edit1:OKUYAN BELLi ETSiN BOŞA ANLATMiYiM..

beyler uzun soluklu bir hikayeye basliycam ve okuyan olursa kendini belli etsin rez şuku falan gönlünden ne koparsa artik boş duvara anlatmıyim.

--4 YIL SONRA--
Son günlerde aldığim haberlerden dolayı canim bir hayli sıkkındı. Kendimi cok boslukta hissediyordum. Gideceğim her yol çıkmaza girecek gibi duruyordu.

Zor da olsa kendimi disari attım. Issız bir tepeye çıkıp avazim ciktigi kadar bagirmak istiyordum. Belki bu icimdeki firtinilari bir müddet susturabilirdi..

Elimi cebime attim ve paketimde kalan son sigaramı da yaktım.

son 1 haftada hayatımın ne kadar degistigini düsündüm.

neredeyse mükemmel giden bir hayat,her erkeğin hayalini süsleyen bir sevgili ve anlayışlı,her daim ogullarinin yaninda duran bir ailem vardı.

okulum da kötü gidiyor sayılmazdı.

kardesten öte, hayatımın en güzel günlerini yaşadığım bir de arkadaşım vardı.

genelde aramıza baska birini almaz ve ikili takilirdik. Hasan...

kim istemezdi ki boye bir dunyada boyle bir arkadas.

yasadigimiz seyler aklima gelince yuzumde bir tebessüm oluştu yine. keske suan burda olsaydi diye iç gecirdim ve sigaranın son kısmınıda içime cektim.

Aramayı düşündüm hasanı ama yoğun olabilecegini dusunerek telefonu geri soktum yerine.

2 3 gün önce kiraladigim arabanin teslim vaktinin geldigini hatirladim.ama arabayi vermeden once son bir yere daha ugramaliydim. biraz ümitsiz olsam da gidecektim yanına..

Neden ağladığını sorduğumda ise tüm gece seni aradigini ancak 2 sefer reddedikten sonra telefonunu tamamen kapattigini soyledi.

ee haliyle meraklanmisti ve aklina binbir türlü sey gelmisti.

ne yalan söyleyim benim de aklima iyi seyler gelmiyordu.

o gün saatlerce senden telefon bekledi.

en son dayanamayip evine gelmeye karar verdi.

gece cok gec saatte eve geldi ve gözler aglamaktan morarmaya baslamis beti benzi atmis bir halde karsimda duruyordu.

siz alkolu biraktiktan sonra ilk defa içmişti ve ağzını bıçak acmiyordu.

kalk hastaneye gidiyoruz dedim ve o an konuşmaya başladı...

Okuyan herkese saygılar..
Bu gecelik bu kadar yarın tam gaz devam edicez. Herkese iyi geceler...

Beyler ilk 5 partı attım bundan sonrakiler de seri gelecek ama dinleyen olmadan devam etmemin bir anlamı yok bir iki kişi fark etmez dinleyen varsa belli etsin yaziym tekrardan.

Yol boyunca sordugum sorulari geçiştirdi ve bir yere oturalim daha rahat konusuruz dedi.

en sonunda dayanamayıp müsait bir yerde  sağa çektim ve \"noluyoruz amk kac gündür kafayi yicem neden kimse bişey anlatmiyor bana\" diye sert bir şekilde bağırdım.

O da artık dayanamayıp tamam tamam anlatiyorum artik ama sinirlenmeden sakince dinle beni sorularini da en sona birak dedi.

Ben de tamam hadi anlat artık dedim ve konuşmaya başladı...

Aslında o gün bi nevi kendi kendimi de yolcu ettim Almanya'ya.

"Git ve Ceylani al gel " diye söylenip durdum kendi kendime...

Uçak kalktı ve 3 saatlik yolculuk başladı.

Kafamı arkaya yaslayıp geçmişi düşünmeye başladım.

Gece uyumadığım için gözlerim kapandı ve bir anda kendimi o günde buldum.

Her şeyin başlangıcı olan üniversitenin ilk gününde...

Beyler kimse yoksa boş yere yazmiyim bi ses edin

-Ceylan evde misin? diye 2 kez sordum.

ses kesilmisti ama evde birinin oldugu kesindi.

telefonu da son 3 4 gundur kapali oldugu icin oradan da ulasamiyordum.

Ulan kapiyi mi kirsam acaba diye dusunurken sacmalama amk diye kendimi frenledim.

Ses baska yerden geliyor heralde diyip arabaya dogru yoneldim.son kez kafami kaldirip kapiya dogru baktim.

kapida biri duruyordu. basta kim oldugunu cikaramadim fakat iyice süzdükten sonra o kisinin ayşe oldugunu anladım.

tekrar arabadan inip yanina gidecektim ki hızlıca yanima gelip "hadi sür hızlıca" dedi.

tam ben ne oldugunu soracakken sonra anlatirim simdi gidelim buradan dedi. peki diyip atladim bende...

onu o kadar cok ozlemistim ki şu bir haftada, artik şu saçmalığa bir son vermem gerekiyordu.

ilerde  daha detaylı anlaticam olanlari..

şehre biraz uzakta olan evine son gaz basıp gittim.

kapının önüne geldigimde acayip bir heyecan bastı. aynı ilk günkü gibi..

Zili çalıp bir muddet bekledim.

ilk seferde acan olmadi.bir kez daha caldim.

yine açan yok.tam arkami dönüp gidecekken bir tıkırtı duydum. kulagimi kapiya yaslayip...

A-Ayse. H-heleluv

A-Heleluv biliyorsun ki ceylan seni herseyden herkesten cok seviyor ve sana ölümüne bağlandi.ama son gunlerde senin ilgisizligin onu bir hayli uzuyordu.

Burda araya girerek

H-ne ilgisizligi ya sen neden bahsediyorsun ben herzamanki ilgimle sevgimle yaklaşiyordum ona ve herhangi bi soguma ilgisizlikte soz konusu degil kim sokuyor bu kizin aklina boyle seyleri.

A-heleluv beni dinleyecekmisin yoksa surda inip geri döniym mi eve

H-tamam özür dilerim cok stresliyim bana bakma sen devam et.
Bir iç çektikten sonra konusmaya devam etti.

A-Neyse ilgisizliğin demeyelim kafanın karışık olduğunu görünce Ceylan çok çok üzülmüş senle konuşmaya calismis.Ama sen iyiyim ben bişey yok diye gecistirince ve o gün yakın davraninca biraz olsun rahatlamisti. konustugunuz günün akşami eve gelince normale dönmüştü ve gayet mutluydu.onu en son o gün mutlu gördüğümü söyleyebilrim.

O gece sıradan geçti yorgun olduğunu söyleyip odasına gitti. Sabah bir sesle uyandim. Ceylan ağlıyordu...

H-Ayse bana boyle sacma sapan sorular sorma sende biliyorsun benim ceylani ne kadar sevdigimi ona yanlis yapmayacagimi.

bilmediginiz seyler var keske beni de dinleyip oyle karar verseydi ki beni dinlese böyle saçma bisey yapmzdi.

simdi bana hemen nereye gittigini soyluyorsun bende tutup kolundan getiriyorum onu.

A-soylemem imkansiz cunku banada nereye gittigini soylemedi.

H-ayse bana yalan soyleme demin söz verdirtti diyosun simdi de nereye gittiğini bilmiyorum diyorsun mal yerine koyma beni cabuk soyle nerde oldugunu.

A-soyleyemem heleluv anla beni bidaha konusmaz benle kesinlikle.

H-"soylemiycem mi diyorsun şimdi" dedim ve ayse kafasini salladiktan sonra iyi ozaman sen istedin diyip arabayi calistirdiktan sonra gaz pedalina kökleyerek:

H-soyleyecekmisin yerini yoksa ikimizde ölelim mi surda.

A-tamam heleluv lutfen yavasla söyliycem kenara çek su arabayi yemin ediyorum söyliycem.
Arabayi durdurduktan sonra Ayşe'ye dönüp...

6saatlik yolculuğun ardından gözümü açtığımda otogara giriş yapıyorduk.

Tabi birkaç gün önceden abim ve babamla gelip kalacağım yurdu ayarlamistik.

Yurda geçtim ve gittiğimde odada kimse yoktu.

Yatagima uzanıp hayallere dalmaya başladım.

Tam en güzel yerinde meşhur babalarımızın kapıya 619 çekmesi gibi çaat diye odaya biri girdi.

Haliyle bende ayağa fırlayıp:

-Kapısız köyden mi geldin amk ne o baskın yapar gibi.

+Oo sende hoşgeldin oda arkadaşım böyle mi merhaba diyorsun yeni arkadaşına

Şöyle bir tepeden tırnağa süzdükten sonra

-Bornozda yakışmış genelde böyle mi gezersin sen oda arkadaşım?

+Banyodan sonra çıplak dolasmamak için mecbur birşeye sarılmam lazim.

Tabi sakıncası yoksa.

Bu arada ben Hasan.Pek iyi bir tanışma olmadı ama idare et artık, deyip elini uzattı.

Bende serçe parmağımı uzatıp tokalastiktan sonra kendimi tekrar yatağa attım.

Bir oda arkadaşımız daha vardı ama ortalıklarda gözükmüyordu...

O da çatlak bişe çıkmasa bari...

H-Oha amk ne Almanyası şaka yapıyorsun demi.

A-yoo gayet ciddiyim hatta bileti birlikte aldik.

H-aferin Ayşe sana bide birlikte almislar bileti insan engel olur göndermez bubide üstüne önayak oluyor hanfendiye.

A-yaa napiym kizi oyle kötü görünce bide anlattiklarini da duyduktan sonra ne yalan soyleyim bende cok sinirlendim sana.

H-neyse olan olmuş simdi hemen en yakin tarihe bana da bir bilet buluyosun ozaman.

A-oldu baska isteginiz varmiydi heleluv bey

H-bide bilet fiyatini karsilarsan cok guzel olur bende para kalmamista.

A-istiyosaniz özel ucak tutalim sizin icin.

H-hemen goturecekse olabilir neden olmasin.

Gulerek omzuma vurdu ve
pasaport falan var sende demi diye sordu.

Hasgibtir dedim icimden bide ona ugrasacaktik simdi.

yok hallederim falan dedikten sonra biraz daha konustuk ardindan ayseyi evine biraktim.

arabanin da teslim saati gecmisti.

tanidik oldugundan cok sorun etmedi.

arabayi neden kiraladigimi ve bulustugum kizin kim oldugunu ilerleyen bolumlerde anlatacagim...

Ertesi gün sabah erkenden kalktım ve para için babamı aradim.

Ceylan'ın ailesinin benimle tanışmak istediğini o yüzden Almanya'ya gideceğimi soyledim.

Basta pek inanmasa da sonuç olarak en kisa zamanda göndereceğini soyledi.

Çok kral adam benim babam bee...

Şimdi pasaport işlerini halletmem lazimdi.

Evraklari resimleri hallettim ve emniyete gittim.

birkac saatte ordaki islemleride tamamladim.

5 gün icinde elime geçecekti pasaport.

ben garanti olsun diye 1hafta sonraya aldim bileti.

1hafta sonra frankfurt yolcusuydum.

gidis bileti olan ama belki dönüş bileti olmayan bir yolculuk...

Normalde oraya giderken aldığımız şeyler belliydi ama ben biraktigim icin oda birakmisti içkiyi.

Birkac normal içecek ve yiyecek aldiktan sonra akşam üzeri çıktık tepeye.

Özlemişiz burayı, hemde çok.

O gece hic durmadan konuştuk dertleştik. Doğrusu daha cok ben konuştum o dinledi.

Her zamanki gibi teselli etti yanımda olduğunu söyledi.

Çok ağladım o gece.

Hem Ceylan gittiği için, hem onu çok özlediğim için hem de ilerde anlatacagim başka bir problem yüzünden.

Tabi Hasan bunlarin hepsini biliyordu benimle beraber agladi yeri geldi benden çok ağladi.

Çok üzmüştüm onu da Ceylan'ımı üzdüğüm gibi...

Yolculuk günü gelmişti.

Hasan Ayşe ve Furkan adında bir arkadaş yolcu etmeye gelmişti beni.

Sıkı sıkı sarıldık birbirimize.

Ayseyi bizim oğlanlara ( formalite icabı da olsa) emanet edip gittim uçağa.

Güzel hayaller ve umudumla birlikte bindim uçağa.

Hiç gitmedigim ve nereye gidecegimi dahi bilmedigim yabanci bir yere uçuyordum .

Başıma neler gelecek nelerle karşılaşacağımı gidince ne tepki alacağımı bilmeden...

Ama içimde büyük bir umutla...

Sabahın ilk saatlerinde ikimizde sızmış kalmışız.

Uyandiğimda kendimi uzun zamandir ilk defa bu kadar rahatlamış hissediyordum.

Hasan'in varlığı yanımda olması bile yetiyordu bana.

Hasan'da uyandıktan sonra ben eve oda bazı işlerini halletmeye gitti.

Almanya'ya gidene kadar her gün buluştuk Hasan'la.

1 kere de Ayşe'yle görüştük.

Bir haber alıp almadığını sordum oda telefonunun hala kapalı olduğunu ve hiç konuşmadiklarini söyledi.

4 gün sonra pasaport geldi.

Diğer günlerde gayet sıradan geçti...

"Şuan il dışındayım birkaç gün dönemeyecegim beni merak etme seni daha sonra ararim" dedi ve kapatti.

masadaki kiside ayni anda ayni şeyleri yapiyordu.

o an beynimden vurulmuşa dondum.

beni kahreden bir kizla bulusmasi degil bana yalan soylemesiydi.

bu konuda ne kadar ciddi oldugumu da heleluv gayet iyi biliyordu ve sirf bu yuzden birkac kere ayrilma noktasina gelmistik.

A-bunlari söyledikten sonra sana attigi mesaji gosterip hersey bitti dedi ve gözyaşlarına boğuldu.

sonrasida malum zaten sen konusmaya geldin ama kabul etmedi ve dün gece de gitti.

H-nasil yani nereye gitti.

A-bunu sana söyleyemem çünkü buyuk sozler verdim ceylana hatta bugun burda sana bunlari anlatmamam lazimdi ama belki yanlis anlasilma vardir diye durumu anlamak icin anlattım sana bunlari. heleluv bana dogruyu soyle yanlis bisey yapmadin degil mi?..

Okulların açılacağı gün gelmişti.

Batuhan Hasan ve ben ortamı kurmuş kısa sürede kaynatmaya başlamıştık.

Sabah Hasan ve Batuhan tepeme atladılar ve;

-Kalk lan okula gidecez seni bekleyemeyiz geç kalıcaz.

+yav gibtirin gidin başımdan ben gitmeyecem okula rahatsız etmeyin beni.

-Kalkıyon mu yoksa tependen aşağı buz gibi suyu dokelim mi

+yav he he hadi gidin bekleme yapmayın.

Bunu diyen ağzımı gibeyim.

Vicdansizlar koskoca kovaya buz gibi suyu doldurup tüm vücuduma boşalttılar.

Batuhan salağı yarısını üstüne döktü orası da ayrı bir olay.

Durun olum bunun intikdıbını ben çok pis alırım sizden...