseyi yalnız, parasız ve kalbi kırık bırakmasın.
    bol bol dua edin, her şey güzel olacak. buna inanın.

    alıntıdır
    Tümünü Göster
    ···
  11. 61.
    -1
    ders çalışın la
    ···
  12. 62.
    +1
    arkadaş edinicem diye mal mal triplere girmeyin. illa ki olur arkadaşınız. kendinizi ezdirmeyin gerek hocalara gerek arkadaşlarınıza karşı. sınıftan arkadaşlarınıza ilk günlerden mal mal espriler yapmayın. her derse girmeyin amk süt çocuğu gibi. üst sınıf kızlarına yavşamayın yaşınız büyük değilse. okulda gördüğünüz kızları hemen eklemeyin ağır olun az
    ···
  13. 63.
    +1
    Kendin ol 1
    Kız olabiletsi yüksek 2
    Beline sahip çık 3
    Hocalara ters gitme 4
    ···
  14. 64.
    +1
    öncelikle, üniversiteyi laylaylom yeri olarak görenler, bu başlıktan sessizce ayrılabilirler.

    zira üniversite bir laylaylom yeri değildir. tam tersine, geleceğinizi şekillendireceğiniz yerdir üniversite. 19- 19 yada kaç yaşında girmiş iseniz bu kuruma, 4-5 yıl sonra nasıl bir yerde nasıl bir hayat kalitesinde yaşayacağınızı determine edeceksiniz burada.

    üniversite bir eğitim kurumudur, evet, ama bundan daha önemlisi sizin hayatınızı yönlendirmeye yatkınlığınızı ölçen bir eğitim kurumudur. çok über bir üniversitede değilseniz, veyatta yeni açılmış, ismini duyurmaya çalışan bir özel üniversitede değilseniz, hocalardan ve okulunuzdan pek bir şey beklemeyin, bu yolda tamamen yalnız olduğunuzu söyleyebilirim.

    akademik hayat düşünen arkadaşlar için, zaten ölümüne ders çalışmak kafidir. çünkü sadece bir dönem içerisinde okulda kalmak isteyen o kadar çok insan olduğunu göreceksiniz ki... akademik hayat düşünmeyen kardeşlerim, size başarılı bir iş hayatının formülünü vereceğim, buraya toplanın.

    yıldızlı 1) dil öğrenin. ne olursa olsun, temel önceliğiniz olsun bu. ingilizce temeliniz yoksa bunu kesin halledin, bu biraz olmazsa olmaz artık. bunun dışında bir dil daha öğrenin. çalışmak istediğiniz sektör ve coğrafyaya göre değişiklik gösterir. son dönemde rusça, çince ve ispanyolca öğrenen insanların sayısı bir hayli arttı. burada insiyatif birazda sizde.

    1) öncelikle, önünüze çıkan bütün fırsatları değerlendirin. work and travel, erasmus, work and study, gençlik kampları ve niceleri.. durumunuz yettiği kadarıyla bu programlarla haşır neşir olun. sadece bu programlara katılmakla kalmayın, buralarda hem arkadaş edinin ( ki bu eşek değilseniz olur zaten) bunun dışında yetkili abiler/ ablalar tanıyın.

    2) staj kovalayın. okuduğunuz bölümle alakalı şirketleri araştırın, bunların insan kaynaklarını arayın, staj başvuru tarihlerini öğrenin. her türlü fırsatı kollayın, torpil mi var, acımayın sokun araya torpili. iş hayatı nede olsa temelinde rekabetçidir. sakın ola, stajda fotokopi çekip üstünüzde kilere çay kahve zütür getir yapmayın. öyle staj mı olur lan? çalışacağınız departmanla alakalı staja başlamadan önce araştırma yapın, oradaki insanlara onlara gerçekten yardımcı olabileceğinizi bu şekilde gösterin. yine her şeyden önemlisi, yetkili abi ablalarla tanışmanız. bu insanları unutmayın, arada arayın, hiç olmadı mail atın. şaka yapmıyorum, şuan ' hasgibtir lan' dediğinizi duyar gibiyim, ama olur da yurt dışına çıkarsanız bu insanlara kart atın. bu insanlar sizin isminizi hatırlasın.

    3) okuduğunuz okulda ki bir kulübe, katılın, bir yıllığına bile olsa yönetimde falan görev alın. erkekler; kız kaldırmak için sakın bu kulüplere girmeyin, amacınız ilk dakikalardan belli oluyor, sonra kimse suratınıza bakmıyor zaten. katılacağınız kulüp, gerçekten ilginizi çekecek ve çalışabileceğiniz bir kulüp olsun. kulüplerden staj ayarlamak gerçekten çok kolay oluyor bu arada, çünkü kulüplerin çoğu sponsor ve hoca odaklı oluyor. ama aktif olmanız şartı ile.

    4) insanlar burun kıvıracak, sizi sürekli sosyal olmak isteyen sosyopat olarak yaftalayacak, ama fırsatınız olursa organizasyon işlerine de girin. özellikle bu noktada, aegee ve aiesec gibi kuruluşlar ön plandadır. üniversitenizde bu kuruluşlar etkin mi değil mi araştırın. bunun dışında, üniversite öğrencileri odaklı düzenlenen kısa süreli tatiller vardır, bunlar genelde son yıllarda bizim ülkemizde de sık sık gündeme gelen 'spring break' dönemlerinde(ilkbahar sonu) sivilce gibi her taraftan ortaya çıkarlar. bu tarz organizasyonların içerisinde bulunursanız da, çok farklı insanlarla tanışıp, özellikle farklı otellerle bağlantılar kurarsınız, turizm sektöründe çalışmayı düşünen arkadaşlar için biçilmez kaftandır.

    son olarak ve en önemli nokta: deli gibi eğlenin. 'şimdi bütün bu söylediklerinin arasında nasıl eğleneceğiz amk?' diyorsunuz, ama inanın bana, her şeye zaman kalıyor hayatta. biraz açık fikirli bir insansanız, okuyan eden ilginç hobileri falan olan biriyseniz, insanlar sizi zaten ilgi çekici bulacaktır ve süreç kendiliğinden işleyecektir.

    alıntıdır
    Tümünü Göster
    ···
  15. 65.
    +1
    ilk 2 sene boş gezdim, zevkine barlarda çalıştım, karı kız kovaladım, her gün içtim, günümü gün ettim, sınavlara bile girmedim.
    köpek gibi pişmanım. bu deneyimler tabiki bana çok şey kattı, hatta şu anki sorumluluk bilincimi ve hayata bakış açımı belki bu şekilde yaşamak geliştirdi. 23-24 yaşınıza gelidğinizde anlıyosunuz ki önemli olan tip baş veya dibilediğin kız sayısı değil, bilgi, birikim, zeka.
    üniversite bi çok deneyimi yaşayabileceğiniz özgür bir ortam. dibine kadar eğleniceksiniz tabii, ama adam akıllı da kendinizi geliştirmeniz gerekiyor.

    alıntıdır
    ···
  16. 66.
    +1
    ya ilgi duyduğunuz bölümü okuyun, ya da okuduğunuz bölüme ilgi duyun. hiçbir bölümün ve hiçbir mesleğin "iş bulma garantili" olması gibi bir şey söz konusu değildir. sadece sizin okulunuzda, sizinle beraber onca adam mezun oluyor, bunu ülke çapında kaç okul varsa onunla çarpın ve üstelik bu her yıl oluyor. bu insanların hepsi üniversite mezunu, dolayısıyla sırf diplomanız olması sizi onların önüne geçirmez, zira diploma onlarda da var.

    profesyonel hayatta fark yaratacak olan şeyler not ortalaması, sertifikalar, vs. değildir, bunlar profesyonel hayatta kimsenin en ufak umru değil. bunu size hem yurtiçinde hem yurtdışında eleman alımı konusuyla doğrudan alakalı bir alanda faaliyet gösteren biri olarak söylüyorum.

    farkı yaratacak olan şey sizin alana ne kattığınız. alana kendizine özel bir yaklaşım getirmeye çalışın. bu birkaç şekilde olur, bir tanesi elbette spesfik bir alanda uzmanlaşmak. ikincisi ve daha önemlisi ise uzmanlaştığınız bu alana özel bir yaklaşım, kolay kolay her yerde bulunamayacak bir bakış açısı getirmektir.

    bu da ancak çok okumak ve çok araştırmakla olur. alanı sevmenin önemi buradadır. "alanı sevmek" ne demek? çok basit: diyelim ki yaz tatilindesiniz ve önünüzde hiçbir sınav vs. yok. o halde eğer sırf eğlence olsun diye alanınızla ilgili bir şeyler okuyorsanız, açıp bir belgesel vs. izliyorsanız ya da bölümünüzle alakalı bir konuda arkadaşlarınızla sohbet etmek istiyorsanız bölümü seviyorsunuz demektir.

    ayrıca, insanlara takılmayın. kendiniz için hareket edin. ilk bir iki yıl sizinle aynı bölümde olan kişilerin bazılarının oluşturduğu bir "kantin" kültürü deneyimleyeceksiniz. bunlar her boş vakitte kantinde toplaşıp şu konulardan bahsedecekler:

    -kim bu bölümden mezun olup hangi referansla hangi işe girmiş
    -filanca yurtdışı üniversitesinde burs kazanacağım
    -hangi hoca referans mektubu verir hangisi vermez
    -benim not ortalamam 3.8 tüh tüh
    -ben şuradan şunu tanıyorum buradan bunu tanıyorum işim hazır

    bu tarz muhabbetlerin %95'i abartıdır ve sadece "sesli düşünceden" ibarettir. sakın ha "ya millet neler yapıyor ben yaya kaldım" pgibolojisi içine girmeyesiniz.

    zira bu muhabbetlerin baş kahramanlarının hemen hemen hepsi okul bittikten 10 yıl sonra hala el etek öperek iş dileniyor olacaklar, kimsenin ciddiye almadığı, mecbur olmadıkça okula bile gelmeyen aklı havada velet kendini kurtaracak. şaşırıp sormayasınız niye.

    alıntıdır
    Tümünü Göster
    ···
  17. 67.
    +1
    Okuma aklın varsa çok ciddiyim
    ···
  18. 68.
    -1
    ilk gunden ağırlıgınızı koyun yeter. ağırdan satın kendınızı cool takılın kızlar kendılıgınden düşecek ;)
    ···
  19. 69.
    -1
    ölü taklidi yapalım gider belki.
    ···
  20. 70.
    +1
    ilk 2-3 hafta içinde ortamı yaptın yaptın - yapamadın yannanı yedin hep yalnız kalacaksın.
    ···