-
1.
+29 -2Aşk, cinayet, korku, gerilim, şiddet ve sexin harman olduğu bir hikaye okuyor olacaksınız.
3 Ocak ^ saat: 4 ^ Kendi Evim
Kışın donduran soğuğunun hakim olduğu bir gecede eve gelip hemen uyumuştum. Üniversitemin ilk senesinde belkide en mutlu gecelerimden biriydi. Hatta haftalardır peşinden ayrilmadığım Betül bugün bana kapılarını aralamisti. Ellerini daha yakın hissetmiştim bu sefer. Gözlerine daha yakından bakabilmistim.
Uykumun bilmem kaçıncı rüyasından telefonumun amansız calmasiyla uyandım. Arayan Betül.
+ Uyudun mu yoksa?
- Evet yorulmuşum baya.
+ Bu gece adına teşekkür etmek icin aramistim. Sonra konuşuruz, uyu sen.
- Betül?
+ Biliyorum Manço.
- Sustun hep.
+ Senin kelimelerin aslında benim kelimelerim. Hadi uyu üşümesin kelimelerim.
edit: başlık ekgib oldu. neyse çok problem değil
-
2.
-3Tutmaması lazım
-
-
1.
0bu başlıklar hep illuminatinin oyunu
-
1.
-
3.
0Rez devam
-
4.
0Rezerved
-
5.
0Rez okuycam
-
6.
0Ne yazıyon amk
-
7.
+1tutarsa zütüme kürek sapı sokarım
-
8.
+113 Ocak ^ saat: 11 ^ Yasemin Cafe
Neslihan her zaman ki gibi müthiş güzelliğiyle vaktinden daha erken gelip oturmuş. Ellerinde ki kendisinin uzun süre uğraşıp kınayla oluşturduğu işlemeler terden uçmaya başlamış. Neslihan güzel kız, peşinden koşan çok. Elleri arasında terden ıslanmış bir parça kağıt.
Abdullah az sonra geldi. Neslihanı öpmeden karşısına geçip oturdu. Neslihan hala tedirgin.
+ Ne oldu Neslihan? Nedir bu halin?
- Apo ben de bilmiyorum. Belki bilmek istemiyorum.
+ Ne diyorsun Nesli sen?
- Baksana şuna
Abdullah Neslihanın elindeki kağıda uzandı, eline aldı. Kağıdı açmaya bir an tereddüt ettiyse de açıp okudu az sonra;
' Evinin yolunu hiç unutmayacağım.' -
9.
+113 Ocak ^ saat: 13 ^ Kendi Evim
Betülle konuştuktan sonra zor bela daldığım uykumdan yine amansız. zamansız bir telefon zırıltısıyla uyanabildim. Yarı açık gözlerle ekranı okumaya çalıştıysam da pek önemsemedim kim olduğunu. Açtım yarı nefesle;
- Maço nerdesin?
+ Evdeyim, uyuyorum.
- Yasemine gelsene hemen.
+ Akşam 5te buluşmayacak mıydık?
- Sen kalk gel yine de
+ Hayırdır bir sorun mu var?
- Sen gel anlatırım
+ Peki tamam.
Ağır hareketlerle, aklımda birçok düşünceyle kalktım yerimden. Giyinmeye başladım az sonra. Betülü aradım ardından.
- Manço?
+ Yasemine gidiyorum. Seni de alayım mı giderken?
- 5 te değil miydi?
+ Şimdi gidiyorum, alayım mı seni?
- Tamam, olur.
Betülle konuştuktan hemen sonra çıktım evden. Betülle evlerimiz çok uzak sayılmazdı. Hava da amansız bir ayaz ve kurak bir soğuk yer edinmişti. Betülün evine varınca Betülü aşağıda bekliyor gördüm. Yaklaştım, elleri cebindeydi.
- Bu soğuklar seni beklemekle mi geçecek Manço?
Yüzünde bir gülümseme yer edindi. Daha yakınındaydım şimdi.
+ Elini ver, üşümesin kelimelerin. -
10.
0tepki verin amk
-
11.
0Tarzın farklı belki
-
12.
+123 Ocak ^ saat: 17 ^ Yasemin Cafe
Betülle beraber soğuk havayı içimize çeke çeke uzun bir yol yürüyüp Yasemine gelmiştik. Geldiğimizde Neslihan ve Abdullah oturmuş konuşuyorlardı. Emrah ve Elifte birazdan gelirlerdi herhalde. Neslihan kimden geldiği belirsiz kağıdı elinden hiç bırakmamıştı, elinin teri hiç gitmemişti. Abdullahın ona yakınlaşmakta olduğu bu dönemde bu tür bir olay hepimizin aklını kaıştırmıştı.
- Ne olacak şimdi?
+ Ne olacağı var mı oğlum, salakça bir şakadır işte.
Neslihanın tedirginliği hala üzerinde. Abdullah düşünceli. Ben dün geceden başlayan Betül heyecanını hala içimde sayıklıyorum. Betül ara ara gözlerimi yakalamaya çalışıyor, besbelli. En son gözgöze gelmemizden sonra Betül kımıldadı yerinden:
- Az konuşalım mı Manço?
+ Olur, konuşalım.
Betül ayağa kalktı, yürüdüm arkasından. Terasa çıktık. Hava kararmaya yüz tutmuş.
- Nedir sence bu?
+ Bilmiyorum.
- Korkuyorum.
+ Sen niye korkuyorsun ki?
Betül cevap vermedi. Elini cebine atıp küçük bir not kağıdı çıkardı. Kağıdı uzatıp elime sıkıştırdı.
- Bugün sabah defterimin arasında buldum.
Kağıdı açtım, titrek bir yazı vardı üzerinde:
' Bir kış akşamı, bir ayaz gece. ' -
13.
0dıbına kodum isimlerin kim olduğunu anlat.
-
14.
0yolla hızlı ıı
-
15.
+63 Ocak ^ saat: 21 ^ Yasemin Cafe Çıkışı
Neslihan ve Betüle gelen bu kısa ve henüz tam bir anlam veremediğimiz notların üzerine uzun uzun konuştuktan sonra çıktık Yaseminden. ikisinin de çok korktuğu ve fazlasıyla endişeli oldukları tavırlarından belliydi. Betül hiç ayrılmıyordu yanımdan. Ben ise onu sahiplenircesine daha bir yakın olmaya çabalıyordum. Uzun bir yürüyüşten sonra Neslihanın evine yaklaşmıştık.
- Abdullah siz Neslihanı bırakın, ben de Betülü bırakayım evine.
+ Tamam Manço, haberleşelim sonra
Abdullahlar Neslihanı bırakmak için beraberinde gittiler. Ben ve Betül dipdibe yürümeye devam ettik. Betül neredeyse hiç konuşmadı çıktıktan sonra. Evlerine yaklaşmıştık az sonra. Betül mırıltıya benzer bir konuşmayla söze girdi.
- Ne olacak dersin?
+ Hiçbir şey olmayacak ben yanındayım.
Betül durdu birden. Sokakta kimse yok. Üşümekten büzüşmüştük ikimizde. Daha fazla yaklaştı şimdi. Gözlerime bakıyordu sonsuz. Biraz yükseldi parmak uçlarıyla. Dudaklarıyla dudaklarıma dokundu. Çok hafif ısırdı üst dudağımı.
- Nerdeydin bu zamana kadar?
+ Yanındaydım hep. En yakınında.
- Seni bu kadar beklettiğim için özür dilerim.
Cevap vermedim. Dudaklarından ayrılmak değildi niyetim. -
16.
+1 -1Ya bu ne amk bu ne oğlum bu be ırzını gibtiğim
-
17.
+103 Ocak ^ 21:15 ^ Betüllerin Bahçe Önü
Uzun uzadıya dudaklarımızı ayırmadan kalakalmıştık öylece. Betül beni öperken hafif bir ürperti hissediyordum nefesinde. Elleri soğuğa inat ellerimden hiç ayrılmadı. Bir aralar bana oldukça uzak olan sevdiğim kız çok kısa bir zamanda benim herşeyim olmaya başlamıştı. Benim de aklıma kötü düşünceler geliyor olsa da bunun bir şakadan ibaret olduğunu düşünüyordum. Türlü düşüncelerle ayrıldım Betülün dudaklarından;
- Geç oluyor sen eve çık artık.
+ Manço? Sağol
- Hadi beklemesin arkadaşın
+ Özge eve gelmeyecek bugün, teyzesine gidecekmiş. Sen kalsana benimle?
Betülün son cümlesindeki sıcaklık içimi oldukça ısıtmıştı. Ona biraz daha yakın olma adına kabul edecektim bu teklifi. Çok az yaklaştım ona. Ensemde şiddetli bir sıcaklık hissettim az sonra. Vücudum zonkladi sanki. Yere yığılırken duydum en son Betülün haykırışlarını. Üzerimde dikilen karartı yumruklarını sıkıp sıkıp bırakıyordu. -
18.
0Üslubunu fazla begenmedim ama seri bin sardı
-
19.
+714 Şubat ^ saat: 11 ^ Morg
Ayazın kendini bu kadar fazla hissettirdiği bir başka gün. Günlerden hüzün. Soğuğu andıran herşey şimdi sinemizde esir. Sevgililer günü diye anılan bu günün tüm sevgi etkenlerini çarmıha gerdiği bir gün. Yanımda Betül var onun yanında da Elif. ikisi durmadan ağlıyor. Abdullah ve Emrah kapidalar. Dışarı herhalde bu ortamdan daha sıcaktır. Betül ağlayarak yanıma sokuldu.
- Ailesi ne zaman burda olur.
+ Yarım saate gelirler.
Elif Betüle sarıldı. ikisinin de gözlerinde kin dolu bakışlar. Ama sonu yok, ama sonu olmayacak. Bir kaç adım ileri atıp beyaz örtüyü aralıyorum. Neslihanın müthiş güzelliği beyaza bürünmüş. Öyle bir beyaz ki, sevmek gibi. Bir kadını sevmek gibi. Ölüm ona yakışmış. O ölümde şık durmuş.
Nefessiz kalıyorum şimdi. Dışarı çıkıyorum. -
20.
0Reserved