üniversitede türbanlı sikiş hikayesi

evet panpalar, sırlar incide bir bir dökülsün, anlatalım,dinleyelim, toplanırsak anlatmaya başlarım,bu hikaye bin olmasın.

üstünden 4 sene geçti hikayenin nası caps vereyim a.q.neyse ben anlatmaya başlayım binler

2000 yılında 17 yaşında universiteye başladım,3 sene boyunca hiç okula gitmeyip o kız senin bu kız benim koşturup durdum, geçen 3 sene sonrasında duyduğum vicdan azabı sonucunda okulu bırakmaya karar verdim,bu fikrimi ailemle paylaştığımda her ne kadar tepki alsam da kararlılığım sayesinde okulu bırakıp memleketim istanbula geldim. okulu bıraktıktan sonra askere almasınlar diye harcı ödemeye devam ettim.

iş çıktı gelince devam edicem binler.

geldim panpalar. yaklaşık 4 yılda istanbulda sürttükten sonra okulu bitirmeye karar verdim ve okulu bıraktığım şehre gittim,7.sınıftaydım ve 54 tane alttan dersim vardı,bu dönemde bu dersleri vermezsem okul hayatım bitecekti. tüm arkadaşlarım mezun olup çoluk çocuğa karıştığı için pek arkadaşım kalmamıştı.o yüzden tek başıma eşyalı bir ev tuttum ve okula gidip gelmeye başladım. azmettim okulu bitirecektim.ama gerçekten 54 dersi bir dönemde vermek hayal gibi bir şeydi.ama 'hayallerinize dikkat edin gerçek olabilir'düşüncesi bende hakimdi.

ilk 15 gün ızdırap gibiydi,ev sobalı bir evdi, akşam sobayı yakıyorum içerisi cayır cayır yanıyor ,sıcaktan kapıları açıyorum ancak sabah yorganın altından çıkasım gelmiyor soğuktan, akşamları içiyorum tek başıma gitar çalıyorum şarkı söylüyorum,her şey tek başıma oluyor ve bu çekilmez bir hal alıyordu.

dinleyen varmı panpalar kendim çalıp kendim oynamayım amk.

üst katımda evsahibim yaşlı bir kadın oturuyor arada bir gelip bana yemek getiriyordu. evinde sürekli samanyolu tv açık olan bu teyzenin bana kiraladığı evdeki tv de nedense sadece samanyolu ve kanal 7 yi çok net gösteriyor diğerleri ise izlenemeyecek kadar kötü çekiyordu. zaten ben tv yi de hiç sevmezdim.bir pazar sabahı kahvaltı için çarşıya gittiğimde bir ilan gördüm ve aramaya karar verdim. ilanda full eşyalı 3 oda 1 salon eve ev arkadaşı aranıyor, ulan dedim böyle yanlızlık olmaz evde traş zaten,bu teyzeyle ne tak yicem zırt pırt geliyor gibilcek bi karı da değil zaten en iyisi ben arayayım bu çocukları anlaşırsam taşınırım yanlarına diye düşündüm.ve aradım.

yemekten sonra devam ederim. zaten dinleyen yokmuş amk. binleri

panpalar olayın üstünden 4 sene geçtiği için caps yok maalesef.
telde ki numarayı aradım iki eleman kalıyor güzel sanatlarda okuyolar evi tarif ettiler gittim eve.eve girdiğimde iki eleman bi de elemanlardan birinin kız arkadaşı vardı.(isimleri gizliyorum o yüzden sallicam isimleri)evi bir gördüm şok oldum evde harbiden yok yok, salonda dev bir akvaryum bi sürü çeşit balık,oda hazır bavulu alıp gelicem, bulaşık,çamaşır makinesi herşey var. neyse hemen kaynaştım çocuklarla dedim ben taşınıyorum buraya, ertesi gün taşındım.

benim fakülte ile güzel sanatlar fakültesi yan yana idi, öğle arasında bunların fakültenin kantinine gittim baktım bunlar oturuyor kızlarla masada, hemen atladım tabi yanlarına neyse beni arkadaşlarıyla tanıştırıyolar yeni ev arkadaşımız diye, daha sonra bi tane kız geliyordu karşıdan dikkatimi çekti saçlar gürül gürül esmer bomba, yanımıza geldi, çocuklarla selamlaştı bana döndü, sende hüseyinle selimin yeni ev arkadaşısın sanırım dedi, evet dedim bende hülya dedi memnun oldum falan dedim. kız dedi sen gitar çalıyomuşsun galiba dedi, çalarsın artık dinleriz dedi, bende dedim istediğin zaman gel bize çalarız dedim, kız da ben zaten sizin evden çıkmıyorum genelde görüceksin dedi.iyi dedim sevindim ben buna kesin çakarım dedim içimden. selim in kız arkadaşının en yakın arkadaşı kankası yani o yüzden hep bizim evde kalıyo falan öyle bir tirip.

okuldan sonra hüseyinle selimle çarşıda buluştuk, kızlar gelcek dediler gibindirik bi cafeye gittik oturuyos, baktım selim in kız arkadaşı merve ve yanında türbanlı bi kız var, geldiler masaya ben merve yi tanıdığım için türbanlı kıza merba ben sercan dedim o da biz tanıştıkya okulda sabah ne çabuk unuttun beni dedi, sonra biraz dikkatli bi baktım,o saçları gürül gürül olan esmer bomba kafası kapalı çıktı amk. dedim böyle işin. okulda türban yasak olduğu için, bizde okul kantininde tanıştığımız için kızın saçlar açıktı, dışarda kapatıyor kafasını,hay dedim amk. şansa bak bi karıyla tanıştık o da kapalı çıktı, biraz oturdum kalktım sonra eve gidiyom diye çıktım kafeden.

@28 o başka bir hikaye,15 günde 54 sınava girdim,1 3 barajı yok,2 4 barajı yok, bütünleme var. dolayısıyla 54 dersi bir dönemde verdim. günde 8 sınava girdiği gün oldu.o daha uzun ve kapsamlı bir hikaye.1.sınıftan 4.sınıfa kadar toplam 62 ders vardı ben 8 tane vermişim o da ilk sene kıytırıktan dersler.

neyse biz konumuza dönelim, kafeden çıkıp eve gittim giderken bi şişe şarap aldım evde tek başıma içiyorum bi kaç saat sonra hüseyinle selim ve kızlar geldiler eve, hülya eve girer girmez selim in odasına gitti bi geldi kafayı açmış eşorfmanları giymiş, yanda ki tekli koltuğa oturdu. kız bizim evde de açıyomuş kafayı, sadece dışarda kapalı, okulda mecbur açık, bizim evde keyfi açık. neyse ben tabi bunun türbanlı olduğunu öğrendiğim için hiç bir şekilde yazmadım direk yazmayı kestim, gitar çal falan dedi,bir kaç şarkı çaldım sonra bıraktım, dedim bunla mı uğraşçam amk.

isimleri yineliyorum.
hüseyin le selim - ev arkadaşları
merve - selim in kız arkadaşı
hülya - merve nin en yakın arkadaşı türbanlı kız.

@32 kredi de yok, sonradan o sistem universiteye gelmişti ancak 2000 girişlileri kapsamadı,60 geçme notu vardı, vize final 60 ortalama alırsan geçiyodun.bu arada o okul bitirme olayı hayatımda ki en büyük başarımdır. inanmak zorunda değilsiniz. sazan.avi düşünmeniz normal, başta dediğim gibi saçma sapan bir hayaldi ancak başardım.

hülya sürekli bizim evde kalıyor nadirende olsa kaldığı yurda gidiyordu, merveye ise selim sabaha kadar çatlatıyordu.gel zaman git zaman biz bu kızla iyice samimiyeti ilerlettik ama ben kızın kapalı olmasından dolayı direk net tavrımı koyuyodum,ben senle olmam edalarıyla takılıyordum, kızın ise bana ilgisi var bu çok belliydi, zaten yaşça büyüktüm onlardan istanbulluydum, elimiz yüzümüzde düzgün,e tabi amçeker gitarda var daha ne olsun.

bi kaç ay sonra merve nin doğumgünü için selim süpriz bir organizasyon yapmak istiyordu evde, bunlar hülya ile organizasyon hazırlıklarına başladılar,evi süslediler, içkiler alındı vs.bende gitar çalıp eğlendircem gelenleri falan, neyse akşam oldu hülya merve yi eve getirdi süpriz falan, pasta üflendi başladık içmeye,bu hülya türbanlı olduğu için içki içmiyordu tabi kola içiyordu bende dedim ki kızım bi geceden bi şey olmaz iç sen bu gece günahını bana yazsın amk.ben ısrar ediyom diye bir iki kadeh içti kafası da oldu harbiden, zaten o gün doğumgünü ayağına bi ton makyaj yapmış dudaklarıda o biçim güzeldi alkolünde etkisiyle bende ona yazıyordum bariz bir şekilde.

gecenin sonuna doğru, ışıkları kapattık mumları yaktık akvaryumunda ışığı vardı zaten, romantik bir ortam oluştu, misafirler yavaş yavaş gitmeye başladı, bende bi ara çıktım bi kaç şişe içki daha aldım, içiyorum bi yandan çalıyorum bunun gözlerine bakarak şarkılar söylüyorum.bi ara odama gittim kendime dolu dolu bi sıgara yaptım, odamın penceresinde içiyorum, kapı çaldı bu girdi içeri dedi napıyosun burda gelsene içeri falan dedi, bende birazdan gelicem falan dedim,ne kokuyo burası böyle ya falan dedi gitti sonra, bende bi kaç dakka sonra armut gibi olmuş şekilde gittim içeri hemen gitarı aldım elime çünkü o kafayla yapılabilecek en iyi şey müzikti.

hüseyin zütü sarhoş olup erkenden odasına gidip bayıldı, misafirleri de uğurladıktan sonra selim ve doğumgünü kızı merve ,hülya ve ben kaldık salonda, onların istek şarkılarını çaldım vs derken saat 4 gibi bunlarda gitti yatmaya biz hülya ile başbaşa kaldık, bana dedi sen yatmicakmısın dedim ben içki bitmeden yatmam, hakaten de öğrencilik yıllarımda evdeki içki bitmeden hayatta uyumazdım illa bitircem hepsini öyle yatıcam, şarap içiyoruz zaten benim kafa bi dünya buna dedim gel sende eşlik bana çabuk bitsin bu da beni kırmadı bi kadehte ona koydum. gittim içerden en kıyak sömeklerden birini seçtim geldim salona başladım çalışmaya,iki dk.ya on numara bi sıgara yaptım, baktım hülya hiç sesini çıkarmıyor izliyor, bende hiç bi şey söylemedim yandırdım sıgarayı içmeye başladım.