üniversitede yurtta kalmak

arkadaşımın anlattığı bir olay var beyler. çok uzun ama okumanızı isterim. bizzat kendi elleri ile yazıp yolladı. okudum ve delirdim resmen. yurtta, evde falan böyle sorunu olan tipler var mı ? yazı biraz uzun ama idare edin.

Bu sene daha ilk senem olduğu için apart/yurt gibi bir yerde kalmaktayım. 2 kişilik ama şöyle bir yer. Giriyorsunuz direk 2 oda birbirinden bağımsız ve ince bir koridor koridorun bir ucunda mutfak bir ucunda banyo buralar ortak kullanım yeri.

Ben bir hafta öncesinden gelmiştim. Bu çocukta bir hafta sonra geldi. Ben evde tek başıma mutlu mesut takılırken kapı çaldı. Fotosunu görmüştüm biliyorum yanımda kalacak çocuğun bu olduğunu. Baktım babasıda yanında. Abee güzel kardeşim benim insan kendi oğlunun ev arkadaşına bir selam meraba felan demez mi sen ne kadar dangoz bir insansın be. Bu ne hayvanlıktır bu ne öküzlüktür böyle. Neyse dedim olabilir herneyse...

ilk haftada dedim ki bak bilader istersen ortak kasa yapalım ordan mutfak eşyalarını ordan alırız dedim. Bir dedim iki dedim üç dedim. Yok kılını kıpırdatmıyor bu denyus. ilk zamanlar tabii iyi anlaşıyoruz üniye daha yeni geldik ya. Bim'e gidiyoruz yok diyo bende bozuk yok sen ver ben sana sonra veririm falan fişman. Bende tabii hiç kötü birşey düşünmüyorum. Arada 5-10 lira geçiriyor bana bu bahaneyle.

Bir gün gece geldi kapıma vurdu. Dedi ki kardeş ben acıktım ya dedi. Bende napıyım lan dedim. Oda dolapta ton balığı var onu yiyeyim bari dedi. Bende iyi naparsan yap dedim. Sonra ertesi gün farkına varıdm ki benim bimden özene bezene aldığım derya ton balığımı yemiş. Bende sanıyorum ki kendisi ton balığı aldı onu yiyecek. Dellendim tabi benim ton balığımı yiyip sonradan yerine koymamasına.

Dedim artık dur bu böyle olmaz. Artık yeter dedim. Zaten hiç birşey almaz mutfağa ben buna kalırsam açlıktan ölüp giderim dedim. Bu arada kendisi dedi ki ben iyi yemek yaparım ben yapıyım sen bulaşıkları yıka. Hmm tamam ya olur dedim. Ama ki çocuk bir yemek yapıyo uyduruk kıytrık sadece ısıtacak o kadar. Bimden alınma döner ve pilav. Bunları yaparken mutfakta kirletmediği eşya kalmıyordu yani. Yemin ediyorum 1.5 saat bulaşık yıkadığımı biliyorum o gün. Nasıl olsa ben yıkamıyorum bulaşığı dağıt dağıtabildiğin kadar anasını satayım..

Bu arada bildiğin çocuk 1 lira dolmuş parasının hesabını yapıyor iki kuruşun lafını ediyor. Zaten para konusunda çok hassasımdır hiç muhabbetini bile yapmam sevmemde zaten. Böylede pinti ve cimri insanlardan nefret ederim.

Mutfakta kullanılan çaydanlık olsun tost makinası olsun hepsini ben getirdim ve çocuk sorgusuz sualsiz kullanıyor bu arada tabii. Tost makinası leş gibi oluyor ve benim değil diye bir kez bile yıkamadı makinayı bir kez halen ben yıkıyorum 2. dönem odama alıcam makinayı aç kalsın açlıktan gebersin.

Sonra bir gün sabah yine tost yiyoruz ilk haftalarda. Tostu ben yaptım. Bulaşığa geldi sıra bi baktım kendisininkini hemmen yıkayıp içeri kaçtı. Dedim dur dur hoop nereye lan demeye kalmadan gitti. Öyle bir sinirledim ki o anda gidip tost makinasını ağzının ortasında kırasım geldi.

Çocuk 1.70 boyunda ve 90 kilo olan birisi. Her gün kesin 3 paket cips bilimum abur cubur türevleri tüketen su yerine kola içen obezitenin sınırlarını zorlayan birisi. Hadi parası yokta böyle yapıyor desem o da değil. Halen babam iphone4'ünü değiştirsinde bende iphone3g'den ona geçsem bu telefon çok demode oldu diyen bir insan.

Ve tüm bu olaylar sonrasında benim şalterler attı tabii ki. Tüm herşeyi ama herşeyi dolaptaki raflarına kadar bulaşık tabaklarına kadar herşeyi ayırdım. Aklınıza gelen herşey. Herşey..

Bu arada ben gelirken evdende poşete 10 tane tuvalet kağıdı koyup getirmiştim. Bittikçe koyuyorum bittikçe koyuyorum. 2-3 hafta sonrası baktım son bir tane kaldı. Dur şuda bir köşede dursun diye yedeğe attım bakalım yenisini koyacak mı diye. Yok tuvalet kağıdının yerinde yeller esiyor yok yani. Bir gün bu derse gittiğinde odasına girdim bi baktım orda 4-5 tane duvalet kağıdını üst üste dizmiş bir tepecik oluşturmuş orda. O anda başımdan aşşa kaynar sular döküldü resmen duvarları yumrukladım. Ettiğim küfürün haddi hesabı yok o anda.

Çocuk zaten öyle bir abazaki 19 yıllık hayatımda gördüğüm en sapık insanlardan birisi önüne gelen her kıza ayaküstü 50 çeşit fantazi yapmakta. Sokakta yürüyemez oldum çocukla önündeki kızların bacaklarına bakıp tahrik olabilen bir insan o derece sapık bir insan düşünün.

Mutfak tezfahı kirleniyor. ilk zamanlarda ben tabi bir ben yaparım bi o yapar diyorum. Ama hiç elini bile sürmüyor bu. Yok yani evi tak zütürse bile umrunda bile değil. Yahu arkadaş hadi bunu geçtim tuvalet öyle bir kıl kıpır oluyor ki sanki kendimi sonbaharda yaprakları dökülmüş bir yolda yürür gibi hissediyor insan öyle bir his oluşuyor tuvalette. Yani hemen yanında banyonun fıskiyesi var bir su tutmak bu kadar zor olmamalı yaa.

Dayanamıyordum evi antreyi komple viledayla siliyorum ben yoksa rahat edemiyordum ilk başta. Antreyi ve mutfağı en az 5kez viledalayıp cillop gibi yapmıştım. Yaklaşık 2 aydır ellemiyorum hiç. Evet evi tak zütürüyor şu anda..

Geçenlerde ben yine herzamanki gibi makarna yaptım yedim. Sonra geldi bu kardeş tüp bitmiş ya diye. Bende nasıl olur daha yeni yanıyordu dedim. Baktım hakkatten bitmiş. Dedim ki aha zıçtık iki sene önce 56 lira felandı şimdi 60küsür olmuştur dedim. Çocuğun kalbine iniyordu öyle deyince. Ondan sonra hiçbirşey yapmadım bakalım el atıp şu tüpü değiştirecek mi diye. Bir gün geçti iki gün geçti bir hafta geçti yok çocuğun umrunda bile değil. Zaten artık her yaptığı hareket herşey batmaya başladı evde suratını gördüğüm yok. Bir hafta aynı evde kaldık bir kez suratını görmedim sadece sınavlara giderken 15dk felan görüyordum. O derece gergin bir ortam.

Tamam dedim lanet olsun. Buna kalırsak açlıktan ölüp geberecem. Gittim aşşadan yarı tüp varmıştı onu bedavaya verdiler aldım getirdim taktım. Sonra bir kaç gün farkına varmadı tüpü değiştirdiğimi sonradan farkına vardı. Gelipte kardeş sağol tüpü değiştirmişsin'' demedi. Ve çocuk öyle işe yaramaz öyle fuzuli birisi ki.. O kadar milyon tane spermden birinci gelmesi bile bir mucize olan, aldığı oksijen zarar bir insan..

ilk geldiğimde annemgille tüm dolabı full+full'lemiştik. Ayçiçek yağına kadar herşey vardı. Geçen ayçiçek yağı bitti acaba alacak mı diye bir hafta bekledim. Yok almıyor. Gittim kendime yağ aldım sonrada küçük bir pet şişeye doldurdum dolapta kendi yerime koydum kendim kullanıyorum.

Bir insan nasıl olurda bu kadar sorumsuz ve pislik olabilir anlamış değilim. Yahu insan demezmi ben bu çocuğun yağını kullandım bi güzel şimdide bitti gidip alayım diye. Demiyor işte böyle öküz bir insan.

Gidip kendime nasıl olsa ben çok az salça kullanırım almışken iyisini alayım dedim. Gittim en pahalısından aldım. Her salçayı kullandıktan sonrada dümdüz yapıp üzerini yağla örterimki küflenmesin diye. Bir kez baktım salçadan kocaman bir kaşık alınmış ve düzlenmemiş. Allah allah dedim acaba ben mi unuttum düzeltmeyi diye. Sonra yine aynı şey oldu. Çocuğun bim'den aldığı yurdum salça var onu açmıyor benim salçamı kullanıyor. Böyle rezil bir insan..

Üniversite öğrencisi demeye bin şahit ister bu çocuk için. Hiçbir işe yaramayan insan. Aldığı oksijen haram bir insan. Nasıl mı? Şöyle. Benim ıvır zıvır işlerim oluyo aşşa yurtta kalan arkadaşlarıma felan gidiyorum. Evde durunca duvarlar üstüme üstüme geliyor çünkü. Yapacak hiçbir şey bulamazsam çıkarım yürürüm sokakta spor olsun diye. Bu çocukla bişey konuşşan konuşulmaz. Konuşsam bile kendimi tutamayıp ağzını burnunu dağıtırım felan.

Geçen bir gün sabahtan çıktım işim vardı onları hallettim akşam 4-5 gibi geldim. Bu çocuk halen odasında esra erolla izdivaç izlemekte. Sabahtan kalkıp müge anlıyı izleyen kısacası mahalle garısı ya bu valla. Evet bildiğiniz kanlı canlı mahalle garısı örneği bu çocuk. Hayattaki tek eğlence kaynağı esra erolla izdivaç'ta şarkı söyleyen teyzelere eşlik edip eğlenmek. Sen nasıl rezil bir yaratıksın be kardeşim. Sen nasıl üniversite öğrencisisin be. Yaşama sen ciddiyim bak.

Bursada ulaşımda bukart diye bir olay var. Öğrenci için vize ücreti 15 tl. 15tl veriyorsunuz kartı alıyorsunuz. Rahat rahat biniyorsunuz ondan sonra. 15 lira vize ücreti var diye bukart bile almayan bir insan. Geçen dedi ki kardeş bizim okulda tıp fakültesi nerde dedi. Bakın kaç zaman geçmiş yarıyıl bitecek daha kendi üniversitesindeki tip fakültesi nerde bilmiyor. Tıp fakülteside hemen üniversitesinin içindeki metronun karşısında. insan bi etrafını merak eder gider gezer. Tek kelimeyle rezalet bir insan. Tek kelimeyle evlat olsa sevilmez bir insan.