Kalktık kafeden, o ödemek istedi ama izin vermedim. Saat 8.5 olmuştu bile, yürümeye başladık. Kafasını omzuma koydu, tebessüm etti. Bende omzuna sardım kolumu. Hiç konuşmadan vardık lunaparka. Artık gülüyordu.

Etrafda çocuklar, anneleri, babaları, bazı sevgililer hepsi gülüyordu..

Tuttu kolumdan çarpışan arabalara zütürdü,

- hadi çarpışan arabalara binelim (:
+ olmazz, çarparlar sana (:
- ya hadi nolur
+ iyi iyi (:

Aynı arabaya binmeyi teklif ettim ama komik bir şekilde 'haaayır' dedi. Mutlu olmasını istiyordum, ne dese yapacaktım bugün.

Neyse bindik arabalara, 20 tane felan araba vardı.

Başladık sürmeye, herkes birbirine giriyordu. Ben Yağmur'u takip ediyordum ona çarpana geçiriyordum arabayı (:

Sena ile göz göze geldik. Hemen elimle boş sandalyeleri gösterdim, güldüler amk..

(T: Teleri) (gerisi isimlerin baş harfleri)
S: günaydın, beyler (:
T: günaydın, (:
A: günaydın, Zeynep sana da günaydın (:
Z: günaydın (:

Ahmet biraz fark ettirme lan çok belli oluyor, demek aşık olunca insan başkalarını görmüyor yüzü..

T: ee kızlar alışıyor muyuz okula?
S: Tanıştık çoğu kişiyle alışıyoruz, yalnızlıkta çekmedim.
Z: evet ya herkes çok samimi (:

Ahmet'i kastettiği belli ama övdün mü gömdün mü anlamadım ilerde çıkar kokusu bakalım..

A: samimi olmak güzel bence yeni insanlar tanıyoruz, yeni hayatlar öğreniyoruz (:
Z: bence de aslında ben çekingen biriyimdir ama buranın havası mı farklı anlayamadım (:
A: aynen insanların konuşmasına yardımcı oluyor buranın havası (:

biraz daha muhabbetten sonra sınıfa çıktık. Yağmur gelmiş bile. Oturdum yanına,

+ kızım geldiğini niye haber vermiyorsun, kantinde otururduk beraber
- akıl edemedim (:
+ yarım akıllı seni (:

Cimcik attı, Tırnaklarıda uzun zaten canımı yaktı asi..

+ napıyon len
- sus cevap verme (:

- Eyvallah kardeşim, sırf bizim için oyun bile yaptınız, asıl ne kadar teşekkür etsem az, adamsın sen..
+ ne demek kanka, ufak yardımımız dokunduysa ne mutlu bize :p ha bu arada fikir benden değil Yağmur'dan çıktı ona teşekkür et (:
- ahahah kızı kendine benzettin hemen.. Aynen Zeynep'le sevgili olursak bir hediye alırım artık (:
+ olursakı yok lan, olunca diyeceksin.
- inşallah be inşallah..

Geçtim yatağa, genelde her gece geç saatlerde tuttuğum günlüğü açtım, yazmaya başladım. Ahmet'de merakla bana bakıyordu, belli ki birşey soracaktı, ve sordu da..

- kanka bir şey sorucam
+ he
- sen günlük yazıyon ya, öpüşme falan yaşadığında onları da yazıyon mu?
+ ahaha bu muydu soru lan. Yok yazmıyorum öyle şeyleri, yazmam da zaten. Ailem falan okur ileride züte geliriz sonra (:
- ahaha muallak seni (:
+ :p

Üstüme derinlerde sakladığım gömleğimi, altıma siyah keteni, siyah kot ceketimi de aldım mı tamamım..

- of of, şu karizmaya bak bee
+ (:
- inşallah olursunuz kanka 4lü takılırız (:
+ bakacaz artık, hadi görüşürüz.

Sırtımı yumruklaya yumruklaya odadan çıkardı pekekent.

Bende yola koyuldum. Mesaj attım,

+ gelmek üzereyim 10 dakikaya
- tamam canım hazırlanıyorum

Geldim kapının önüne, kapıdan çıkınca gözüktü.

Geçen günkü askılı kıyafete benzer kırmızı bir kıyafet giymiş. Eteği yine dizlerinin biraz üstündeydi.

Bu sefer hafif makyaj yapmıştı, siyah rimeli çok yakışmıştı. Değer veriyordu bana, yoksa neden o kadar hazırlansın ki, dimi?

Sustum, kahveden bir yudum aldım. Fakülteden çıkana kadar bir kelime etmedik. Kıskanacağı son kişinin Yağmur olacağını bilmiyor mu sanki? peh..

Fakülte çıkışı, geldi özür diledi. Bende sarıldım, bir kez daha söyledim kıskanmaması gerektiğini. Öpüşüp ayrıldık oradan..

ikinci dönemin başlamasından sonra 2 ay geçti.

"Niye atladın lan o kadar?" demeyin, hep aynı olaylar be gençler. Klagib rutinleri yazsam iki sene bitmez hikaye, zaten ileride koskocaman atlama göreceksiniz...

Sena ile Yağmur bir ara birbirlerine gireceklerdi neredeyse.. Elimi Yağmur'un omzuna attığım için kızdı yine, ama yanımda Yağmur varken. Ona da söylendi..

Uyuyabildim tabi ki, o kadar da değil yaani..

Sabah gözlerimi cama vuran güneş eşliğinde, muavinin çay-kahve ikramıyla açtım. Kahve rica ettim, bir yandan yandaki hatunu kesiyorum bir yandan da kahve mi yudumluyorum. Hiç oralı bile olmadı, kalbimi kırdı güzel kız..

Saate baktım 10 a yaklaşıyor..
-Vay amk iyi uyumuşum ha- dedim içimden.

4-5 saat sonra Aydın otogarına vardı otobüs. Yağmura haber ettiğim için babasıyla gelecekti.

Yine bacaklar uyuşuk bir şekilde penguen gibi yürüyerek indim otobüsten. Etrafıma baktım, işte oradalar..

Bagajdan küçük valizi alıp yanlarına gittim. Çok mutlu oldu lan kız beni görünce, tabi bende mutlu oldum.

Hızlı adımlarla gelip sarıldı, özlemişim harbi Yağmur u. Ama yanında baban var be kızım, sarılmasan öyle keşke yanlış anlayabilir (:

- isterim, dedi. Sessizce miyavlar gibi.

Zaten sesini daha fazla yüksek kullanamazdı, yorulmuştu ağlamaktan..

Tekrar sarıldı sımsıkı sardım kollarımla, hiç bırakmak istemedim. Kestane kızılı saçlarını okşadım, hoşuna gitti.

10 dakika kaldık öyle. Artık ağlaması tamamen kesilmişti. Ama suçlu hissediyordum kendimi. Hep gülmelisin Yağmur, herkes ağlasın sen gül. Ağlamayı, ağlatılmayı hak etmiyorsun.

Moralinin yerine gelmesi lazımdı..
Kafası omzundayken ne yapabilirim diye düşündüm, ve evet buldum. Lunapark'a zütürecektim.

- canım
+ efendim
- lunaparka gitmek istermisin?

Kaldırdı kafasını gülümsedi, evet dedi.

Fakülteden çıktık. Ahmet'le yurda döndük. Yemek felan yiyip, dışarı çıktık. O da anladı biraz uzaklaştığımızı, Zeynep'le daha az takılabileceğini söyledi. Bende olmaz dedim.

Adam işte, sırf daha fazla takılalım diye sevgilisiyle az takılmayı teklif ediyor..

Geçtik pes'e. 2010 oynuyoruz, 2012 de vardı ama her orta gol oluyordu amk sinirden deliriyordum 2012'de.

Neyse 4 maç attık, ikisini o aldı tekini ben, son maçıda 2-0 yenerken süre bitti, kalktık.

Biraz daha dışarıda takıldıktan sonra yurda döndük. Akşam Yağmur'u çıkaracaktım sonuçta.

Yurttan akşam üstü çıktım. Yağmur'un yurdunun önüne geldim. indi aşağı, gri hırkasını sonuna kadar çekmiş, burnu da kızarmış. Tatlılığa bak (:

Açtım kollarımı, durdu sarılmadı.
+ gelsene kız
- olmaz hasta olursun sende
+ olsun sen bakarsın bana :p
- bakarım da boş yere hasta olma canım (:

Kollarımı kendime sardım, güldük.
+ nasıl oldun iyi misin
- iyiyim ya çorba içince daha iyi olurum (:

Yemeği bitirdik, evde bu saatte çok şey yapamayacağımızdan dışarı çıkardım. Kola, çekirdek ikilisini alıp çıkma teklifi ettiğim kayalıklara gittik.

Oradan kafeye geçtik, öyle böyle akşam ettik. Eve dönerken şarap aldık, farklılık olsun biraz. Hep viski hep viski nereye kadar :p

Geçtik eve, oturduk hafiften öpücükler kondurmaya başladık birbirimize. O ara şarapları açtım, kadeh varmış evde onlara doldurdum amk.

Hafiften kafalar çakır olmaya başlıyor, ama yavaş içiyoruz ikimizde. Sonuçta yarın sabah uyandığımızda dün geceyi hatırlamamaktadır trajedi olurdu (:

Dayanamıyorum artık, kaç hafta bu anı bekledim. Daha şaraplar bitmeden aldım elinden. Güldü,

Son gün Yağmurla pizzacıda pizza yerken Ahmetten telefon geldi. Sesi kötü geliyordu,

+ Efendim kanka
- nasılsın
+ iyiyim de sen iyi değilsin gibi kardeşim?
- terketti lan
+ ne diyon oğlum sen
- dıbına koyayım böyle işin lan, sadece bir mesajla bitirdi aramadı bile
+ nasıl lan öyle kolay mı

Maalesef ki kolay..

- demiştim ya soğuk davranıyordu diye, ayrılmak için zemin hazırlamış işte

Burnunu çekişinin sesini duydum, ağlıyordu galiba. Hay amk etrafımdaki herkes ağlıyor, kötü oldum kardeşimin ağladığını duyunca..

indik kantine, çay püskevit bir şeyler aldım her ne kadar alma dese de. Oturduk direk konuya girdim,

+ Zeynep Ahmet'in durumunu görüyor musun?

Bunun da yüzü düştü aniden. Yüzünüzü gibecem lan, ne desek yüzünüz düşüyor hemen..

- evet, üzülüyorum onun için.
+ iyi gitmiyor muydunuz ne oldu da ayrılmak istedin?
- gidiyordu ama sıkılmaya başlamıştım, Ahmet'in üzülmemesi için belli etmiyordum sıkıldığımı, aynı onun gibi davranıyordum. Ama daha sonra bu nereye kadar gidebilir ki dedim, yavaş yavaş ilgimi azalttım.
+ en son da o okulun başlamasını dört gözle beklediği, seni görmek için sabırsızlandığı yaz da tek bir mesajla terkettin değil mi?

Yavaşça vurmaya çalıştı Yağmur, gardımı aldım sağ kroşeyi gözüne çaktım. Şaka lan şaka elim kopsa da kıyamam ben bu kıza (:

indik kantine, aldık Orta Doğu ve balkanların en nefis tostlarını :/

Yerken sohbet ediyoruz falan, genellikle bana takılıyor sıpalar bugün ama hep gülüyorum bende.

Tostu hızlıca bitirdim ve yine..

A: az yavaş ye ayı boğazında kalacak
Y: sen bana söyle ben sana yaparım tost bitanem ahaha
B: işin var sanırım Teleri bey (:

işaret parmağımı dudağıma zütürüp üçüne şşş yaptım, güldük beraber.

Kitabı alıp kalkarken,

Y: nereye be bende geliyorum
T: işim var kızım olmaz
Y: benden önemli mi yaa?

O gece birbirimizin olduk, ilki oldum sevgilimin.

Daha önce başkalarıyla nasıl birlikte olurum diye çok küfrettim kendime. Ama düşünmemeliyim bunları, kollarımda geri kalan hayatımı geçireceğim kadın uyuyor.

Sende kalan son mutlu zamanlarını düşünerek uyu Teleri..

O günden sonra birbirimize söz verdik, o benim karım ben de onun kocası olacaktım. Söylüyorum size bir erkek daha nasıl mutlu olabilirdi ki?

Günler, haftalar, aylar geçiyor, nefsim kendini unutmuş sadece karşısındaki dünyalar güzelini düşünüyor, şeytan ümidi kesmiş artık benden, yanıma dahi uğramıyor.

Bağırmak istiyordum, haykırmak istiyordum tüm dünyaya, Mutluyum lan! diye..

Her şey rüya gibiydi, onunla tanıştığım ilk günden sonra. Karanlık sokaklarda yürürken yolumu aydınlatan ay ışığım olmuştu benim için Betül..

Vay amk diyorum içimden, yanımda taş gibi hatunla mekana gidiyoruz, arada ufaktan bakıyorum harbi güzel kız..

Hani ferre izlerken çok güzel bir hatun çıkar, onca şey varken neden ferreci oldun diye efkar çekeriz, ben sana dokunmaya kıyamam elalem çatur çutur zütürüyor diye..

Seni de başkaları zütürdü mü acaba, ya da zütürüyolar mı Senacım? ):

Biraz da olsa bende o kafadaydım ama bu afetle yatabileceğim düşüncesi olan duygularımın önüne geçiyordu..

Aslında daha önce sex yaptığını bile bilmiyorsun, günahını alma kızın, belki aile kızı, sadece içeceksiniz..
Ah düşünceler, düşünceler..

Yatacağın da ne malum? pub'a gidiyorsunuz, sana yakın davranıyor diye, yatağa atabileceğini mi sanıyorsun?

Sanırım evet (:

Kafama koymuştum, bu kızla aramda bir şeyler olacaktı...

+ sana anlatmam gereken bir şey var, ama sinirlenmeyeceksin fazla
- gıcıkla mı ilgili?
+ hı hı
- o zaman söz veremem
+ öyle olsun bakalım, çıkışta anlatırım
- ya şimdi niye söylüyosun o zaman, çok merak ederim çıkışa kadar
+ ahaha bekleyeceksin
- /:

Çıkışta bizim için klagibleşmiş kafelerden birine zütürdüm. (Beyaz duvarlı kafe)

Oturduk anlattım baştan sona kadar. Sinirlendi benim gibi o da.

- bu kız nasıl bir kaşar ya. insan ayrıldığı birine nasıl iftira atabilir öyle. Yok ben bu kızın harbi ağzını yırtıcam
+ dur kız iki dakika
- ne duru ya. Şerefsizlik yaptığı sana. Başkalarına yayılsa adın çıkar yalan yere.

Bunları derken tırnaklarını birbirine kazıyordu. Harbi sinirlendiği belli oluyordu..

+ sesini yükseltme bana, insan gibi konuşuyoruz şurada

Elimden gelse tokatı yapıştıracam, sinirimi zor bastıyorum amk.
Sert çıkış yapınca biraz irkildi.

+ gidelim mi?
- neden?

Ebenin amından ya hani..

+ yürü gidiyoruz, dedim.

Takıldı peşime. Sert seviyor bu kız onu anladım (:

Nereye zütürmüş olabilirim? Ayrıldığımız parka..

Parkın olduğu sokağa geldiğimizde anlamış olacak ki,

- derdin ne senin ya
+ sadece konuşmak istiyorum.

Dedim yüz mimiklerime sahte bir gülümseme katarak.
Geldik o banka,

+ otur
- ne şerefsizsin sen ya
+ otur..

Geçtik odasına, oney lan?
Ne biçim ev burası, koca koca odalar. Tam bir kız odası anlayacağınız anlatmama bile gerek yok, sadece ebesinin amı kadar büyük..

Geçti oturdu yatağa, hala trip atmaya çalışıyor (:

+ şş tamam artık yeter bu kadar trip gına geldi ama .

Biraz şaşırdı, çevirdi kafasını.

- gerçekten mi?
+ sence (:
- Off salak kaç kere yapma diyecem ya
+ tamam tamam yapmıycam bida, odan da güzelmiş pembeler içinde
- yeni ilçeye taşınmıştık demiştim ya ora burası işte, böyle yapmak istedim
+ hmm, bir şey sorucam biraz komik kaçabilir
- olsun sorr
+ benim şortum yok, almaya gidelim mi bir ara?
- ahahahaha
+ gülme kız, 1 sene geçince küçülmüş iyice
- tamam tamam gideriz yarın şort almaya ahaha
+ pişman etme len beni geldiğime (:
- tamam ya deme öyle sustum

T: yapma oğlum kendini mahvediyorsun, az sonra yine göreceksin o kızı. Görünce ne olacak? ayaklarına kapanıp af mı dileyeceksin?
Y: canım tamam sus
T: bir dakika ya, oğlum ben kardeşimin böyle muhtaç rollere düşmesini istemiyorum. Kendine gel artık sinirlendirme insanı..

Yüzünü kaldırdı, kızgın kızgın bakıyor. Hay amk..

A: oğlum ne konuşuyon lan sen? Hayatında kaç kere aşık oldunda çok bilmişlik taslıyosun? Senaya aşık olmadığı halde onu kullanan sen mi diyorsun bunu? Muhtaç rollere falan da düştüğüm yok. Kardeşin de yok artık..

Yanındaki kız heykel mi acaba diye düşündüm bir ara, ona baktım. Aha gözünü kırptı tamam canlı (:

Hiç konuşmuyordu yani o yüzden bende konuşmaya gerek olmadığını düşündüm..

Bu arada kitabın ismi 'Türk Medeniyet Tarihi' idi. Yazara baktım Ziya Gökalp. Bir de edebiyatçı olacağım, tükürün suratıma..

Kübranın numarasını ve Kitabı aldıktan sonra asıl amacıma ulaşmak için beni etkileyen kıza doğru döndüm..

Lan? Gitmiş hay amk, yattı tanışma planı. Muhabbeti ne diye uzatıyorsun ki amk..
Neyse bu hafta yine orda olur inşallah..

Elimde kitap, sınıfa doğru girdim. Ahmet'i gördü direk gözüm. Berna ile sohbet ediyordu iyice yalnızlaştı çocuk.

Ne olursa olsun çıkışta aramızı düzeltmem gerekiyor.

ikinci dönemin yarılarında kötü bir haber aldım, yurtta bizimkilerle otururken telefon çaldı, Zeynep'ti arayan, ağlıyordu. Sebebini sorduğumda Sena'nın kalp krizi geçirdiğini, yoğun bakıma alındığını söyledi..

Son cümlemesini tamamlamadan gözlerimden yaşlar dökülmeye başlamıştı bile. Herkes bana bakıyor ben ağlıyordum..

Bir zamanlar sevgilimdi lan, ne kadar kötü davransakta birbirimize. Pişmanım, çok pişmanım. O kadar kötü davranmamalıydım. Ya ölürse?

Bana nefretiyle göçerse bu soktuğumun dünyasından? Olmasın, olmamalı..

Hemen Ahmet'i de alıp bir koşu söylediği hastaneye gittik. Ahmet'e yolda anlattım, tek kelime edemedi. Nasıl etsin ki nefret ettiğimiz kız şu an ölümle hayat arasındaki kısa çizgide duruyordu..

Hastaneye geldiğimizde yerini öğrenip bir koşu merdivenleri çıktık.

Ortalık doluydu, anne babası, akrabaları, arkadaşları.. hepsi ağlıyordu..