hoca: ne konuşuyorsunuz siz dedi.
megan:hocam arkadaşa adli pgibolji ile ilgili bir soru sordumda.
hoca:tamam banada sor dedi ben cevaplayayım.
megan utandı o an hiç birşey diyemedi ben bir kahramlık yaparcasına girdim araya niye yapıyorsam artık.
Hans Eysenck’in suç kuramı hangi yaklaşımlardı dedi bende cevap verdim hocam
hoca:bana niye sormadın kızım dedi
megan:dersinizi bölmek istemedim dedi
hoca:tamam oturun yerinize dedi bir daha olmasın

bizde tamam diyerek oturduk
baktım bizim selim hayvanı hayvan gibi gülüyor ama sessiz bir şekilde nasıl yapıyor onu bile bilmiyorum amk

-lan oğlum sus lan dedim
-tamam kardeşim tamam dedi gülerek

o sıra kız bana bir bakış attı ki fena beyler içim bi cız etti öyle diyim

ders bitti benle selim çıktık sınıftan.

kapıda megan bekliyordu.

megan bakarmısın dedi zamanın varmı ?
ulan yanımda sen ol uzay zaman kavramanı zütüme sokarım lan dedim.
tabii içimden hemen atlamayın binler ben o kadar salak bir insanmıyım.

ben:evet var.
megan:konuşabilirmiyiz dedi.
ben:kesinlikle.
selim:tamam kardeşim ben gidiyorum akşam görüşürüz.
ben:tamam görüşürz kardeşim dedim. selim gitti

ee nereye gidiyoruz dedim kıza patavatsızca

megan: bilmem dedi nereye gitmek istersen benim amacın sadece konuşmak.
ben:ben buraların yabancısıyım sen heralde buradansın ama zaten uzatmaya gerek yok istersen karşıdaki kafeye gidebiliriz dedi.
tamam dedi. yürümeye başladık. bu arada beyler be iptal ölüyorum amk heyecandan ne olacak ne olacak diye

oturduk işte garson geldi ben çay megan kahve istedi başladı konuşmaya

devam lan devammmmmmmm

öncelikle tanışalım dedi ben ilayda (tabiki gerçek ismi değil bu arada ben megan diye devam edeceğim )

bende mali dedim.
megan:ee nerden geldin
ben:ankara
megan:bende antalyada oturuyordum kazandıktan sonra buraya geldim bak şurada oturuyorum dedi
eliyle çok süper bir evi gösterdi orda görüp görebileceğiniz en güzel ev böyle havuzlu olanlardan beyler.
ben:hmm çok güzelmiş bende ilerdeki yurtta kalıyorum.
megan:tamam boşverelim bu konuları benim akşam evde partim var bugün doğum günüm.
ben:iyiki doğdun.
megan:sağol. tamam konu bölümesin akşam partime seni özel olarak davet etmek istedim bugün yaptığın bir nevi kahramalıktan dolayı.
ben:k.bakma gelemeyeceğim dedim
megan:neden ? yani önemli değil sen bilirsin sadece merak ettim.
ben:benim o arkdaşım varya selim kırmızı olan. o olmadan hiç bir yere gitmem ben ayıp olur kardeşim dedim.
megan:çok özür dilerim onu unutmuşum oda gelebilir tabiki. anlaştıkmı geliyormusun?
ben:evet geliyorum ama şunu söylemem gerek ben daha önce hiç böyle ortamlara girmedim arkadaşımda öyle bizi rezil etmezsiniz değilmi ?
megan:kesinlikle hayır siz yeterki gelin

tamam dedim ayrıldık ordan

beyler akşam devam ediyimmi ha bana müsade verseniz ellerim mahvoldu yemin ediyorum

tamam geldim canım panpalarım 2 dkya yazmaya başlıyorum

Yurda döndüm direk bizim selimin odaya daldım
ben:kalk lan ne bu hayvan gibi uzamışsın kalk hazırlanacaz davet var
selim:ya kardeşim akşam akşam benle kafamı buluyon ya git başkalarıyla uğraş.
ben:lan oğlum ciddiyim valla lan hemde havuz partisi
selim:kardeşim seni ne kadar çok sevdiğimi bilirsin ama böyle beni kafaya alman zoruma gitmiyo değil.
ben:lan oğlum ciddiyim lan yengen davet etti.
selim: yenge ? lan bi git olm başımdan ya . dur lan dur yoksa kızı ayarladınmı lan aboo hayırlı olsun kardeşim ya
ben: ne ayarlaması olm ya onun zamanı var ama şimdi kalk hazırlan partiye gidiyoruz meganın doğum günüymüş.
selim:harbimi lan ? iyimiş knka tamam ben hazırlanıyorum sen de hazırlan
ben:yok öyle bir şey gel benle
selim:nereye lan
ben:benim odaya olm lan nereye hadi yürü
selim:ne yapacaz la senin odada
ben:olm uzatma gel işte

selim: niye geldik buraya kardeşim ya
ben:al giy bi şu ayakkabıyı
selim:ya kardeşim olmuyor bak bende var ayakkabı sen takma kafana
ben:bak kardeşim burdaki tek arkadaşım sensin senden başkada tanıdığım yok zaten ben eşyalarımı seninle paylaşmayacaksam kiminle paylaşacam demi
selim:ama bu yaptığın beni aşşağılamak kardeşim
ben:ne aşşağılaması lan kardeşimsin olm sen benim al giy şimdi şunu uzatma benimde kafamı bozma

selim:tamam lan uzatma ver bi
ben:oldu mu ?
selim:oldu heralde
ben:güzel. al birde pantolunu dene.
selim:çıkarıyım istiyorsan
ben:seni yemin ederim öldürürüm. al giy şunu gel işte

gitti denemeye bu muallak bende kendime birşeyler bakıyorum nede olsa yakışıklı olmak lazım bugün ortamı giriyoruz lan boru değil birde üstüne benim meganı göreceğiz

bende giydim bişeyler bizim selim geldi .
selim:tamam knka pantolonda ayakkabıda oldu. bende bir tişört var onu giyip gelirim.
ben:tut şunu bu gece tişört yok gömlek giyeceğiz. al şu saatide tamamdır hadi giy şunları çıkalım.
selim:sen varya adamsın ha biliyon dimi lan
ben: tamam uzatma hadi yürü git giyin gel.

buda giyindi çıktık dışarıya gidecez meganın evine doğru. başladık yürümeye son anda bizim selim aniden kafama vurdu.
ben:ne oluyoruz lan ne vuruyon olm
selim:lan oğlum bugün o kızın doğum günü değil mi?
ben:he doğum günü de ne vuruyon kafama lan
selim:olm hediye almadık lan
ben:hasgibtir aynen lan olm ne yapacaz
selim:ya olm senin bu kadar düşüncesiz olduğunu hiç zannetmezim
ben:tamam lan hemen aşşağılama beni bakacaz çaresine yürü buluruz sağda solda bişeyler

beyler sizden çok özür dileyerek bu yazıyı yazmak zorunda olduğumu bildirmeliyim sizi ne kadar bırakmak istemesemde daha şimdi amcam geldi halı saha maçı var yarım saate hazı ol diye ne kadar ititraz etsemde kabul etmedi son bir iki part yazabilirm devdıbına zamanım yetmez bu olay daha çok uzun beyler sizden ricam bana bugünlük saygı göstermeniz hatta şimdi bidaha aradı benim hemen çıkmam gerekiyo sizin affınıza sığınıyorum bu yorumu takip edin sabahın 9 nda kalkıp bitireceğim yarın akşama kadar okuyp bitirirsiniz hepinizden tekrar tekrar özür dilerim lütfen beni affedin ) :

affedin beyler gerçekten acill ne olur lan yarın sabah girin bitmezse serkan bana silik atsın lütfen

özür dilerim ben çıkıyorum sizide çok seviyorum allaha emante olun ne kadar üzgün olduğumu anlatmam bilr ilk kez bu kadar insanın beni dinlediğini görmüşken

beyler geldim ama gecikme için özür dilerim dün geceki yorgunlukla alarm kurmayı unutmuşum.
hızı 2 katına çıkararak 1 2 dk ne olmu ne bitmiş diye bakıp sonra başlayacağım.

yolda bir çiçekçiye rastladık.
ben:aha buldum knka çiçek alsam olurmu lan
selim:ya olm kafamı buluyon benle ya hediye diyorum hediye. sen çiçcek alıp gidelim diyorsun.
ben:tamamda olmne bulucaz bu saate akşam oldu baksana
selim:var aklımda birşeyler seni yürümüne devam et
ben:olm sana güveniyorum beni yüz üstü bırakma bak
selim:tamam olm sakin ol aklımda müthiş birşey var.

bende buna güvendim o an tabi tek arkadaşım ne yapacam başka kime güveneceğim ki zaten.

yürüdük yürüdük en sonunda bir kırtasiyenin önüne geldik.
selim:dur sen burda knka ben 2 dkya geliyorum
ben:ya olm ne yapacaz kıza kitap mı alacağız dalga mı geçiyorsun ?
selim:olm bi kerede beni dinle lan vallaha bak güven bana çok güzel olacak.
ben:tamam hadi bekliyorum.

bu girdi kırtasiyeye izlediğim kadarıyla bir defter aldı eski birşeydi hani şöyle hatıra defterleri olurya küçük olanlardan ondan işte.
sonra eline bir kalem aldı bişeyler yazdı üstüne.
1 dk sonra yanıma geldi hadi gidelim dedi
ben:olm ver bi şu elindekini ne yazdın üstüne. lan olm bide kaplamışsın üstünü ya sanki çok pahalı birşey almışsın gibi.
selim:beni dinle kardeşim çok güzel birşey bu güven bana.

bende buna güvenerek yürümeye devam ettim.

evin önüne vardığımızda kapıda megan vardı o akşam müthiş giyinmişti. aynı bir melek vallaha bak bembeyaz bir elbise giymişti. saçlaranı hem toplamış hemde açmıştı.
vallaha yalan söylemeyim o an o saçları gördükten sonra aklıma gelen ilk soru:
allah bilir şu saçını yaptırmak için kaç para vermişti ? ,
ne kadar patavatsızça dimi ama insan o akılla ne yapacağını bilemiyor tamam geçeyim buraları.

kapıdan girerken megan karşıladı bizi
megan:hoşgeldiniz sizi burda gördüğüme ne kadar sevindim anlatamam.
ben:davetin için gerçekten teşşekür ederim. daha bir gündür beni tanıyorsun ve böyle bir yerde düzenlediğin doğum günü partine davet ettin.
megan:sezgi diyelim hangi insanın güvenip güvenilmeyeceğini rahatça tahmin edebilirm. dedi gülerek.

bende gülümsedim tam gözlerinin içine bakarak.

megan:çok pardon ben sizi kapıda beklettim özür dilerim. buyrun içeriye geçin ben diğer misafirleri karşıladıktan sonra geliyorum.

bende tamam dedim içeriye girdik.

içerdeki insalardan farklıydık onu girer girmez farkketik zaten. nedenmi: çünkü elemanların nerdeyse hepsi takım elbise , smokin vs vs . giymişti.
biz ise gezmeye gider gibi gelmiştik.

neyse zaten kimse bizi dışlayacak gibi bakmıyordu aksine hepsi sevecen dost canlısı gibi davranıyordu.
iyi insanlardı belli ama elemanın tekine kafayı fena takmıştım orda hani beni elliye katlayacak kadar yakışıklı olan varya. nedeninide hemen anlatayım bu eleman benim meganın yanından ayrılmıyordu.
hatta kapıda oda bizi karşıladı. meganın sevgilisiymiş gibi gözüküyordu uzaktan.

içimden ben bu adamı döverim diyordum. ama dövemezdim beyler şunuda söyleyim adamdaki kaslar la bizim selimdeki yağ oranı aynı öyle düşünün bu adam bize yeri öptürür.

tamam geçelim bu adamı .

içeriye girdik bir masaya geçtik. sağolsunlar hiç yabancılık çektirtmediler beklediğimden çok farklılardı ben bunlar züppedir muallakdir havalıdır derdimde nerdeyse hiçbiri öyle bir insan değildi.

bizde bir masanın etrafına geçtin .

beyler yalanım varsa ne oluyim karşıdaki masada 2 tane taş gibi hatun bize bakarak gülüyorlardı.
bende bizimle dalga geçiyorlar diye kafamı hiç o tarafa bile çevirmemiştim. selim zaten çeviremezdi korkağın tekiydi o bu konularda.

neyse biz etrafı izlemeye devam ederken benim megan geldi.
megan:ee nasılsınız iyi gidiyormu. beğendinizmi.
ben:çok hoş bir yer beklediğimden çok farklı burdaki insanlar.
megan: nasıl ? hafif gülümseyerek
ben:keşke bize buraya gelmeden deseydin takım elbise giyileceğinide hazırlıklı gelseydik. baksana etrafa hepsi takım elbiseli ama biz değiliz.
megan:bunun bir nedeni var. (bu arada yine gülümsüyor beyler. ben zaten onun yüzünü görünce iptal oluyorum gülümseyince kalpten gidecek gibi hissediyorum lan)

ben:hadi ya neymiş nedeni ?

beyler klavyem biraz küçük canınızı yiyim biraz sabır gösterin de bende rahatça yazayım.

megan: çünkü siz gerçekten farklısınız.
ben:kötü anlamdamı ?
megan:kesinlikle hayır. aksine iyi anlamda.
ben:bak merak ettim şimdi öğrenebilirmiyim iyi anlamda olan nedeni.
megan:bugün neyi farkettim biliyormusun.
ben:neyi ?
megan:insanların sadece kendini düşünmeye bileceklerini öğrendim.
ben:nasıl yani anlamadım tam olarak.
megan:hani bugün hoca seni ayağa kaldırdı ya senin hiç suçun yokken
ben:evet
megan:bilmem farkettin mi ama arkadaki benimle asıl konuşan çocuk hocanın otur demesiyle oturdu. hocam ben konuştum falan gibi hiç bir cümle kurmadı.
ben:ha o konu tamam ya unutalım o konuyu küçük birşey zaten.
megan:hayır değil . daha önce senin gibi bir insanı gerçekten tanımadım. sen farklısın onlardan kendinin değil başkalarının mutlu olmasanı istiyorsun.
ben:şu duygusallık bana göre pek değilde konuyu değiştirsek olurmu ?
megan: olur tabiki. ama şunu da söylemek isterim bugün beni kurtarmak için uydurduğun yalanlar çok akıllıcaydı.
ben:sen şimdi bana yalancı mı diyorsun ? (gülerek)

megan:hayır o anlamda değil. ya nasıl diyeyim çok havalıydı o yaptıkların.
ben:senden bu sefer rica ediyorum. şu konuyu kapatalım mı ?
megan:tamam kapatalım.

bir 30 saniye boyunca etrafı izledik. neden izlediğimide hiç bilmiyorum. sanki etrafata tanıdık birilerini görecem de gidip selam verecem.
o sıra farkettim bizim selim yanımızdan ayrılmış gitmiş pusmuş yine bir köşeye. o an ne kadar üzüldüğümü anlatamam. hemen yanına gittim.

ben:kardeşim ne yapıyorsun burda ?
selim:oturuyorum kardeşim ama farkettim bak kız seninle konuşurken gözlerinin içi gülüyordu.
ben:bırak şimdi kızı sen niye böyle köşeye çekildin olm kalk hadi biraz eğlenelim kaç kere böyle ortamlara girecez.
selim: aslında biliyormusun tamam kalk hadi.
ben:ha şöyle kardeşim ya kalk eğlenelim biraz ne bu böyle.
selim:seninki yine geldi kardeşim.