/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 526.
    +1
    Rezzzzzzz
    ···
  2. 527.
    +1
    Rezzzzz
    ···
  3. 528.
    +2 -1
    arkadaşlara link attım amaçsınavhaftası binlik olsun diye. kalkamamışlar hikayenin başından küfür ediyorlar bana asmdlkaasdasdada
    ···
  4. 529.
    +2
    Dostum yaz artik dayanamiyorum bağimlilik yapti amk
    ···
  5. 530.
    +2
    Yaz artık elim ayağım titremeye başladı
    ···
  6. 531.
    +9 -1
    --spoiler--
    beyler şirketteyim eve geçince devam edeceğim...
    17 30-18,00 arası başlarım.
    --spoiler--
    ···
  7. 532.
    +1
    Rezorvid
    ···
  8. 533.
    +1
    REZzak pmp
    ···
  9. 534.
    +1
    Hadi len yaz
    ···
  10. 535.
    +17 -1
    tema: https://www.youtube.com/watch?v=TdrL3QxjyVw

    eylül'ü görüşmeye ikna ettikten sonra beşiktaş'a geçtim, o da geldi...
    beresini takmış, saçları iki yandan omuzlarına dökülüyor, gözlerine kalem ve ayliner çekmiş,
    bu bile bana olan öfkesini saklamıyor... pembe bir partalatıcı da dudaklarını örtüyordu.

    cafeye oturana kadar tek kelime konuşmadık... ellerimi deri ceketin cebine attım, yürüdük.
    cafeye oturduğumuzda bir süre gözlerine baktım, o da baktı, derken sinirlendi.

    eylül; neden çağırdın?
    ben; neden geldin?
    eylül; ne diyeceğini merak ettim.
    ben; özledim seni.
    eylül; pişkin misin sen? ecem'le işi pişiriyorsun gelip özledim diyorsun.
    ben; aynı gün umut'la gözükmeseydin ecem'Le işi pişirmeyecektim.

    kahveler geldi, garson gidene kadar sustuk.garson gitti.

    eylül; bak alan, sen ecem gibisin, güçlüsün, bencilsin, kendini beğenmişsin, insanlara tepeden bakıyorsun.
    ben; öyle değilim eylül... yargılıyorsun haksız yere.
    eylül; ben ne gördüğümü biliyorum, sen ecem gibisin, ben sizin gibi değilim, sizin kadar güçlü değilim, sizin kadar kötü değilim, ben sizden değilim.
    ben; onu seviyorum ben eylül, insan kendisine benzeyeni değil zıttını sever.
    eylül; bak kabul ettin bile, ben sizin gibi değilim.
    ben; yani eylül ?
    eylül; sana sinirliydim, artık değilim, doğrusu bu uzak duralım...

    telefon çaldı ecem arıyordu, eylül masadaki telefondan ismi gördü, buruk bir şekilde gülümsedi... açtım telefonu...

    ecem; neredesin?
    ben; eylül'le görüşüyorum.
    ecem; peki ( dedi kapattı, sesinde hüzün hissettim)

    eylül; ben kalkayım artık?
    ben; kahveni içseydin...
    eylül; dikkat et kendine alan...
    ···
  11. 536.
    +15
    eylül kalktı, kapıya doğru adımladı, ardından kalktım, kasaya doğru hızlıca adımladım,
    eylül çıktı o sırada, kasaya 50 lira bıraktım, üstünü beklemeden çıktım eylül'e yetiştim...

    ben; eylül!!
    eylül; alan yapma nolur.
    ben; tamam bir şey yapmıyorum.
    eylül; tamam gidiyorum ben.
    ben; tamam son bir şey rica edebilir miyim?
    eylül; tamam yapabileceğim bir şeyse?
    ben; yapabileceğin bir şey, sarılsana bana son kez...

    yutkundu, gözleri hafif doldu, arkasını döndü tekrar gidiyordu, hızlıca adımlayıp arkasından sarıldım, sımsıkı sardım, kulağına 'seni almaya döneceğim bir gün' dedim bıraktım...

    hiç arkasını dönmeden ben bırakınca adımlayıp gitti...
    ···
  12. 537.
    +1
    Rezzzzzz amk 23
    ···
  13. 538.
    +17
    tekrar otele döndüm, o sırada annem aradı... bu sefer açtım...

    annem; oğlum bak tamam özür dileriz, bak çok özledik seni, gel bir konuşalım.
    ben; anne iyiyim ben...
    annem; yavrum paran yok bir şeyin yok, ne yiyip içiyorsun?
    ben; bardan kazanıyorum merak etme, okuldan uzaklaştırma olayını da konuşup halledeceğim, döneceğim okula merak etme...
    annem; tamam annecim bak gel diye ısrar etmiyorum ama en azından aradığımda aç...
    ben; tamam anne tamam.

    annemle konuştuktan sonra ciddi anlamda iyi hissettim.
    insan yolun başında kim olduğunu unutunca,var mı anneden daha iyi hatırlatacak insan... kendisini kendisine...

    kimileri beni sosyopat bir serseri olarak görüyordu, kimileri bencil bir pragmatist,
    ama annem? ben hala onun tek oğluydum, ben hala onun ufaklığıydım...
    50 yaşına gelsek de bu böyledir... en iyi ayna annedir oğula...

    ecem'i bulamadım döndüğümde, sırt çantası ve eşyaları da yoktu...
    ···
  14. 539.
    +2
    Ohh devam
    ···
  15. 540.
    +13
    ecem'i aradım...

    ben; gitmişsin.
    ecem; hiç gelmeme izin vermedin ki
    ben; öyle galiba.
    ecem; dikkat et kendine.
    ben; pardon?
    ecem; dikkat et kendine işte, nesini anlamadın...
    ben; beni sen şimdi 2.kez terk mi ediyorsun.
    ecem; eylül'le görüşmeye gittin.
    ben; ecem sen beni aldattın zamanında, ben ne yapsam ödeşemeyiz... sen kalacaksın.
    ecem; kalacağım öyle mi?
    ben; paşalar gibi kalacaksın, sen bana olan borcunu ödeyeceksin, yok öyle sıvışma...

    ecem çok üstelemedi, sadece o gün için evde kalacağını düşünmek istediğini söyledi...
    bu şeytan düşünüyorsa yine ne işler gelecek başımıza diye düşündüm, çok da üstelemedim,
    ecem'e ihtiyacım vardı, etrafımda kalan tek kişi o'ydu... derken biri daha kalmıştı malesef.

    oğuzhan mesaj atmış.
    ···
  16. 541.
    +1
    Gül gibi eylülü kaybettin amk ya
    ···
  17. 542.
    +14 -1
    mesaj atmakla uğraşmayıp aradım...

    ben; oğuz noldu?
    oğuzhan; haci gel sana bira ısmarlayayım...

    bu oğuz için büyük adımdı, aşkının gül yanağını paylaşırdı da alkolünü paylaşmazdı, o paraya kendi içmek yerine hem de... iyi bakalım ne saçmalayacak bu diye gittim...

    oğuzhan'In yanına gittim, iki kişi daha vardı...

    ben; kim bu arkadaşlar.
    oğuzhan; hacı maça as'In yeni bateristi ve vokali...
    serkan; selam dostum memnun oldum.
    burak; ben de memnun oldum.
    ben; eyvallah, oğuzhan nereden tanıyorsun arkadaşları.
    serkan; çocukluk arkadaşıyız.
    ben; oğuz senin çocukluk arkadaşın mı var lan?

    oğuz yine pamuk şeker gibi pembeleşmiş muallak içmekten, bir şeyler dedi çok anlamadık.
    insanlar değişmez... oğuz hiç değişmez,...

    çocukları ve oğuz'U da alıp provaya gittim.
    yetenekli çocuklardı, yalnız bir sıkıntı vardı, bildiğin kpss memuru gibiydiler,
    sohbetleri sıfır, eğlence ndıbına bir şey yok, poker face tipler.

    oğuz prova çıkışı yanıma geldi.

    ben; n'oldu yine?
    oğuzhan; senin intikdıbını fena alıyorum.
    ben; nasıl lan?
    oğuzhan; eda'yı ağlattım dün yatakta.
    ben; bak sana daha önce de dedim, sen normal değilsin, hastasın, git tedavi ol amk... lan giberek intikam mı alınır mal herif...
    oğuzhan; alınmaz mı?
    ben; hadi abi hadi, blur song2'nin ekgib yerleri var sende, git çalış...
    ...

    oğuzhan tam ayrılırken, 'hacı akşam bara eylül'Le umut yine gelecek bizim çocukların yanına' dedi... 'bizim çocuklar değiller artık' diye cevapladım...

    gidip sıcak bir duşa girip hazırlandım.
    ···
    1. 1.
      0
      Lan bu oğuzu shameless teki frank gibi canlandırdım gözümde aynısı amk
      ···
  18. 543.
    +3
    Oguz babaaaa
    ···
  19. 544.
    +2
    Part gecikti panpaa
    ···
  20. 545.
    +17 -1
    siyah v yaka bir tişört giydim, siyah kot ve üstüne deri ceketi alıp çıktım, harley botları da altına çektim...

    bara gittim, kapıda oğuz telefonla entersan fantezilerinden bahsediyordu, videoya alacağız bi dahakine falan derken, daha fazla iğrencliğine katlanamadan girdim içeri...

    taha ve tufan'In yanında da kızlar vardı, eylül ve umut da yanyana oturmuş gülüşüyorlardı, o an düşündüm, mazoşist miyim, neden acıdan hoşlanıyorum, neden geldin ki, böyle olacağını biliyordum dedim...

    geçip masaya oturdum, karşımda 60'lı yaşlardında, tek başına bir adam rakısını yudumluyor... kır beyaz saçları ve sakalları var, elinin üstünde bir dövme var, loş ışıktan zor seçiliyor ama latince olduğu belli... bir süre onu izledim... kendisi de önündeki kağıda bir yandna bir şeyler karalıyordu... bizimkiler beni fark edince, gerildiler biraz, daha sessiz konuştular, o kısımda muhtemelen bana salladılar...

    derken adam rakısını alıp geldi masama... hayatımı, bakış açımı değiştiren o adamı tanıdım...
    ···