1. 1.
    +2 -2
    Sekizinci nesil yazar olduğuma bakmayın. Daha önce arkadaşın hesabıyla giriyordum hesaba. Size bu yıl başımdan geçmiş bişeyler anlatcam. Ben olayı yaşadım, benim için güzel bir serüvendi ama işte insan anlatınca o günleri yeniden yaşıyormuş gibi oluyor ve bu his hoşuma gidiyor.

    Fizik olarak da yüz olarak da klagib bir türk genciyim. Halı sahada her zaman defans oynarım, kaleye dahi geçirtilmem. Basketbol bilgim üst düzeydir ama bilekten şutu potaya değdiremem. Hayatım boyunca 10 gramlık kalemlerle romanlar testler dersane ve arkadaş ortamları arasında geçen bir hayatım oldu. Üniversitede biraz daha yırtıklık kazandım, bi yaz kapalıçarşıda çalıştım, kafede garsonluk yaptım, kamyonetle meyve sebze satanlara kalfalık yaptım. inanın kişisel gelişim kitapları yalan dolan bunları yaşamanız gerekli.

    Beyler lisede çoğumuz gibi bi kıza aşıktım ve hayatımı gibti, ama bence bu hepimizin tecrübe edip unutup gitmesi gereken bi olay. 4 5 tane sevgilim, sevgili denirse, oldu fakat el ele tutuşmaktan daha öteye gitmedim. Bunu yaşamam gereken özel birinin varlığına inandım. Tüm o kızların yapmacık gülüşleri, birbiriyle her konuda yarış içinde olan hırslı sevimsiz halleri vs. biliyorsunuz tüm o kızların tipik özelliklerini taşımayan tertemiz birinin varlığına inandım hep. Ve onu bulduğumda kaybetmeyeceğime emindim, çünkü o da beni arıyordu zaten ve beni kaybetmeyi göze alamazdı. En azından ben böyle düşünüyordum.

    Bu bir aşk hikayesi değil beyler. Size birine aşık nasıl aşık olup onunla birlikteyken nasıl beni aldattığını ya da ayrıldığını, tüm kadınlara güven olmadığını ve nasıl muallak olduğumu vs. öyle şeyler anlatmayacağım. Sıkıcı gelirse ya da okunmazsam bile yazmaya devam edeceğim , yazdıklarımı bitireceğim. bunu kendime saygım olduğu için yaptığım kadar aranızda bazı binlerin benim yazdıklarımı takip etme ihtimali hoşuma gittiği için de yapacağım.

    Haydi Rastgele….
    ···
  2. 2.
    +2 -1
    Hayatta her şeye dayanılabilir, ama beni kendimi odamdaki saatin tik taklarını buz kesilircesine dinlerken bulmak kadar hiçbir şey korkutmaz. O duygu yalnızlığın doruk noktalarındandır. Umarsızca tavana bakarsınız, telefona bakarsınız, gidip iki ekmek parçası atar yine odaya gelir aynı hissi yaşamaya devam edersiniz. Etrafınızın size saygı duyması, sizi sevmesi, sizinle ilgilenmesi yalnız olmadığınız anldıbına gelmiyor çoğu zaman. insan hayatında kendisine bir iki durak için bile olsa yanında olacak bir yol arkadaşı istiyor. Arkadaşların şamataları gırgırları belki yoğun bir çalışma gününden sonra iyi gelebilir, ama bir kere yalnızlığı hissettiğinizde onların tiyatrosu size masal gibi gelir. Sabah uyandığımda yine öyle hissettiğim günlerden biriydi.
    ···
  3. 3.
    +1 -1
    Her gün gibi o günüm de aynı geçecekti. Sonuçta yaz tatiliydi bu ve uyku pc akşam gezintileri üçgeninde günler geçiyordu. Biraz hava alayım dedim dışarı çıktım. Gülhanenin yolunu tuttum. Saat 2 3 gibi evden çıktım. bir yandan müzik dinliyorum bir yandan eşlik ede ede yürüyorum. Biraz atıştırayım dedim kredi de yeni yatmıştı para bol geldi tabi mc'e gittim bi menü aldım dışarı çıktım oturdum onu yiyorum. Dışarda da bikaç velet abi koladan versene patetesten versene diyolar , genelde bu konuda tam bir huur çocuğuyumdur ama bu sefer bu çocukların ne günahı var dedim gelin lan içeri dedim güvenlikle de konuştum iki menü aldm fazla fazla yetti bunlara. Ulan ben ki arkadaşına çay parasını takmak için bozuğum yok ayağına yatan, ben ki yemekhanede hep kartındaki son parayı sabah bastığını unutmuş olan adam nasıl böyle bişey yaptı, ben de anlamadım. Kalktım oradan yürüdüm, ayaklarım ve akbilim beni gülhane parkına zütürdü.
    ···
  4. 4.
    +1 -1
    Gülhanede yürümeyi çok severim, bana her zama huzur vermiştir. Biraz turladım etrafta, çimlere yattım kargaları seyretmeye çalıştım. Biraz dolaştım derken bir banka oturdum. Yanıma da bir turist ablamız oturdu. Sultanahmette her zaman gördüğümüz italyan türistlerden, klagib ama inanılmaz güzel. Çingenenin biri de geldi abi bi çiçek al ablama demeye başladı sardı bana. Turist gülüyor bııyık altından . Normalde hadi git işine ya da ben tanımıyorum bu kadını kusura bakma gibi bişeyler derdim, gittim iki tane gül aldım turiste verdim. Turist teşekkür etti çingene işine gitti ben de kaldığım yerden huzuru aramaya devam ettim. Turistle hiç muhattap olmadım ama bana numarasını ve ismini yanındaki gezi rehberinden biraz kağıt yırtıp verdi. Bu sefer ben ona teşekkür ettim ve o uzaklaşınca yırtıp attım.
    ···
  5. 5.
    0
    Aradan bi beş dakika falan geçti ben hala banklarda oturuyordum . Önüme bir gül yaprağı düştü, sonr abi tane daha bi tane daha ve bir tane daha. arkamı döndüm bir de baktım taş gibi bir harun abi. Harun abi ama harun abi demeye bin şahit ister. "Merak etme biraz ilerde o da senin gülleri kenara attı." dedi bana. Kızın gülleri atması değil bir travestinin gelip benle muhattap olması sinirlerimi bozdu. "Ben o kağıdı kız arkadaşım olduğu için attım." diyebildim sadece. " Ne kadar çaresiz ve savunmasız olduğunu anlamak benim için zor değil, senin gibi onlarcasını belki yüzlercesini büsbütün çıplak haliyle gördüm ben." dedi ve ben irkildim "gibtir git lan burdan." diyebildim bu sefer de sadece. "Fazla atar züte batar sana zarar verecek ya da senden bişey isteyecek değilim sadece biraz konuşmak istiyorum." dedi. Ulan beni mi bulur böylesi dedim ve hemen uzaklaştım oradan. Arkamdan da gelmedi huur çocuğu nasıl sapıklarla uğraşıyoruz gülhane parkında ancak ve ancak beni bulurdu zaten.
    ···
  6. 6.
    0
    Beyler kesinlikle sıradan bir gün değildi. Mıknatıs gibi çekiyordum o gün belayı da güzelliği de. Canımı sıktı olaylar. Eminönüne kadar yürüdüm de tramvaya bindim. Herkes oturdu bir ben ayakta kaldım zaten oturmaya da niyetim yoktu. Geçtim bi koltuğun başına insanları kesiyorum kim neyle uğraşıyor onları inceliyorum. Tramvayda ne yapılır ki başka. Benim tutunduğum koltuğun bi önündeki koltukta bu yarı profesyonel makinalardan kullanan bi kız oturuyodu. Çok aşırı derecede esmerdi latin amerikalılarda olur ya öyle bir esmerlik. Fotoğraf makinasından fotograflara bakıyodu turisttir bakalım nereleri çekmiş dedim fotograflara bakayım dedim. Bi gözüm orda. Gülhane fotograflarında bir de ne göreyim. Beni çingene kızını ve italyanı konuşurken çekmiş, benim çiçekleri italyana verdiğimi de çekmiş, onun verdiği numarayı yırttığımı da. Travestinin ilk başlarda benimle konuşma denemesini de çekmiş. Ulan benim kafa attı sen kimsin ne işin var da çekiyon. Tam hareketlendim ki dedim kendime kendine gel, indiği durağa kadar bekle tramvayda tatsızlık çıkarma. Neyse ineceği durağa kadar bekledim. Herkes iniyor kız inmiyor. Topkapıyı da geçtik inmiyor. Zeytinburnunda indi, ben de indim. Ben buna ingilizce bi saydırmaya başladım sileceksin o fotografları diyorum. Neyin kafası bu diye cevap verdi bana kız türkmüş meğer.
    ···
  7. 7.
    0
    Çektim duvara doğru, o fotografları ne yapacaksın dedim, eşcinsellerle alakalı bir araştırmada yer alıyormuş bunların bir vakfı mı ne varmış işte orada gönüllü olarak sosyal bir araştırmadayımış. Orada tesadüfen bulunmuyorlarmış o travesti de aslında gayet normal biriymiş ki giyinişi de travesti gibi değildi aslında normal bir kadın gibiydi. Toplumun eşcinsellere önyargısını bende çok net görebilirmişmiş fotograflar da sağlam kaynakmışmış. Lafını bitirene kadar sakin sakin bekledim. Aldım bunun makinayı zorla boynunu kırarcasına çıkardım, çığlık atıyo bu makinamı çalıyolar falan diye. Hafıza kartını çıkarıp kırdım, makinayı da yere fırlattım. Etrafa diyorum kız kardeşim beyler sakin olun sorun yok diye, herkes de yedi yani zaten belaya bulaşmak istemiyor kimse belli ki . Kız başladı ağlamaya sen ne yaptın da şöyle de böyle de nasıl alacam ben o makinayı bir daha emanetti o bana sen nasıl insansın başladı hem ağlıyo hem bağırıyo. Bu sinir krizi geçirdi orda resmen, ben bunu teselli ediyorum resmen 180 derece döndüm az önce o makinayı kıran ben değildim sanki. Makina sorun değil diyorum telafi ederim ben merak etme diyorum. Biraz sonra krizi geçti ama siniri geçmedi. Adeta koşarak uzaklaştı benden. Biraz ben de onla koştum ama dalağım şişti yetişemedim. Sanırım bi şansımı denemek adına " Senin için arkandan koşan herkesi geride mi bırakırsın, acımasız olmak sana yakıştı mı sen söyle" dedim bağırarak. Zaten daha da nefes çıkmadı benden. Döndü geriye bana sarıldı, kulağıma hoşçakal gerizekalı dedi ve gitti.
    ···
  8. 8.
    0
    Olduğum yerde donup ne kadar kaldım ben de bilmiyorum. Normalde hiç utanmam sıkılmam yoktur, iyilik meleği desen hiç değilim. O gün hiç yapmayacağım davranışlar yaptım. Vicdan sahibi olduğumu her zaman çevremden saklamıştım o güne kadar, bunu bir zayıflık zannederdim. Halbuki ne kadar önemliymiş. Ben bunları düşünürken hayatın güzelliğinden cıvıl cıvıl olmasından mutlu oluyor buldum kendimi. sessizce ve fısıldayarak bir hasssssssgibtir be çıktı ağzımdan. Aşık olduğumu sandığım zamanları iyi bilirdim. Ve bu onlardan çok farklıydı

    Sanırım bu sefer harbiden çok feci sıçmıştım.
    ···
  9. 9.
    0
    Beyler yarın okul var sabah 6da kalkıyorum ben sanırım yatarım birazdan. yolum biraz uzun. umarım güzel bir giriş olmuştur. Yazdıkça depreşiyor bazı şeyler bu gece daha fazla devam etmek istemiyorum. Yarın yine aynı saatlere doğru gelirim. Haydi eyvallah...
    ···
  10. 10.
    0
    beyler bugün hakkaten çok yoruldum üstüne hala eve varamadım eve geçince hemen yatmayı düşünüyorum. yarın sabahtan devam ederim
    ···
  11. 11.
    0
    Evet beyler kaldığım yerden devam ediyorum. Ne olduğunu anlamadan kendimi anlamsız bir boşlukta buluvermiştim. Uzun yolculuklarda araba ezmiş bir kedi görünce heyecanla bakan, dilencilere allah versin bile demeyen, otobüslerde başıma dikilen yaşlı teyzelere kulaklık kulağımda uyuyor numarası yapan kısacası insanlıktan nasibini almamış birisi olan ben bir anda kelebek kovalayıp kahkaha atan yüzünde sürekli sabit bir şapşal gülümsemesi olan angutun tek oluvermiştim. Günlerim yine aynı geçiyordu, ama bir yandan da hayal dünyasında yaşıyor gibiydim. Zaman böyle geçip giderken artık hayali yetmez olmuştu. Zihnimde onu o kadar putlaştırmıştım ki görmeye cesaret edemez olmuştum. Ne yapıp edip onu bulacaktım elbette. Ama bulsam bile ne diyebilirdim ki ? Hem bana neden sarılmıştı ki sonuçta ben onun makinasını kırmıştım. Daha ismini bile bilmiyordum ki. Kim bilir kaç tane eşcinsel vakfı vardı oradan da bir şeyler bulamazdım. Zeytinburnu tramvayında iniyordu sonuçta öyle değil mi illa ki bir gün yine oradan geçecekti.
    ···
  12. 12.
    0
    "Eğer yeni bir makina bulduysa belki yine gülhanededir." dedim ve yola koyuldum. Sabahtan akşama kadar aynı yerde bekledim, gelmedi. Ertesi gün de bekledim, yine gelmedi. Ertesi gün yine bekledim tabii ki yine gelmedi. Zeytinburnu tramvayı fikri cazip gelmeye başlamıştı şimdi de, oraya da gittim sabahtan akşama kadar üç gün de orada bekledim. Hatta güvenlik üçüncü gün beni ufak bir sorguya dahi çekti az daha başım belaya giriyordu. Her gün dışarıda fotoğrafı ismi ya da herhangi bir şeyi hakkında hiçbir şey bilmediğim birini arıyordum. Yine her günüm aynı geçiyordu ama bu sefer istanbulu geziyordum. Umudum çok kuvvetliydi aradım aradım ama bulamadım. Hani o mutlu mutlu hayal aleminde yaşayan adam vardı ya, günler geçtikçe yerini umutsuz hayattan bezmiş sevimsiz birine bıraktı. Hiçbir şeyden keyif alamaz yüzüm gülmez dünyayı umursamaz oldum. Aileme durumu belli etmemek için ise maske takar gibi eve gelince şaklabanlıklar yapıyor türlü türlü şakalarla çok moralli davranıyordum. Bilmiyordum ki bu benim her zaman takacağım bir maskenin provalarıymış.
    ···
  13. 13.
    0
    Tatil elbette bir gün bitecekti ve bitti de. Bölümüme dereceyle girdim ama not ortalamam iyi değildi beyler son haftalarda yardıra yardıra geçmiştim ilk iki yılı. Bu yıl çok zor oluyormuş üst dönemden arkadaşlar öyle demişti. Okul açıldığı hafta hocalar ders anlatmaya başlar ve her dersten de sınavda soru çıkar. Ben ilk iki hafta gitmedim okula, eve de yalan söyledim. Kendimi eve kapattım. internete bile girmiyordum sabahtan akşama kadar yatıyor spor programları izliyor ve tekrar yatıyordum. Zaman zaman ağlıyordum hatta. Suçum günahım neydi diye aklımdan geçirirken mahalleden bi abim vardı o aradı beni. Askere gitmişti çok şaşırdım, izne gelmiş eğlence var gel dedi. Sen varsan her türlü gelirim abi ne zaman dedim sözleştik gittik. Taksimde bi mekan ayarlamışlar orta direk bişey işte . Sonra artık dayanamadım bu eğlence beni açmadı indim biraz hava aldım. O abimin de kafası dumanlıymış kız arkadaşını aramış gelmemiş çok içlenmiş ona. Gel biz başka yere gidelim dedi tamam dedik çıktık. Nereye gittik bilmiyorum ama meyhane havası vardı mekanın. Ne içtik ne oldu ne bitti ne konuştuk hiçbir şey hatırlamıyorum beyler, tamamen havadan sudan muhabbetlerdi. Adam sadece sohbet edecek birini aramış besbelli. Havadan sudan ucuz konusuz muhabbet etmek iyi gelmişti aslında gerçekten kafa dağıtmıştım. Oradan dışarı çıktık gece iki gibi artık dönelim abi evdekiler merak eder zaten yorulduk dedim. Onun eğlencesinin olduğu mekana gittik millet hala orada. Birbirleriyle iyice sıkı fıkı olmuşlar bir yanda içip sıçanlar bir yanda öpüşüp koklaşanlar bir yanda loser kümelenmeler. Bizim abinin orada olmadığını fark eden kimse olmamış. Hay amk böyle işin dedim içimden, abi bana müsaade ben gidiyorm dedim ayrıldım mekandan. Eve gitmeye niyetim yoktu biraz yürüdüm istiklalde.
    ···
  14. 14.
    0
    Bi kız için hayatını gibmeye değmez, tanımadan etmeden birine bu kadar bağlanmak çok anlamsız, hayatını düzene koyup yoluna devam et... Hepsini düşünüyor ama hiçbirine zihnim izin vermiyordu. Aşık kalmak mantıkların en torpillisi, sen ne düşünürsen düşün odak hep onda kalıyor. Aşık kalıyorsun ister istemez. Onu göremedikçe de giderek çıldırıyor sonra bu çılgınlık normal hayatına dönüşüyor. Ben yolda giderken yine böyle her zamanki gibi düşünce akınları beynimi yer bitirirken yol kenarında biri bana " şşt yakışıklı" diye laf attı. Dönüp bakmadım bile. " Beni hatırlamadın mı güzel çocuk?" deyince döndüm bir de baktım bizim travesti. Ne yapacağımı bilemeden öylece kalakaldım, o da zaten yanıma kadar geldi ve gel biraz konuşalım dedi beni yanına çekti. "Otur şöyle bakalım" dedi ve bir kepengin önüne oturduk. O geceki işi erken bitmiş ama evine gidesi de yokmuş gelmiş taksimde iki bişeyler içmiş. Onların işleri de çok zormuş falan anılar anılar başladı konuşmaya. Hiçbir şey sormuyor sadece konuşuyordu o travestilere ait ses tınısıyla. "Travestilik huurluktan daha zor, bir huur gece çalışıp gündüz ev kızlarından daha ev kızı olabilir ama bir travesti her zaman travestidir." gibi bir cümle kurdu o dikkatimi çekti ve dedim sen nasıl böyle oldun diye. Anlattı da inanın hiçbir şey hatırlamıyorum dikkatimi de toplayamadım zaten bi daha. Yarı uykulu yarı içkili vaziyette orada uyumamak için zor tutuyordum kendimi. Bir ara sustu ve sessizlik çöktü, Gel seni evine bırakayım dedi, olur dedim. Bi taksi çevirdik. Sonrasını hatırlamıyorum zaten uyumuşum yolda.
    ···
  15. 15.
    0
    Gözlerimi açtığımda kesinlikle evimde değildim. Hayatımda öyle rahat bir yatakta uyandığımı hatırlamıyorum. Camdan baktım sokak manzarası ama evler eski istanbul evleri gibi, hepsi bakımlı yollar ağaçlı falan. "Günaydın" diye bir ses geldi. "Naptın lan sen bana nerdeyim ben" diye çıkıştım buna. "Merak etme sana dokunmadım seni buraya getirdiğim için özür dilerim ama dün geceki halini baban görse zaten seni eve almayacaktı yine burada bulacaktın kendini sonuçta." dedi. "Travesti dersin geçersin ama en krallarından daha çok para kazanıyorum ben rağbet edilen biriyim, şu vücudun güzelliğine baksana." dedi sırıtarak. Yapmacık bir gülümseme attım ," Ben artık gideyim her şey için sağol. " dedim.

    -Dur nereye gidiyorsun? Daha beraber kahvaltı yapacağız sanıyordum ben. Hiç özlemedin heralde ?
    ···
  16. 16.
    +1
    Yoruldum beyler şayet okuyan varsa akşama devam ederim artık...
    ···
  17. 17.
    0
    Öylece kalakaldım. Geldi elimden tuttu sürükleyerek beni kanepeye oturttu. Benim gergin olduğumu görünce açıklama isteği duydular sanırım, beraber abi kardeş o evde kalıyorlarmış. O gün bana anlattıkları vakıf hikayesi falan hikayeymiş beyler sadece eğlenmek için çekiyolarmış böyle fotoğrafları. isim vermeyeyim hukuk fakültesinde okuyormuş. Gayet tanıştık kaynaştık, o hala çok güzeldi evet, ama ben maskemi o kadar güzel oynuyordum ki artık. Benim ona karşı ne hissettiğimi anlaması mümkün değildi. Beraber kahvaltı yaptık, ve biraz daha sohbetten sonra yanlarından ayrıldım. Ne telefonlarını aldım ne de adreslerini. Evden çıktım bir taksiye binip ayrıldım.

    Artık okula daha düzenli gidiyor, derslerime özen gösteriyordum. Yaşamım eski haline dönmüştü. Her şey mükemmel görünüyordu. Ama bir yerden sonra yine yetmeyeye başladı ona bakamamak göz göze gelememek. iki sohbeti arar olmuştum yeniden.
    ···
  18. 18.
    0
    Aslında adresi unuttum sayılmazdı, ara tara sora sora buldum evlerini. Karar vermiştim artık konuşacaktım onunla. Ortaokullu bir oğlan gibi çıkma teklifi edecektim. Başarısız olursa da düzgün kıvırırım belki diye düşünüyordum. Kapısını çaldım ve ziyaretine geldiğimi söyledim. Abisi işe gitmiş evde tekmiş, beni pek hoş karşılamasa da içeri aldı. Uzak uzak soğuk soğuk duruyordu. Beraber kahve içtik, günlük sohbetlerden ettik. Lafın birinde kendini bir şeye kaptırmış bana anlatıyor ben de onu süzüyordum. O konuşadursun ağzımdan şöyle bir şey çıktı:

    - benimle evlenir misin ?
    ···
  19. 19.
    0
    Elindeki cam kahve fincanının yüzüme fırlattı. "Defol evimden." diye bağırdı. Ben ceketimi alıp çıktım evden kendimi sokağa zor attım. Dışarda biraz yağmur vardı. Ben ne saçmalamıştım öyle. Evlenmek ne demek. Bu işler ne zamandır böyle yürür olmuş ki ne büyük hata.. Tüm düşlerden daha güzeldi oysa ki onun gülüşünü görmek bile. Sırf onu güldürebilmek için bir ömür boyu ağlamayı göze alırdım. Kapısının önünden gitmeyecek abisinden son bir kez dayak yemeden ayrılmayacaktım niyeti bozmuştum bir kere. Ben bunları düşünüyor bir yandan canım yanıyordu. Canım yanıyordu hatta kanıyordu. Gözüm kanıyordu. O ana kadar acısını hissetmediğim şey fark edince dayanılmaz bir acıya dönüştü. Yakınlardaki özel bir hastaneye yürüdüm, orada bana ilk müdahaleyi yaptılar. Başka bir hastaneye nakledildim, gözümden bir operasyon geçirdim. Cam kırılınca gözümün dibine kadar batmış biraz daha batsa kesinlikle kör olurmuşum. Şu an çok çok az görüyor sol gözüm. Daha sonra estetik olması için de bir operasyon geçirdim şu an iki gözümün arasında olayı bilmeyen birinin bilebileceği bir fark yok. Vay be gözümden sakınacağım biri gözümü kaybetmeme yol açacaktı. Duygu sömürüsü yapmaya gitsem olmazdı, evden okula gidip gelsem yine olmazdı. Ve bana neler oluyordu...
    ···
  20. 20.
    0
    işte beyler hikayemin burası benim için çok kıymetli. Ortada bir hayal kırıklığı varsa onu ne kadar çok sevmişseniz ondan o kadar fazla nefret eder buluyorsunuz kendinizi. Ben hatalıydım evet, ama her şeyimi verecek kadar çok seviyordum onu. Hak ettiğim şey bu muydu ? Hayatımı mahvetti. Ailemi, arkadaşlarımı, kendime saygımı, karakterimi, bana ait olan her şeyimi onun yüzünden kaybettim. Neyse ki daha fazla kötü gitmeme izin vermedi. O, ona vereceğim hiçbir şeye değmeyecek biri çıktı. O aşk masalları artık geride kaldı. Aşk bitmişti artık. Ondan intikam almak istesem de buna gerek duymuyordum, şeytan görsün yüzünü diyordum. Ancak o hala çok güzeldi, hayatımda gördüğüm en çekici kadındı. Kafamda bir plan vardı ve denk getirirsem çok fantastik bir şey olacaktı. Ayrıca artık kendimi yeniden o eski wonderkid sperm gibi hissediyordum, yine o bin günlerime dönmüştüm. Yalnız ve bin günlerime.
    ···