/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +81 -26
    okuyan çıkar diye anlatıyorum. birazdan yazmaya başlıyorum binler

    edit: yalanına sokuyumcular için hikaye sonunda caps/ler gelecektir.
    ···
  2. 2.
    +18 -1
    part 1

    Çok değil iki sene öncesiydi daha. Üniversite son sınıf. Ailemden ayrılıp bin bir umutla geldiğim anadolunun köhne bir vilayeti. istemediğim bir bölüm ve istemediğim ama mecburen yaşadığım bir şehir. ( belki ilerde ifşa ederim ) buradaki ilk 3 yıl biraz sıkıntılı, biraz durguna yakın geçmişti benim için. Bir kızın yoluna müptela olup hiçbir şey yaşayamamıştım nerdeyse koca 3 yıl. Aşk'ı buldum sanmış ama her adımımda bu aşk bir kez daha kursağımda kalmıştı. Ama bu son yıl çok farklıydı. Aşmıştım kendimi. Heba etmiştim resmen diğer 3 yılı bir hiç uğruna.

    Güz dönemiydi. Gözlerimiz farklı bakıyordu, farkında olarak görüyordu. kalp atışımız bile değişmişti sanki. Olacakların habercisiydi miydi bunlar. kim bilir?
    ···
    1. 1.
      +32
      Pardon bayım kusura bakmazsanız müsaadenizle bişey sorabilirmiyim ?
      ···
    2. 2.
      +58 -6
      siz gavat mısınız ?
      ···
    3. 3.
      0
      Izmirli misin onu soyle ona gore devam edecem
      ···
      1. 1.
        +1
        Değilim.
        ···
      2. 2.
        -1
        Birakiyorum gavat olamazsin sen dagilin gencler
        ···
      3. diğerleri 0
    4. diğerleri 1
  3. 3.
    +10 -4
    part 2

    lk 3 yıl sevmeden istemeden gelmiştim bu üniversiteye dediğim gibi. Beni bu ile, bu okula bağlayan sadece platonik aşkım esraydı. 3 yıldır sevmeme rağmen net bir şekilde açılamamıştım Esraya. Sadece içimde yaşamıştım her ne varsa. Ama artık dersimi almıştım. Ve son sınıfta voleyi vuracaktım. Beni bu kadar bağlaması ve sonrasında gelişen farklı olaylar son yılımızı güzel kılacaktı bir bakıma.

    Son sınıfın ilk dönemin başlarıydi. Tatilde biraz bakabilmistim kendime. taş gibi vücut yapmıştım. Bunu nasıl kullanacağımı da iyi biliyordum. 80 kişilik sınıfta kendimize göre bir grubumuz vardı. Beraber gelir gider dışarda da beraber takılıyorduk. Esra bizim grupta değildi. Ama biraz çaba sarfedip kendi grubumuza çekebilmiştim onu.
    ···
  4. 4.
    +11 -2
    part 3

    ilk 3 yılımdan ve Esrayla olan platonik muhabbetimden bahsetmeyeceğim beyler. Gerekte yok zaten. Sadece süründüm biraz yada süründürüldüm.

    Son yıl başlarken net bir şekilde karşısına geçip açılmayı düşünüyordum. Hep aklımın bir yanını kemiriyordu bu. Bunu yapacaktım. En azından 3 yıllık bu esaret bitmeliydi. Çok derine inmiyorum beyler.

    Bir gün kantindeyiz arkadaşlarla. Çay simit vb. kahvaltı yapıyoruz. Kantinimiz oldukça büyük zaten. Karşıda uzakta bir yerde Esra oturuyor arkadaşı Sibelle beraber. Bizim arkadaşlar biliyorlar tabi Esraya karşı olan hislerimi.

    -yetmez mi artık be manco çektiğin.

    + ne çekmişim Kanka

    - şu Esradan bahsediyorum. yetmezmi artık. bi son bulsun artık bu. git konuş adam gibi.

    + gitmedim mi Resul. kaç kere gittim hem de

    - bu sefer net konuş kardeşim. çok net.

    Resul hakliydi. daha önce de gitsem bile net konuşamadik hic. Doğru dedim bu daha çok devam etmesin. Kalktim yerimden. Yaklaştım onlara. Sibel çay içiyordu Esranın önünde notlar vardı. Sibel beni görünce toparlandı biraz. Esra gördü beni ama hiç oralı olmadı.

    Sibel: gel manco otur.

    + yok rahatsız etmicem. Esra 2. dk konuşabilir miyiz?

    Esra: otur konuşalım

    + hayır dışarda konuşalım 2 dk

    Esra: otur manco burada konuşalım. Sibelden gizlim saklım yok.

    baktım kalkacak gibi değil kolundan tuttum.

    +Esra gel benimle

    Sibel: kızım çık işte iki dakika

    Esra kalktı. dışarı çıktık.
    ···
    1. 1.
      +5
      neden 5.boyut dizisindeki adamlar gibi konuşuyorsunuz?
      ···
      1. 1.
        -1
        panpa yazdıgına gulup bir yandan da şukunu verıyorum ama kimsenin bişey yazmadıgını gorunce yuzumdeki gulumseme kayboldu bi an komik değil mi acaba diye dusundum

        edit : ama gene de verdim şukunu panpa
        ···
  5. 5.
    +11
    part 4

    Dışarı çıktığımızda gözlerimle müsait bir yer aradım. Esra demin tuttuğum kolunu ovuşturuyordu. Çok sıkmıştım galiba. Bir gerginlik vardı üzerimde. Esrada baya gergindi farkettim.

    +gel şöyle geçelim.

    Gösterdiğim yere doğru yürüdük. ikimizde de çıt dahi yok yürürken. Okulun bahçesi; bir ağaç altı, az biraz gölgelik, Esra, ben. Anlatacaklarım ya da Söyleyeceklerim beynimi kemirmekte. Karşısında durdum Esra'nın. Gözlerinin içine bakıyordum gözlerimi ayırmadan. Esra o kıvırcık ve beline kadar uzanan saçlarıyla bir çocuk masumluğunda karşımdaydı. Gözlerini kaçırıyordu sürekli. Söze girdi :

    Esra: beni buraya niye getirdin manco

    + konuşmak istediğim şeyler var.

    Esra: her zamanki şeylerse gibtir et, kalsın.

    + bu sefer daha ciddi Esra.

    Esra: manco gerek yok. yorma kendini

    + kaç sene oldu biliyorsun. Gözlerimi burada seninle açtım ben. Göğsümün köşesine bir sen yazıldın. Ve söküp atamadım. Kolay değildi zaten. Sen mutlu kalabilesin diye hep uzak kalmaya çalıştım ben. Ama sırası değil artık uzak kalmanın, zamanı da değil.

    Esra: mutlu kalamadım ki hiç.

    + Esra ben seni...

    Esra: manco Sibel seni seviyo..
    ···
    1. 1.
      +9
      Adam resmen partlarıyla uplamış
      ···
  6. 6.
    +14
    devam edim mi binler? Varsa 3-4 kişi devam etcem
    ···
  7. 7.
    +6 -1
    ben yinede yazayım aumına. belki görüp okuyan olur sonra
    ···
  8. 8.
    +11
    parti 5

    - ne? ne diyorsun Esra sen?

    Esra: ve senin ondan hoşlandığını düşünüyo, ona karşı boş olmadığını..

    - Ben ona bakmadım ki hiç o şekilde. Bu nasıl olur? Esra seni seviyorum ben.

    Esranın başı öne eğikti biraz. Kızardığını hissettim gözlerinin. Bulanmıştı şimdi göz pınarları.

    Esra: bir tanımaya çalışsan çok iyi kız. Biliyorsun zaten biraz. Ben de yardımcı olurum isterseniz size. Elimden geleni...

    sözünü kestim burada Esranın. Sağ elimin ortadaki 3 parmağını dudaklarına zütürdüm, kapadım. Gözünden yaş damladığını gördüm. Konusamadım. Yaklaştım biraz daha. Elimi çektim dudaklarından. Dudaklarımla değdim dudaklarına bu kez. Kıpırdamadı önce. Üst dudağını öptüm ve sonra alt dudağını. Dudakları teslim olmuştu bana. Yüzü iki elim arasındaydı. Elleri göğsümdeydi. itti beni bir an. Koptum ondan. Yüzüme baktı.

    Esra: bunu Sibele yapamam.

    başka bir şey demedi. hızlı adımlarla yürümeye başladı fakültenin kapısına. baktım arkasından. Sibel kapıda göründü az sonra. Arkasından Resul ile Sadık.
    ···
    1. 1.
      +6
      Sağ elimin 3 parmağını dudağınıza zütürünce çok garip oluyor beyler deneyin bi amk
      ···
      1. 1.
        0
        lan denedim elim ayağıma dolandı amk
        ···
  9. 9.
    +7
    part 6

    Onları kapıda görünce bende yanlarına gittim. Esra kızarmıştı biraz.

    Sadık: sizi merak ettik. nerdesiniz be abi?

    - merak edecek bir şey yok burdayız işte.

    Herkes sustu. Aklıma deli fikirler geliyordu. Esraya beni bu kadar zaman bekletmesinin hesabını sorsam mı diye soruyordum kendime. Üstelik bana karsı boş değildi. Bunu ilk kez bu kadar yoğun hissetmistim. Daha önce sadece bir umuttu. Şimdi daha çok gerçekti ama daha çok uzaktı.

    - Akşam napiyosun Sibel?

    Sibel şaşırdı. Heyecan yaptı biraz. Ellerini koyacak yer bulamadı.

    Sibel: hiç. yurttayım işte.

    - hep beraber bir şeyler mi yapsak bu akşam? Resul Sadık ben ve siz.

    Sibel ve Esra bizimle takılmazdı normalde. Bizim kendimize göre bir grubumuz onlarında kendilerinin takıldığı başka kişiler vardı. Ama Sibel atıldı.

    Sibel: Esrada gelirse olur. Geliriz.

    Esra gözlerini saklıyordu hala.

    Esra: Benim başka işlerim var, ben gelemem.

    Sibel: Esra lütfen.

    Esra: peki tamam.

    - tamam öyleyse. Akşam 5 te limon cafede buluşalım. Uyar mi?

    herkesin oluru vardı. Akşam 5 te orada olacaktık. Aklimda gavatliklar dönmeye başlıyordu. Bir yandan bu düşündüklerimi yapmak istemzken bir yandan da beni iten bir güç vardı.
    ···
    1. 1.
      +13
      Bayburt
      ···
    2. 2.
      0
      hakkari yüksekova
      ···
  10. 10.
    +12 -1
    part 7

    erkek yurdu ile kız yurdu birbirinden uzaktı. okuldan yurda gittikten sonra hazirlandik bir an önce. kızları arayacaktik ama üçümüzde de numaraları yoktu amk. bu zamana kadar bir arkadaşlık yapmamıştık çünkü tam anlamıyla. Esrayla ne kadar uzak olsakta az çok muhabbetimiz oluyordu. Ama geçiştiriyordu genelde beni. Pek oralı olmuyordu. Ama harbi kızdı vesselam. Sibel biraz daha sessiz sakin, kendi halinde bir kızdı. Güzeldi de. Alımlıydı esra kadar olmasa da.

    Yurttan çıktık. Saat 5 e yaklaşıyordu. Otobüs durağına gittik. Hepimiz güzel giyinmiş üzerimize hoş kokular sürünmüştük.

    Resul: abi bende Sibele mi yürüsem?

    - Sakın. Beyler aklınızdan bile geçirmeyin.

    Sadık: Olum sanane. Senin derdin Esrayla.

    - Olum uzatmayın işte. Başka kız mı kalmadı size. Hem birşey biliyoruz da söylüyoruz.

    Otobüs geldi az sonra bindik. 10-15 dakikaya Limon kafenin de içinde bulunduğu caddede indik. Otobüsten iner inmez kızları gördüm. Kafeye doğru yürüyorlardı. Esra dize kadar bir etek gitmişti. Beyaz bir hırka tarzı birşey. Çok güzel olmuştu. Saçları lüle lüle beline kadar uzanmıştı yine.

    Kafeye doğru yürüyüp içeri girdik.
    ···
    1. 1.
      +10
      Türk dizisi gibi sonu kesin esra ile birlikte olucaklar
      ···
    2. 2.
      0
      otobüsten iner inmez gördüyse çanakkale h.o
      ···
    3. 3.
      0
      Roman gibi yazıyor şerefsizim.
      ···
    4. diğerleri 1
  11. 11.
    +9
    part 8

    kafenin asma katı vardı. oraya çıktık. Alt katta canlı müzik yapılıyordu. Biz kendi arkadaş grubumuzla genelde burada takılırdik. Güzel ortamı vardı. Çalışanlarını tanıyorduk. Bir çok oyun mevcuttu. Vakit geçirmek için iyi bir mekandı kısaca.

    Bu arada giyindiği haki renkli kıyafetle ve kokusuyla Sibel de çok hoş duruyordu. Resulun ona alttan alttan yanaştığını farkediyordum. Oturduğumuz yerde masanın altından tekmeyi geçirdim bir iki kez. Toparlandı sonra az da olsa.

    Sonra Orhan Ölmez- su misali çalmaya başladı aşağıdaki çocuklar. millet flörtünü dansa kaldırmaya başladı. Esrayla göz göze geldik bir an. Kilitlendik öylece.

    - Dans edelim mi Sibel?

    Sibel birden bana doğru baktı.

    Sibel: Bana mı dedin manco?

    - Evet sana dedim tabi ki. Dans edelim mi?

    Sibel: olur tabi.

    Masadan kalkarken Esraya bir bakış daha attım. Omuz silkti ama belliydi zoruna gitmişti bu. Ama piclik damarım tutmuştu. Kalkıp Sibelin elinden tuttum. Ortadaki boş alana doğru geldik. Ellerimi beline zütürdüm. Onun elleri benim omuzlarima geldi. Doğal olmaya çalışıyordum. Arada Esrayla göz göze geliyorduk. Gözleri kızarmıştı. Sibelin kulağına yanaştım;

    - Kıyafetin çok yakışmış. Çok güzel durmuş. Ayrıca dans için teşekkürler.

    Sibel bir şey demedi. Elleri boynuma doğru yaklaştı biraz daha. Nefeslerini hissedebileceğim kadar yaklaştı.

    Sibel: Manco ben...

    - birşey söylemene gerek yok Sibel. oturalım mı?

    Sibel: olur.
    ···
    1. 1.
      +29 -2
      Sibeli nie kullanion bin
      ···
    2. 2.
      +6
      sibellerin sonu hep huurluk mk
      ···
    3. 3.
      0
      Sibel Ceren Melis +9 hikayedeki huur kız ismi.
      ···
      1. 1.
        +1
        Sibel huur değil bin.
        ···
    4. diğerleri 1
  12. 12.
    +10
    beyler bekletmeyi sevmem ama çalışıyorum şuan. Partlar geçikebilir. Çıkınca seri halde gelecek partlar.

    edit: hikayede bitince ismi geçen ve geçecek olan tüm kılzarın ifşa etmeyecek şekilde capsleri gelecek.
    ···
    1. 1.
      +3
      Pampa esrayı bana yapsana çok yalnızım aq
      ···
  13. 13.
    +11 -2
    part 9

    yerimize oturduğumuzda masada sessizlik vardı. Esra başını önüne eğmisti. Ses çıkmıyordu. Sibelin ne kadar mutlu olduğu gözlerinden belliydi.

    Sibel: neyin var Esra iyi misin?

    Esra: iyiyim. yok bişey.

    Garson geldi bu arada. Herkes içeceği yiyeceği ne varsa soylemeye basladi. Esra birşey istemedi.

    - Esra sen istemiyor musun bir şey?

    Esra: ben bir hava alip geliyorum. Siz isteyin ben gelince isterim.

    Esra masadan kalktı. Bende birşey istemedim. Diğerleri istediler isteyeceklerini. Masadan kalktım.

    - Ben bi Esraya bakayım.

    Sibel: istersen ben bakıp geleyim.

    - Yok yok ben bakarım.

    Esranin ardından bende ciktim kafeden. Kafenin yan tarafında park gibi bir yer vardı. Baktım Esra oraya doğru gidiyor. Peşinden gittim bende. Seslendim duymadı. Yanına gidince baktım ağlıyo.

    - Ne oldu Esra? neden ağlıyorsun?

    Esra: beni delirtmek için mi yapiyosun bunlari. eğer öyleyse yapma.

    - Esra ne alakası var seninle.

    Esra: Manco aslında hicbir zaman boş değildim sana karşı. Ama kahretsin, olmadı.

    - Olmayacak diye bir şey yok.

    Esra hıçkırarak hafif hafif ağlıyordu. Ağlamaklı sesi beni üzmüştü biraz. Başını kaldırdı, nefes aldı, birşey diyecekti. Müsaade etmedim. Yapıştım dudaklarına. Park boştu. Arkasındaki ağaca doğru ittim onu. Ağaca dayandıktan sonra bir elim boynuna gitti onun. Onun bir eli benim yüzümdeydi. Diğer elimle eteğinin üzerinden bacaklarına uzanmaya başladım.

    Hava karanlıktı artık neredeyse. Bir kaç limon ağacı, salıncak, kuş sesleri, şehvet, Esra, Ben...
    ···
    1. 1.
      +52
      şevketle birlikte esraya grup yapmışlar...
      ···
      1. 1.
        0
        Defsrcsgz
        ···
      2. 2.
        +3
        senin ben sıfatını gibim ya sabah sabah her entrye guluyorum amk
        ···
      3. 3.
        +3
        Bak olm limon ağacı dio bura antalya mk
        ···
      4. diğerleri 1
  14. 14.
    +8
    part 10

    dudaklarımız ayrıldı bir ara. öperek boynuna kadar geldim. nefes nefeseydik ikimizde. benim sol bacağım onun iki bacağı arasındaydı. sol elimle de bacağını okşuyordum alttan. nefesi boynumda yankılanıp kulağıma dokunuyordu dalga dalga. Nefes nefese:

    Esra: bunu yapmamalıyız. Manco bunu yapmamalıyız.

    - istersen burdan gidebiliriz.

    Benimde nefeslerim onun boynundaydı. Ve devam ediyordum bir yandan ellemeye. Benim dalga alarma geçmişti. Gidelim demesini bekliyordum. Kalbinin atışları beynime işliyordu bir bir.

    Esra: Olmaz içeri geçelim.

    - Benim olmanı istiyorum.

    Esra: bu hiç olmayacak.

    Elleri ayrıldı belimden. Ben kendimde değildim. itti beni olduğum yerden. Üzerini toparladı. Saçını düzeltti.

    Esra: hicbir zaman olamayacağız seninle. bir olamayacagız.

    - Söyleme böyle şeyler. Madem içinde vardı böyle seyler. Neden hep sustun. Ben geldiğim zamanlarda neden susturdun hep benide.

    Esra: Sibele sahip çık.
    ···
    1. 1.
      +26 -5
      sibelide giberim senide giberim deseydin keşke
      ···
  15. 15.
    +8
    part 11

    Esra ağır adımlarla kafeye doğru yöneldi. Arkasından gittim bende. içeri girdik. Kalbim küt küt atıyordu hala. Eminim onunki de öyleydi. O önde ben arkada üst kata çıktık yine. Saat 7ye yaklaşıyordu. Acıkmıştım biraz. Oturduk. Resul, Sadık ve Sibel birşeyler içiyordu oturduğumuzda.

    Sadık: neredeydiniz ya?

    - Hava alıp geldik biraz.

    Sibel hiçbirşey söylemedi. Olanları anlamıştı sanki. Resul sigara uzattı bize. Sadık ve Sibel sigara kullanmıyordu. Biz üçümüz yaktık birer tane. Esranın o içimi ve dumanı çıkarışı ağzından... Yakıyordu beni.

    Resul: Oyun oynasak mı ya?

    Sadık: Okey istesek mi Manco?

    - olur. kim oynamıyo?

    Sibel: ben oynamayım.

    - o zaman gel benim yancım ol. Biz ikimiz olalım.

    Sibel güldü. 'olur' dedi. Esra baktı sinir sinir. Piclik damarım bırakmiyordu beni. Sanki demin karşımdaki şu dünya güzeli kızı öpmemiştim. O kadar soğuktum. Ya da kıskansın istiyordum.
    ···
    1. 1.
      0
      lan esrayı giberken hava kararmıstı kimse yoktu dıyodun amk
      ···
  16. 16.
    +12
    part 12

    Okeye başladık. Ben Resul eştik. Esra ile de Sadık. Ben ve Sibel Esrayı taşlıyorduk. Atacağımız taşa beraber karar veriyorduk. Sibel taşı atıyordu. Bu arada bende yiyecek birşeyler istedim. Birkaç saat sürdü neredeyse oyunumuz. Biraz da zevkliydi hani. Esranin sinir olduğu çok belliydi. Lan 3 sene sırf bu kıza yandığımdan diğer hiçbir fırsatı değerlendirmek gelmemişti içimden. Ama bana her zamankinden yakın olduğu şu zamanda ben neden uzak duruyordum ki? Belki de biraz da o çeksin istiyordum.

    Oyunumuz bitti. Kalktık. Zaten 11 den önce yurtlarimizda olmamız gerekiyordu. Hemen binmedik otobüse. Yürüdük biraz çarşı tarafına doğru. Sibel dibimden hiç ayrılmıyordu. Esra bir o kadar uzaktı. Resulün yanında yürüyordu o da. Resul biraz muallak bir çocuktu ama yanlış bir şey düsünmezdi Esraya karşı.

    Esra: siz baya samimisiniz bugün hayırdır?

    - kim?

    Esra: senle Sibel

    - yok canım ne alakası var. ne yaptık ki?

    Resul ve Sadık şasırmışlardı. Sibel heyecan yapmıştı herhalde. Aklıma kötü şeyler geliyordu hep. Durdum birden. Sibelin elini tuttum. Sibel çekindi önce.

    - neden olmasın?

    gülüştük.
    ···
    1. 1.
      +28
      Sanırsın şeytan taşlıyor gavat
      ···
    2. 2.
      +2 -3
      sonraki partlarda esra mancoyu çekip isyan edecek okumadım gidişat böyle sjsjjs
      ···
    3. 3.
      0
      Adam gelecegi gormus amk asdfgjslzbzvzv
      ···
    4. diğerleri 1
  17. 17.
    +12
    part 13

    Sibel basta yadırgamış olsa da sonradan hic tedirginlik hissetmedim. Elini daha çok belirginleştirdi avucumda. Ben daha çok sıktım elini. Parmakları parmaklarımla sevişiyordu sanki. Bir okşuyor bir soğuyordu. Esra sinir küpü olmuştu. Deminki az biraz neşesinden eser yoktu. Sadık ve Resul bişey diyemediler. ikiside sessiz kalmıştı. Sibel başını omzuma dayadı. Durağa kadar yürüdük öylece. Kızlarla biz farklı otobüslere binecektik. Önce kızların otobüsü gelecekti. Sibel birakti elimi. Çantasından bir kalem cıkardı. yazdı elime:

    "0537... seni seviyorum"

    Numarasını yazdı elime böylece. Diğerleri arkamızdaydı bizim. Kalemi aldım Sibelin elinden. yazdım:

    "Hoş geldin."
    ···
  18. 18.
    +3
    Beyler tekrar hatırlatayım işteyim çok seri yazamıyorum. Akşam seri partlar gelecek.
    ···
  19. 19.
    +8
    part 14

    Otobüs geldi. Sibelin neşesi gözlerinde ısıldıyordu. Numarasını yazdığı elimi tuttu. Kalemi aldı eline bir daha. Tuttuğu elimin üst yüzüne yazdı:

    " Hiç bırakma."

    Esra bindi otobüse. Sibel otobüse binerken öptü yanağımdan usulca. Sonra oda bindi otobüse Esranın ardından. Esra camdan sinirli sinirli bakıyordu bana. Tebessüm vardı bende. Sanki 3 yılın intikamı gibiydi bu. Belki başka birşey değil.

    Kendi otobüsümüzü bekliyorurduk. Olanlar karşısında Resul ve Sadık susmuştu hep.

    Resul: oğlum ne oluyor anlatsana.

    - hepsini anlatcam kanka

    Sadık: ne oldu birden Sibele sardın? Esra ne olacak?

    - bilmiyorum kanka. bekleyeceğiz.

    Resulun telefonu çaldı. Resul açtı telefonu. Arayan ismail abiydi. Burada bir şirkette mudurdu. Resulle ismail abi şans eseri tanışmışlardı bir zaman. iyi bir insandı ismail abi. resul telefonu kapadı.

    Resul: oldu beyler bu iş oldu. Aldık evi.

    ismail abi tayin olduğu için başka yere gidecekti. 'evimi eşyalarıyla beraber size kiraya verebilirim' demişti. Bu yüzden aramıştı. Biz çoktan karar vermiştik. Tutacaktık evi. En azindan son yıl kendi evimiz olacaktı. Hemde eşya derdimiz bile olmayacaktı. Otobüs geldi bindik. Hepimiz sevinçliydik. Bu hafta eve geçebilecektik.

    Sibele mesaj attım.

    'bana uğur getirdin.'
    ···
  20. 20.
    +7
    part 15

    ismail abi birkaç güne yeni yerine gitmiş olacaktı. Evin çoğu esyası bize kalacaktı. Bunun mutluluğu vardı hepimizde. Ev hem güzeldi hem de carsiya oldukça yakindi. Okula gitmek için de otobüsü kullanacaktik yine.

    Gece Sadik ve Resulle bir araya gelip durum değerlendirmesi yaptık evle ilgili. Kiradır, faturalardır, carttır, curttur... Esra ve Sibelle olan durumuda anlattım. ikisinin de fikri ayrıydı ama çok önemli değildi şuan benim için. Biz konuşurken ismail abi Resulü bir daha aradı. Yarın için bizi davet ediyordu evi görmemiz için. Tamam dedik bizde yarın akşam üzeri gidebilecegimizi söyledik.

    Vakit geç olmaya yakındı. Bizimkiler yataklarına geçtiler. Sadık başka odada kalıyordu. O da odasına geçti. Ben yatagima uzandim. Telefonum geldi aklıma, uzandım aldım. Mesaj gelmişti Sibelden;

    ' Sen de bana hoş geldin.'
    ···