/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 26.
    +13
    part 16

    Sibelle mesajlaştık biraz. Ben biraz daha sahiplendiğimi düşünmeye başlıyordum sanki. Ama kalbimin en derininde Esraya ayrılmış olan yanım ağrıyordu. Bir kendini bilmezlik, kendine yetememezlik sarmıştı etrafımı. O an tanımadığım bir numaradan mesaj geldi.

    " senin ben insanlığını gibeyim."

    Sadece bu kadar. Şaşırdım. Tanımadığım bir insandan bu saatte böyle bir mesaj gelmesi ürküttü beni. Az sonra öğrendim. Bu Esraydı. Numaramı Sibelden almıştı. Hem bir zamanlar deli gibi aşık olduğum ama şuan ne halt yiyipte ayrı kaldığım Esram. Birde sadece kirli oyunlarıma alet olan Sibel. ikisiyle birden yazışıyordum şuan. Sibele sevgili rolü oynarken Esrayı kopartmamaya çalışıyorudum kendimden. Alttan alıyordum sürekli. ikisi aynı odada kaliyolarmış. Şuan ikisi belki de benim onlara ne yazdığımdan habersiz. Sibel Esraya yazdığımdan habersiz. Esra Sibelle yazıştıklarımızdan habersiz.

    Gece geç vakitlere kadar sürdü yazışmalarımız. Diğer gün aslında aksam gidecektik ismail abiye ama gündüz tekrar aradı işi çıkmış sabah gelebilir misiniz diye sordu. Gidebilecegimizi söyledik. Sabah kalvalti yaptiktan sonra ismail abiye gitmek üzere çıktık. Eve gelince ismail abi açtı kapıyı. Evi zaten daha önce görmüştük ama bize birakacağı eşyalari gösterecekti.

    Salonda bir kaç kişi vardı. Salona geçtik sonra bizde. icerdekilerle taniştirdi bizi. Eşi, küçük kızı ve bizim yeni komşumuz Kader abla.
    ···
    1. 1.
      +2
      Kader ablayi gibtin dimi dogru soyle
      ···
  2. 27.
    +12
    Beyler isten çıkıyorum şimdi. Eve geçip birşeyler atıştırıp seri yazmaya başlıyorum. Çok sürmez.

    edit: hala inanmayanlar kader ablanın memelerine 5 posta attıktan sonra daha yok mu? daha yok mu? diye inleyecekler.
    ···
    1. 1.
      0
      Rez rez rez rez.Şerefsiz kışkırtıyor birde :D
      ···
    2. 2.
      +1
      Kader abla. ilginç...
      ···
  3. 28.
    +11
    part 17

    Biz tanışma faslı bittikten sonra gelen çayları yudumlamaya başladık. ismail abi bize bırakacağı eşyalari gösterdi. Bize lazim olacak herşey vardi evde. Kirayi filanda konuşup anlastiktan sonra ciktik evden. Çıkmadan Kader ablanın bir ikazı vardı. Yan dairede oturuyordu o da. Sessiz olmamız gerekiyormuş. Şırpıntının tekiydi o da çok geçmeden öğrenecektik.

    Evi tutmuş olmanın verdiği rehavetle okula gittik. Öğleden sonra iki ders vardı. Sabah derslerini kaçırmıştık. Yemek saatine de vardı biraz daha. Ben Esra'ya mesaj attım:

    'nerdesin? orta bahçeye gel.'

    Sadık ve Resule Esrayla buluşacağımızı söyledim. Onlar yemekhanenin oradaki çardaklara geçeceklerini söylediler. Esradan mesaj yok. Aradım. Açtı.

    Esra: Efendim Manco

    - orta bahçeye gelebilir misin?

    Esra: hayır gelemem.

    - nerdesin? ben oraya geliyorum.

    Esra: işim var biraz.

    başka birşey demeden kapadım telefonu. Fakülteye doğru yürüdüm hızlı adımlarla. Kantine yöneldim hemen. Kantin her zamanki gibi kalabalıktı. Esrayı aradı gözlerim. Baktım köşede yavşagın biriyle oturuyor bu. Uçtum yanlarına.

    - Esra gelir misin 2 dk

    Esra: oturuyoruz görmüyor musun?

    Esranın yanında onların beraber takıldığı gruptan Serhat vardı.

    Serhat: ne oluyor lan?

    - seni ilgilendirmez. Esra gel iki dakika.

    Esra kötü şeyler yaşanmasın diye kalktı, geldi benimle.
    ···
    1. 1.
      +4
      sanki hikayeyi tsi yaziyo mk. onda da bi tane bin vardi o da serhatti
      (bkz: nasıl bin oldum anlatıyorum)
      ···
  4. 29.
    +9 -1
    part 18

    Seri adımlarla dışarı çıktık Esrayla. Serhatta arkamızdan kalktı geldi. Sen gelme dedim ona.

    Esra: Serhat bizi yalnız bırakır mısın?

    Esrayı alıp orta bahçeye gotürdüm. Burası biraz daha sessiz sakindi. Esra kızmıştı baya

    Esra: ne oluyor amk. zorbalığamı başladın şimdi de? yaptıkların yetmezmiş gibi

    - lan sen bana az mı yaptın da şimdi bunlara laf ediyorsun. kaç zaman peşinden koşturdun beni. Ne için ha? Kim için?

    Esra: Sibel için. Çünkü arkadaşımı arkasından vuramazdım. Bende seninle olmak istesem de bu olamazdı. Arada Sibel kalacaktı hep. Hem ne güzel anlaşıyorsunuz. Sevgili oldunuz baksana iki günde.

    - Senin yerini hiç bir şey, hiçbir kimse dolduramaz.

    Esra: kes yalanı. Benim bunları yiyeceğimi sanma.

    Sinir katsayısı çok artmıştı. Elimi eline uzattım. Çekti elini, itti beni. Bir daha uzattım ve tuttum bu sefer. Çekmek istesede izin vermedim.

    Esra: Neden zor olanı seçiyorsun?

    - Zor değil imkansız oldun hep. Öyle hissettirdin. Şimdi elin elimde. Ama hala uzaktasın, belki de benim olmadığım bir coğrafyada. Al o coğrafyanı da gel. Gel de kurul iklimime.
    ···
    1. 1.
      +69
      Gol do korol oklomomo
      ···
      1. 1.
        +6
        Ahahhahahshdjajjaajajdjajhahajaj ne guldum ya ahah
        ···
      2. 2.
        +1 -5
        çıkarayımda konuş.
        ···
  5. 30.
    +10 -1
    part 19

    Esra yumuşamıştı biraz. Elini daha serbest bıraktı elimin içinde. Karşıdan Sibel geçiyordu.

    Esra: bak sevgilin geçiyo. Koş yetiş.

    Ben Esrayı ağaçların sık olduğu tarafa çektim. Şansa çok az öğrenci vardı orta bahçede. Zaten geneli gizli gizli öpüşmek ellesmek için gelirdi buraya.

    Esra: ne yapiyorsun ya? Gitsene sevgilinin yanına.

    duvar dibinde bir bank vardı. Oraya kadar gittik. Oturttum oraya Esrayı. Heyecandan susmuştu şimdi. Ağaçlar ve kamelyalar gölgelemişti burayı. Biraz ıssız bir banktı. Birşey demedim. Elimdeki elini öptüm. Biraz daha çektim kendime. Hemen teslim olmadı.

    Esra: Bunu yapamayız.

    Boynundan öptüm. Ağzımı geniş geniş açıp içime cekiyordum sanki öptüğüm yerleri. Dudaklarina geldim usul usul. Hic ses yoktu. Hatta sanki bizim nefeslerimiz de kesilmişti şimdi. Pantolon ve bluz tarzı birşey giyinmişti. O benim solumdaydı ve ona daha çok dönüp sağ elimi onun bacaklarına attım. Deli gibi emiyorduk dudaklarımızı. Dili ağzımda raks ediyordu adeta. Diğer elimide boynuna atmıştım. Boynunu dolanmış ve memesini sıkıyordum hafifçe. onun elini alıp benim dalgaya zütürdüm sonra. Dalga zaten uçuşa hazırdı. sıkıp sıkıp bırakıyordu, elini sürtüyordu pantolon üzerinden. ben elimi onun düğmesine attim pantolonun düğmesini cozecektim. hemen elini attı oraya. koruyordu belki de kendini. dudaklarimiz bazen ayriliyor birbirimizin boynuna doğru kayıyordu. Elimi bir hamle daha düğmesine attım. Telefonu çaldı.

    -açma lütfen.

    arayan Sibeldi. açtı

    Sibel: seni arıyorum sabahtan. Nerdesin Esra?

    Esra: Yemekhaneye geçiyorum.

    Esra kalktı yanımdan.

    Esra: sevgilin bekliyor hadi gidelim.
    ···
    1. 1.
      +36 -3
      insan sevdiği kızla - daha ortada bi tak da yok - o kadar yiyişemez kardeşim. Bi utanır yani. Ben hayallerimde bile dokunamıyorum.
      ···
    2. 2.
      +2 -3
      vayy be byle insanlar kaldımı be ! demiycem mk atpı tutma ordan sen her kimsen hayallerinde ferre yıldızlarına taşçıkarırsın mk bu durum farklı hey yavrum hey dokunamıyomuş asdfgf
      ···
    3. 3.
      0
      oyle deme be panpa bende agibken boyleydim aq hayallerimde dudaktan oteye gidemezdim aq
      ···
    4. diğerleri 1
  6. 31.
    +4
    Eve geldim beyler şimdi. Üzerimi değiseyim birşeyler yiyeyim devam etcem. Bugün çalışmama rağmen 20 part attım. Bir o kadar daha yazarım.
    ···
  7. 32.
    +11
    part 20

    Esrayla üstümüze başımıza biraz çeki düzen verdik ve ciktik olduğumuz yerden. Ses çıkmıyordu ikimizdende. Yemekhaneye doğru yurüyorduk. Sibel fakültenin kapısından bizi gördü. Yanında bizim sınıftan Aysel vardı. Sibelin genellikle takıldığı arkadaşlarından biriydi Aysel. Benimde az çok muhabbetim vardı. Selamlaştık.

    Sibel: nerden geliyorsunuz böyle?

    Esra: Az ilerde karşılaştık.

    - hadi gidelim.

    Yemekhaneye doğru gidiyorduk hep beraber. Sadık ve Resulda bizi bekliyordu. Sadık Aysele yanıktı açıkçası biraz ama pek belli etmezdi. Yalnızca bir keresinde ağzından kaçırmıştı. Sonrasında toparlamaya çalışmış olsa da biz anlayacağımızı anlamıştık. Sadık ve Resulun yanina gittiğimizde onlar evle ilgili konuşuyorlardı. Bizi görüp sustular.

    Sibel: ne evinden bahsediyorsunuz siz?

    Resul: eve çıkıyoruz ya. Manco söylemedi mi sana?

    Sibel: Yoo.. Canım bana bahsetmedin?

    Esra canının amk. der gibi bir bakış attı bana. Göz göze geldik. Biraz daha sinir etmek istiyordum Esrayı.

    - Evet bebeğim doğru. Eve cikiyoruz biz. Anlatirim sana.
    ···
  8. 33.
    +14
    part 21

    Sibel elini uzattı. Tuttum. Ama isteksizdim biraz. Nedenini bilmediğim bir isteksizlik! Elimi daha sıkı tuttu. Sahiplenirmişcesine beni. Doğru mu yapıyordum bilmiyorum ama Esranın bakışlarını görünce daha ağrını yapasım geliyordu.

    Hep beraber gidip yemek yedik. Güle eğlene bazı şeylerden bahsettik. Sadık Aysele yaranmak için midir nedir bilmem espri üzerine espri yapıyordu. Sadıkta Resulde sağlam adanlardı çok şükür. En azından sırtımı dayayacağım bir iki kişi olduğunu bilmek iyi hissettiriyordu. Karşıdan Aslı diye biri geldi sınıftan oturduğumuz masaya yanaştı.

    Aslı: Ne o Sibel, Esra hic görünmüyonuz?

    Sibel: buralardayız.

    Aslı: kızım küslük yok değil mi aramizda. Hic gelmiyorsunuz iki gündür yanimiza.

    Esra: Saçmalama tabiki yok. Denk gelmemişizdir be kızım.

    Aslı: Tamam öyle olsun. Hadi afiyet olsun size. Kendinizi özletmeyin böyle.

    Aslı giderken ben Sibele döndüm.

    - niye ugramıyorsun arkadaşlarının yanına.

    Sibel: beraber takılıyoruz işte

    - olmaz. ben bir iki gündür yanindayim. Onlar yıllardır. Onları daha çok önemsemen lazım canım. Yarin ben olmasam yine onlar olacak yanında.

    Sibel başını omzuma yasladı.

    Sibel: tamam bitanem.

    Esra tebessüm etti ilk kez.
    ···
  9. 34.
    +4
    beyler misafirim geldi. Kusura bakmayın. Çok bekletmeden part atmaya calışcam ama.
    ···
    1. 1.
      +1
      la seri yazcam dedin 10 dakikada anca geldi partlar
      ···
    2. 2.
      +4
      bende bilirim iki cümle yazıp part olarak atmasını. bütünlüğü korumaya çalışıyorum sizin için. Hem şimdi geldim giyindim birşeyler atıştırdım. O arada bile yazdım amk. Şimdi de misafirim var. Gider gitmez seriye bağlicaz.
      ···
  10. 35.
    +15 -1
    part 22

    Yemek bittikten sonra kalktık hep beraber. Sibel elimi tuttu yine. Bu ikidir sanki ben kaçırıyordum elimi. Daha bağlı tutuyordu. Sadık Aysele yavşıyordu ağırdan. Benim aklım Esradaydı. Acaba ne düşünüyordu şuan? Acaba demin benimle öpüşen Esrayla simdi yanımdaki Esranın fikirleri bir miydi? Böyle bin bir düşünce fakülteye doğru yürüyorduk. Öğlen derslerine girecektik. Bir yandan ben Sibele Esrada duyacak şekilde ev meselesinin detaylarını anlatıyordum.

    Sınıfa girdik. Öyle birkaç gün geçirmiştim ki bu sınıf yabancı geliyordu sanki bana. Esra bizden ayrıldı. Serhat picinin de içinde olduğu arkadaşlarının yanına gitti oturmak üzere. Onlar Sibel ve Ayseli de bekliyormuş gibi baktılar. Sibel de gitmedi Ayselde. Biz orta sıralardan bir yer bulup oturduk. Ders boyu hic bırakmadı elimi Sibel. Elim neredeyse ders boyu onun eliyle beraber onun bacağındaydı.
    ···
    1. 1.
      +1
      Burada sanki bi tren bahçivan olmuş ve kimse sesini çıkarmamış.. Tek bende mi fantezi var aq böyle ?
      ···
  11. 36.
    +9
    part 23

    Dersten sonra ben ve Sibel onlardan ayrı çıktık. Sibele alışmışdım baya baya. Çok temiz düşünceli bir kızdı. Kimseye zararı yoktu. Geride kalan 3 sene içinde de biliyordum zaten az çok. Fakültenin önüne çıktık. Hava serindi biraz.

    Sibel: hayatım evi geçince yardıma geleyim mi bende?

    - yok güzelim gerek yokk bi kere.

    Sibel: ne bileyim temizlik olur bir şey olur? Hem Esra ve Aysel de gelir eğer çagırırsam.

    - yok güzelim o kadar curcunaya gerek yok.

    Biz muhabbet ederken Resuller de geldi yanımıza. Onların arkasından Esra ve arkadaşları da çıktı az sonra. Esranın yanında Serhat pici de vardı. Yanımızda durdular. Serhat lavuğu biraz artist bir çocuktu. Havalıydı.

    Serhat: Sibel hic gelmiyon yanımıza?

    Sibel: Olur mu öyle şey geliyorum tabi.

    Serhat: bilmem hani dışardaki pirince gidip eldeki bulgurdan olma yani.

    - ne demek istiyorsun lan?

    Serhat: Seninle konuşan mı var?

    der demez Resul arkadan bir tane geçirdi Serhat lavuğuna. Serhat biraz sendeledi. Kendine geldi sonra. Bana doğru bir adım attı, tam vurmaya çalışacaktı ki kafayı koydum pice. Sibel bağırıyordu arkamdan bir yandan da çekmeye calışıyordu beni. Esra karşıdan gelmiş ittiriyordu beni. Onlardan başka biri çıkıp birşey demedi zaten. Serhatı yerden kaldırdılar. Serhat kaşını tutuyordu.

    Serhat: göreceksiniz..

    Sibelin elini tuttum. Şimdi daha sahiplenmişcesine, şimdi daha benimmişcesine, daha benmişcesine.. O bıraktı bir an elimi. Korktum. Serhata doğru iki adım attı.

    Sibel: adam değilsin Serhat.

    Aslı: nereye Sibel?

    Sibel: gidelim sevgilim..
    ···
    1. 1.
      0
      Serhat: Göreceksiniz...
      ···
  12. 37.
    +9 -1
    part 24

    bu olay işi tak etmişti biraz. 3 senemi harcadığım Esra daha çok uzaklaşmıştı belki de benden. En çok da bu değişmeme şaşırıyordum. Ondan bu kadar nasıl uzak kaldıgima. Ne yani şimdi bir cırpıda unutacak miydim o koca 3 yılı? Hem de yanımda daha tam anlamıyla sevmediğim bir kişi varken.

    Ben, Resul, Sadık, Sibel ve sonradan arkamızdan gelen Aysel ve hafif sohbahar yağmuru ve dökülen yapraklar. Çıktık okuldan. Otobüse binmek istemedik. Bu yağmur altında yürümek hepimize iyi gelecekti. Hepimiz stresliydik. Aysele döndüm.

    - neden bizimle geldin?

    Aysel: hiç.

    Sadık: iyiki de geldin.

    gülüştük. Resulun koluna girdim. Diğer yanimda Sibel.

    - adamın dibisin sen.

    Resul: lafımı olur kardeşim

    elini geriye çekip omzuma attı. Kral çocuktu.

    Yürürken çok daha konusamadık. Önce kızların yurduna vardık. Kızları bırakıp kendi yurdumuza gidecektik. Onlar biraz ilerledi ben ve Sibel arkada kaldık. Sadık hala yavşıyordu Aysele.

    Sibel karşımda durdu. Saçları ıslanmıştı yağmurdan.

    Sibel: bu yağmur benden sana yağıyor olsun. Her bir damla söylediğim- söylemediğim, bildiğim ve bilmediğime şahit olsun. Şahit olsun bulutlar, şahit olsun şu toprak kokusu: seni seviyorum.

    Parmak uçlarıyla biraz yükselip dudaklarımı öptü.
    ···
    1. 1.
      +56
      ve o sırada ben bu sibele bi kafa geçirdim
      ···
    2. 2.
      +1 -3
      hgfcdsxdfgh :D dfghkjh ne gildüm mk dassadfagfagfagdas
      ···
    3. 3.
      0
      ksadshnadsas ulan ya
      ···
    4. diğerleri 1
  13. 38.
    +15 -2
    part 25

    Kızları yurtlarına bıraktıktan sonra ıslanmış bir vaziyette yurdun yolunu tuttuk bizde. Bir yandan yürüyor bir yandan sessizliğimizi sonlandırmaya çalışıyorduk. aklıma zarifoğlunun bir şiiri geldi. Sibele yazmak istedim. yazdım sonra;

    'sensiz bu sessizlikte deliler gibiyim.'

    Sibele haksızlık mı ediyordum bilmiyorum. Daha çok alışmaya başlamıştım onu hissedebiliyordum. Esrayı kıskandırmak isterken nerelere gelmiştik. Ya Sibelin bunları Esrayı kıskandırmak için yaptığımdan haberi olursa? Ne olacaktı acaba? Tepkisi ne olurdu? Çok sonradan öğrenecekti.

    Sibelden mesaj geldi;

    'hiç bitme olur mu yüreğimin zarif tılsımı?'
    ···
    1. 1.
      +27
      Yüreğimin zarif tılsımı ne lan ?
      Gavat olduğunu burda öğrendin sanırım.
      ···
  14. 39.
    +3
    beyler bu son 5-6 partı misafire rağmen attım çok beklemeyin diye. Adama ayıp oluyor. Az ilgileneyim. Gider gitmez yardırıyoruz.
    ···
  15. 40.
    +13
    parti 26

    Yurda geldik. Resul ismail abiyi aradı yurda girerken. ismail abi yarın gelip yerlesebilirsiniz diyordu. O ailesiyle bu akşam çıkıyordu evden. Çok sevindik bu habere. Biz daha geç olur diye beklerken bu kadar erken olması hoşumuza gitti. Yurttan ayrılmak için gereken islemleri yarın halleder cıkardık. Ailemi aradım haber verdim. Zaten sağolsunlar hic engel olmadılar bu zamana kadar. Sen bilirsin dediler yine. Babama göre ben yanlış adım atmazdım.

    Sadık odasına gitti. Ben ve Resulde kendi odamıza. Telefonuma mesaj geldi. Esra göndermişti mesajı;

    'mutlu olamayacaksın, bil.'

    Resul: Ayhanı da alalım mı eve?

    - ne gerek var kardeşim?

    Resul: Sadığa söylenişte

    - Gerek yok kardeşim. Anlaşamayız.

    Resul: tamam kanka

    Bende evin heyecani vardı şimdiden. Aklım diğer türlü karmakarışıktı. Ama çözümü vardı illaki herşeyin.
    ···
  16. 41.
    +13
    part 27

    Zor bela uyumayı başardım. Sabah olduğunda daha farklı uyandım sanki, daha umutlu. Dünden kalma yağmurun toprağı cilasıyla avuşturdum gözlerimi. Resulde uyanmıştı. Sadığı aradım o da uyandı. Kalkıp hazırlanıp çıktık. Kahvaltıyı dışarda yapacaktık. Sibeli aradım.

    - bebeğim günaydın. uyuyomusun hala?

    Sibel: Yok sevgilim uyanmıştım bile.

    - kahvaltıya gitcez biz gelmek ister misin?

    Sibel: gelirim hayatım

    Sadık: Ayseli de getirsin

    - duydun mu? Ayseli de al gel. Biz Limonun oradaki kahvaltı salonuna gidiyoruz. Sizde oraya geçin. Geç kalmayın olur mu?

    Sibel: olur sevgilim. Aysele söyleyim ben sonra hemen çıkalım.

    - tamam. görüşürüz.

    Sibel: görüşürüz.

    Biz kızlar biraz gecikir düşüncesiyle evin olduğu taraftan gidelim dedik. Hem kapıcıdan anahtarı alırdık. Binaya geldik kapici dairesinin kapisini çaldı Resul. Kapı açıldı. ismail abinjn gönderdiğini söyleyip anahtarı aldık. Bizim eve çıktık sonra. Kapıyı Resul açtı içeri girdik. ismail abiler dün geceden gitmişlerdi. Adam sağolsun bi kira sözleşmesi bile imzalamadi bizimle. Sadece sözlü olarak anlaştık. Evi bize söylediği şekilde bırakmıştı. Biraz göz gezdirdikten sonra ciktik. Resul kapıyı kitlerken Kader ablanın kapısı açıldı. Kader abla kapıyı yarılamış ve vücudunun yarısı üzerindeki siyah&kırmızı sabahlıkla beraber oracıkta duruyordu. Çok ateşli bakıyordu şuan.

    Kader: Gençler hayırdır yerleştiniz mi?

    Resul: yok ablacım daha yerleşmedik. Bakmaya geldik sadece.

    Kader: tamam. bir ihtiyacınız olursa ben burdayım tamam mı? çekinmeyin.

    Resul: olur abla teşekkürler.

    Kader: ama ses yapmayın olur mu gençler?

    Resul: dikkat ederiz abla.

    Kader abla kapiyi kapayıp içeri girdi.

    Sadık: kadın yanıyor beyler. giber bu bizi.
    ···
  17. 42.
    +13
    part 28

    Binadan çıktık ve kahvaltı salonuna yürümeye devam ettik. Kahvaltı salonuna vardığımızda Sibel ve Aysel henüz gelmişlerdi.

    Sibel: nerdesiniz bitanem? Allahtan daha önce çıktınız bizden.

    - Eve baktık bebeğim. Ondan dolayı geciktik.

    Oturduk. Ayselin geldiğini gören Sadık zevkten 4 köşeydi. muallaklik damarı tutuyordu yine kıza yaranacam diye. Kahvaltımızı yaptık. Bugün ders yoktu.

    - Gezmeye gidelim mi?

    Sibel: nereye mesela?

    - farketmez. siz söyleyin.

    Sadık: pikniğe mi gitsek?

    Resul: olabilir.

    Aysel: bana uyar.

    En son ben ve Sibelde piknikte uzlaşınca kahvaltıdan sonra çarşıya indik. Zaten gideceğimiz yerde mangal semaver vardı. kiralanıyordu. Sadece et, sebze, çerez, vb vb alınsa yeterli olacaktı. Biraz alışveriş yapıp piknik alanina giden otobüse bindik. indiğimiz yerde güzel gölgelik bir yer bulduk. Dun yağan yağmur biraz nemlendirmiş olsa bile şuan çok güzeldi burası. Hafta içi olduğu için de çok kalabalık olmazdı. Piknik alanının aşağı kısmına doğru göl vardı.

    Sibel: göle yürüyelim mi?

    - olur güzelim.
    ···
  18. 43.
    +11
    part 29

    Sibel elimi tuttu. Göle doğru yürüyorduk ağaçların arasindan. Çok az insan vardı. Kıyafetlerinden anlaşıldığı kadarıyla buranin çalışanlarıydı bunlarda. Serinlikle sıcak arası bir hava, dünden ıslanmış çamlar, üstü ıslak altı kuru kozalaklar, birkaç çalışan, Sibel, aklımdaki Esra düşüncesi, ben, göl yolu..

    Sibel: beni gerçekten seveceksin değil mi?

    - o nasıl söz Sibel? seviyorum zaten

    Sibel: yalan söyleyemiyorsun Manco.

    sustum. başka birşey demedim. Göle gelmiştik. göl kenarı çimenlikti hep. Sibel çimenlere uzandı.

    - ne yapıyorsun ya ıslak hep oralar.

    Sibel: sende gelir misin?

    uzandım Sibelin yanına. Bu kız bana hiç alışkın olmadığım şeyler yaptırıyordu. Onun dediği gibi; gercekten sevmeye başlıyordum belki de.
    ···
  19. 44.
    +10
    part 30

    Sibel uzanmış halde yuvarlanıyordu çimlerde. Ben kıpırdamıyordum. Ellerimi başımın altına koydum göğe bakınıyordum. Sibel yuvarlana yuvarlana bir bana çarpıp bir uzaklaşıyordu.Ben gülerek;

    - akıllı ol

    Sibel: ne olurmuş ha?

    - karışmam sonra

    Sibelde gülüyordu bir yandan. Yuvarlanarak bir daha çarptı bana. Ani bir hareketle tuttum Sibeli.O sırt üstü uzanmısken üzerine doğru döndüm bende. Burnumuz birbirine değiyordu.

    - öperim yoksa.

    Sibel: ne bekliyosun o zaman?

    Yuvarlanmaktan nefes nefese kalmıştı Sibel. ikidebir bana çarpmasından dolayı benim dalgada da hareketlenmeler olmuştu. Bunu farketmisti sanırım ama yapacak bisey yoktu. Öpmeye başladım. En çokta saçlarının dibinden öpüyordum. Ellerini belimde buluşturdu. Ardından elleri omuzlarıma doğru çıkıyordu sonrasında saçlarımla buluşuyordu. Dakikalarca öpüştük böyle. Kulağima fısıldadı.

    + şimdi daha fazla seviyorsun.
    ···
  20. 45.
    +9
    part 31

    Kalktık. Nedense daha ilerisi için cesaret bulamamıştım kendimde. Belki böyle olması daha iyi olmuştu. Islanmıştık ikimizde. ben gülüyordum alttan alttan.

    - bizi seviştik sanacaklar.

    Sibel: sevişmedik mi?

    - seviştik.

    Sibelde sırıtıyordu alttan alttan. Ciddileşti sonra birden.

    Sibel: hic bitme. eksilme hiçbir yanımdan. hicbir tarafımdan gitme.

    Durduk olduğumuz yerde. Omuzlarından tuttum Sibeli. Burnundan öptüm.

    - gitmem. hiç.
    ···
    1. 1.
      +1
      Devam etcende görecez daaa
      ···
    2. 2.
      0
      Devam...
      ···